![]() |
Yöneticilerimizi Kim Yönetiyor? |
![]() |
![]() |
#1 |
VANDETTA
![]() |
![]() Yöneticilerimizi Kim Yönetiyor?Evet, maalesef ülkeler programlanmış robot misali, artık uzaktan kumandalı yönetiliyor ![]() 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ANAP’TAN Işın Çelebi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AKP’yi temsilen Tayyip Erdoğan’ın özel danışmanı Cüneyt Zapsu ![]() IMF avukatı ve ekonomi yazarı Prof ![]() ![]() 28 Şubat paşası Çevik Bir (not:Çevik Bir’in ismi yazılı sandalye boş kalıyor ![]() ![]() Şimdi soralım, bu sağcıları, solcuları, muhafazakarları, İslamcıları, paşaları kim bir araya getirip eğitip ütülüyor? Hangi güç, bunlara farklı rollerde oynatıp aynı şeytani amaca hizmet ettiriyor? Evet Türkiye’yi yönetenleri, kim yönetiyor? Ertuğrul Özkök’ün 20 kasım 2003 günü Hürriyet gazetesinde “Afganistan’ın siyasi lideri” “Hikmet Çetin’in yeni görevinin adı “Kıdemli Sivil Temsilci” ![]() NATO’nun Hikmet Çetin’e Afganistan’da verdiği görevin tarifi önümde duruyor ![]() ![]() Bu görevin 6 maddelik tarifi var 1- İttifak’ın Afganistan’daki siyasi-askeri hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak ![]() 2- Bu amaçla Afgan Geçiş Yönetimi üst düzey yetkilileriyle temasta bulunmak ![]() 3- UNAMA ve AB gibi Afganistan’da faaliyet gösteren diğer kuruluşların yöneticileriyle koordinasyonda bulunmak ![]() 4- NATO siyasası ile uyumlu olarak ve NATO karargahından alacağı talimatlar doğrultusunda, Afganistan’a komşu ülkelerin temsilcileriyle temaslarda bulunmak ![]() 5- Afgan sivil toplum kuruluşları ve siyasetçileri ile uluslararası NG0 (sivil toplum örgütleri) temsilcileriyle temas kurmak ![]() Ve en önemlisi şu son madde: 6- Kabil’de ittifakın siyasi liderliğini resmen ve açıkça temsil etmek ![]() Bu görev tarifi içinde Afgan Anayasası’nın oluşturulmasına, güvenlik güçlerinin yapılandırılmasına katkıda bulunmak da var ![]() ABD’nin Irak’taki temsilcisi Bremer ![]() ![]() ![]() ![]() Hikmet Çetin’e bu görev önce Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan gelmiş ![]() ![]() ![]() Bu göreve başka ülkelerin de adayları varmış ![]() ![]() Ve bir not daha ![]() ![]() ![]() Ve yine 21 ![]() ![]() “ABD, NATO eliyle ve Subay eğitme bahanesiyle, dost ve müttefik ülkelerin gelecekteki yöneticilerini belirlemek ve buralardaki düzeni ve dengeyi askerlerle kontrol etmek üzere, özel ve önemli faaliyetler yürütüyor!” Acaba; Beyaz Enerji Operasyonlarıyla trilyonluk yolsuzlukları konuşulan ve Türkmenistan Devlet Başkanı Türkmenbaşı’nın bile, ANAP’lı Enerji Bakanı Cumhur Ersümer’e “Bizim yarı fiyatına vereceğimiz doğal gazı bırakıp, Rusya’dan 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, NATO kanalıyla, BM kararlarıyla, IMF dayatmalarıyla, Türkiye’yi yönetenleri, kimler yönlendiriyordu? Solcusundan sağcısına ![]() ![]() ![]() İslamcı geçinen münafıklardan, sicilli masonlara ![]() 1899 ![]() İshak Alaton, Güneri Civaoğlu, eski Merkez Bankası Başkanı Bülent Gültekin, eski Dışişleri Bakanlarından İlker Türkmen gibi malum şahsiyetlerle beraber, o günkü Fazilet Partisi’nde Yenilikçi Hareketin akıl hocalarından İslamcı Prof ![]() Ve İlker Türkmen’in: “Türkiye çevresinde ve Ortadoğu bölgesinde