Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Bunları Biliyor Musunuz ?

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biliyoruz, devleti’nde, halbuki, hükmü, islam’da, mani, midir, musiki, musikinin, osmanlı, yapıldığını, ziyafetlerinin

Osmanlı Devleti’nde Musiki Ziyafetlerinin Yapıldığını Biliyoruz. Halbuki İslâm’da Musikinin Hükmü Buna Mani Değil Midir?

Eski 04-24-2009   #1
KRDNZ
Varsayılan

Osmanlı Devleti’nde Musiki Ziyafetlerinin Yapıldığını Biliyoruz. Halbuki İslâm’da Musikinin Hükmü Buna Mani Değil Midir?



Bilindiği gibi İslâmiyette bazı sesler helâl ve bazıları da haram kılınmıştır Gerçekten insanda ulvî ve yüce duyguların, Rabbânî aşkların doğmasına vesile olan sesler helâldir Kâinatta yapılan zikirler ve teşbihler bu çeşit seslere girdiği gibi, rüzgârların terennümleri, denizlerin dalgalarının çıkardığı nağmeler, yağmur, kuş ve benzeri şeylerin Rabbani olan kelâmları bu gruba girmektedir Sanki kâinat, ilâhi bir musiki dairesi-dir; türlü türlü avazlarla ve çeşit çeşit terennümlerle kalblere hüzünleri ve Rabbani aşkları doldurur; ruhları ve kalbleri manevi zevklere gark eder Bu, nefsi susturur; kalbi, aklı ve ruhu yüce şeylere ve ebedî âlemlere teşvik eder Osmanlı askeri musikisi olan mehter, buna verilebilecek olan en güzel misâldir
Halbuki yetîmâne hüzünleri ve nefsânî şehvet ve arzuları tahrik eden sesler ise, haramdır Şeriatın tayin etmediği kısım ise, insanın ruhuna ve vicdanına yaptığı tesire göre hüküm alır
Bilindiği gibi, Hanefi Hukukçularının teşkil ettiği Irak ekolü, Musiki konusunda, "Yasak mutlak, ibâhe (serbestlik) istisnadır" diyerek, çok az istisnaların dışında musikiyi haram kabul etmektedirler Şafii hukukçuların başını çektiği bir diğer grup ise, "İbâha mutlak, yasak istisnâdir" diyerek ney ve def gibi bazı çalgı âletlerine müsaade etmişlerdir Kendisi de bir âlim olan İdris-i Bitlisî, Kanun-ı Şehinşâhî adlı eserinde bu noktaya dikkat çekerek Osmanlı Padişahına şöyle söylemektedir:
"Saz ve benzeri âletleri dinleyerek ve güzel sesleri istima’ ederek, gönüllerin açılması ve dertlerin giderilmesine gelince, bu anlayış Yunan felsefesinin kanunlarına uygundur Bazı seslere ehl-i şerî’at da ruhsat ve müsâade vermiştir: Mesela güzel sesle Kur’ân okumak bunun başında gelir ki, Kur’an’da "Kur’ân’ı tertîl ile oku" buyurulmuştur Hz Peygamber’in şu hadisi de bunu teyid etmektedir: "Kim Kur’ ân’ı güzel sesle (teğannî ile) okumazsa, bizden değildir" Gazel okumak ve şiir inşâd etmek de, meşru1 dur Hz Peygamber de şiir inşadına ve güzel teğannisine müsâade etmiştir Def ve ney gibi bir kısım çalgı âletlerine de, ekseri Şafii imamları ruhsat vermiştir Ud ve kanuna, bazı Şafii hukukçular, mübahdır demiştir Kütüb-i fetvada bu husus kayıtlıdır Bazı ehlullah ve evliya da, sema’ ve benzeri hallere caiz nazarıyla bakmışlardır Bu fakir, ud ve ney gibi bazı âletlerin caiz olduğu hususunu, delilleriyle açıklayan bir Risale yazdım"
İşte bu şer’î hükümlerden dolayı Osmanlı Hareminde ve evlerinde, bazı İslâm Hukukçularının verdiği fetvalara dayanılarak, ud, keman, def, çalpara, ney ve tanbur
gibi sâz ve müzik âletleri çalınmıştır Osmanlı toplum hayatının bu konuda, Hanefi hukukçuların görüşlerini değil, Şafii hukukçuların görüşlerini fiilen tatbik ettiklerini söyleyebiliriz Hatta III Selim’in Nizâm-ı Cedid’inde askerlerin tranpet çalmaları, halk ve âlimler tarafından hoş karşılanmayınca, Nizâm-ı Cedid askerlerinin giydikleri Avrupai elbiselerin ve çaldıkları trampetlerin, tâlim gayesiyle olması hasebiyle, dinen caiz olduğuna dair, Münib Efendi tarafından müstakil bir Risale dahi kaleme alınmıştır Bunları çalmak üzere, erkek musikişinaslardan, oyun, saz ve hanende takımı kurulmuştur Musiki üstâdlarına Mu’allimîn-i Enderûn-ı Hümâyûn dendiğini kaynaklardan öğreniyoruz
Ayrıca Saray’a ve Harem’e has olmak üzere cariyelerden de sazendeler takımı kurulduğu bilinmektedir Hareme alınan cariyelerden seçilen sazende takımı, Meşkhâne’de yahut hocaların hususi dairelerinde musiki hocalarından özellikle son zamanlara doğru müzik dersleri almışlardır Sazendeler, genellikle kalfalık payesine gelen ve Padişah yahut diğer hanedan erkekleri ile aralarında mahremiyet bulunmayan cariyeler arasından seçilirlerdi Bunlara sazende kalfalar dendiği gibi, reislerine de sâ-zende-başı veya baş sazende denmekteydi
XIX yüzyılda batılılaşma başlayınca, eski sazlar arasına piyano da girmiştir Hatta son zamanlarda piyano çalmak, Osmanlı hareminin modası haline gelmiştir Sultânlar, şehzadeler ve hatta kadın efendiler, piyano çalmaya başlamışlardır
Osmanlı Tarihi boyunca, son zamanlardaki bazı eğlenceler dışında, sazendelerin ulvî duygulan teşvik eden ilahiler okudukları, bunlara uygun ud ve ney gibi sazları çaldıkları, gayr-i meşru denebilecek olayların pek nâdir meydana geldiği, Saray hâtıralarından anlaşılmaktadır Bazı kitaplarda tasvir edilen, eğlenceler, çalgılı ve sazlı âlemler ise, tamamen hayalidir III Selim, II Mahmûd ve özellikle de II Abdülmecid zamanında Saray’a giren müzik âletlerine müsamaha ile bakmak ve hele bazı devlet adamlarının cazlı ve balolu toplantılarına katılmalarını İslâm Hukukuna uygun göstermek mümkün değildir Nitekim Ahmed Cevdet Paşa da, bu konuda bazı devlet adamlarını tenkit etmiştir

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.