![]() |
Orhan Veli Kanık |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Orhan Veli KanıkORHAN VELİ KANIK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk şiirleri 1936'da Varlık dergisinde yayınlandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ESERLERİ ŞİİR: Garip 1941 Garip (1945, kendi şiirleriyle yeniden düzenledi) Vazgeçemediğim 1945 Destan Gibi 1946 Yenisi 1947 Karşı 1949 Nasrettin Hoca Hikayeleri 1949 Bütün Şiirleri 1951 DÜZ YAZI: La Fontaine (iki kitap, 1948 La Fontaine'den masallar) Nesir Yazıları (1953, ölümünden sonra) Denize Doğru (1970, Nesir Yazıları'nın ikinci basımı) Edebiyat Dünyamız 1975 Sanat ve Edebiyat Dünyamız 1982 Bindiğimiz Dal 1982 |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Orhan Veli Kanık |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Orhan Veli KanıkOrhan Veli Kanık (13 Nisan 1914 – 14 Kasım 1950), Türk şair ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Veli Kanık1914 yılında ![]() ![]() ![]() İstanbul'da doğmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Galatasaray Lisesi'nin ilk kısmında yapmış, dördüncü sınıfı burada tamamlamış (Devlet adamı yetiştirmek amacıyla Sultan İkinci Beyazıt tarafından 1482'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1925), ilkokulu ![]() ![]() ![]() Ankara'ya gittikleri için Gazi İlkokulu'nda bitirmiştir (Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkenti, dünyanın 40 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1926) ![]() ![]() ![]() ![]() 1933) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1936), PTT Genel Müdürlüğü Telgraf İşleri Reisliği Nizamlar Bürosu'na memur olarak girmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilmesi üzerine, Bakanlığa egemen olan "tutucu havaya uyamayacağını anlayarak" görevinden istifa eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 Ocak1 Ocak hem Julian hem de Gregorian takviminde yeni yılın ilk günüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1949), 28 sayı çıkarmıştır ![]() ![]() Ankara'da bir gece sokakta Belediye'nin açtırdığı bir çukura düşmüş, başından yaralanmış ( ![]() ![]() ![]() 10 Kasım 10 Kasım Gregorian Takvimine göre yılın 314 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1950), iki gün sonra da İstanbul'a gitmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 14 Kasım 14 Kasım Gregorian Takvimine göre yılın 318 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1950) ![]() ![]() ![]() ![]() 36 yaşında, en verimli çağında ölen Orhan Veli, özgeçmişini, şiirine içselleşmiş olan humour'uyla şöyle özetlemiştir: "1914'te doğdum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oktay Rıfat'ı, 16'da bkz ![]() ![]() ![]() ![]() Melih Cevdet'i tanıdım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Veli Kanık'ın hayatı ![]() Orhan Veli Kanık (bkz ![]() ![]() ![]() ![]() 13 Nisan 13 Nisan Gregorian Takvimine göre yılın 103 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1914 – ![]() ![]() ![]() 14 Kasım 14 Kasım Gregorian Takvimine göre yılın 318 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1950), Türk ![]() ![]() ![]() şair ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Melih Cevdet ve ![]() ![]() ![]() Oktay Rifat'la birlikte ![]() ![]() ![]() Garip Akımı'nın kurucularındandır ![]() ![]() ![]() ![]() ölçü, uyak ve sanatlı söyleyişlere karşıydı ![]() ![]() Çocukluğu İstanbul'un Cihangir ve Beykoz semtlerinde geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ses benzerliğinin niteliğine göre uyaklar çeşitli türlere ayrılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Galatasaray Lisesi'nde yatılı olarak