02-24-2009
|
#1
|
cansel
|
Deniz Fenerin Delileri Karardı
Dosya bize gelene kadar Fener’in delilleri karardı!
Deniz Feneri e V davasının dosyası 169 gün sonra Türkiye’ye geldi
Ancak bu sürede şirketlerin içinin boşaltılıp bağış parasıyla alınan geminin satılması dellilerin karartıldığı endişesini doğurdu
Frankfurt Main Savcılığı tarafından Deniz Feneri e V hakkında açılan davada, Almanya’da yardım adı altında toplanan paranın, amaç dışı kullanıldığı, Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği ile Kanal 7’nin de bulunduğu çeşitli firma ve kişilere aktarıldığı iddia ediliyordu Savcılık toplanan 41 milyon euro’nun 18 milyonunun kuryeler aracılığıyla Türkiye’ye yollandığını da ileri sürdü 17 Eylül 2008’de sonuçlanan davanın dosyası henüz Ankara’ya ulaştı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 3000 sayfalık belgeden oluşan Deniz Feneri dosyasının Almanca’dan çevirisinin tamamlanmasının ardından davaya ilişkin somut adımların atacak ve iddiaları araştıracak Ancak şimdi de delillerin akıbeti tartışma konusu oldu VATAN, dağıtılmayan yardımlardan sahte vekaletname düzenlenmesine kadar bir çok delili ortaya çıkarmıştı Şimdi merak edilen bu delillerin ortadan kaybolup kaybolmadığı İşte 6 ay içinde Türkiye’de yaşanan ve soruşturmayı etkileyecek operasyonlar:
Kanal 7 küçültüldü
Kanal 7’nin sahibi olan Yeni Dünya A Ş , geçen yılın ortasında ilginç bir operasyona tabi tutuldu Ağustos 2008’de 14 6 milyon TL’lik sermayesini sürpriz biçimde ’400 bin TL’ye indirildi Aynı gün şirket bölünerek bir kısmı Hayat Görsel Yayıncılık A Ş ’ye devredildi Hayat Görsel Yayıncılık A Ş ,’nin Yönetim Kurulu’nda da kurulu da tıpkı bir önceki şirket gibi Karaman, Çelik ve Karahan’dan oluşuyor (Hayat A Ş ise isim değiştirmiş bir şirket İlk adı Yeni Pasifik İnşaat Sanayi ve Ticaret A Ş Eski ortakları da RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Deniz Feneri Ankara Temsilcisi Mevlüt Koca) Zekeriya Karaman, Zaman’da yayınlanan röportajda, “Kanal 7’nin mevcut şirketi bölünerek başka bir şirketle birleşiyor Yani mevcut mal varlığının önemli bir kısmını biz başka bir şirkete aktarıyoruz Hayat Görsel A Ş ye yayın çalışmalarımızı o şirket üzerinde devam ettireceğiz O şirkette başka ortaklarımız da var” demişti
Online bağlantı vardı
İddianamede, Deniz Feneri e V’nin gayri resmi muhasebesinin Kanal 7 ile bağlantılı olduğu ileri sürüldü Muhasebeci Firdevsi Ermiş, “Kayıtlar, Almanya Deniz Feneri’nin bilgisayarında yok 2005 sonlarından bu yana Türkiye’de Kanal 7’de bulunan bir server’da kaydedilmiş Ancak online yoluyla ulaşılabiliyor” demişti Bu ifade yaklaşık bir yıl önce alındı Ancak Türkiye’deki soruşturma hızlı yürümediği için bu olayla ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşmak neredeyse imkansız hale geldi Bu tür donanımların istendiğinde değiştirilebildiği ve yok edilebildiği biliniyor
3’üncü katın sırrı
Alman makamlarına göre, Türkiye’ye gelen paraların teslim edildiği yer olarak Defterdar Mahallesi Ortaklar Caddesi No:60 Eyüp’tü Sanık Mustafa Taşkan bu konuda “2004 yılı Kasım ayında Türkiye’ye gittiğimde Zekeriya Karaman’a 200 bin Euro götürdüm Kendisine bu parayı, İstanbul’da, bürosunun bulunduğu Kanal 7’nin de aynı yerde olduğu, 3 katta verdim Parayı verdiğimde yanımızda kimse yoktu Parayı, beyaz renkli bir zarfın içinde eline verdim” demişti İddianamede sanık Firdevsi Ermiş bavul dolusu makbuzu yine 3 kattan aldığını itiraf ediyor: “Yardım alındı makbuzları Türkiye’de düzenlendi Bizzat kendim bir bavul dolusu ” Alındı Makbuzu “ nu Almanya’ya getirdim Hepsinde tarih ve meblağ yerleri boş bırakılmıştı Bunları İstanbul’da Kanal 7’nin binasında, 3 katta Harun Kapıyoldaş’tan teslim aldım ” Burada aylar sonra yapılacak incelemenin ne kadar sağlıklı sonuç vereceği merakla bekleniyor
Gemi acilen satıldı
