Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başarının, kararlılık, önemli, şartıdır

Kararlılık Başarının Önemli Bir Şartıdır

Eski 03-20-2009   #1
Berna
Icon47

Kararlılık Başarının Önemli Bir Şartıdır



Kur'an-ı Kerim, "İnsanlardan bazıları da vardır ki, Allah'a kulluk etse de bunu sırf bir hesaba binaen yapar, imanla küfrün arasında bir yerde durur Şayet umduğu faydayı elde ederse onunla huzur bulup sevinir, eğer bir sıkıntı ve imtihana mâruz kalırsa yüzüstü dönüverir


Bundan dolayıdır ki, dünyayı da âhireti de kaybeder İşte besbelli olan hüsran budur" (Hac Sûresi, 22/11) buyurarak kulluğunu ganimet elde etme gibi bazı hesap ve çıkarlara bağlayan kimselerden bahsetmektedir
Öyle bir insan, iyi günlerde dinin kenarından, köşesinden tutar; "Bir parça da biz katkıda bulunalım" der ama bunu derken bile "Amaaan, olduğu kadar olur!" şeklindeki düşüncesini terk edip onu bütünüyle kucaklamaya da yanaşmaz, dine tam sahip çıkmaz
Ona sağlam bir imanla değil de, adeta pamuk ipliği ile bağlanmıştır Tehlikeli dönemlerde ve sıkıntılı günlerde dini de dindarları da yüzüstü bırakıp kendi şahsî dünyasını garanti altına alacağını zannettiği yerlere ve kimselere sığınır

Oysa hangi konu olursa olsun, kararlılık, sabır ve sebat çok önemlidir Siz belli bir mevsimde bütün himmet ve gayretinizi ortaya dökebilirsiniz Mesela, ekim yaparken karlar erimiş olsa da hâlâ hava soğuktur ama siz ona katlanarak tarlaya tohumu atarsınız Fakat daha sonra onu koruma mevzuunda hiçbir tedbir almazsanız, sulama hususunda bir gayretiniz olmazsa, hasat mevsimini aktif sabırla beklemez ve tarlayı biçeceğiniz zaman da en iyi ürünü alabilmek için üzerinize düşeni yapmazsanız; işin ilk bölümünü ve bir yanını yapmış olsanız da katiyen ürün elde edemez ve dolayısıyla, avam ifadesiyle, hava alırsınız
İşe herhangi bir yerinden girseniz ve sadece bir faslını yapsanız Mesela, tarlayı sürseniz de hiç tohum saçmasanız ya da ekini biçseniz de onu harmanda dövmeseniz veya sapı-samanı birbirinden ayırmasanız yine beklenen semereyi elde edemezsiniz
Nasıl ki böyle dünyalık bir işte sabır, sebat ve devamlılık esastır; aynen öyle de, bir hakikati temsil etme ve insanlar arasında yerleştirme mevzuunda da sabır ve devam çok önemlidir Rahat zamanda, kendinizi, duygu ve düşüncelerinizi ifade eder ama bir tazyike maruz kaldığınız an geriye durursanız, hem kader birliği ettiğiniz arkadaşlarınızı şaşırtmış, hem dostlarınızı tereddüde sevk etmiş, hem de imtihanın hakkını vermemiş ve tohum attığınız halde ürün elde edememiş olursunuz


En mükemmel insan
Bundan dolayı, insanın tamamiyet peşinde olması, her şeyi kemale erdirmeye çalışması, kâmil olanı araması ve hatta insan-ı kâmil olmaya yönelmesi önemli bir esastır, dahası bir fazilettir
Çünkü bugüne kadar kitleler, kâmil insanların rehberliğinde ebedî mihraplarını bulmuş, Hakk'a yönelmiş; onlar sayesinde varlık ve hadiseleri isabetli yorumlayabilmişlerdir Ne var ki, o seviyede bir kemale erişmek her zaman ve herkese müyesser değildir
Varlık âleminde, Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) ölçüsünde kemalât-ı insaniye ile tanınmış bir ikinci şahıs göstermenin mümkün olmadığını söyleyen Cîlî'nin "İnsan-ı Kâmil" adlı eserini mütalaa edenler, kemale ermenin ve insan-ı kâmil ufkuna ulaşmanın nasıl çetrefilli yollardan geçmeyi gerektirdiğini göreceklerdir Fakat o yol çok uzak olsa ve hedefe varmak için pek çok menzili aşmak icap etse de, bir insanın öyle bir mertebe-i kusvâyı ve aksâ'l-gâyâtı talep etmesinde bir problem olmasa gerek Evet, o işi temsil eden zâtın bir hakikatı vardır; O nübüvvetle serfirazdır
Nübüvvet zincirinin halkaları bitmiştir; bundan sonra peygamberliğin rüyasına tâlib olmak bile bir saygısızlık ve bir küstahlıktır, hatta küfürdür Peygamberâne evsâfa, bir nebide var olan güzel sıfatlara gelince, bir insanın o sıfatlarla müzeyyen olmayı istemesi ve peygamber ahlakıyla ahlaklanma ardına düşmesi bir fazilettir

İşte her insan, Efendimiz'de zirve noktada örneklerini gördüğü bu güzel sıfatların hepsine sahip olmayı isteyebilir Bu âlî sıfatlara tâlip olarak diyebilir ki,
"Allah'ım, Sen Efendimiz'den sonra peygamber yaratmazsın Çünkü hatimeyi çekmiş, "bu son" demiş ve peygamberlik sarayının Sultanını göndermişsin Fakat ben de, Peygamberimiz'i "üsve-i hasene" olarak gönderip O'nunla bize gösterdiğin güzel ahlakla ahlaklanmak istiyorum; O'ndaki evsâf-ı âliye'ye tâlibim Beni de öyle sâdık eyle, O'nun gibi emin kıl; beni de tebliğ insanı yap, o vazifeyi eda ederken fetanetli hareket etmeye muvaffak eyle
O'na yetişmem mümkün değil ama O'nun ardında yürümeme de bir mani yok Peygamberliğe tâlip değilim, böyle bir talep en başta Sana karşı saygısızlıktır; fakat peygamberâne evsâfa tâlibim
Bana da o evsâfı nasip et ki, elimi uzattığım her yerde Senin rızanı tahsile muvaffak olayım" Evet, bu duygu ve düşüncede olmak, tamamiyete ve kemale tâlip olmaktır


ÖZETLE:
1- Her insan, Efendimiz'de gördüğü güzel sıfatların hepsine sahip olmayı isteyebilir Bir insanın o sıfatlarla müzeyyen olmayı istemesi ve peygamber ahlakıyla ahlaklanma ardına düşmesi bir fazilettir
2- Nasıl ki dünyalık bir işte sabır, sebat ve devamlılık esastır; aynen öyle de, bir hakikati temsil etme ve insanlar arasında güzel örnek olma mevzuunda da sabır ve devam çok önemlidir



__________________
Fani kalbimde ölümlü olarak kalacak olsan da; ölümsüz ruhumda ebedileşeceksin
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.