GöKKuŞaĞı
|
Batık Tarih Dumlupınar
1944’te ABD’de üretildi Adı bir balık adı olan “ Blower ” olarak seçildi Şnorkel sistemine sahipti
23 Nisan 1944’te ilk defa suya indirildi 10 Ekim 1944’te ilk görevini yerine getirmek üzere Panama’ya giderken, sis ve fırtına yüzünden bir Amerikan devriye botuna çarparak ilk kazasını yapmış oldu Bu tarihten sonra uğursuzluk hiç peşini bırakmadı
II Dünya Savaşı sona ererken bir tek gemi bile batıramamıştı Marshall Yardımı kapsamında Bumber (Çanakkale) denizatlısıyla beraber 1950’de Türkiye’ye devredildi 19 Aralık 1950’de Dolmabahçe Sarayı önünde demirlemiş olan Yavuz Zırhlısının top atışlarıyla karşılanır
Ve 4 Nisan 1953 günü Ege Denizindeki NATO tatbikatından dönerken gece 02 15 sularında İsveç bandıralı Naboland şilebiyle çarpışarak tantanalı bir törenle Çanakkale’nin girişinde, Nara burnu açıklarında battı
Tesadüf müdür , kader midir bilinmez bu vakanın içinde üç şaşırtıcı olay vardır
Bunlardan birincisi;1950’de gemi Amerikalılardan alınırken hazırda bulunan mürettebattan Hüseyin İnkaya’nın, 1953‘de Dumlupınar batarken kurtulan beş denizciden biri olması,
İkincisi; Amerikan yapımı Dumlupınar denizatlısında en uzun süre çalışmış olan Hüseyin İnkaya’nın daha öncede İtalyan yapımı bir başka Dumlupınar isimli denizatlıda çalışmış olması,
Sonuncusu ve en acı olanı ise, Dumlupınar’ın batmasına neden olan kazada aldığı yarayı, ilk kazasında aldığı yarayla aynı yerden almış olması…
Yıl 1953  4 Nisan pazar günü Gün henüz ağarmamışken, Eceabat ve Nara kıyıları şiddetli bir çarpışmanın gürültüsüyle sarsıldı Bu sarsıntı güneşle birlikte tüm Türkiye’yi saracak ve çarpışmanın gürültüsünü sessiz hıçkırıklara dönüştürecekti Naraburnu açıklarında İsveç şilebi Naboland ile çarpışarak Çanakkale Boğazı’nın sularına gömülen Dumlupınar denizaltında hayatlarını kaybeden 81 denizci ise tarihin sayfalarına ve Türk milletinin kalbine şu sözlerle kazınacaktı: “Vatan sağolsun  ”
Akdeniz'de gerçekleştirilen NATO tatbikatına katılan 1 İnönü ve Dumlupınar denizaltı gemileri, manevraların sona ermesinin ardından Gölcük'e dönmek üzere yola çıktılar 3 Nisan'ı 4 Nisan'a bağlayan gece Çanakkale Boğazı'na giriş yapan iki denizaltı gemisi, olacaklardan habersiz eve dönüyordu Sakin geçen yolculuk saat 02 10 sularında Dumlupınar için son buldu
SİSLERİN ARDINDAKİ "NABOLAND"
Çanakkale Boğazı her zaman denizciler için zor bir geçiş olmuştu Özellikle İstanbul yönüne giden deniz taşıtları Naraburnu önünde manevra yaparken büyük dikkat ve özen göstermek zorundadır O gece Dumlupınar için bir başka şanssızlık da boğazın üstünü kaplayan sis bulutuydu Dumlupınar Naraburnu açıklarına yaklaşırken geminin güvertesinde Süvari Kıdemli Yüzbaşı Sabri Çelebioğlu, Üsteğmen Kemal Ünver, Üsteğmen Hüseyin Yumuk, Astsubay Hüseyin Akış ve Astsubay Hüseyin İnkaya bulunuyordu Çanakkale Boğazı'nın sularında sessiz sedasız ilerleyen tek gemi Dumlupınar değildi İstanbul yönünden gelmekte olan İsveç Bandıralı şilep "Naboland" da aynı dakikalarda Naraburnu açıklarına gelmişti Kaptanlığını Oscar Lorentzon'un yaptığı Naboland ile Dumlupınar, birkaç dakika sonra korkunç bir gürültüyle çarpışacak ve bu çarpışma Eceabat sahilinde dahi duyulacaktı
