Sinir Sistemleri Ve Duyu Organları (2) |
04-26-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Sinir Sistemleri Ve Duyu Organları (2)SİNİR SİSTEMLERİ VE DUYU ORGANLARI (2) İNSANDA SİNİR SİSTEMLERİNİN KISIMLARI (Bkz Tablo 181) İnsanda sinir sistemi, merkezi sinir sistemi ve çevresel sinir sistemi olmak üzere iki kısımda incelenir 1831 Merkezi Sinir Sistemi Merkezi sinir sisteminde beyin ve omurilik bulunur A Beyin Milyonlarca sinir hücresi içeren en önemli organımızdır Beyin dıştan içe doğru üç zarla çevrilidir En dışta sert zar (dura mater), örümceksi zar (arachnoid) ve en içte ince zar (piamater) yer ? Tablo 181 İnsanda Sinir Sistemi Sert zar kafatasına yapışmış bir zardır İnce zar ise beyin girinti ve çıkıntılarına uzanabilen bir zardır Ortadaki örümceksi zarla ince zar arasında serebrospinal sıvı denilen beyin sıvısı bulunur Beyinde ön beyin, orta beyin ve arka beyin olmak üzere üç kısım ayırt edilir a Ön Beyin (Telensefalon ve Diensefalon) Beyinin en büyük kısmıdır Uç beyin (telensefalon) ve ara beyin (diensefalon) olmak üzere iki kısımdan oluşur Şekil 1810 Merkezi Sinir Sistemi I Uç Beyin : Derinbir yarıkla ayrılan iki yarım küreden oluşur Yarımküreler birbirlerine, nöron aksonlarından oluşan köprülerle bağlanır Üst köprülere nasırlı cisim, alt köprülere beyin üçgeni denir Ön beyinden enine kesit alındığında dış kısmında boz madde, iç kısmında ak madde denilen yapı görünür Beyin kabuğu=serebral korteks boz maddeden oluşur İç kısım ise ak maddeden oluşur Boz madde miyelinsiz nöronların gövdelerinden, ak madde ise akson demetlerinden meydana gelmiştir Beyin kabuğu ak madde içine girintiler yapar Bu girintiler beyin yarımkürelerini enine ikiye ayırır Buna rolando yarığı denir Beyin yarımküreleri üzerinde yapılan araştırmalar hangi bölgelerin hangi olayla ilgili olduğunu ortaya çıkarmıştır Yapılan beyin haritalarında görme, konuşma, çeşitli hareketler, hafıza, öğrenme, değerlendirme, hayal kurma ve insan şahsiyeti ile ilgili merkezlerin üç beyinde olduğu saptanmıştır II Ara Beyin : Hipotalamus, talamus ve hipofizin bir kısmı bu bölümde yer alır - Hipotalamus : Su dengesi, karbonhidrat ve yağ metabolizması, kan basıncı, uyku, iştahsızlık, vücut sıcaklığını ayarlama ve eşeysel etkinlikler hipotalamus tarafından kontrol edilir Hipotalamus ve talamus duyu organlarından ve iç organlardan gelen bilgileri bütünleştirir Hipotalamus yaptığı salgı ile hipofiz bezi ön lobundan hormon salgılanmasını uyarır Hipofiz arabeyin duvarının aşağıya doğru uzaması ile oluşmuştur (Hipofiz ve salgıladığı hormonlar 2241'de anlatılmıştır) - Talamus : Duyu nöronları aracılığı ile duyu organlarından gelen uyartıların iletim merkezidir Omurilik ve arkabeyine gelen sinirler ön beyine buradan geçerek ulaşırlar b Orta Beyin (Mezensefalon) Ara beyin ve arka beyin arasındaki dar alandır Bazı görme ve işitme merkezleri üzerinde etkindir Fazla ışıkta gözbebeklerinin kasılması buradan yönetilir Orta beyinde kas tonusunu ve vücudun duruşunu düzenleyen merkezler bulunur c Arka Beyin (Rombensefalon) Omurilik ve beyincikten oluşan kısımdır Pons adı