![]() |
Ayrılığın Eski Tadı Yok |
![]() |
![]() |
#1 |
GöKKuŞaĞı
![]() |
![]() Ayrılığın Eski Tadı YokBiz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı salona: “Ayrılık, ümitlerin ötesinde bir şehir”di o zamanlar; “…ne bir kuş, ne bir haber, ne de bir selam gelir”di ![]() “Yaman kelime”ydi ayrılık; “benzetmek azdı ölüme”… Ve her kim uğrarsa bu zulme, “gündüzü olurdu gece…” Selahaddin Pınar’ın tamburu “Ayrılık yarı ölmekmiş/ o bir alevden gömlekmiş” diye inler ve sorardı: “Ey sevgili sen nerdesin/ nerdesin ey sevgili?” “Çerağ” nedir bilmezdik; ama Sevim Tanürek “Alev alev çerağız biz/ Ayrılsak da beraberiz” deyince bir yangın fitili tutuşurdu yüreğimizde… Sonra Zeki Müren çağlardı, tane tane söyleyerek: “Aynı bedende can gibiyiz/ cana can veren kan gibiyiz/ Yanıp da bitmez kül gibiyiz/ biz ayrılamayız/ Eller ayırsa bile/ yollar ayırsa bile/ biz ayrılamayız ![]() * * * Büyüdük; o “çerağ” da içimizde büyüdü alev alev… Sevdalandık… ayrıldık… yandık ![]() Ayrılıkla ölümü, biz de Abdürrahim Karakoç’un “Mihriban”ıyla kıyasladık: “Ayrılıktan zor belleme ölümü/ Görmeyince sezilmiyor Mihriban…” Timur Selçuk, “Ayrılanlar için” değil, bizim için çalıyordu: “Ne kadar acı olsa / ne kadar güç olsa/ Her şeyi, evet her şeyi unutmalı”ydık ![]() “Kalırsa içimizde bir derin sızı kalır”dı ![]() * * * Derken vuslat kolaylaştıkça; basitleşti ayrılmalar da… Kocamaya bir yastık yetmez oldu ![]() Sönenin son ateşiyle yakılan sigaralar gibi; ayrı düşülen yavuklunun hasreti, yeni bir aşkın kollarında giderildi ![]() Ve günün birinde Ajda Pekkan, “başı yukarda meydan okuyarak hayata”, ayrılıkların üzerindeki o kırık yeniklik duygusunu silip attı: “Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık” diye kovaladı eski sevgiliyi: “Bir zamanlar sen de bana acımadın/ yalnız kaldım/ Yıkılmadım ayaktayım ![]() * * * Herkes bu çıkışı bekliyordu sanki… “Ümitlerin ötesindeki o şehir” bir anda tarumar oldu ![]() Bir baktık ki 20 ![]() ![]() “Aşk dediğin geliyor, geçiyor” diyen Hande Yener, ayrılığın onuncu gününde eski sevgilisine “Yalnız değilim, sıkılmıyorum” mesajı göndermiş ![]() Nazan Öncel, bir vedalaşmayı “Jetonu mu yoktu, aramadı gitti/ velhasıl bitti” diye özetlemiş ![]() Sonra jeton da tarih oldu ![]() Ayrılık acısının ilacı bulundu ![]() Demet Akalın bir yıl önce “seve seve” ayrıldığı sevgilisiyle “İsim neydi çıkaramadım/ adın neydi hatırlamadım” diye kafa buldu ![]() Şimdilerde dillerde gezen bir yaz şarkısında ayrılıklara iyi gelecek formülü açıklıyor: “Hemen yeni bir aşk bulunur, yerin çabuk doldurulur/ Sevgilimi koluma takarım/ Bebek’te üç beş tur atarım/ Olmadı bi de sinema yaparım/ gördüğün gibi çok unutkanım ![]() * * * Dedim ya, ayrılığın eski tadı yok ![]() Şarkılardan belli… Can DÜNDAR
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar ![]() Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK ![]() GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Ayrılığın Eski Tadı Yok |
![]() |
![]() |
#2 |
bonsoir
|
![]() Cevap : Ayrılığın Eski Tadı YokTeşekkürler GükKuşağı ayrılıklarla ilgili çok güzel bir zaman yolculuğu yaptırdın bize :56:58 |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Ayrılığın Eski Tadı Yok |
![]() |
![]() |
#3 |
seçkin60
|
![]() Cevap : Ayrılığın Eski Tadı YokVay be geçmişten geleceğe bir yolculuk gibiydi ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|