sürekli yapıcı, yatıştırıcı, uzlaştırıcı, barışcı bir vizyon üstlenmeli, dünya dengelerini iyi gözetmelidir ![]() Evet bu ülkeyi kimler yönetiyordu? Yöneticilerimizi kimler belirleyip başımıza getiriyor ve onları kimler yönlendiriyordu? Ta Amerika’lardan, Kemal Derviş’leri, iç ve dış politikada kısmen Milli çizgiye kayma eğilimi gösteren CHP’yi kontrol altında tutmak üzere kayyum olarak kim atıyordu? Kontr-gerilla eliyle en az 200 bin insanın katili olarak bilinen John Dimitri Negroponte adlı bir terörist başını, BM ![]() Ve zaten ABD’de, CIA ve FBI’nın ışında özel NATO konseptleri çerçevesinde, farklı ülkelerde iç savaş ve ihtilal çıkarmak, kanlı baskınlar ve toplu cinayetleri yapmak üzere, Fort Bennig diye bir “komplo okulu”nun ve kontr-gerilla eğitim merkezinin faaliyet gösterdiği ve dost ülkelerden (!) özel çağrılan subay, polis ve ajan yetiştirildiği biliniyordu ![]() Ayrıca Süleyman Demirel’in de üyesi bulunduğu Adınawer Vakfı’nca her ülkeden özel olarak seçilen masonların, Amerika’da özel eğitim ve deneyimlerden geçirildikten sonra, parti başkanı, Başbakan, Bakan, Devlet Başkanı, üst düzey ekonomik ve stratejik bürokrat olarak geri gönderildikleri ve siyonistlerin dünyayı bunlar eliyle idare ettikleri konusu da pek gündeme getirilmiyordu ![]() Ve aynı siyonist Amerika’nın, dönemin Türkiye Genel Kurmay Başkanı Org ![]() Bener Cordan gibi Erzurum Eğitim Enstitüsünün Müdürü iken, daha sonraları hakkındaki yolsuzluk iddiaları yüzünden 37 bürokratıyla İzmit Ağır Ceza’da yargılanacak birisini ![]() ![]() ![]() Tekrar soralım ve bunun yanıtı üzerinde lütfen kafa yoralım! Türkiye’yi yönetecekleri hangi güçler belirleyip seçtiriyor, iktidarda iken yönlendiriyor ve iyice yıpranınca da kaldırıp atıyordu ![]() Evet pek çok faili meçhul cinayeti tezgahlayıp, ordunun üstüne yıkmak ![]() ![]() ![]() 16 ![]() ![]() Korkut Özal’ın kurduğu Demokrat Partinin başına getirilen, Cüneyt Zapsu Tayyib’in akıl hocalığını yapıyordu! Tayyip ve Abdullah Gül, o sıralar sık sık Amerika’ya uçuyor ve CFR gibi siyonist Yahudi kuruluşlarından talimat alıyordu ![]() Güler Kömürcü, aylar öncesinden Haber Türk internet sayfasında ” Sol ve Sağ partilerde büyük tasfiyeler yaşanacağı ve Faziletin parçalanacağı” konusunda hazırlıklar yapıldığının yazıyordu ![]() Hatta 28 ![]() ![]() ![]() ![]() Allah aşkına, bir ülkenin başbakanını hangi tarihte ve ne biçimde hasta olacağına ve ona göre hangi projeler uygulanacağına kadar her şeye karar veren bu dış güçten niye hiç bahsedilmiyordu? Niye bu gerçekler, sürekli ” Komplo Teorisi” diye geçiştiriliyordu? Hatırlanırsa, Bülent Ecevit, 6-7 ay sonra birden bire ağır hasta yapılıyor, hapishane gibi hastaneye tıkılıyor, ama sonunda firar etmek suretiyle yakasını zor kurtarıyordu! 