verilen beyin kökünün bir kısmı da burada bulunur I Omurilik Soğanı (Medulla Oblangata): Beyinciğin altında omuriliğin üstünde bulunur Dışta ak madde içte boz madde bulunur Omurilik soğanındaki sinir merkezleri dolaşım, solunum ve boşaltım sistemlerinin denetimi ile yakından ilgilidir Soluma, yutma, çiğneme, öksürme, kusma, kan damarlarının genişleyip büzülmesi gibi birçok refleks buradan yönetilir II Beyincik (Serebellum) : Beyinin alt kısmında omurilik soğanının üstünde bulunur Beyin gibi iki yarımküreden meydana gelir Beyincik vücudun kas faaliyetlerinin düzenli olmasını sağlar Beyinciğin zedelenmesi kas harektelerini düzensizleştirir III Pons : Başa ait sinirlerden dört tanesi ponsta bulunur Omurilik soğanının üstünde e beyinciğin önünde yer alan beyin kökünün bir kısmıdır B Omurilik Omurga kanalı içinde omurilik soğanından başlayarak aşağı doğru uzanan silindirik yapıdır Beyin gibi üç katlı zara sahiptir Zarlar arasında koruyucu sıvı vardır Omurilikte dışarda ak madde, içerde boz madde vardır Boz madde ön, arka ve yan boynuzlara ayrılır Ön boynuzda motor sinirleri, yanboynuzda otonom sinirler, arka boynuzda duyu sinirlerine ait merkezler yer alır Duyu organlarından beyne ve beyinden kaslara giden tüm sinirler omurilikten çapraz olarak geçer Bu sebepten dolayı, beynin sol tarafı vücudun sağ tarafını, sağ tarafı da sol tarafını yönetir Şekil 1811 Omurilik Kesiti Omurilik, beyin ve diğer organlar arasında geçit yeridir En önemli faaliyetlerinden biri reflekstir Refleksler dışardan gelen uyartılara organizmanın verdiği ilk ve en kısa yanıttır Refleks düşünülmeden verilen ani tepki olarak tanımlanabilir Bir refleks yayında duyu nöron, ara nöron ve motor nöron olmak üzere üç nöron iki sönaps yer almaktadır Duyu nöronu, derideki özel duyu alıcı yapılarak aldığı uyartıyı omurilik içindeki ara nörona taşır Ara nöron uyartıyı motor nörona aktarır Motor nöron bu uyartıyı kaslara götürür Böylece vücutta kısa yoldan cevap mekanizması kurulur Burada vücudun ani olark yaptığı ilk hareket omurilikten idare edilir Olayın sonraki yorumlaması ise beyin tarafından yapılır Yani beyin olayın soncundan haberdar olur Hayvanlarda beyin tahrip edilse bile, bazı reflekslerin gerçekleştiği görülmektedir Doğuştan var olan reflekslere kalıtsal refleks denir Bebeğin emme refleksi, göz kapağının kırpılması, parlak ışıkta gözbebeklerinin küçülmesi ve diz kapağı refleksi kalıtsal reflekse örnektir Bir uyarının tekrarlanması ile kazanılan reflekslere şartlı refleks denir Pavlov'un köpek ve zil sesi deneyi şartlı reflekse örnektir Şekil 1812 Refleks Yayının Şeması (İmpulsun geçiş yolu oklarla gösterilmiştir) 1832 Çevresel Sinir Sistemi (Periferik Sinir Sistemi) Beyin ve omurilik dışında kalan sinir sistemine çevresel sinir sistemi denir Çevresel sinir sistemi, gangliyonlar ile baş ve omurilikle bağlantılı nöronlardan oluşur Gangliyon merkezi sinir sisteminin dışında kalan sinir hücrelerinin oluşturduğu kümedir Çevresel sinir sistemi beyinle bağlantılı başa ait sinirler ve omuriliğe bağlı omuriliğe ait sinirlerden meydana gelir a Başa Ait Sinirler (Beyin Sinirleri) Beyinden 12 çift sinir çıkar Bu sinirle baştaki duyu organları ile ilgili kas ve bezlere gider Başa ait en önemli sinir, 10 sinir olan vagus siniri'dir Vagus siniri parasempatik sisteme aittir Vagus siniri akciğer, kalp, pankreas, mide ve bağırsaklara sinir uzantıları gönderir Başa ait sinirler, yalnız duyu, yalnız motor ya da hem duyu hem de motor sinirler olabilir Koku alma siniri Görme siniri Göz oynatıcı sinir Yüz siniri İşitme siniri Dil-yutak siniri ve boyun sinirleri beyinden çıkan diğer sinirlerdir b Omuriliğe Ait Sinirler : Omurilikten 31 çift sinir çıkar Omurilik sinirlerinden en büyüğü bacağa giden siyatik siniridir Görev ve işlevlerine göre otonom ve somatik sinir sistemi olmak üzere ikiye ayrılır Somatik Sinir Sistemi Hücre gövdeleri merkezi sinir sistemine, aksanları iskelet kaslarına bağlıdır Koşma, yürüme, yazma, konuşma gibi davranışlarımız somatik sistemin kontrolü altındadır Otonom Sinir Sistemi Kontrolümüz dışında çalışan mide, bağırsaklar, kalp, akciğer, böbrekler, karaciğer, pankreas ve üreme organlarının çalışmasını kontrol eden sistemdir Otonom sinir sistemi omurilik, omurilik soğanı ve hipotalamusta bulunan merkezlerce kontorl edilmektedir Beyin korteksi ile de bağlantı yapanları vardır Otonom sinir sistemi, sempatik ve parasempatik sinir sistemi olarak ikiye ayrılır Her iç organa bir sempatik bir de parasempatik sinir sisteminden gelen bir çift sinir bağlanır Sempatik sinirler organların faaliyetlerinin arttırırken parasempatik sinirler yavaşlatır Sempatik sistemin çalışmasıyla kan basıncı, kandaki glukoz miktarı yükselir, kalp atışları hızlanır, kıllar dikleşir, kan damarları daralır, terleme artar, gözbebekleri genişler Kızma ve heyecan gibi stres sempatik sistemin etkisi ile ortaya çıkar Parasempatik sistem, sempatik sistemin çalışması ile ortaya çıkan olumsuz etkileri giderir Tablo 181 Sempatik ve Parasepatik Sistemin Görevleri OrganSempatik Sistem Parasempatik Sistem Kalp Kalp atımını hızlandırır ve güçlendirir Kalp atışını yavaşlatır ve zayıflatır Atardamarlar Atardamarı daraltır kan basıncını yükseltir Atardamarı gevşetir Kan basıncını azaltır Sindirim sistemi Peristaltisini azaltır Hareketi yavaşlatır Peristaltisini hızlandırır Hareketi hızlandırır İdrar kesesi Kesesi gevşetir Kesiyi kasar Bronşlar Genişler solunum kolaylaşır Kasılır İris kasları Göz bebeği gevşetir Gözbebeğini daraltır Tüylere bağlı kaslar Tüyleri dikleştirir Tüyleri yatırır Tad alma bezleri Salgıyı artırır Salgıyı azaltır 184 GÖZ VE GÖRME DUYUSU Göz, ışık alabildiği için görme olayını gerçekleştirebilen çok özelleşmiş bir organımızdır Gözün görme olayını sağlayan kısımlarını kaslar, göz kapakları, kirpikler, gözyaşı ve yağ bezleri korur Görme olayı reseptörler, mercek ve beyin ile bağlantılı sinirler tarafından gerçekleştirilir Göz yuvarlağı dıştan içe doğru, sert tabaka (göz akı), damarlı tabaka ve ağ tabaka (retina) olmak üzre üç ana tabakadan yapılmıştır Şekil 1813 İnsan Gözünün Yapısı 1841Sert Tabaka (göz akı) Gözü dıştan saran beyaz sert tabakadır Gözün iç tabakalarını korur Sert tabaka gözün