İddianameye göre, Letonya’dan 1 milyon 114 bin 285 euro’ya alınan “Baltic Kristina” adlı gemi için ödemeler Deniz Feneri e V ’nin parasıyla yapıldı Mehmet Gürhan’ın talimatıyla Türkiye’deki Haliç Deniz’den de para gönderilmiş gibi gösteriliyor Şirkette arka arkaya iki hisse operasyonu yapıldı ve 15 ay içinde şirket iki kez el değiştirdi Önce Ventouris adlı Yunan şirketine satıldı Adı da “Badis” olarak değiştirildi 2007 Aralık ayında tekrar el değiştirerek ’Rigel’adını aldı Bu kez gemiyi satın alan firma Saphir Marine adlı bir başka Yunan şirketiydi
Şirketin içi boşaltıldı
Mehmet Gürhan Almanya’da tutuklanınca İstanbul 10 Noterliğinden sahte bir genel vekaletname çıkarttı ve Türkiye’deki tüm şirketlerindeki hisselerinin satılması için Kanal 7 Yöneticisi Zekeriya Karaman’ı yetkili kıldı VATAN bu olayı ortaya çıkardı, Noter sanık oldu Ancak bu şekilde çok sayıda şirketin içi boşaltıldı
BAKAN ŞAHİN: Yargı organları gereğini yapacak
Dün Alman Adalet Bakanı Brigitte Zypries ile Ortaköy’deki Four Seasons Otel’de bir araya gelen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, basına kapalı gerçekleşen 3 saatlik görüşme sonrası “Dosya bu akşam (dün) saatlerinde bir kurye ile Dışişleri Bakanlığı’na gelir Yarın (bugün) sabah Adalet Bakanlığı olarak biz alır büyük bir ihtimalle Ankara Başsavcılığı’na dosyayı intikal ettiririz” dedi Şahin, davasya ilişkin şu açıklamayı da yaptı: “Ucu kime dokunursa dokunsun, eğer bir suç işlenmişse, bu suçun işlendiğine dair bilgiler, belgeler varsa yargı organlarımız gerekeni yapacaktır Bu bir yargı sürecidir Ben böylesine bir yargı sürecinin siyasi polemik konusu yapılmasından, ‘Bu seçim Deniz Feneri seçimi olacaktır’ denmesinden rahatsızım En azından bir hukukçu olarak rahatsızım ”
“DENİZ FENERİ” DOSYASI 169 GÜN SONRA TÜRKİYE’DE
Nisan 2007: Almanya’da Deniz Feneri e V’ye yönelik ilk baskınlar yapıldı 1 yıl içinde sorşturmalar tamamlanıp iddaname yazıldı
17 Eylül 2008: Almanya’daki Deniz Feneri e V davası sonuçlandı
8 Eylül 2008: Türkiye, aylardır tartıştığı Almanya’daki Deniz Feneri yolsuzluğu ile ilgili soruşturma açılması için 8 Eylül’de İşçi Partisi tarafından suç duyurusunda bulunulmasını bekledi
19 Eylül 2008: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Feneri soruşturmasını yürütmekle Basın Savcısı Nadi Türkaslan’ı görevlendirdi Ankara Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, 22 Eylül’de yaptığı açıklamada, soruşturmanın rutin olduğunu, gerekirse Almanya’dan dosyanın istenebileceğini açıkladı Bakan Şahin ise böyle bir başvuruyu hemen işleme koyacaklarını söyledi
24 Eylül 2008: Başsavcı Boyrazoğlu, 24 Eylül’de yaptığı açıklamada Almanya’dan dosya geldikten sonra soruşturmanın Ankara’da devam edip etmeyeceğine karar vereceklerini söyleyerek, soruşturmanın uzayabileceği işareti verdi
26 Eylül 2008: Başsavcılığın beklenen başvurusu 26 Eylül’de geldi Başsavcılık, Adalet Bakanlığı’na bir yazı göndererek, soruşturma dosyası ve mahkeme kararının Almanya’dan istenmesini talep etti Başvuru için Almanca bir dosya hazırlandığı öğrenildi
6 Ekim 2008: Adalet Bakanı Şahin, 6 Ekim’de, Ankara Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda Almanya’daki Deniz Feneri davasının dosyası ve mahkeme kararının istenmesi için Frankfurt Başkonsolosluğu’na yazının gönderildiğini açıkladı Bu yazı resmi yazışmaların tabi olduğu usül gereği APS (Acele Posta Servisi) ile gönderildi
16 Ekim 2008: Şahin, Türkiye’nin dosya talebine ilişkin evrakın, 16 Ekim’de Alman makamlarına ulaştığını açıkladı
21 Ekim 2008: Kamuoyunun baskısı nedeniyle Adalet Bakanlığı, 21 Ekim’de “süreci hızlandırmak” için Dışişleri Bakanlığı ile Frankfurt Başkonsolosluğu’na faks gönderdi
23 Şubat 2009: Buna rağmen dosya Savcılığa suç duyurusunda bulunulmasından ancak 169 gün sonra Dışişleri Bakanlığı’na gönderildi
__________________
worapsow adige
|
|
|