|  | Aztlân Ve Aztek Göçü Efsanesi |  | 
|  05-04-2009 | #1 | 
| 
siLveRghoSt
 |   Aztlân Ve Aztek Göçü Efsanesi Aztlân ve Aztek Göçü Efsanesi Zaman: İÖ 13-15  yüzyıllar Mekân: Meksika Vadisi Ülkenin sakinleri olan diğerleri gibi bu insanlar da, Aztlân adlı ve yaşadıkları yerdeki Yedi Mağaralar'dan ayrıldılar  Aztlân, "Beyazlık" ya da "Balıkçılların Ülkesi" demektir  FRAY DIEGO DURAN, 16  YÜZYIL  Aztekler ve müttefikleri 15  yüzyılda ve 16  yüzyıl başlarında orta ve güney Meksika'da bir imparatorluk kurdular, imparatorluk, Hernân Cortes'in İspanyol Seferi sonunda, ancak yüz yıl yaşadıktan sonra yıkıldı  Günümüz Meksika ulusal efsanelerinde, Aztekler, kahraman yerli geçmişi ve yabancı istilasının trajedisini temsil edecek biçimde popüler hayal gücünde idealleştirilmiştir  Aztek başkenti Tenochtitlan'ın İspanyol sömürgesi Mexico City'ye dönüştürülmesi ve çağdaş milletin başkenti olmaya devam etmesi Aztekler'i İspanyol öncesi kolektif 3000 yıllık kültürel mirasın en önemli temsilcileri olarak diğer kızılderililerin üzerine çıkarmaktadır   Codex Boturini'den bu sayfalarda, Aztekler'in bir gölün ortasında bir ada olan Aztlân'dan göçmeleri resmedilmiştir  EFSANENİN KÖKENİ Aztekler nereden gelmişlerdir? Aztek kaynaklarına dayanılarak hazırlanan ilk sömürge tarihçeleri, resimli belgeler ve arkeolojik kazılar Aztekler'i tarihsel bir kesinlikle ancak 13  yüzyılda Meksika Vadisi'ne kadar izleyebilmiştir  Kökenlerinin coğrafi bölgesi hâlâ çözümlenmemiş bir muammadır  Aztekler'in, 13  yüzyılda kuzey çöllerinden Meksika Merkez Yaylaları'na göçen göçebe avcı ve kısmen çiftçi kabilelerden biri oldukları anlaşılmaktadır  Efsanelerde çıkış yerleri olarak kuzeyde Aztlân'dan, "Balıkçıl kuşlarının yeri"nden söz edilmektedir  Aztlân bir göldeki bir ada tepe olarak tanımlanmaktadır  Aztekler yaratılış zamanında orada topraktan ve mağaralardan çıkmışlardır  Bir gün gelmiş oradan ayrılmaya karar vermişler, kanolarına binip karaya çıkmışlar ve uzun göçlerine başlamışlardır  Çok geçmeden Meksika "ay insanları" diye bir grup kendilerine katılmıştı (ondan sonra Meksika-Aztekleri adını almışlardır)  Başlarında reisleri Huitzilopochtli ("Soldaki Sinekkuşu") vardı  Bu daha sonra, rahipler tarafından taşınan kutsal bir simge olarak görülmektedir  Göç devam ederken rahipler Huitzilopochtli'nin kabilenin ne yöne gideceği hakkındaki kehanetlerini sözlü olarak ifade etmekteydiler  Huitzilopochtli'nin mucizevi doğumu, göçten önce gerçekleşmişti  Efsaneye göre yaşlı rahibe Coatlicue, Coatepetl ("Yılan Dağ") tepesinde bir tapınağı süpürürken gökten bir tüy topu düşmüş ve kendisini Huitzilopochtli'ye hamile bırakmıştı  Coatlicue'nin oğulları Centzonhuitznaua ("dört yüz" yani çok) ve büyük kızı Coyolxauhqui annelerinin hamileliğini öğrenince kızmışlar ve onu öldürmeye karar vermişlerdi  Silahlı düşman dağa tırmanmaya başlamıştı  Huitzilopochtli birden yüreklere korku salan, doğaüstü güçlü bir savaşçı olarak doğmuştu  Bir "Ateş yılanı" atarak Coyolxauhqui'yi delmiş ve başını kesmiş, gövdesini dağdan aşağı atıp parçalamıştı  Sonra Centzonhuitznaua'yı kovalamış, hiç acımadan hepsini öldürmüştü  Kabile göçe devam ederken bazı yerlerde yıllarca kaldığı oluyordu  Yine konakladıkları bir yerde muhalif bir grup kabileden koptu  Kabile, 10  yüzyıl Tolteca-Chichimecaları'nm daha önceki göç hikâyesinde de yer alan Culhuacan-Chicomoztoc Dağı'nda da durakladı  Aztekler Meksika Vadisi'ne gelince, Chapultepec pınarları yakınlarına yerleşmek istediler  Burada bir savaş daha yapıldı ve Huitzilopochtli düşman reisini öldürüp kalbini göl kıyısındaki bataklığa attırdı  Ama bataklığa atılan kalp, göçebe kabilenin daha sonra büyük piramitlerini yapıp başkentleri Tenochtitlan'ı kuracakları yere düştü  Burası efsanelerde, beyaz ardıçlarla ve söğütlerle kaplı bir alan olarak tarif edilir  Anlatılanlara göre, bir derede beyaz yılanlar, kurbağalar ve balıklar yüzüyordu  Bir başka hikâyede suları kara ve sarı renklerde olan