Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kavramlar1, şeri

Şer'i Kavramlar-1

Eski 02-16-2009   #1
gülgüzeli
Varsayılan

Şer'i Kavramlar-1



FIKHI KAVRAMLAR
ALPEREN GÜRBÜZER



İstilah: Sözlük anlamından dışarı çıkarıp başka anlamda kullanılan kelimelerdir
Fıkıh: Sözlük anlamı bilmek olup, istilahı anlamı ise İslam Hukukuna ait şer’i bilgilerdir Fıkıh kaidelerini ilk olarak derleyip, toplayıp, bab’lara(bölümlere) ve fasıl’lara ayırıp öğrencilerine sunan İmamı Azamdır Bir rivayete göre Ebu Hanife’nin şer’i delillerden çıkardığı fıkhı meselelerin sayısı seksenüçbindir, bunun otuzsekizbini ibadet, kırkbeşbini de muameleleri kapsar
İmamı Azam’a:
- Sen ictihadını Allahın Kitabına aykırı görünce ne yaparsın? Diye sormuşlar
Ebu Hanife:
- Kendi görüşümü terk ederim
Tekrar sormuşlar:
- Ya Allah Rasulünün sözlerine görüşün ters düşerse,
Ebu Hanife:
- Kendi ictihadımı Hadis-i Şerifden dolayı bırakırım
Bu sefer başka soru yönelttiler:
- Ya senin sözün sahabenin sözüne aykırı düşerse ne yaparsın?
İmam-ı Azam:
- Kendi sözümü sahabenin sözü için terk ederim
En son soru olarak:
- Ya Tabiin’in görüşüne aykırı düşerse ne yaparsın?
Ebu Hanife:
- Eğer Tabiin bir insan ise bende bir insanım diye cevap vererek ictihad alanında izlediği metodu ortaya koymuştur
Fıkıh konusunda ilk kitap yazmakta İmam Şafii’ye nasip olmuştur İslam’ın hükümlerini bilmeye fakihlik, bilge şahsa da fukaha, ya da fakih denir İslam Fıkhı başka milletlerin hukukundan kopya edilmiş olmayıp, kaynağı edille Şer’i ye ve istihsan,istishab, örf ve teamül gibi kaynaklardır Mushaf; HzOsman devrinde çoğaltılarak İslam merkezlerine gönderilmiştir Peygamberimiz(sav); sünnetleri kayıt altına alınması için Abdullah b Amr’ı bizatihi görevlendirmiş ve ileriki yıllarda Ömer b Abdulaziz halife olunca Tabiinden Zühri ile Medine Valisi Ebubbekir Muhammed b Ömer b Hazm gibi ulemayı görev vererek sünnetin tedvinini sağlamıştır
Asıl:Kıyas edilen veya kendisine benzetilen Fer ise kıyaslanan yani benzetilen, buğdaya göre darı da olduğu gibi
Fer’i: Şer’i hükümleri ictihad ve kıyas yoluyla açıklama ihtiyacı duyulan ameli meselelerdir Fer’i delili bütün gücüyle çıkarmaya çaba sarf eden kişiye müctehid, çıkartılan şer’i kaideye de müctehün fih denilir Hüküm çıkarmaya kuyudan su çıkarmak gibi çaba gerektirdiğinden istinbat da denir Bir kişinin ictihad sahibi olması için Kur’an diline vakıf olması ve bunların has, amm,mücmel, müfesser, mensuh gibi kısımlar ile sünnetlerin metinlerine, senedlerine, bizlere ne şekilde aktarıldığına vs gibi ana bilgileri hakkıyla bilmesi gerekir Müctehidin hüküm çıkarırken hata yaparsa sorumlu olmaz, çünkü bir gerçeğin ortaya çıkması için gayret etmiştir Habib-i Kibriya Amr b As’a; Hüküm ver isabet edersen on sevap, hata edersen bir sevap vardır müjdesini vermiştir Bir müctehide bir şey sorulduğunda bilmiyorum cevabı verirse o müctehidin ictihad sahibi olmadığını göstermez, bilakis Şa’bi bilmiyorum demek ilmin yarısıdır, diyerek meseleyi aydınlatmıştır Hatta müctehidin bilmediğini bilmesi de bir ilim ve bir hünerdir İmam Şa’bi birgün sorulan soru karşısında; bilmiyorum demiş, hemen tepki göstermişler;
-Nasıl oluyor koskocaman Irak’ın fakihine yakışır mı, bilmiyorum demekle haya etmiyor musun?
Şab’i:
- Fakat melekler Allah’a; Ya Rabbi! Senin bize bildirdiğinden başka bizim bilgimiz yoktur(Bakar-32) demekten haya etmemişler diyerek akıl dolusu cevap vermiştir Nitekim bir ayeti kerimede; Bilmediğin bir şeyin arkasına düşme, hakkında hüküm verme Şüphe yok ki kulak, göz, kalp bunlardan her biri kendisinden, kendisiyle sahibinin işlediği şeyden sorumlu olacaktır(İsra-36)
Şer’i hükümlerin kural ve usullerini bilen kendine özgü fıkıh mezhebi ortaya koyana Müctehid fi’ş-şer(İmamı Azam, İmam Şafii, İmam Malik gibi), Müctehid olduğu halde Müctehid fi’ş-şehre tabii olana Müctehid fi’ş mezheb (İYusuf, İMuhammed gibi), Mensup olduğu mezhepte bulunmayan hükümler hakkında ictihad yapabilene Müctehid fi’l mes’ele(Kadıhan, Hassaf,Tahavi gibi), Kapalı bir hükmü mezhebin usul ve kurallarından çıkarabilene Tahric ehli(Ebubekir Cessas gibi), Bir mezhepteki değişik görüşlerden diğerlerine tercihe muktedir olana Tercih ehli(Ebul Hasan Kuduri gibi), Kuvvetli görüşle zayıf görüşlerin arasını ayırmaya muktedir olanlara Temyiz ehli(Nesefi gibi), ve Mezhebine ait hükümleri ezberlemiş olanlara Mukallid(Alaüddin Haskefi, İbn-i Abidin gibi) denir
Deliller; akli ve şer’i olmak üzere iki kategoride incelenir Şer’i delillere Edile- i Şeri’ye denilip, bunlar Kitap, sünnet , icma-i ümmet ve Kıyas-ı fukahadır
Burhan; şüphe götürmeyen kesin delil olup, emare ise kesin olmayan bilgi anlamındadır
Sünnet: Takip edilen yol, yani Peygamberimizin sözlü ve fiili davranışlarıdır Sözlü olanına hadis(kavli sünnet), Peygamberimizin hal ve hareketlerine ise fiili sünnet ve olaylar karşısında, ya da bir mesele sorulduğunda susup, red ve inkar etmediği durumlar Takrir-i sünnet kapsamına girer Sünnetin fiili ve hareket yönüne Sünnet-i Hüda, Peygambere has ve adet haline gelmişine Sünnet-i Zevad olarak adlandırılır Rasulüllah önceleri altından bir yüzük edinmişti, sonradan Rasulü Ekrem(sav) ; Ben onu ebediyen takmayacağım, buyurarak gümüş yüzük takmak sünnet olmuştur
Haber kelimesi de sünnet ve hadisle eşanlamda kullanılır Haberler; doğru, yalan, fasık kişilerce aktarılan doğru olması muhtemel haberler olarak sınıflandırılırHaber konusunda Peygamberin size getirip (haber verdiği) şeyleri kabül ediniz, nehyettiği şeyleri de terk ediniz(Haşr/7) ayeti kerimesi ölçümüz olmalıdır Akıl-baliğ olmayan çocukların, bunakların, gayr-i Müslimlerin haberlerine itibar edilemez Eser; denilince de Selefin sözü anlaşılır Bir kişinin yine bir kişiden ya da sınırlı sayıda insanın yine sınırlı sayıda insandan aktardıkları sözler Haber-i Ahaddır Ravilerin sınırlı olmasında zahiren ve ruhen şüpheler vardı İlk önce sınırlı kişiler(bir-iki kişi) tarafından rivayet edilmişken sonradan ikinci ve üçüncü asırlardan şöhret derecesine ulaşan ve asla yalan söylemesi düşünülmeyen topluluk tarafından aktarılan haberlere de Haber-i Meşhur denir Ümmetin çoğunluğunca kabül gördüğü için ruhen şüphe düşünülemez Ameller niyetlere göredir, hadis-i şerifi ile mestin caizliği hakkındaki hüküm tipik meşhur hadistir
Doğru haber vereceğinden şüphe duyulmayan topluluğun verdiği kuvvet derecesinde haberlere de Haber-i mütevatir denilir ki, mesala ‘Mallarınızın kırkta birini zekat olarak veriniz’ hükmü, ‘Bana yalan yere bir şeyi isnad eden ateşten oturağını hazırlasın’ hadis-i şerifi ve namaz rekatlarını sayısı bu nitelikte haberler olup, mütevatirdir Adil, güvenirli kimseler tarafından problem teşkil etmeyen, ardışık senedle aktarılan haberlere de sahih hadis denir Yani, Ravi şartlarını bütünüyle kapsayan baştan sonuna kadar pürüzsüz, bitişik(muttasıl) bir senetle rivayet edilen illetsiz hadisler sahih hadis olarak adlandırılır Özellikle helal, haram ve muameleler konularında sahih hadisler kıstas alınır
