Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
taktikleri, şeytanın

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #16
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



Ayetlerden Uzaklaştırmaya Çalışır
Allah'ın kitabına tabi olmak büyük bir sorumluluktur Böylesine önemli bir sorumluluğu ihmal etmenin cezası da aynı derecede şiddetli olur İnsanın böyle bir cezaya çarptırılması ise bilindiği gibi şeytanın en büyük amacıdır
Şeytanın etkisiyle Kuran'dan uzaklaşan bir kimse, gerçekte Allah'tan uzaklaşmış olur Çünkü Kuran, Allah'ın sözüdür Hem müminlerin hidayete ermelerini sağlayan, hem de onlara ömür boyu yol gösterici olan bir 'nur'dur

Kuran'dan uzaklaşmak, Kuran'a tabi olmuş kimseleri —müminleri— tehdit eden bir tehlikedir Çünkü müşrikler ve kafirler zaten Kuran'dan tamamen gaflet içindedirler Ayetlere karşı perdelenmiş oldukları için, Kuran'dan daha fazla uzaklaşmalarına imkan yoktur Fakat ayetler vesilesiyle iman eden ve ayetlerin bildirdiği şekilde yaşayan müminler, Kuran'dan uzaklaşırlarsa, çok büyük bir tehlikeyle, şeytanla yüz yüze kalırlar Dahası bunun farkına varmadan, kendilerini hala doğru yolda zannederek, şeytan tarafından kontrol altına alınırlar Kuran'da bu durum, şeytanın insanın üzerine kabuk gibi bağlanması olarak ifade edilmiştir:

Kim Rahman (olan Allah)ın zikrini görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun "üzerini kabukla bağlattırırız"; artık bu, onun bir yakın dostudur
Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar (Zuhruf Suresi, 36-37)
Böyle bir gaflete de ancak, ahireti terkedip dünyevi çıkarlara yönelen, nefsinin istekleri doğrultusunda hareket eden biri dalabilir Aslında Allah'ı değil, nefsini tatmin etmeye yönelip şeytanın peşine takılan bu kimse, insandan çok hayvana benzer Çünkü hayvanın da, insanın da temel fiziksel ihtiyaçları (yemek, içmek, cinsellik) ortaktır İnsanı üstün yapan kendisini Yaratan'a bilinçli bir biçimde kulluk etmesidir İşte bu nedenle Kuran'da nefsinin hevasına uyan ve bir zamanlar tabi olduğu ayetlerden uzaklaşan kimse, köpeğe benzetilir
Onlara kendisine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini anlat O, bundan sıyrılıp-uzaklaşmış, şeytan onu peşine takmıştı O da sonunda azgınlardan olmuştu

Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir Artık gerçek haberi onlara aktar Ki düşünsünler (Araf Suresi, 175-176)
Bir mümin yıllar boyunca, birçok defa Kuran'ı okumuş olabilir Ama bu onu şeytanın oyunlarından müstağni kılmaz Şeytan birçok oyunla karşısına çıkar Müminin Kuran'ı inkar etmeyeceğini bildiğinden, çeşitli hilelerle, müminleri günlük hayatlarında Kuran'ın emrettiği yaşam tarzından uzaklaştırmaya çalışır
Örneğin Kuran'da, yaşanan ve yaşanacak her anın Allah tarafından bir kader çerçevesinde önceden yaratıldığı bildirilmiştir Bu bilgiye rağmen başına gelen olaylar karşısında sıkıntılı, tevekkülsüz bir ruh hali sergilemek, Allah'ın ayetlerini gözardı ederek hareket etmek anlamına gelir Uzun süre bu ruh halinde kalan bir kimsenin kalbi, Kuran'ın temiz ve berrak ruhunu yitirir ve giderek kararmaya başlar Sonunda bu kimse Kuran'dan etkilenmeyen, duyarsız bir hale gelir

Kuran'ın emrettiği gibi bir hayat sürme gayretindeki herkes bu tehlikeyle karşı karşıyadır Her kim olursa olsun, kendisine kitap verildikten sonra bu yükümlülüğü hakkıyla yerine getiremezse, kalbi katılaşır Kuran'da, daha önce kendilerine kitap verilen ancak bu sorumluluğu taşıyamayan kimselerin durumu hatırlatılmaktadır:

İman edenlerin, Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin "saygı ve korku ile yumuşaması" zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar Onlardan çoğu fasık olanlardı (Hadid Suresi, 16)
Allah müminlere, şeytanın bu oyununa düşmemeleri için Kuran'a sımsıkı sarılmalarını emreder Çünkü Kuran hayatının her anında mümine yol gösterici olacak bir kılavuzdur Dahası müminler ayetleri yalnızca düzenli olarak okumakla değil, gün boyu akılda tutmakla, üzerlerinde düşünmekle ve her olayda Kuran'la hükmetmekle yükümlüdürler:
Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın Şüphesiz Allah, latiftir, haberdar olandır (Ahzab Suresi, 34)
Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır (Bakara Suresi, 121