VE O AN  
Astsubay Hüseyin İnkaya nöbetçi olmamasına rağmen vardiya dışı görevine devam etmekteydi Nara önlerine gelinirken rotada dikkatini çeken değişiklik üzerine köprü üstüne çıktı İşte tam bu sırada güvertede bulunan kimsenin ne olduğunu anlayamadığı bir gürültü koptu ve denizciler suya yuvarlandı Çarpışma sırasında güvertede bulunan 8 denizcden sadece 5'i gözlerini denizde açacak kadar şanslıydı Bu 5 subay ve astsubayın dışında 2 er pervaneye takılarak, 1 astsubay ise boğularak hayatlarını kaybetti Naboland, Dumlupınar'a baş torpido dairesinin sancak tarafından bindrmişti Çarpışmanın gürültüsü Eceabat Limanı'nda demirlemiş olan gemiler tarafından duyuldu Böylesi şiddetli bir darbe alan Dumlupınar, süratle baş tarafından batmaya başladı Darbenin şiddetine dayanamayan Dumlupınar, birkaç saniye içinde Çanakkale Boğazı'nın karanlık ve puslu sularına gömüldü Fakat denizaltı ve hayatta kalan mürettebatının yaşayacakları henüz bitmemişti Hızla sulara gömülen Dumlupınar'ın santral dairesinde çarpışma sonucu şiddetli bir patlama meydana geldi Denizaltı'nın tüm elektriği kesilmişti Gemilerinin baş taraftan itibaren su aldığını gören denizciler hızla kıç torpido dairesine doğru harekete geçti Kıç torpidoya varana kadar da arkadaşlarının birçoğunu kaybettiler Dumlupınar batmaya devam ederken 22 denizci de kıç torpido dairesine ulaşmayı başarmış, burada kendine yer bulamayan arkadaşları hayatlarını kaybetmişti Dumlupınar ilk şehitlerini böylelikle vermiş oldu 
GÜMRÜK MOTORU OLAY YERİNDE
Aynı gece Eceabat Limanı'nda demirli halde bulunan Gümrük Motoru'ndaki personel, telaş içinde motora gelen bir kişi tarafından uyandırıldı Bu kişi, Nara açıklarında bir çarpışmanın olduğunu söyleyerek, motorun kaza mahaline gitmesini istedi Derhal yola koyulan gümrük motoru, kaza yerine vardığında deniz "panayır yeri gibiydi" Naboland, tahlisiye sandallarını indirmiş, fosforlu can yeleklerini denize bırakmış ve birçok uyarı fişeği fırlatmıştı Gümrük motoru mürettebatı, deniz üzerinde dolaşırken tahlisiye sandallarına çıkmış ve can yeleklerine sarılmış Dumlupınar mürettebatını görerek motora aldı Bu denizciler hızla Çanakkale'ye götürülerek hastaneye yatırıldı Fakat hala denizin dibinde 81 kişi vardı ve onların yaşayıp yaşamadıkları bilinmiyordu Artık onların yaşamasını ummaktan ve denizaltı kurtarma gemisi Kurtaran'ı çağırmaktan başka çare yoktu
"DENİZ KUVVETLERİNE BAĞLI DUMLUPINAR DENİZALTISI BURADA BATTI"
Naraburnu'nda gün ağarmıştı Havanın aydınlanması sayesinde civarda dolaşan balıkçı tekneleri Dumlupınar'ın batarken su yüzüne fırlattığı muhabere şamandırasını gördü Beklenen haber gelmişti Haberi alan gümrük motoru derhal şamandıranın bulunduğu yere gitti Gümrük motorunun ikinci çarkçısı Selim Yoludüz şamandıraya uzandı ve üzerindeki yazıyı okudu: Deniz Kuvvetlerine bağlı Dumlupınar Denizaltısı burada battı Kapağı açın ve denizaltıyla irtibat kurun Kapağı açtı, şamandıranın içindeki ahizeyi kaldırdı ve ümitle "Alo" dedi 
"VATAN SAĞOLSUN  "
