|
|
Konu Araçları |
ermenilerin, nakli, soykırım, suriye’ye, sürgün |
Ermenilerin Suriye’ye Nakli: Sürgün mü, Soykırım mı? |
02-24-2009 | #1 |
VANDETTA
|
Ermenilerin Suriye’ye Nakli: Sürgün mü, Soykırım mı?NEDEN SOYKIRIM DEĞİL;Soykırım (genoside), 9 Aralık 1948 tarihli “Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi”nde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır :
“Ermeniler hakkında hükûmetçe alınan tedbirler, sırf memleketin âsâyiş ve inzibatını temin ve muhafaza mecburiyetine müstenittir Ermeni unsuruna karşı Hükûmetin imhakâr bir siyaset takibetmediği, şimdilik tarafsız bir vaziyette kaldıkları görülen Katolik ve Protestanlara dokunmamış olması göstermektedir…”1915′te meydana gelen iskân uygulamaları ve bu uygulama sırasında meydana gelen olaylar, yukarıdaki tanıma göre bir soykırım olarak adlandırılabilir mi ? Bu sorunun cevabını vermek için İkinci Dünya Savaşı sonrasında Nazi Almanyasının Yahudilere uyguladığı toplu imha hareketiyle, Osmanlı Devleti’nin Ermenilere tehcir uygulamasını karşılaştırmak bizleri doğru sonuca götürecektir Osmanlı Devleti ihraç ettiği Ermenilere nasıl bir uygulama yapmıştır ?
Belge 12-1 Evet yukarıda bahsedilen Belge 11′i dikkatlice okumamız halinde, zorunlu göçün henüz sona erdiği 3 Şubat 1915 tarihi itibariyle Suriye’de 500 bin Ermeni göçmenin mevcut olduğunu görüyoruz Bu rakam, aslında bir milyon Ermeninin göç sırasında öldüğünü rapor eden bütün konsolos raporlarını yalanladığı gibi, Osmanlı Devleti’nin, muhtaç göçmenlere yardım için uluslararası kuruluşlara kamp kapılarını açtığını, dolayısıyla sadece Suriye’de 486 bin kişiye yardım edilmesine izin vermek suretiyle, Ermenileri imha düşüncesinde olmadığını ispat ediyor Buna bağlı olarak, göç bölgelerindeki Ermenilerin belli bir kesiminin zorunlu göç kapsamına alınması, diğerlerinin evlerinde bırakılması, “etnik temizlik” veya “soykırım” iddialarını tümüyle ortadan kaldırıyor Nitekim özellikle ülkenin İstanbul, Bursa, Kütahya, Edirne gibi savaş mühimmatının sevkedildiği bölgelerin dışında bulunan şehirlerinden, terör mensupları hariç, kimsenin zorunlu göçe tabi tutulmadığı yabancı ve Osmanlı belgelerinde yer alıyor Ayrıca göç kapsamındakilerin topluca imha edilmesi gibi bir art niyetin olmadığını, göç edeceklere hazırlanmaları için süre verilmesi de gösteriyor Hele hele göçe tabi tutulanların, gittikleri yerlerde, geldikleri şehirler de belirtilmek suretiyle, nüfus defterlerine kaydedilmelerinin emredilmesi, hayatlarını devam ettirebilmeleri için ziraate uygun bölgelere yerleştirilmelerinin istenmesi, imha düşüncesiyle bağdaşmıyor Bütün bu saydıklarımızla, Nazi Almanyası’nda Yahudilere uygulanananlar arasında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır Bu durumda 1915′te cereyan eden olayların soykırım olarak tanımlanması mümkün değildir Nitekim soykırım olduğunu iddia edenler, bugüne kadar “soykırım”ı ispat edecek bir belge sunamamışlardır Tezlerini kuvvetlendirebilmek için, Talat Paşa’ya atfedilen sahte telgraflar ortaya atmışlardır Ancak bu telgraflar üzerinde yapılan incelemede, telgraflar üzerinde Osmanlı bürokrasisinin mutad işlem kayıtlarının bulunmadığı, telgrafın gönderildiği iddia edilen valinin, o tarihte o vilâyette valilik yapmadığı, her Osmanlı belgesinin en üstünde yer alan besmeleye farklı şekilde yer verildiği ve en önemlisi de Talat Paşa’nın imzasının sahte olduğu ortaya çıkmıştır Soykırım iddiasında bulunanların en önemli açıklarından biri de, 1915′ten itibaren öldürüldüğü iddia edilen Ermenilerin sayısının sürekli yükseltildiğidir 600 binlerden başlayan rakamlar, günümüzde 1,5 milyona çıkarılmıştır Halbuki, o tarihlerde yabancı devletlerce yapılan nüfus tespitlerinde, Osmanlı Devleti’nde yaşayan Ermenilerin toplam nüfusu ortalama 1,5 milyon olarak gösterilmekte, hattâ Ermeni Patrikhanesi bile 1,915,000 rakamını vermekteydi Nitekim güvenilir olarak bulunan Patrik Malachia Ormanian da Ermeni nüfusunu 1,895,400 olarak vermektedir Bu durumda ancak 400 bin Osmanlı Ermenisinin hayatta kalması gerekirdi Aşağıdaki cetvelde, çeşitli kaynaklarda belirlenen Ermeni nüfusu görülmektedir : Kaynağın Yılı Yazarı Osmanlı Ermenileri 1892 Vital Cuinet 1475011 Oysa ki, 1919 yılı itibariyle, Osmanlı topraklarından diğer ülkelere gerçekleşen göçlere rağmen, Amerikan arşiv belgelerinde bulunan ve Ermeni Patrikhanesi’nce, diğer ülkelere göçenler hariç, sadece Anadolu’daki evlerine geri dönenler 644,900 olarak verilmekte, bütün dünyadaki Osmanlı Ermenilerinin sayısı ise 1,200,000 olarak gösterilmektedir Bu durumda 1,5 milyon Ermeninin öldüğünü iddia edenlere şu soru sorulabilir Ölen Ermenilerin toplu mezarları nerededir ? Zira her bir toplu mezarda 500 kişi olsa, 3,000 toplu mezar olması gerekirdi ki, Anadolu’nun her kazma vurulan yerinden toplu mezar çıkardı Son olarak, savaşın sone ermesinden ve İstanbul’un İtilâf devletlerinin eline geçmesinden sonra, katliam iddialarına karşı Osmanlı Devleti, dört tarafsız ülkeye resmen başvurarak konuyu araştırmak için ikişer hukukçu talep etmiştir İyi niyetle yapılmış bu talep, başvuru yapılan İspanya, Hollanda, Danimarka ve İsveç tarafından reddedilmiştir Aslında bu durum, o dönemde dahi sorunun siyasî olduğunu ve çözümün istenmediğini ortaya koymaktadır Prof Dr Yusuf Halaçoğlu Türk Tarih Kurumu
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir |
|