12-24-2008
|
#1
|
sudenaz
|
Allah’in Güzelliklerinden Bir Demet
Ben, seni aramak ve bulmak için düştüm yollara  "Aramakla bulunmaz  "diyen söze aldanmadım Bakmadım sözün bu yanına   Susuzluğumu hissediyorsam bana değildi bu söz Zîra devamında "Bulanlar; ancak arayanlardır  " ümidini fısıldayan bir ses vardı Ve ben o sese uyup düştüm yollara  Çünkü içimdeki bu hasret ateşini sen yaktın Bu çağıltılı "ara ve bul" sesi senden geliyordu  Bu senin çağrındı Nasıl dururdum zincirlerimle  Nasıl beklerdim hapishanemde  Kırdım zincirlerimi, yıktım duvarlarımı  Düştüm yola  Artık bir yolcuyum ben de  Ezelle ebed arasında yoldayım şimdi Seni arıyorum ama bilirim ki yoldaşım da yine sensin Çünkü sen olmasan ne yol olurdu ne yolcu
Ne kadar yol yürüsem önüm kapı ardım kapıydı  Seslenişim sanaydı bu yüzden: "Aç kapını ben geldim!" diye  Seni bulduğum, bildiğim her yerde, her nesnede rengin vardı, kokun, sesin Ama hiç biri sen değildin O yüzden baygın kokularıyla sermest olsam da gülün bir bir solup düştü yaprakları  Hangi suyu içsem daha da susadım Hangi ekmeği yesem daha da acıktım Hangi Züleyhâ'nın vuslat kapısında bulsam kendimi, bir hiçlik kuyusuna düştüm Düştüm dünya gayyasına, düştüm Düşmeyen kalkmaz, yitirmeyen aramaz ki  Düştüm, kalkacağım, yitirdim arayıp bulacağım
Başı dumanlı dağlara düşüyor yolum, denize koşan sulara  Toprakla buluşan yağmura  Açan çiçeğe, uçan kelebeğe  Seni soruyorum "Daha git  " diyorlar  Gidiyorum vadiler aşıyorum, yanardağlar gibi kalbimin ateşini salıyorum her yere  Haramiler çıkıyor önüme  "Dur, bekle  "diyorlar Ama ben, akan sulara, yıldızlara bakıp "Ötesi  ötesi  "diyorum Yürüyorum Ne ten, ne can, ne yâr ne yâran Geçiyorum hepsini  Ne şiir kurtarıyor beni ne söz  Adım ne, kimim ben, kadehimde ne var? Yoldayım ama illerim hani? Bunu da sen biliyorsun ancak Biliyor ve çağırıyorsun kendine Ama ne kadar gitsem, yol uzuyor, kısalmıyor
Ben bu dert ile kime yanayım Kime anlatayım sabahtan akşama senin için koştuğumu  Senden gelip sana gittiğimi  Akşam heybetinle kendimden geçip sabah merhametinle kendime geldiğimi Ey kırık gönlün dermanı, ey Mecnun'un Leylâ'sı  Zebur okuyup Davut oldum, İncil okuyup İsa oldum Yeryüzüne indim Gökyüzüne ağdım Çöl gecelerinde Medineli kızlarla şarkılar söyledim sevgilinin aşkına  Artık göster kendini de yeniden bir fidan gibi dikileyim toprağına  Çünkü derdim var, şifa senden, yol senin Sen izin vermezsen yürüyemem Yorgun düşüyor bedenim, güç ver İçimin pencerelerini aç  Ne dünya kalsın ne ukbâ  Ezel günündeki nidanla beni bir daha çağır Çünkü sultan sensin, devlet senin, izzet senin Bak, yağmaya verdim cihanı  Tek yolunda yürüyeyim diye 
|
|
|