Sesine karşılık bekleyen gümrük muhafızının yüreğine, karşı taraftan gelen cevap su serpti: "Buyrun, ben Astsubay Selami" Beklediği karşılığı alan Selim Yoludüz astsubay Selami'ye ne durumda olduklarını sordu Aldığı cevap Dumlupınar'da yaşanan trajediyi açıklar nitelikteydi Astsubay Selami geminin 15 derece sancak yönünde yatık olduğunu, elektriğin kesik olduğunu ve kendilerinin kıç torpido dairesinde 22 kişi olduklarını söyledi Gümrük motorunun çarkçısı Selim Yoludüz, mürettebata Çanakkale Boğazı'nın Nara Burnu'nda olduklarını ve gemilerinin tahminen 90 derece derinlikte yatmakta olduğunu söyleyerek, "Endişelenmeyin Kurtaran yolda Sizi oradan çıkaracağız" dedi Vatan görevi için denizaltıda bulunduklarını söyleyen Astsubay Selami'nin cevabı ise Çarkçı Selim Yoludüz'ün kulağına ve kalbine işledi: Ailelerimize selam söylüyoruz Bizi kurtaracağınızdan eminiz Vatan sağolsun 
Bu, astsubay Selami'nin boğazın yüzeyindekilerle yaptığı ilk konuşma oldu Saat 11:00 sularında olay mahaline gelen Kurtaran gemisinin çalışmaları sonuçsuz kaldıkça yüzeydekilerin umudu azalıyordu Bu arada ilk konuşmanın ardından sırasıyla, Çanakkale Deniz Komutanı Albay Zeki Adar, Gümrük Memuru Selim Yoludüz bir kez daha ve 1 İnönü Denizaltısı ikinci kumandanı Üsteğmen Suat Tezcan Dumlupınar'la görüştü Aşağıda Astsubay Selami ve arkadaşlarının zamanı azaldıkça, su yüzünde bulunanların moralleri bozuluyordu Buna rağmen, Astsubay Selami'nin sesinde tereddütten ve endişeden eser yoktu Bir süre sonra bir konuşma daha yapmak için şamandıranın başına gidildi ve ahize kaldırıldı Aşağıdan gelen sesler hazin sonun acılı haberni verir gibiydi Ahizenin diğer ucundan sadece dualar, ezan sesleri ve iniltiler geliyordu Saat 15:00 sularında ise muhabere şamandırasını tutan telefon kablosu koptu Bir daha Dumlupınar mürettebatından haber alınamayacaktı 
KURTARAN GEMİSİ VE KURTARMA ÇALIŞMALARI
Kazanın ardından olay yerine gelen Amiral Sadık Altıncan, Vali Safaeddin Karanakçı ve diğer yetkililerin gözetiminde kurtarma çalışmaları başladı Bu arada kaza çok kısa sürede gerçekleştiği için olayın farkına varmayan 1 İnönü Denizaltısı da olay yerine geri dönerek kurtarma çalışmalarında bulundu Bu gemi dışında denizin üstünde iki muhrip, Kurtaran, motorlar ve Naboland bulunuyordu Çanakkale Boğazı'nın akıntılı sularında Dumlupınar'ı ve mürettebatı kurtarma çalışmaları aralıksız sürdürüldü, fakat bu çaba mürettebatı kurtarmaya yetmedi Dalgıçlar birçok defa herşeyi göze alarak Dumlupınar'a ulaşmaya çalışmış, fakat hiçbiri kurtarma çanını denizaltının gövdesine tutturmayı başaramamıştı Kurtarma işinin tüm gereklerinin yerine getirilmesine rağmen, ne Dumlupınar ne de mürettebatı kurtarılabildi
Salı günü sabaha karşı ümitler tükendi Çünkü bir denizaltı, personeline 3 gün yaşama izni vermekteydi 72 saatten sonra içerdeki hava miktarı denizcilerin yaşamasına zaten izin vermeyecekti Ve saat 02:15 itibariyle 3 günlük süre dolmuştu 81 denizciden geriye kalan 22 kişiden artık ümit kesilmişti Ertesi gün saat 15:00'te Başaran Gemisi üzerinde bir tören düzenlendi ve "Dumlupınar Şehitleri" için denize çelenkler bırakıldı
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yanık olur anaların yüreği

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|