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #17
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



Unutkanlık ve Dalgınlık
Unutkanlık vermek şeytanın çok sık kullandığı fakat insanlar tarafından fazla fark edilmeyen bir yöntemdir Şeytan bu telkini farklı konumlardaki insanlar için, farklı taktiklerle kullanır
Örneğin yaşamlarını dinden uzak geçiren kimselere verdiği unutkanlık ve dalgınlık, klasik anlamdaki unutkanlık veya bir anlık göz dalması değildir Şeytanın gerçek anlamda unutkanlık verdiği bu kimseler, 60-70 yıllık bir ömrü Allah'ı ve ahireti unutarak boş ve yararsız uğraşlar içinde geçirirler Allah'ın ahireti hatırlatmak için yeryüzünde yarattığı hikmet ve ibretleri kavrayamazlar Neden ve nasıl yaratıldıkları sorusunun hiçbir önemi yoktur Şeytan onlara, iyiliği, hayrı, en önemlisi kendilerini yaratanı, O'nu anmayı ve herşeyin kontrolünün O'nda olduğunu unuturur Ölüm, kader ve ahireti hiç düşündürtmez

Aynı şekilde münafıklar da şeytan tarafından çepeçevre kuşatıldıklarından, Allah'ın varlığını ve O'nun zikrini unuturlar Kuran'da münafıkların içinde bulundukları durum şöyle haber verilir:

Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur İşte onlar, şeytanın fırkasıdır Dikkat edin; şüphesiz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta kendileridir (Mücadele Suresi, 19)
Şeytanın unutkanlık vermeye çalıştığı bir diğer grup müminlerdir Ancak bu unutkanlık müşriklere ve münafıklara verdiği unutkanlıktan daha farklıdır Şeytan büyük-küçük ayırdetmeden müminlerin sorumlu oldukları her konuda unutkanlık vermek ister Çünkü her insan dünya hayatının her anında, Kuran'ın emrettiği hayatı yaşama konusunda denenmektedir Bu yüzden insanın her an şuurlu ve uyanık olması ve yaşadığı her an, Allah'ın rızasını araması gerekir
Kuran'da şeytanın müminlere vermeye çalıştığı bazı unutkanlıklardan örnekler verilmiştir Bunlardan biri, ayetler hakkında "alaylı tartışmalara" dalanlarla aynı ortamda bulunmaktır Allah müminleri böyle bir ortamdan sakındırır ve şeytanın unutturucu etkisine karşı uyarır:
Ayetlerimiz konusunda "alaylı tartışmalara dalanlar:" —onlar bir başka söze geçinceye kadar— onlardan yüz çevir Şeytan sana unutturacak olursa, bu durumda hatırlamadan sonra, artık zulmeden toplulukla beraber oturma (En'am Suresi, 68)
Bir başka hüküm ise bir şeyi yaparken, onun ancak Allah'ın dilemesiyle mümkün olacağını anmaktır:
hiçbir şey hakkında: "Ben bunu yarın mutlaka yapacağım" deme
Ancak: "Allah dilerse" (inşallah yapacağım de) Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir" (Kehf Suresi, 23-24)
Bu konuya bir başka örnek Hz Musa kıssasında verilmiştir Ayette, Hz Musa ile beraber yolculuk eden genç yardımcısı, yanlarına aldıkları balığı unuttuğunu fark edince, bunun sorumlusunun şeytan olduğunu belirtir:
(Genç-yardımcısı) Dedi ki: "Gördün mü, kayaya sığındığımızda, ben balığı unuttum Onu hatırlamamı şeytandan başkası bana unutturmadı; o da şaşılacak tarzda denizde kendi yolunu tuttu" (Kehf Suresi, 63)
Mümin unutkanlığa ve buna yol açan faktörlere karşı çok dikkatli olmalıdır Müminin yaşamında dalgınlıklara, aklı örten hayali senaryolara ve boş hayallere dalıp gitmeye yer yoktur Çünkü bu karakterde bir insan Allah yolunda ciddi bir çaba harcayamaz Kendisini dünyanın aldatıcılığına kaptırıp, gerçek görevini, varlığının tek nedenini, Allah'a kul olmayı unutur:

Ey iman edenler, Allah'tan korkun Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın Allah'tan korkun Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır
Kendileri Allah'ı unutmuş, böylece O da onlara kendi nefislerini unutturmuş olanlar gibi olmayın İşte onlar, fasık olanların ta kendileridir (Haşr Suresi, 18-19)
Unutkan ve dalgın bir yapıya önlem olarak, müminler Allah'ı, Allah korkusunu ve Allah rızasını, cenneti, cehennemi, dünya hayatının geçiciliğini daima düşünerek unutmamalıdırlar Çünkü insan bu gerçekleri aklında tutmadıkça, şeytana karşı korumasız kalır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #18
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



Duygusallık Telklini
Duygusallık, insanın duygularının Kuran'ın belirttiği doğrultunun dışına taşarak Kuran'ın sınırları içinde yönlendirilmemesi, bunların kişinin karar ve davranışlarını kontrol altına alması ve kişiyi aklın yerine duyguların yönetmesi demektir
Duygusal davranan bir kimsenin hareketlerinde akıl yoktur Herşey o anki ruh haline göre gelişir Kişinin sabrı, adaleti, davranışları, aldığı kararlar, verdiği tepkilerin tamamı duygular tarafından yönlendirilir Ani ve birbirini tutmayan kararlar şeytanın küçük müdahaleleriyle kolayca verilir Çoğu zaman bu kararları pişmanlık izler Duygusal insanların ömürleri sonradan pişman olunan birçok kararla doludur

Halbuki müminin sahip olduğu akılda, denge ve açık bir şuur vardır Hareketlerin tamamı Allah'ın kuralları ve kanunları çerçevesinde yapılır Akılcı hareket eden insan, seçimini, ahiret gününde Allah'ın karşısında vereceği hesabı düşünerek yapar Şartlar ne olursa olsun Kuran doğrultusunda, taviz vermeden hareket eder

Şeytan, kimi zaman müminlere de duygusallık telkini yaparak yaklaşmayı dener İnkar edenlere karşı beslenebilecek bir sevgi, değişen şartlardan ruhen etkilenmek gibi Kuran'a ters düşen her hareket, bilinç altına yerleşen duygusallık telkinin bir işaretidir Böyle bir telkin, Kuran hükümlerini uygulamada ve Allah'ın rızasına yönelmede gösterilecek tam bir kararlılıkla etkisiz bırakılır

Müminlerin hayatlarında duygusallığa yer olmadığı birçok Kuran ayetinde bildirilmiştir Örneğin bir mümin, her kim olursa olsun, inkar eden bir kimseye karşı sevgi besleyemez:

Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun (Mücadele Suresi, 22)
Bir başka ayette Allah'ın sevgisini kazanmak için yola çıkan bir müminin, Allah'ın düşmanı bir kimseye karşı sevgi besleyemeyeceği, eğer beslerse doğru yoldan şaşırıp sapacağı bildirilmiştir:
Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişler, Rabbiniz olan Allah'a inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-çıkarmışlardır Eğer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara karşı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun ortasından şaşırıp-sapmış olur (Mümtehine Suresi, 1)
Ayetlerden açıkça anlaşıldığı gibi mümin bir kimse için sevgideki yegane kıstas imandır Bunun dışında ne aile bağlarının ne de sosyal çevrenin önemi vardır Bir inkarcı, iman etmediği sürece müminin dostu ve yakını olamaz Bu uzaklık Hz İbrahim'in ağzından Kuran'da şöyle ifade edilir:
İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki: "Biz, sizlerden ve Allah'ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız Sizi (artık) tanımayıp-inkar ettik Sizinle aramızda, siz Allah'a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir" (Mümtehine Suresi, 4)
Bu konu Kuran'da peygamber kıssalarında da geçer Örneğin Hz İbrahim'in babasının Allah'ın düşmanı olduğunu öğrenince ondan uzaklaşmış olması, müminler için örnek bir harekettir (Tevbe Suresi, 114) Bir başka örnek ise Nuh kıssasında yer alır Allah Hz Nuh'a, inkarcı olan oğlu için "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir" (Hud Suresi, 46) diye seslenir Çünkü bir müminin ailesi, yalnızca müminlerdir Bunların dışında bir dost arayanlar, eninde sonunda kendilerine yegane dost olarak şeytanı bulurlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #19
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