ön tarafında ve ortasında incelerek saydamlaşır Buna kornea denir Işığı kıran ilk bölüm korneadır 1842 Damar Tabaka (koroid) Gözü besleyen kan damarlarını içerir İç yüzeyini melanin pigmenti siyah renk vererek fazla ışığı emer ve göz yuvarlağını karanlık hale getirir Damar tabaka, göz yuvarlağında kalınlaşarak irisi oluşturur İris göze renk veren bölümdür İrisin ortasında gözbebeği yer alır Göz bebeği büzülüp büyüyebilir Gözbebeğinin arkasında göz merceği bulunur Görevi, kornea ve gözbebeğinde giren ışınları kırarak ağ tabamaka (retina) ya düşürmektir Göz merceği kalınlaşıp incelerek odak uzaklığını ayarlar Buna göz uyumu denir Göz merceği ile saydam tabaka arasında ön oda, irisle mercekarasında ise arka oda bulunur 1843 Ağ Tabaka (Retina) Işığa duyarlı reseptör hücreler ve sinir hücreleri ile bezenmiş ağsız tabakadır Reseptör hücreler çomak ve konik hücreler olmak üzere iki çeşittir Çomak hücreler renklere duyarsızdır Zayıf ışıkta görmeyi sağlar Konik reseptörle ise renklere duyarlıdır Renkkörlerinde bazı renkler, konik reseptörleri olmadığı için ayrıt edilemez Gözün arka kısmındaki sarı benek de bol konik reseptör bulunduğundan görme daha nettir Retinanın bölümlerinde mavi, yeşil ve kırmızı renkler, ışığa duyarlı üç tip konik reseptörün birlikte çalışması ile algılanır Sarı beneğin altındaki körnoktada reseptör hücre olmadığından buruda görüntü oluşmaz 1844 Görme Fizyolojisi Işınlar, önce korneadan sonra göz merceğinden geçerek kırılır İki kez kırılan ışınlar retinada ters görüntü oluşturur Retinada bulunan çomak ve konik reseptörler uyarılır Bu uyartılar beyinle bağlantılı sinirlerle beyinde görme merkezine iletilir ve burada değerlendirilir Böylece sarı benekte net ve düz görüntü oluşur 1845 Göz Kusurları Gözün yapısında ortaya çıkan bazı değişiklikler, görüntünün retina önünde veya arkasında oluşmasına neden olur Buna göz kusuru denir A Miyopluk Uzağı net görememedir Kalın kenarıl mercekle düzeltilir Görüntü retinanın önüne düşer Şekil 1814 Miyop Göz ve Düzeltilmesi (Görüntü korneanın önüne düşer) B Hipermetropluk Yakını net görememedir İnce kenarlı mercekle düzeltilir Görüntü retinanın arkasına düşer Şekil 1815 Hipermetrop Göz ve Düzeltilmesi C Astigmat Göz Saydam tabaka ve merceğin kavislenme kusurudur Görüntü bulanıktır Sıkıştırılmış özel mercekle düzeltilir 185 KULAK VE İŞİTME DUYUSU Kulak, işitme ve denge organıdır Dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç kısımda incelenir Şekil 1816 İnsan Kulağının Yapısı 1851 Dış Kulak Ses dalgalarının uygun bir şekilde toplanıp kulak zarına iletilmesini sağlar Kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşur Dış kulakta bazı özelleşmiş hücreler koruyucu sıvı salgılar Bu sıvı, mikropların iç kulağa geçmesini engelleyen tıkaç oluşturur Dış kulak ile orta kulak arasında kulak zarı bulunur Kulak zarı incedir ve ses dalgaları ile titreşebilecek özelliktedir 1852 Orta Kulak Burada şekillerine göre adlandırılan çekiç, örs ve üzengi kemikleri kemik köprüyü oluşturur Bu kemikler ses dalgalarını iç kulağa taşır Orta kulak, östaki borusuyla yutağa bağlıdır