okudu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'dan ayrılınca Ankara Gazi Okulu'na geçti ve ertesi sene Ankara Erkek Lisesi'ne başladı ![]() En yakın arkadaşlarından İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oktay Rıfat , ![]() ![]() ![]() Melih Cevdet ile 16 yaşında tanıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1933 yılında liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü'ne başladı ![]() ![]() ![]() ![]() 1935 yılında okuldan ayrılarak yüksek öğrenimini yarıda bıraktı ![]() Şair, ![]() ![]() ![]() 1936’da ![]() ![]() ![]() Ankara’ya döndü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci Dünya Savaşı nedeniyle askerlik uzatıldığı için 4 yıl askerlik yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() Mehmet Ali Aybar’ın yayımladığı Hür ve Zincirli Hürriyet gazetelerinde eleştiriler, kültür ve sanat üzerine yazılar yazdı ![]() ![]() ![]() 1 Ocak 1949 tarihinden itibaren on beş günde bir yayımlanan Yaprak15 Haziran 1950'ye kadar yayımlanan bu dergiyi parasal güçlükler nedeniyle yayımlayamaz olunca Ankara'dan ayrılıp, İstanbul'a döndü ![]() 1950 sonbaharında, bir haftalığına geldiği Ankara'da, 10 Kasım 1950 gecesinde, yolda, onarım için kazılmış bir çukura kafa üstü düşerek yaralandı ![]() ![]() dergisini çıkarmaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Veli Orhan Veli'nin edebiyata ilgisi daha ilkokul sıralarında başlamış, lise öğrencisiyken Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday ile arkadaş olmuş, bu dostluk Türk şiirinde bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Veli, Moliere'den Rimbaud'ya La Fontaine'den Musset'ye uzanan bir çok da çeviri yapmıştır ![]() Orhan Veli’nin şöhreti şâirliğindedir ![]() ![]() ![]() ![]() Eserleri Garip (1941 – Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile birlikte) Garip (1945 – Yalnız kendi şiirlerinden oluşan genişletilmiş 2 ![]() Vazgeçemediğim (1945) Destan Gibi (1946) Yenisi (1947) Karşı (1949) Bütün Şiirleri ( Adam Yayınları, 1951 – 1975) İstanbul Türküsü (şiirinden) İstanbul'da Boğaziçinde bir fakir Orhan Veli'yim; Veli'nin oğluyum, Tarifsiz kederler içinde, Urumeli Hisarına oturmuşum; Oturmuşta bir türkü tutturmuşum: “İstanbul'un mermer taşları; Başıma da konuyor, konuyor aman martı kuşları; Gözlerimden boşanır hicran yaşları; Edâlım Senin yüzünden bu hâlim ![]() (La Fontaine'den çevrilmiş şiiri) Horozun biri bir gün inci bulur; Alıp onu kuyumcuya doğrulur ![]() Kuyumcu ne istediğini sorar ![]() O da der ki: “Bu galiba mücevher; Al da bunu bana biraz darı ver; O benim daha çok işime yarar ![]() Bir câhile bir kitap mirâs kalır; Câhil de hemen kitabı alır, Yol üstündeki kitapçıya uğrar, Der ki: “Bu kitabı vereyim sana, Yerine sen üç beş kuruş ver bana; O benim daha çok işime yarar ![]() Bütün yaz, Derken kış da geldi, çattı, Seninkinde şafak attı ![]() Baktı ki yok hiç yiyecek Ne bir sinek, ne bir böcek, Kalktı, karıncaya gitti; Yandı yakıldı âh etti ![]() üç beş buğdaydan ne çıkar, Gelecek mevsime kadar, Bir kaç tâne borç istedi ![]() “İnayet buyurun” dedi ![]() “Yemin billah ederim, Eylüle kalmaz öderim ![]() İşin kötüsü, karınca Borca hiç alışmamıştı, Bu ricaya çıkıştı; “Ne yaptınız yaz boyunca?” “Ne mi yaptım? Saz çaldım, saz!” “Ya öyle mi? Demek ki siz Yazı sazla geçirdiniz; Şimdi de oynayın biraz ![]() ![]() Hep başka sâhillere doğru sürüklenen biz ![]() Zaman adlı denizde bir an, bir lahza için Demirleyemez miyiz?Yapıtları Şiir: Garip, (1941- O ![]() ![]() ![]() Düzyazı: Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975), Bütün Yazıları (1982- 1 ![]() ![]() ![]() Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (1943- A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Veli Şiirleri HÜRRİYETE DOĞRU Gün doğmadan Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında İçinde bir iş görmenin saadeti Gideceksin Gideceksin ırıpların çalkantısında Balıklar çıkacak yoluna karşıcı Sevineceksin Ağları silkeledikçe Deniz gelecek eline pul pul Ruhları sustuğu vakit martıların Kayalıklarındaki mezarlarında Birden Bir kıyamettir kopacak ufuklarda Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin Bayramlık seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi Gelin alayı, teller, duvaklar, donanmalar mı Heeeey Ne duruyorsun be at kendini denize Geride bekleyenin varmış aldırma Görmüyor musun her yanda hürriyet Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol Git gidebildiğin yere KİTABE-İ SENGİ MEZAR I Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar; Hatta çirkin yaratıldığından bile o kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allahın adını, Günahkar da sayılmazdı ![]() Yazık oldu Süleyman Efendi'ye KİTABE-İ SENGİ MEZAR II Mesele falan değildi öyle, To be or not to be kendisi için; Bir akşam uyudu; Uyanmayıverdi ![]() Aldılar, götürdüler ![]() Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü ![]() Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar Haklarını helal ederler elbet ![]() Alacağına gelince ![]() ![]() ![]() Alacağı yoktu zaten rahmetlinin ![]() Tüfeğini depoya koydular, Esvabını başkasına verdiler ![]() Artık ne torbasında ekmek kırıntısı, Ne matrasında dudaklarının izi; öyle bir rüzgar ki, Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigar ![]() Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yazısıyla: "ölüm Allah'ın emri, "Ayrılık olmasaydı ![]() Şu şairler sevgililerden beter; Nedir bu adamlardan çektiğim? Olur mu böyle, bütün bir geceyi Bir mısraın mahremiyetinde geçirmek? Dinle bakalım, işitebilir misin Türküsünü damların, bacaların Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını Yuvalarına? Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını Kullanılmış kafiyeleri yollamak için, Kapıma gelecek çöpçülerle, Deniz kenarına? Şeytan diyor ki: "Aç pencereyi; "Bağır, bağır, bağır, sabaha kadar ![]() Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden ![]() Tütüne böyle havada alıştım, Böyle havada aşık oldum; Eve ekmekle tuz götürmeyi Böyle havalarda unuttum; Şiir yazma hastalığım Hep böyle havalarda nüksetti; Beni bu güzel havalar mahvetti ANLATAMIYORUM Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce ![]() Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum SERESERPE Uzanıp yatıvermiş sereserpe Entarisi sıyrılmış hafiften Kolunu kaldırmış kolluğu görünüyor Bir eliyle de göğsünü tutmuş İçinde kötülük yok biliyorum Yok, benim de yok ama Olmaz ki Böyle de yatılmaz ki DENİZİ öZLEYENLER İçİN Gemiler geçer rüyalarımda, Allı pullu gemiler, damların üzerinden; Ben zavallı, Ben yıllardır denize hasret, "Bakar bakar ağlarım" ![]() Bir midye kabuğunun aralığından: Suların yeşili, göklerin mavisi, Lapinaların en harelisi ![]() ![]() ![]() Hâlâ tuzlu akar kanım İstiridyelerin kestiği yerden ![]() Bembeyaz köpüklerle, açıklara! Köpükler ki fena kalpli değil, Küpükler ki dudaklara benzer; Köpükler ki insanlarla Zinaları ayıp değil ![]() Allı pullu gemiler, damların üzerinden; Ben zavallı, Ben yıllardır denize hasret ![]() Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin, Sandık odalarında; Senin de dükkanın öyle kokar işte ![]() Ablamı tanımazsın, Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı; Bu teller onun telleri, Bu duvak onun duvağı işte ![]() Ya