01-07-2009
|
#1
|
KRDNZ
|
Akıncı Beyi Ali Bey ve Yakup Paşa
Sene 1495  Sultan II Bayezd Han zamanı Macarlar Osmanlı hudut köylerine saldırıyor ve büyük zararlar veriyorlardı Bölge halkı, dayanılamayacak derecede zulüm ve işkenceye maruz kalıyordu Bu böyle devam edemezdi  Bir gün, Akıncı Beyi Turhanoğlu Ali Bey, Yakup Paşa'ya gelerek durumu arzetti:
-Paşam, böyle eli kolu bağlı ne zamana kadar bekleyeceğiz?
Yakup Paşa metin olunmasını ve itidal tavsiye ederek şu cevabı verdi:
-Mevsim kış ve İstanbul'dan da sabretmemizi istiyorlar  
Öfke aklı örtermiş! 
Bu cevap üzerine Turhanoğlu Ali Bey biraz öfkeli ve haddi aşarak:
-Paşa, paşa! Macar kafiri hudutlarımıza saldırır durur, köylerimizi yakar, yıkar, masum insanları katleder, sen ise ses çıkarmaz itidal tavsiye edersin Yoksa düşmandan korkar mısın? deyiverir
Bu söz üzerine, "ihtiyar delikanlı" Yakup Paşa, okla vurulmuş gibi yerinden sıçrayıp, gözleri yaşlı olarak Ali Beye döner ve adeta kükrer:
-Ben mi korkarım Turhanoğlu Ali Bey'im? Senden yaşlıyım Fakat seninle birlikte çok akınlarda bulunduk Bizden on kat daha büyük ordulara saldırdık Ben Allahü tealadan başka kimseden korkmam Ama şu anda ne bir akıncı beyi, ne de bir sancak beyiyim Devlet bize vezirlik verdi Paşa yaptı Devletin menfaatleri, kışı onları oyalamakla geçirmemizi emrediyor Hele bahar olsun, yine düşman üzerine uçarız, inşaallah!
Kendisini affettirir  
Bu sözleri dinleyen Turhanoğlu, baltayı taşa vurduğunun farkına varır ve:
-Affedin Paşa Baba! Yapılan zulümler bizi öfkeye itti Büyüklerimizin karşısında bile kendimizden geçip ne yaptığımızı bilmez hallere düştük, edepsizliğimizi bağışlayın, der ve Yakup Paşa'nın ellerine sarılarak kendisini affettirir 
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|