12 ![]() ![]() ![]() “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, son günlerde belli kişileri ve bazı kesimleri fena rahatsız etmişe benziyor ![]() “Türkiye en büyük sıkıntıyı, uydurma ve sözde aydınlardan çekiyor!” Pazar günü BRT’ deki Ankara Kulisi’nde yaptığımız söyleşiden sonra bizim enteller, numaracı cumhuriyetçiler, liboşlar, Sevr dayatmacısı dış uzantılı hainler ve din sömürücülerinden oluşan koro, yine yaygaraya başladı ![]() Bunlar belli “bir merkezden” düğmeye basılmış gibi, her şeye toplu tepki veriyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Söyleşiden sonra çok arayan oldu ![]() ![]() Sn ![]() ![]() ![]() Şöyle ki; “Geçenlerde Mehmet Ali Kışlalı, ‘Ajan Gazeteciler’ başlıklı, cesur bir yazı yazdı ![]() ![]() Aynayı ülkemize çevirirseniz bizdeki sözde aydınları görebilirsiniz! “Bunların üzerine gitmek, belaya bulaşmak gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() Dönemin Dışişleri komisyonu Başkanı Kamran İnan’ın sözlerini de aktardı: “Türkiye çarpık eğitim sistemi yüzünden kendi içinde en çok hain yetiştiren ülke konumundadır ![]() ![]() Savaş, bu sözleri söyledikten sonra, sözde aydınların amacını da açıkladı: “Sadece Atatürk’ümüzü değil, cumhuriyetin kurucularını, devletimizi koruyanları yıpratmak amacıyla ellerinden gelen her şeyi yaparlar ![]() ![]() Bu sözde aydınları iyi tanıyın ![]() Evet Dışişleri Komisyon Başkanı Kamran İnan’ın “Türkiye, eğitim sistemi yüzünden kendi içinde en çok hain yetiştiren ülke ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye 27 Aralık 1949 tarihinde ABD ile “Türkiye ve ABD hükümetleri arasında Eğitim Komisyonu kurulması hakkındaki sözleşme” adıyla ikili bir anlaşma imzalandı ![]() İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde yapılan bu anlaşma ile; 1- Türkiye’deki Amerikan yanlısı kadroların eğitilme programlarının saptanması, 2- Yapılacak harcamaların Türkiye tarafından karşılanması, 3- Bu eğitimden geçenlerin Türkiye yönetiminde üst kademelere atanması, öngörülüyordu ![]() Yine ayrıca yapılan bu anlaşma ile Türkiye’den ABD’ye gönderilecek Türk öğrencileri, öğretim üyeleri ve kamu görevlileri ile, ABD’den Türkiye’ye gönderilecek olan Amerikalı uzman, araştırmacı ve eğitimcilerin statülerinin içeriği belirleniyordu ![]() Yapılan bu eğitim Anlaşması 1 ![]() Türkiye’de “BİRLEŞİK DEVLETLER EĞİTİM KOMİSYONU” Adı altında bir birim kurulacaktı ![]() Bu komisyon; parası Türkiye tarafından karşılanacak olan Eğitim programlarının yönetimini kolaylaştıracak ve hem Türkiye hem de ABD tarafından tanınacaktır ![]() Peki bu komisyon parasal kaynağı nereden karşılayacaktı? Bu da yapılan anlaşmanın giriş bölümünde belirtilmiştir ![]() “Türk Hükümeti ile ABD hükümeti arasında, 27 Şubat 1946 tarihinde imzalanan bir başka anlaşmanın 1 ![]() Bu para Türk hükümetince ödenen bir kaynaktı ![]() ![]() ![]() ABD ile yapılan tüm anlaşmalara bakıldığında, ABD’nin çok sinsi bir şeytanlığı ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() Aynı eğitim anlaşmasının 5 ![]() “Kurulacak olan bu komisyonun yönetim kadrosunun oluşumunu belirlemektedir: “komisyon 8 üyeden oluşacaktır ![]() ![]() ![]() 1949 yılında imzalanan bu anlaşma ile Türkiye MEB’lığını, ABD denetimine bırakan süreci başlatmış oluyordu ![]() Bu anlaşma sonucu gelişen dönemlerde “MEB”, Milli Eğitim Bakanlarının bile inisiyatif kullanamadığı bir kurum haline geldi ![]() ![]() ![]() Bu anlaşma içeriğinde stratejik kararların verildiği bir kurum olan “Milli Eğitim Geliştirme” komisyonu da vardı ![]() ![]() 1994 yılında bu komisyonda 60 kadar personel vardı ve üçte ikisi Amerika’lıydı ![]() ![]() ![]() Oysa Atatürk Nutukta ” Ulusumuzun kurduğu devletin alınyazısına ve bağımsızlığına, sanı ve sıfatı ne olursa olsun hiç kimseyi karıştırmayız” diyordu ![]() Atatürk böyle diyordu, ama 1963 yılında Başbakan olan İsmet İnönü, bir konuşmasında şunları söylüyordu: “Daha bağımsız ve kişilik sahibi bir dış politika izlenmesini istiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnönü yabancı uzmanlar hakkındaki görüş ve şikayetlerinde haklı mıydı? Evet, ama bunun asıl suçlusu ve sorumlusu kendisiydi ![]() ![]() 1975 yılında “Amerikan Yardım Teşkilatı” (AID) Türkiye’deki faaliyetlerinin sonucunu öğrenmek gayesiyle, rapor hazırlaması için bir uzman gönderiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Peki 2003 yılında durumumuz ne halde dersiniz! Şu an bizleri yönetmeye talip olanlar Türkiye’nin ve halkın yararına diyerek neler yapıyorlar? Uluslararası finans kuruluşu olan IMF, Türkiye cumhuriyeti hükümetine “Bankacılık düzenleme ve denetleme kurulunu, 23 Eylüle kadar (1999) kurmayı taahhüt etmiştiniz, yerine getirmediniz ![]() ![]() ![]() IMF Türkiye şefi Corlo Cotterelli 27/08/99 tarihinde Washington’da: “sosyal güvenlik reformunun onaylanması Türkiye için önemli bir adım ![]() ![]() Ama o günkü koalisyonun ANAP’lı Bakanı Yaşar Okuyan: Türkiye Cumhuriyetinin hiçbir hükümeti, dış dayatma ile yasa yapmaz ![]() ![]() Bu arada İngiliz ekonomist Balaght IMF ile ilgili olarak “IMF oyunun kurallarının zorla kabul ettirilmesi konusunda, aynen sömürgeci yönetimlerin yerini almaktadır ![]() ![]() Dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Cumhur Ersümer Ecevit’in 26 Eylül 1999 ABD ziyaretinden birkaç gün önce, sessizce ABD’ye uçtular ![]() ![]() ![]() “TBMM açılır açılmaz bu isteğiniz yerine getirilecek” diyerek ve “Siz bu arada yatırımlarınızla ilgili çalışmaları hızla yürürlüğe koyun” şeklinde, hükümetini meclisin üzerinde zannederek ve hem de daha henüz çıkmamış yasalarla ilgili, yabancı yatırımcılara söz verebilme hakkını kendinde görerek, bunları yapmıştı ![]() Aynı gezinin dönüşünde Esenboğa havalimanında yaptığı basın toplantısında Ecevit gazetecilere şunları söylüyordu: “Türkiye-ABD işbirliğinin önemini vurguladık ![]() Barzani ve Talabani’yi Kürt Federe Devletinin kurulması için anlaşmalarını sağlamak ve birbiriyle uzlaştırma gayesiyle Washington’da buluşturan ![]() ![]() Aynı ABD 1997 yılında Teksas’ın bağımsızlığı için mücadele eden ayrılıkçı örgüt lideri Richard Mc Loren’u ve 99 yardımcısını 56′şar yıl hapis cezasına çarptırmıştı ![]() Halbuki ABD Dış İşleri Bakanı Madeleine Albright: “Biz dünyanın en güçlü devletiyiz ![]() ![]() Ersümer’in Doğalgaz anlaşması için gittiği Türkmenistan’da ise, Türkmenbaşı’ndan şu sözleri duyuyordu: “Türkmenistan gazı Türk aileleri için dünya fiyatlarının yarısı kadar daha ucuzdur, bin metreküpü 70 dolardır ![]() ![]() Dünya otomobil devi sayılan FORD’a verilen 1 ![]() ![]() “Ben böyle yatırımlar için Çankaya’nın bahçesini bile veririm” diyordu ![]() Evet bu yapılan akıl almaz hatalar ve teslimiyetçi politikalarla ilgili örnekleri bu kadarla yetinerek önemli bir hatırlatmada bulunalım ![]() 1921 yılında New-York’ta Siyonist sermayenin önderliğinde CFR (Councıl On Foreın Relation) kurulmuştur ![]() ![]() ![]() Wilson ile başlayan bu süreçte; öncelik olarak İspanya, Osmanlı, Avusturya ve Almanya’nın parçalanması hedeflenmiş ve başarılmış, daha sonra Milletler Cemiyeti kurulmuş ve bu cemiyetin 1946 yılında tüm hakları Birleşmiş Milletlere devredilmiş, Avrupa uzantısı olarak da “Bilderberg’in (1964) kurulması kararlaştırılmıştır ![]() ![]() Bu durumdan son derece rahatsız olan ABD’deki Milli ve Yerli düşünce sahipleri de, ülkelerini Siyonizmden kurtarma çabaları içindedir ve çok önemli ve ümit verici mesafeler alınmıştır ![]() Yukarıda CFR Başkanları arasında dikkat ettiyseniz, Clinton ismini almadık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vurgulamak istediğimiz; ABD’yi de artık iki yönlü olarak izlememiz ve değerlendirmemiz gerektiğidir ![]() İşte güdümlü demokrasi ! Partiler, liderler ve onların solcu, sağcı, ılımlı gibi etiketleri hep göstermelikti…Hangi partinin başına kimin geçeceğine, hangi partinin iktidara getirileceğine, bu siyonist merkezler karar veriyor… Emirlerindeki Medya ve Masonlar yoluyla halkı o yöne manipüle ediyor ve bunun adına da “hür seçim ve demokratik rejim” deniliyordu ![]() Türkiye’nin parçalanmasını ve Kürdistan’ın mutlaka kurulmasını öngören, Sevr’in milletten gizlenen 62, 63, ve 64 ![]() “Halkların kendi kaderlerini tayin hakkının tanınmasını” içeren ve ikiz yasa diye bilinen hıyanet sözleşmeleri, Orduyu her yönden etkisizleştirmeye ve güdükleştirmeye yönelik 7 ![]() - Orduya Lojistik destek sağlayan TÜBİTAK’ı siyasallaştırma niyetleri - Üniter yapıyı ve merkezi otoriteyi zayıflatmaya hedefleyen “Yerel Yönetimler ve Kamu Personel” yasa teklifleri - VE İMF’nin dayatmasıyla, Bakanlıklara bağlı Bölge Müdürlüklerinin feshedilmesi yolundaki, sözde” demokratikleşme ve değişme” gibi yaldızlı kılıflar altındaki sinsi girişimleri bu AKP’ye ve partneri CHP’ye hangi güçler dayatıyordu? Her ikisi de siyonizmin güdümünde bulunan, ABD gibi AB’nin de hedefi, aynen Yoguslavya misali Türkiye’nin etnik ve mezhebi bahanelerle parçalanmasıdır ![]() ![]() ![]() Patrikhane’nin ekümenlik kazanmaya çalışmasını, adamların kendilerini Bizans İmparatoru, Pontus Kralı olarak ortaya atmasını, sadece basit bir şov olarak algılamak ta yanlıştır ![]() ![]() Prof ![]() ![]() ![]() Farklı din ve mezheplerin, adil bir düzen çerçevesinde ve birlikte barış içerisinde yaşama şartlarını istemek ve bu yolda gayret göstermek, elbette alkışlanacak ve saygı duyulacak bir olaydır ![]() ![]() Bütün insanlara ve özellikle inananlara en şedit düşman olan Siyonist Lobilerin “kiralık kabadayısı” Amerika, Müslüman ülkelerin ve hele Türkiye’nin sanayisinden siyasetine, turizminden ticaretine, eğitiminden TRT’sine, ordusundan ailesine kadar, her şeyimize burnunu sokmuş ve kancayı takmıştır ![]() Osmanlının yıkılışı ve Kurtuluş Savaşı’nın yapılışı sırasında, meşhur Wilson prensiplerini yaymak ve Türkiye Ermenilerini kurtarmak üzere içimize giren ve işlerimizi yönlendiren Amerika, daha o yıllarda bile kurtuluşu “Amerikan Mandacılığında” arayan tipler ve taraftarlar buluyordu ![]() Derken Türkiye Rus tehlikesi ile NATO’ya girmeye, kominizm korkusuyla Amerika’ya güvenmeye mecbur ve mahkum ediliyordu ![]() Marshal yardımlarıyla sanayimiz