Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
saklamaz, sessizlik, sır

sessizlik sır saklamaz....

Eski 03-04-2009   #1
evrem88
Icon47

sessizlik sır saklamaz....



SESSİZLİK SIR SAKLAMAZ

‘Sessizlik sır saklamaz’ diyor Uriah Heep bir şarkısında Kalamış’ta aşk yorgunu bir dostumla sohbet ediyoruz Cep telefonu vızırdayıp duruyor Sevgilisinden birbiri ardına, mermi gibi, hüzünlü mesajlar Kaza okları yüreğine saplanan o kocaman adam, acı ve tereddüt içinde kıvranıyor



Aşk artık gürültücü Artık aşkın gürültüsünden durulmuyor Aşkı ruhunda dinlendiren sevgililer yok, ortalığı telaşa vermek, yakmak, yıkmak, kırmak istiyor aşk Yok olurken yok etmek istiyor Eskinin sessiz ve içli âşıkları nerede şimdi? Aşkını içinde bir ateş gibi gezdiren, ‘yaktığımdan daha büyük ateşlerde yandım’ diyen o mahzun sevgililer Onları çıkardıkları sesten değil, ruhlarının üzerinde gezinen sessizlik hâlesinden tanıyabilirdik Onlar içe çekilir, içe doğru derinleşir, varoluşun kemikleri yakan ıstırabıyla sarhoş olabilirlerdi Onlar bu sızıdan hiç uyanmak istemez, bir afyonkeşin mahmurluğuyla ‘aşk derdiyle hoşem/el çek ilacımdan tabib’ diyebilirlerdi Onlar âşıkın asıl derdinin çileyle pişmek, çilede yanmak ve bu çileyle tamamlanmak olduğunu bilirlerdi O yüzden erenler yüzyıllar boyu mum alevinde eriyen pervaneyi âşıka misal verdiler Yanmazsan olmazsın Ağlamaz isen, çöle düşmez isen, inlemez isen tamamlanmazsın ‘Mecnun olup çöle düşmeyeceksen/Ne Leylâyı çağır ne çölü incit’ dedi bu toprakların bir türküsü Çölü incitme! Onun uğruna cefa çekmeyi göze almıyorsan varlık vadisinde berduşluk etme Ol ya da öl Olmak için sefer etmen gerek, kendinden sefer etmekle başla işe, kendi evinden ayrıl ve yola koyul Belki bir çölü aşman gerekecek, belki yedi vadiden geçeceksin, belki bir dağı delmen istenecek senden Aşkın bir çabayla sınanacak önce Ayrılıkla imtihan edileceksin Ona âyan olan sana, sana âyan olan ona âyan olacak Aranızdaki sessizlik sır tutmayacak Eğer aşk ‘sadâkatin kapısında köpeklerle birlikte beklemek’se bundan erinmeyeceksin Ruhun onu beklemekle dem tutacak Kendinden ölerek onda olacaksın Sessizliğin sesiyle Kuş sürülerini ürkütmeden Rüzgârla, yağmurla, ırmak ve dağlarla konuşarak yalnızca ‘Ben rüzgârım sen ateş/Seni alevlendiren benim’ diye gözyaşında yıkanarak ‘Sen uyuduğunda/ kapanan benim gözlerimdi’ diyecek kadar o olacaksın Aşkın olduracak, hem seni hem onu



Günümüzün aşkları görünmek istiyor Kıyıda köşede gizlenmek istemiyor, bilinmek, ilân edilmek, ses çıkarmak istiyor Özlemek istemiyor âşık, hemen kavuşmak istiyor, chatleşmek, mesajlaşmak, cep telefonuyla onu hep kapsama alanında tutmak, hapsetmek, boğmak istiyor Aşk, beklemeye tahammül etmiyor Âşık sevmek değil sevilmek derdinde Sevilsin, şu karanlık dünyada kendisine bir ışık dehlizi açılsın, bu dünyada sevilmeye değer olduğunu birisi kendisine söylesin istiyor Yücelmek için yüceltiyor, sevilmek için seviyor Istıraba tahammülü yok, yanmaya gelemiyor, varlığını alevde eriten bir pervane yerine kandile sitem okları yağdıran bir pervane olmayı yeğliyor Gürültü yapıyor ‘Ne olur beni sev!’ diye ulu orta bağırıyor, sessiz bir ağlayışla yapılmadığı için bu çağrı, masum bir yakarı olmadığı için ötelerden yankı bulmuyor



Aşk artık sessizliğe katlanamıyor Âşık sanıyor ki ne kadar ses olursa o kadar iyi anlaşacak, çıkardığı sese karşılık bir ses istiyor, iniltisine bir iniltiyle cevap verilsin istiyor Oysa o cep telefonu her çaldığında sesler daha bir anlamsızlaşıyor Hiçbir şey iletmeyen, bir çağrı, bir duygu taşımayan her konuşma insanı kendi zindanına daha da çok gömüyor Fazladan sarf edilen her kelime, oluş çabasıyla sınanmamış her söz, sevgiliyi sırlar mağarasına daha çok çekilmeye mecbur ediyor Fuzulî sözler aramıza sırlardan bir duvar örüyor Aşkın işlevi eskilerde perdeleri yırtmak iken şimdilerde örtülere bürümek Sevgiliden saklanmak ve kendinden saklanmak Oysa âşığın feryadı susuşunda gizlidir ‘Ancak söylenemeyen aşk aşktır’ diye yazmıştı Blake O asırlar öncesinden seslenen Mevlâna’yı yankılar gibiydi : ‘Dil, kelimeler pek çok şeyi açıklar ama aşk, üzerine kelimeler düşmediğinde daha berraktır’ İnsanların mezar taşlarından ve kitabelerden daha çok bildikleri vehmiyle durmadan konuştukları bir çağda, gökler susuyor Ve aşk, günümüzde yaramaz bir çocuk gibi tepinip yaygara koparıyor Modern dünya her türlü tasallut aletiyle suskun âşıkları bertaraf ediyor SMS’ler, chat odaları, telefonlar insanın iç uzayını boş yer bırakmamacasına dolduruyor Sessizlik bütün asaletiyle hayatımızın her cephesinden geri çekiliyor Ruhumuzun kıyılarını döven ses dalgaları bize ne bir özlem duygusu ne de bir kavuşma heyecanı bırakıyor Hız ve gürültü, sonunda aşkın yüzlerce yıllık anlamını da yutuyor
{kemal sayar}

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : sessizlik sır saklamaz....

Eski 03-04-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : sessizlik sır saklamaz....



Kalemine sağlık arkadaşım
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : sessizlik sır saklamaz....

Eski 03-04-2009   #3
evrem88
Varsayılan

Cevap : sessizlik sır saklamaz....



bana ait değildir kemal sayara ait bir yazı belirttiğim gibipaylaştım yalnızcasizinde okuyan gözlerinize sağlık
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.