Östaki borusunun görevi, kulak zarının her iki tarafındaki hava basıncını dengelemektir Bu gerçekleşmesse zar çöker, yırtılır ve orta kulakta iltihaplanmaya yol açar Buna otit denir Östaki borusunun yutağa yakın bölümünde bir kapakçık yer alır Bu kapakçık, yükseklere çıktıkça hava basıncını dengelemeye yarar 1853 İç Kulak Vücut dengesini beyincik ile birlikte sağlayan labirent şeklinde karmaşık bir yapıdır Denge duyusu üç yarım daire kanalı, tulumcuk ve kesecik denilen yapılarla sağlanır İç kulağın orta kulağa bağlandığı yere tulumcuk (utrikulus), buradan sonra gelen yere kesecik (sakkulus) denir A Kemik Salyanoz Yarım daire kanalları ve salyangoz kısımlarından oluşur Dalız, iç kulaktaki boşluktur Yarım daire kanalları üç tanedir ve dengeyi sağlayan kısımdır Salyangoz (kohlear) ise salyangoz kabuğu şeklinde kıvrılmış üç kanaldan oluşur (Vestibular, timpanik, kohlear) kanalların içi lenf sıvısı ile doludur B Zar Salyangoz İşitmeyi sağlayan korti organı burada yer alır Korti organı içinde sese duyarlı reseptör hücreler vardır 1854 İşitme Kulak kepçesinden giren ses dalgaları, önce kulak zarını titreştirir Sonra orta kulaktaki çekiç, örs ve üzengi kemiklerini (kemik köprü) titreştirerek kuvvetlendirir Oradan kemik salyangozdaki dalıza geçerek salyangozdaki kanallara ulaşır Zar salyangozdaki reseptörü içeren torti organına gelir ve işitme sinirleriyle bağlantı yapar Ses uyartıları beyne ulaşır 186 BURUN VE KOKU DUYUSU Burun, burun boşluğu ve yutağa bağlantılıdır Burun boşluğunda mukus salgılayan epitel hücreleriyle kıllar vardır Koku alma olayı burun boşluğundaki sarı bölgede gerçekleşir Koku reseptörleri burada bulunur Koku reseptörlerinin dendritlerine koku çomakları denir Bunların aksonları koku soğancığı bölgesinde beyinle bağlantılı sinirlerle sinaps yaparlar ve koku alınır Koku reseptörleri, sadece mukus içinde eriyerek kendisine ulaşabilen maddelerle uyarılırlar Koku alma duyusu çabuk yorulur 187 DİL ve TAT ALMA DUYUSU Dildeki tat alma reseptörlerine tat tomurcukları denir Bunlar dil üzerinde papilla denilen yapılarda bulunur Tat alma mekanizması, koku alma mekanizmasına benzer Tat verici maddeler, su veya tükrükle erir Reseptör hücrelerdeki moleküllerle tepkimeye girerek tat impulsu oluşturur Beyinle bağlantılı sinir hücreleri duyusu meydana gelir İnsan tatlı, ekşi, acı ve tuzlu tadı algılayabilir, her tadın reseptörü dilin farklı bölgelerinde bulunur Dilin uç kısmı tatlı, orta kısmı tuzlu ve ekşi, arka kısmı acıya duyarlıdır Şekil 18 7 Dilde Tat Alma Alanları 188 DERİ VE MEKANİK DUYULAR Dokunma, basınç, sıcaklık ve ağrı gibi duyulara mekanik duyular denir insanda bu duyuları algılayan reseptörler deride bulunur En önemli mekanik duyu basınçtır Bu duyu pacini cisimciği tarafından algılanır Dokunma duyusu meissner ve merkel cisimleri ile algılanır Epidermis tabakasının altındaki dermis tabakasında sıcaklık duyusunu algılayan ruffini ve krause reseptörleri vardır En alt tabakada kıl kökü ve ter bezleri vardır Serbest sinir uçları derinin her tarafında bulunur Ağrı duyusunu alırlar Şekil 188 Deri ve Tabakaları
|
|