aksel
|
Uyuşturucu
Uyuşturucuya Alıştırma Yöntemleri
Unutmayın , eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır
Eğer arkadaşınız , gerçektende arkadaş değil de bir "ayakçı" ise, birkaç hafta sonu devam eden bu kıyakçılığı " bombalama" denilen ikinci aşama izler Bu aşamada bir gün ziyaretinize gelen ayakçı, kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce miktarda eroini almayı unutuverir Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız Birkaç gün gelip almasını beklersiniz Gelmez Bir gün, "yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki?" dersiniz Sonra bunun gerisi gelir Mal bittiğinde bombalanmışınız demektir Artık bir eroin bağımlısı olarak, her yerde kıyakçınızı, daha doğrusu ayakçınızı arar ve kolaylıkla bulursunuz
Özellikle genç yaştaki insanlar arasında, guruptan bir yada birkaç kişinin uyuşturucu kullanması , diğerlerinin de en azından bir kez denemesi için yeterli bir neden
Gençler , birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlar Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor yada "arabesk" türü tanımlamalarla , kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar
Okul önleri de artık satıcılar için vazgeçilmez mekanlardan İstanbul'da bulunan pek çok okulun kapısında , özellikle çıkış saatlerinde uyuşturucu satıcılarına rastlanıyor Okul yönetimi nemi yapıyor? Hayır onların okulunda uyuşturucu kullanan öğrenci yok ki Neden böyle bir konuyu düşünsünler?
Esrar bağımlıları , kullandıkları malın içine eroin karıştırılarak bu uyuşturucuya da alıştırılabilirler Eroin krizleriyle birlikte de bağımlılık başlar
Uyuşturucu Kültürünün Sebepleri
Toplumu ayakta tutan , ona yücelme ve yasama gücünü kazandıran , manevi , ahlaki ve hamasi değerlerini çürüterek , sömürgeci devletlerin uydusu halin getiren bir soğuk harp uygulamasıdır Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan mafya üçlüsünün organize çalışmaları Her zaman mafyanın ağına takılmaya hazır "sokaktaki başı boş insanlar ve çocuklar" Unutulmaması gereken bir önemli husus da : Beyaz zehir alışkanlığının gelişmesinde , içinde türlü uyuşturucular taşıyan ve son yıllarda karaborsaya da tekel çizgisinde hükmeden ithal sigaraların ve kolalı mamullerin keza , çikletlerinde payı zannedildiğinden çok fazla
Madde Kullanımının Nedenleri
Bilgisizlik : Tehlikeden habersiz ve bu sebeple konuyu hafife almak
Özenti: Özenti sergilemede en önemli payın medyaya ait olduğu rahatlıkla söylenebilir
Bira-bahane: Diskotek ve diğer kafabulma-eğlenme yerleri Bunlar beyaz ölüm değirmeninin çarkları ve tuzaklarıdır Giren büyük ihtimalle öğütülür Gurup baskıları: kötü arkadaş
Merak: Denerim, bırakırım kafası Fakat bir veya iki deneme genci belki de dönüşü olmayan yola sokmaya yeterli gelmektedir
Moda: Çevreye uyma havası  Bozuk çevre ve hasta toplum Bilindiği gibi hastalıklarda insandan insana kolaylıkla geçebilir Gençlerde tehlike sevgisi , cinsel bozukluklar , kendini aşma , ispatlama içgüdüsü veya gayreti Genetik yapının maddeye yatkınlığı Gençlerdeki manevi boşluk , inanç zaafı Bozuk aile ve hasta toplumdan kaynaklanan güvensizlik duygusu Gelecek karşısındaki kaygılar strese, sıkıntıya ve yalnızlığa itiyor Aile yapısındaki bozukluklar , geçimsizlikler Ahlaki manevi zaaflar Yine ailelerdeki ekonomik bozukluklar çoklukla normaliteyi bozar Bilhassa yokluktakini bunalıma ve intihara , varlıktakini şımarıklığa , taşkınlığa , tahribe yöneltir Eğitimdeki zafiyet , yetersizlik ve yanlışlıklar Maddeci felsefeye dayalı eğitimler insanları bencilliğe (egoizme) , şahsi çıkarcılığa iten temeldeki sebeplerdir
Arkadaş çok önemli
Çocuklar ve gençler aileden ve okuldan , zamanla arkadaş çevresinden etkilenirler Arkadaş çevresinde kabul edilmek için gençler, ekseriya çevresinin baskısına dayanamaz aşağılık duygusu ile uyuşturucu kullanır Sanıldığının aksine , uyuşturucu ile ilk temas , sokak başında bilinmeyen satıcı vasıtası ile değil , bilakis arkadaş çevresiyle olmaktadır
UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI
Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde :
Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir
Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs ) lar, zeka ve hafıza kayıpları En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar 
Sindirim Sisteminde:
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs
Karaciğer ve Böbreklerde:
Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)  
Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları
Gözlerde:
Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir
Solunum Sisteminde:
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır
Kan organlarında:
Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır
Zehirlenme:
Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır
-Sosyal ve Maddi Etkileri
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir (Hip Kültür)
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet v s ) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz
İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır
İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir Bunlar
Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır
YASAYAN BILIR
K L Anlatıyor; Daha 5-6 yaşındayken anne ve babamın yanımda şiddetli tartışmalar yaptıklarını hatırlıyorum Babam ailenin bütün yükünü sırtında taşıyordu, bütün gün eve ekmek getirebilmek için gündelik işleri takip ediyor yorgun argın eve dönüyordu "Daha ne yapsındı ki " en azından kendisi böyle düşünüyordu Annem ise kendi açısından haklıydı; o da bütün gün evin işleri, çamaşır bulaşık ve temizlik derken gündelik telaşın içerisinde yorgun düşüyordu Olan bana ve dört kardeşime oluyordu
13 yaşıma geldiğimde Babam beni tamirhanede işe soktu Artık ben de para kazanıyor, dolayısıyla evde söz sahibi olabiliyordum Tamirhanede benimle birlikte çalışan Selçuk isimli arkadaşımın ilk sigara teklifini hatırlıyorum Boğazım ne kadar da yanmıştı Birkaç öksürüğün arkasından zorlansam da o sigarayı bitirmiştim Artık sigara kazandığım paranın önemli bir bölümünüayırmam gereken önemli bir alışkanlığım olmuştu Bir de diğer tamirhanede çalışan arkadaşlarla birlikte düzenlediğimiz tiner partileri vardı Bu iş için seçtiğimiz mekan ise mezarlıktı Şimdi yaşadığım hayata bakıyorum da belki o yıllarda kendimize mekan olarak seçtiğimiz mezarlık şu an adım adım yaklaştığımız bir kötü sonu temsil ediyor Esrar maddesine geçişim ise 16 yaşımda en sevdiğim arkadaşım Orhan`dan sigara istediğimde "Sana daha iyi bir sigara vereyim mi ? " diyerek bana uzattığı sarma şeklindeki sigarayla oldu
Artık kazandığım paranın büyük bir bölümü esrara gidiyordu Esrar beni peşinden koşturan ve bir türlü yakalayamadığım bir madde haline gelmişti 18 yaşıma geldiğimde ise artık bir kız arkadaş edinmiştim Lise son sınıfa giden Özlem çok rahat bir kızdı Zaten gelecek planlarında okula yer vermeyen birisiydi Belki de beynime en çok zarar veren maddeler içeren haplarla tanışmam da Özlemin beni davet ettiği bir partide oldu Herkesin hapını yanında getirdiği bu partide teknomüzik ve yoğun bir gürültü vardı Hap almadan bu ritme nasıl ayak uyduracaktık ki ? Sigaranın, tinerin, esrarın ve hapların ardından hareketlerimde konuşma ve davranışlarımda gözle görülür dengesizlikleri iyiden iyiye hisstemeye başlamıştım Zihnimi toparlayamıyor, bazen nereye gideceğimi ve ne yapacağımı hatırlayamıyor, nefes alıp vermekte de güçlük çekiyordum Kalbimde çarpıntılar ve vücudumda dermansızlık belirtileri başgöstermişti Kullandığım maddeler yasadışı olduğundan adeta yerlatında yaşıyor, karanlık suratlı insanlarla görüşüyor, tanımadığım kişilerle kısa süreli ilişkiler yaşıyordum
Kazandığım para uyuşturucu giderlerime yetmemeye başlamıştı Emekli olan babamdan zorla aldığım paralarla takviye yapmaya çalışıyordum Bu arada yine para bulmak amacıyla yaptığım hırsızlıklar da cabası Birkaç defa yakalandım ve kısa süreli hapis hayatım oldu Şimdi vücudum Hepatit B gibi ağır bir hastalığın pençesinde Kurtulmak için çok gayret gösterdim Şu an oldukça pahalı, sıkıntılı ve zor bir dönem olan tedavi sürecine devam ediyorum
|