bu camlardaki kadınlar? Bu mavi mavi, Bu yeşil yeşil fistanlı ![]() ![]() ![]() Geceleri de ayakta mı dururlar böyle? Ya şu pembezar gömlek? Onun da bir hikayesi yok mu? Kapalı çarşı deyip te geçme; Kapalı çarşı, Kapalı kutu İSTANBUL'U DİNLİYORUM İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı ![]() Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık ![]() Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalı çarşı; Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa; Güvercin dolu avlular ![]() çekiç sesleri geliyor doklardan, Güzelim bahar rüzgarında, ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başında eski alemlerin sarhoşluğu, Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde ![]() İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar ![]() Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum ![]() Gün olur alır başımı giderim Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda Şu ada senin şu ada benim Yelkovan kuşlarının peşisıra Dünyalar vardır düşünemezsiniz çiçekler gürültüyle açar Gürültüyle çıkar duman topraktan Hele martılar hele martılar Her bir tüylerinde ayrı bir telaş Gün olur başım kadar mavi Gün olur başım kadar güneş Gün olur deli gibi BİRDENBİRE Her şey birdenbire oldu ![]() Birdenbire vurdu gün ışığı yere; Gökyüzü birdenbire oldu; Mavi birdenbire ![]() Her şey birdenbire oldu; Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan; Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire ![]() Yemiş birdenbire oldu ![]() Birdenbire; Her şey birdenbire oldu ![]() Kız birdenbire, oğlan birdenbire; Yollar, kırlar, kediler, insanlar ![]() ![]() ![]() Aşk birdenbire oldu, Sevinç birdenbire ![]() Biliyorum, kolay değil yaşamak, Gönül verip türkü söylemek yâr üstüne; Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, Gündüzleri gün ışığında ısınmak; Şöyle bir fırsat bulup yarım gün, Yan gelebilmek çamlıca tepesine ![]() ![]() ![]() -Bin türlü mavi akar Boğaz'dan- Her şeyi unutabilmek maviler içinde ![]() Ama işte Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda ![]() Yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de kolay değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak SİZİN İÇİN İnsanlığa Sizin için, insan kardeşlerim, Her şey sizin için; Gece de sizin için, gündüz de; Gündüz gün ışığı, gece ay ışığı; Ay ışığında yapraklar; Yapraklarda merak; Yapraklarda akıl; Gün ışığın da binbir yeşil; Sarılar da sizin için, pembeler de; Tenin avuca değişi, Sıcaklığı, Yumuşaklığı; Yatıştaki rahatlık; Merhabalar sizin için; Sizin için liman da sallanan direkler; Günlerin isimleri, Ayların isimleri, Kayıkların boyaları sizin için; Sizin için postacının ayağı, Testicinin eli; Alınlardan akan ter, Cepheler de harcanan kurşun; Sizin için mezarlar,mezar taşları, Hapishaneler, kelepçeler, idam cezaları; Sizin için; Her şey sizin için ![]() Aynada başka güzelsin Yatakta başka Aldırma söz olur diye Tak takıştır Sür sürüştür İnadına gel Piyasa vakti Muhallebiciye Söz olurmuş Olsun Dostum değil misin BAYRAM Kargalar, sakın anneme söylemeyin Bugün toplar atılırken evden kaçıp Harbiye Nezareti�ne gideceğim ![]() Söylemezseniz size macun alırım Simit alırım, horoz şekeri alırım Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar Bütün zıpzıplarımı size veririm ![]() Kargalar, ne olur anneme söylemeyin PAZAR AKŞAMLARI Şimdi kılıksızım, fakat Borçlarımı ödedikten sonra İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmeyeceksin ![]() Bununla beraber pazar akşamları Sizin mahalleden geçerken Süslenmiş olarak Zannediyor musun ki ben de sana Şimdiki kadar kıymet vereceğim? |
![]() |
![]() |
|