Detaylara Daldırır
Mümin Allah rızasını kazanmak için en sağlıklı ve doğru yolları seçmelidir Boş işlerle hiç vakit kaybetmez "Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et" (İnşirah Suresi, 7) ayetine uyarak, üzerine aldığı her salih ameli bir an önce bitirip bir yenisine geçer
Fakat insan yaptığı işi Allah rızasını gözetmeden yapıyorsa, şeytanın pek fark edilmeyen bir oyununa karşı korumasız düşer Bu oyun insanları gereksiz detaylara daldırmaktır Bu tuzağa düşen kişi, kafası karmakarışık, binbir türlü detaya takılmış, esas amaçtan tamamen uzaklaşmış, hatta ne yapması gerektiğini bile hatırlayamayan bir hale gelir
Allah Kuran'da buna örnek olarak Hz Musa'yla ilgili bir kıssadan bahsetmiştir Hz Musa kendi kavmine, yani İsrailoğullarına, Allah'ın onlardan bir sığır kesmelerini istediğini haber verir Buna karşın kavmi sığır hakkında gereksiz birçok ayrıntı sorup, ibadeti bir türlü yerine getirmez Ancak istedikleri bütün ayrıntıları öğrendiklerinde "Şimdi gerçeği getirdin" derler Fakat bu ibadetin amacından nasıl uzaklaştığı ve kavmin neredeyse Allah'ın emrini yerine getirmeyeceği daha sonraki ayette belirtilir: "Böylece ineği kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardı" (Bakara Suresi, 71)

Bu arada İsrailoğullarının kendilerine sığır kesme emrini getiren Hz Musa'ya söyledikleri "bizi alaya mı alıyorsun?" (Bakara Suresi, 67) şeklindeki küstahça söz de, o anda imandan çok inkara, yani şeytana yakın olduklarını göstermektedir

Bu mantığın altında şeytanın yukarıda bahsedilen hilesi yatmaktadır Sığır kesmek gibi basit bir olayı detaylara boğup zorlaştıran şeytan, neredeyse ibadetin yapılmasını engellemeyi başaracak hale gelir Günümüzde büyük bir kitlenin din anlayışı, şeytanın bu etkisiyle şekillenmiştir Birçok insan Allah'ın dini adı altında detaylara boğulmuş, Kuran'dan uzak bir din yaşamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #20
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



İsrafa Teşvik Eder
İsraf etmek cahiliye toplumunun önemli bir özelliğidir Sınır tanımaz bir şekilde para harcayıp sonra bununla övünmek küfür için bir prestij kaynağıdır:
O: "Yığınla mal tüketip-yok ettim" diyor
Kendisini hiç kimsenin görmediğini mi sanıyor? (Beled Suresi, 6-7)
Oysa israf Allah tarafından kesin olarak yasaklanmış, çirkin bir davranıştır Hatta israf edenler için ayette "şeytanın kardeşi" ifadesi kullanılmaktadır O halde şeytanın en büyük düşmanı olan müminlerin bu konu üzerinde özel bir titizlik göstermeleri gerekirAllah bir ayetinde şöyle bildirir:
İsraf ederek saçıp-savurma Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür (İsra Suresi, 26-27)
Bu tehlikeden korunması için müminin dikkat etmesi gereken bir nokta vardır Mümin canını ve malını cennet karşılığında sattığını (Tevbe Suresi, 111) hiçbir zaman unutmamalıdır Böyle bir ticareti kabul ettikten sonra malının bir kısmını Allah yolu dışında bir amaç için harcayamaz Çünkü israf öncelikle, ahiret dışında bir başka amaç için harcama yapmakla olur
Mümin sahip olduğu herşeyle ahirete yönelmek zorundadır Sahip olduğu her mal daha çok ecir kazanması için bir fırsattır Bu fırsatı geri tepmek, ahiret yerine dünya hayatına razı olmak demektir Allah müminleri meşru ve helal nimetlerden faydalanmaya teşvik ederken, israf etmemeleri için uyarılarda bulunmuştur:

İsraf etmeyin Çünkü O, israf edenleri sevmez (En'am Suresi,141)
Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının Yiyin, için ve israf etmeyin Çünkü O, israf edenleri sevmez (Araf Suresi, 31)

Kuran'da şeytanın özel olarak kullandığı bazı kötü alışkanlıklar olduğundan bahsedilir ve müminler bunlara karşı uyarılırlar İçki, kumar ve falla uğraşmak şeytanın insanları saptırmak için kullandığı malzemelerdir:
Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz (Maide Suresi, 90)
Ancak burada önemli olan şeytanın bu araçları hangi sonuca ulaşmak için kullandığıdır Çünkü ayetlerde esas dikkat çekilen şeytanın amacıdır Bu amaç bir sonraki ayette bildirilir; müminler arasına düşmanlık sokmak, onları Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak
Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide Suresi, 91)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeytanın Taktikleri...

Eski 03-10-2009   #21
dam99
Varsayılan

Cevap : Şeytanın Taktikleri...



çok faydalı herkes ibretle okunmalı bir şeyler almalı
__________________
iyiler bir gün mutlaka kazanacak
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.