Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
din, nefse, planları, uygun

Nefse Uygun Din Planları

Eski 02-24-2009   #1
meLankoLik_asaLet
Icon1861

Nefse Uygun Din Planları



Nefse Uygun Din Planları
Yüce Allah Kuran’ın, tüm insanları "karanlıklardan nura çıkaracak bir hidayet, bir rahmet ve müjde" olduğunu bildirmiştir Rabbimiz Kuran ayetleriyle insanlara yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri her konuda kendilerini kurtuluşa ulaştıracak doğru yolu göstermiştir Daimi bir huzur, mutluluk ve güzel bir hayat yaşayabilmelerinin, nimete kavuşabilmelerinin bilgisini vermiştir

İnsanlardan kimi, Allah''a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de İşte bu, apaçık bir kayıptır (Hac Suresi, 11)

Yeryüzündeki tüm varlıkların tek hakimi olan Rabbimiz, yarattıklarını ve onlara en uygun olan yaşam şeklini de en iyi bilendir Allah insanların fıtratını da ancak imanı kavradıkları ve Kuran ahlakını tam olarak yaşadıkları takdirde mutlu ve huzurlu olabilecek şekilde yaratmıştır Allah Kuran'da insanlara, kendilerini yarattığı fıtrata yönelmelerini şöyle bildirmiştir:
Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır" (Rum Suresi, 30)
Bu gerçek istisnasız tüm insanlar için geçerlidir İnsan ancak, kendisini yaratan Rabbimiz'e yönelip, Kuran ahlakını tam olarak O'nun sevgisini ve rızasını kazanabileceği şekilde yaşadığı takdirde dünya hayatında güzel bir yaşam sürebilir Kuran'ın kurtuluşa yönelten yol gösterici özelliği, insanlar üzerinde ancak bu şekilde gerçekleşebilir
Fakat kimi insanlar, Allah'tan gereği gibi korkmamaları sebebiyle Kuran'ı kendilerine bu şekilde rehber edinmez ve Allah'ın bildirdiği ahlakı tam olarak yaşamazlar Ayetlerde bu kimselerin, kendilerine sorulduğunda Allah'a iman ettiklerini söyledikleri, ancak daha derin bir imanı ve Allah'a gereği gibi kulluk etmeyi kabul etmedikleri bildirilmektedir:
De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "Allah" diyeceklerdir Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız? (Yunus Suresi, 31)
Andolsun, onlara: "Kendilerini kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette: "Allah" diyecekler Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar? (Zuhruf Suresi, 87)
Söz konusu kimseler bu bakış açıları nedeniyle, Kuran'a Allah'ın indirdiği şekliyle tabi olmak ve bu nimetten istifade etmek yerine; dini, kendi akılları, nefisleri ya da din ahlakından uzak yaşayan toplumların belirli kuralları doğrultusunda yorumlamaya çalışmaktadırlar Bu yolla, hak dinden uzaklaşmış farklı ve batıl bir din anlayışının savunuculuğunu yapmaktadırlar 'Nefse uygun din' olarak da adlandırabileceğimiz bu din anlayışının en önemli özellikleri ise, kişilerin nefsi istekleriyle ve dünyadaki menfaat beklentileriyle çatışmayacak bir inanç şekli olmasıdır
Bu sahte inanç şekline göre söz konusu insanlar dinin, vicdanlarını rahatlatacağına inandıkları kadarıyla yalnızca bir kısmını yaşayacak, ancak hiçbir zaman için kendi dünyevi beklentilerinden ödün vermeyeceklerdir Bu batıl din anlayışı hiçbir zaman için onların çıkarlarıyla çatışmayacak, onları maddi manevi hiçbir anlamda zora sokmayacak, hayatın hiçbir alanında fedakarlık yapmalarını, özveride bulunmalarını gerektirmeyecektir İbadetlerin bazılarını yerine getirecek, ancak düzenlerinin bozulması söz konusu olduğunda bunlardan da kolaylıkla taviz verebileceklerdir
Kuran ahlakı, bu çarpık anlayıştaki kişilerin toplum hayatında olabildiğince az yer kaplayacak ve nefisleri adına kendilerine hiçbir rahatsızlık vermeyecektir Bunun sonucunda insanlar yeri geldiğinde nefislerinin meşru olmayan isteklerini hiçbir vicdani rahatsızlık duymadan yerine getirebilecek, adaletten, dürüstlükten, iyilik ve doğruluktan uzaklaşmaları gerektiğinde bunda bir sakınca görmeyeceklerdir