iki dereden söz edilir  Aslında bu görüntüler Historia Tolteca-Chichimeca'da yer aldığından, daha eski kaynaklardan alınmadır  Aztekler sonunda bir kaya üzerindeki kaktüsün üstüne konmuş bir kartal gördüler  Bu, Huitzilopochtli'nin, kabilenin yerleşeceği kehanetinde bulunduğu ve uzun zamandır aradıkları noktaydı  Bu olay, Aztek takvimine göre "2 ev" yılında gerçekleşmişti ki, bu da Hıristiyan takviminde 1325'e tekabül ediyordu  GERÇEĞİ GERÇEK OLMAYANDAN AYIRMAK Bu efsanevi olaylardan ne anlam çıkarabiliriz? Aslında Aztekler'in Meksika Vadisindeki ilk yılları çok farklı bir tablo çizmektedir  Aristokrat bir hükümdar ailesi olmayan barbarlar olarak aşağılanan ve diğer eski kentli topluluklar tarafından yenilgiye uğratılan kabile, sazlıklar arasına kaçmak zorunda kalmıştı  Ancak dirençli ve girişimci insanlardı  1428 yılı geldiğinde kentli hayat biçimini benimsemişler ve Tetzcoco ile Tlacopanlar'la ittifak kurmuşlardı  Güçler dengesini ustaca dengeleyerek yaptıkları fetihlerle Tenochtitlan'ı Meksika'nın en korkulan ve en zengin kentine dönüştürmeyi başardılar  Hükümdar Itzcoatl çok geçmeden yeni bir tarihi kimlik belirleme ihtiyacını gördü  Toplanan meclis karanlıkta kalmış geçmişlerini, varolan kabile göç hikâyelerini, katlanılan aşağılanmaları ve saygın ataların eksikliğini gözden geçirdi: Bütün bunlar yeni imparatorluk statüsü için kabul edilemez şeylerdi  Eski belgeler yakıldı  Çok tanınmış efsanevi olayları içeren yeni ve "resmi" bir tarih hazırlandı, Huitzilopochtli tanrılaştırılmış Aztek koruyuculuğuna yükseltildi    (Solda) Yenilgiye uğramış Coyolxauhqui: Büyük Tenochtitlan Tapınağı'nda bulunan bir heykel  (Sağda) Aztekler'i Tenochtitlan başkentlerini kurmaya götüren alamet: Bir kaya üzerindeki kaktüse tünemiş bir kartal (Codex Mendoza'dan)  Bu "resmi" metinleri inceleyen araştırmacılar Aztlân'daki başlangıcın Guatemala, Meksika'nın içleri kuzeybatıdaki Michoacan ve kuzeyde New Mexico'ya yayılmış göç hikayeleriyle uyumlu olduğuna dikkat etmişlerdir  Olay uzak bir ülkede ya da kuzeyde bir gölde yeni bir çağ ile başlar  İnsanlar genellikle toprağın altından ya da sudan çıkarlar  Bir anlaşmazlık ya da savaş sonunda bir Tanrı ya da Tanrıça'nın önderliğinde göçe çıkılır  Göçen gruba başkaları katılır ve doğaüstü bir lider ya da ulak göç yolunu gösterir  Böylece resmi Aztek göç hikâyesi de varolan örnekleri yansıtmaktaydı ve Aztlân da belirli bir coğrafi mekândan çok Aztekler'in yarattığı bir efsane mekânıydı  Bu neden Aztlân'ı bulma çağdaş çabalan hep başarısızlıkla sonuçlanmıştır  Huitzilopochtli'nin "babasız" doğumu ve düşmanlarını öldürmesi, Aztekler'in "yasal" bir aristokrat soyun eksikliğini kapamak için konulan bir efsane olarak görülmektedir  Huitzilopochtli'nin zaferini kutlamak için Büyük Tenochtitlan Piramiti, efsanevi Coatepetl Dağı'nın simgesi olarak inşa edilmiştir  En tepede Mezoamerikan tarımsal Yağmur Tanrısı Tlaloc'un tapınağının yanında Huitzilopochtli'nin tapınağı vardı, aşağıda da Coyolxauhqui'nin parçalanmış cesedinin heykeli duruyordu  Aztekler böylece cesaret, gurur ve yıkıma odaklanan savaşçı kültürleri için bir esin kaynağı yaratmışlardı    (Solda) Aztekler'in Tenochtitlan başkentlerini kurmak için çıktıkları efsanevi göç yolu  (Sağda) Çifte tapınaklarıyla Büyük Tenochtitlan Piramiti  Ancak eski Meksika'da en azından İÖ l  binyılda orta yayla havzalarının kentli insanlarıyla kuzeyin kurak bölgelerinin kavimleri arasında ilişkiler olduğu gerçeği vardır  Aztekler'in bu geniş bölgeden oldukları düşünülebilir ve Aztekler kent hayat biçimine ne kadar alışmış olsalar da, geçmişlerini tümüyle unutacak insanlar değillerdi  Bu nedenle Aztlân'ın araştırılması, bir zamanlar Birleşik Devletler'in güneybatı çölleri ile Meksika yaylaları arasında yaşayan pek çok toplum arasındaki kültür tipinin araştırması ve bu insanların eski ve çağdaş Meksika tarihine nasıl biçim verdikleri sorununun araştırılması olarak görülebilir   | 
|   | 
|  | 
|  |