Ünlü imamlarımızdan yalnız birinin aktardığı hadise garip, iki veya üç kişinin aktardığı rivayete ise Aziz hadis olarak tanımlanır Zayıf hadis ise adil olmayan , içerisinde birçok kusurları bağrında taşıyan, güvenilirlik yönünden şüpheli yada cehaleti koyu olan kimseler tarafından aktarılan hadislerdir Ki bu tür haberlere itibar edilmez Ravilerde en az bulunması gereken akıl sahibi, İslamla şereflenmesi, Adil ve zabt ‘ı hakkıyla yerine getirme istidadına haiz olması aranan şartlardır Güvenilir ravinin kendisinden de güvenilir olana ters düşmesi durumda şaz hadis adını alır Musa B Uleyy’in aktardığı; Arefe günü ve teşrik günleri yiyip içme günleridir hadisi, bütün rivayetlerde yalnız teşrik günleri(kurban bayramının ilk dört günü) yiyip içme günleri olarak geçer
Tabiin ya da Sahabi ile karşılaşmış birinin Sahabi adını anmadan doğrudan Peygamberimize dayandırarak rivayet edilen haber Mürsel hadistir Emin, doğru ve güvenilir ravilerin aktardıkları haberlerle çelişik olmayıp, ancak günahkarlıkla vs itham edilen bir raviden aktarılan haberlere de Metruk hadis adını alır Direk Allah Rasülü’nden işittiğini dile getiren yani peygamberden bitişik veya kopuk bir senetle aktarılan beyanlara da Merf’u hadis denir Tüm ravileri sırasıyla belirterek aktarılan haberlere de muttasıl hadis denir Allah korusun Rasulüllah’ın söylemediği halde O’nun adına kasten uydurarak habermiş gibi sunulanlara da mevzu hadis denilir Yinede mevzu denilen hadise ihtiyatla yaklaşmalı ancak galip zan ile mevzu olduğuna hükmetme esastır
Başkasının sözünü metnin başına, ortasına ya da sonuna almak müdrec hadistir Sağ elin verdiğini sol elin görmeyecek yerine, sol elin verdiğini sağ elin görmeyecek türünden aktarılan haberde muzdarip adını alır Bir adam bana nakletti türünden haberlerde mübhem olarak isimlendirilir
Muhaddis: Hadis ilmine vakıf olan bilge insan Bir görüşe göre bin kadar hadisi senetleriyle hıfzetmiş olana Hafiz’ül Hadis denir İmam Buhari hadis ilminde Hakim’ül Hadis unvanına layık görülmüştür Öyle ki Buhari’nin bilmediği bir hadis, hadis değildir sözü alimlerin kabülüdür Muhaddisler ictihad davasına kalkışmamışlar fetva işini fıkıhçılara havale etmeyi tercih etmişlerdir Ünlü Muhaddis Şa’bi; Biz fukaha değiliz biz ancak işitmiş olduğumuz hadisleri fukahaya ve işiteceği şeyler ile amel edecek kimselere rivayet etmiş bulunuyoruz beyan buyurarak hadisleri rivayet etmek bizden açıklamanın ise fukahaya ait olduğunu vurgulamıştır Hadisi rivayet eden kişilerin tümüne sened (dayanak) denilip, Bir hadisi söyleyen ravilerin isimlerini sırasıyla zikrederek senede dayandırmaya da isnad denirRaviler zinciriyle Peygamberimize kadar uzanan sünnet; Müsned yada muttasıl(bitişik) adını alır, eğer aradaki ravilerin isimleri tamamen veya kısmen söylenmişse Mürsel veya Munkati(kopukluk) olarak adlandırılır Hepiniz çobansınız, hepiniz emriniz altındakilerden sorumlusunuz diye zikredilen İbni Ömer hadisi müsneddir Ravi; hadis-i şerifi rivayet eden ya da aktaran(nakil) demek Ravi sayısı az ise al-i sened, çoksa nazil seneddir Raviler Rasulullah’a kadar uzanan halkada üç yada dört ise al-i sened ve al-i senedle yapılan isnada da al-i isnad denir Rivayet eden kişi kendisine isnad edilen rivayeti kesin kes inkar ederse buna da cerh denir

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.