Bu anlayış, söz konusu kişilerin yaşadıkları toplumda hiç kimsenin fikirleriyle çatışmadan, ahireti düşünmeksizin kurulmuş olan nefsani düzen, istek ve eğlenceleri engellemeden ve böylece hiçbir konuda tepki almadan rahatça yaşamalarını sağlayacaktır Toplumdaki insanların iman edip Allah’a kulluk etmiyor ve Kuran ahlakını yaşamıyor olmaları onları ilgilendirmeyecektir Kuran ahlakına aykırı olan bu dinin savunucularına göre, asıl olarak tepki çekmemek, çevrelerindeki insanların dünya görüşleriyle çatışmamak esas alınacak ve bu amaç doğrultusunda gereken her konudan taviz verilebilecektir
Nefse uygun bu sözde dinin savunucuları, insanları Allah’ın beğendiği hayatı ve Kuran ahlakını yaşamaya davet etmek yerine, çevrelerinde de nefis rahatlığının esas alındığı bu sahte dinin tebliğini yaparlar Hem kendilerini hem de çevrelerindeki insanları bu çarpık din anlayışının geçerliliğine inandırmaya çalışırlar
Oysa ki nefislerinin hoşnutluğu ve rahatlık üzerine kurulan böyle bir din anlayışının hiçbir şekilde geçerliliği yoktur Allah bir ayette "De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir Allah, herşeyi bilendir" (Hucurat Suresi, 16) şeklinde bildirmiştir İnsan için herşeyin en doğrusunu bilen yalnızca sonsuz ilim sahibi olan Rabbimiz'dir
Allah Kuran’ın "(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam Çünkü gerçekten nefis, -Rabbim'in kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir" (Yusuf Suresi, 53) ayetiyle, nefsin insanları kötülüğe sürükleyici özelliğini bildirmiştir Allah "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (Enam Suresi, 162) ayetiyle, iman edenlerin hayatlarının her anının, yaptıkları her işin Allah'ın emrettiği şekilde olduğunu bildirmiştir
Allah'ın rızasını kazanabilmek, kimi zaman kişinin nefsinin rahatından ödün vermesini gerektirebilir Nitekim Allah Kuran’da dünya hayatının, insanların denenmeleri için yaratıldığını; bu amaçla pek çok olayla sınanacaklarını bildirmiştir:
O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır (Mülk Suresi, 2)
İnsan, dünya hayatında muhatap olduğu nimetler ve zorluklar karşısında Kuran ahlakına en uygun şekilde davranmak ve tüm bunlar karşısında büyük bir kararlılıkla Allah'ın rızasını aramakla sorumludur Allah başka ayetlerde "İnsanlar, (sadece) "İman ettik" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar? Andolsun, onlardan öncekileri sınadık" (Ankebut Suresi, 2-3) şeklinde bildirmektedir Nitekim gerçek bir iman, Allah'ın sevgisini, rızasını, dostluğunu kazanabilmek için herşeyi göze almayı gerektirir Allah'ın rızası ise, gerektiğinde nefsin isteklerini yenmeyi, sabır göstermeyi, bazı konulardan feragat etmeyi ve zorluklara göğüs germeyi gerektirebilir
Bunun yanı sıra Allah Kuran ile tüm insanları 'birbirlerini iyiliğe çağırıp kötülükten sakındırmak'la yükümlü kılmıştır İman sahibi bir kimse, sırf insanların nefsi anlamda 'rahatı kaçmasın' diye, bu sorumluluğunu yerine getirmekten vazgeçmez İnsanların kendilerine ya da çevrelerine zarar verdiklerini, güzel ahlaktan, adaletten, doğruluktan uzaklaştıklarını veya kötü bir iş yaptıklarını gördüğü halde, 'rahatsızlık vermemek adına' buna seyirci kalmaz Kuran’da müminlerin bu konuda göstermeleri gereken ahlak şöyle bildirilmektedir:
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun Kurtuluşa erenler işte bunlardır (Al-i İmran Suresi, 104)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.