söndürüldü ![]() ![]() ![]() ![]() Kalkınma planlarımız, dış politikamız, askeri sırlarımız velhasıl en mahrem dosyalarımız, artık Amerikalı uzmanların elinde bulunuyordu ![]() Amerikan Gizli İstihbarat ve tahribat örgütleri gençliğimizi iki düşman kampa ayırıyor, sağcıları solculara, solcuları sağcılara kırdırıyordu ![]() Sokaklarda, sözde Amerikan aleyhtarlığı yapan solakları ve salakları bile yönlendiren yine Amerika’ydı ve nice 1 Mayıslarda işçilerimizi meydana döküp birbirine saldırtan, hep Amerikan ajanlarıydı ![]() Artık Türkiye’nin en gizli istihbarat raporlarından Büyük Millet Meclisi zabıtlarına, Devlet büyüklerinin görüşmelerinden, üst mahkeme kararlarına kadar, her şeyimiz Amerikan uzmanlarının emrine ve denetimine açıktı ![]() Amerikalı uzmanların olurunu ve onayını almadan, hiç kimse bu ülkede önemli mevkilere gelemiyordu ![]() Masonların icazesi, ihtilallerin vizesi ve başbakanların tazesi, hep Amerika’dan gönderiliyordu ![]() Amerikan rızasına göre değil de, kendi milleti adına ve ülke yararına karar vermeye heveslendiği ve Müslümanlara fazla yüz verdiği için, ihtilaller yapılıyor ve başbakanlar asılıyor, ve 28 Şubat gibi post-modern darbeler tezgahlanıyordu ![]() Amerika’nın her direktifini, mukaddes bir tanrı buyruğu kabul eden İsmet İnönü bile, Kıbrıs’taki Rum katliamlarına karşı, eski paşalık numarasını çekmeye yeltenince, ABD Başkanı Johnson’dan bir tehdit alıyor, bunun üzerine ” o zaman yeni bir dünya kurulur, Türkiye’de orada yerini alır” gibi Amerika’ya, kendi aklınca şantaj yapmaya kalkışıyor, ama sonunda ana muhalefet liderliğinden bile atılıyor, Ecevit ve ekibine alt ediliyor ve Halk Partisinin başından uzaklaştırılıyordu !? ![]() ![]() Amerika selpak kağıdı gibi, daha nicelerini başbakan olarak kullanmış, eskiyip kirlenince de bir kenara atmıştır! “Yenisini bulduğumdan eskisinin hükmü kalmamıştır” mantığıyla Amerika, ne karaktersiz sahtekarları kahraman yapmış, hizmetinde çalıştırmış, sonra da gözden çıkarmış, en sadık kölelerini bile devre dışı bırakmıştır ![]() Ve zaman gelmiş Amerika’da çağ atlamış ve Türkiye’yi telefonla yönetmeye başlamıştır ![]() Bunca taviz ve teslimiyete rağmen, Amerika hala bizden razı olmamış ve Türkiye’ye düşmanca tavrını bırakmamıştır ![]() ![]() Peki Türkiye olarak geldiğimiz nokta nedir? Önümüz aydınlığa mı açılıyor? Yoksa giderek karanlığa mı gömülüyoruz? İleriye dönük nasıl bir bakış açımız olmalıdır? Bakınız ABD Eski Başkanı Bill Clinton’un ülkemizi ziyaretinde itiraf etmeye mecbur kaldığı; Türkiye’ye bakışı: “20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, Türkiye hem Avrupa, hem İslam dünyası ve özellikle bulunduğu bölge açısından çok büyük önemi olan bir ülke ![]() Evet, bu sorulara verilecek tek cevap MİLLİ GÖRÜŞ olacaktır ![]() ![]() “Nasıl olur? Bu parti 4 defa kapatıldı, % iki-üçlerin altında kaldı? Diye sorulacak olursa: Evrendeki ve yeryüzündeki her şey “Adetullah” denen ilahi kurallar çerçevesinde cereyan etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() İşte ABD’yi daha da hırçınlaştıran ve İsrail’i çılgınlaştıran gerçek budur! Ama korkunun ecele faydası olmayacaktır ![]() “Batı Kulüp’le” İslam’ın hesaplaşması kaçınılmazdır ![]() ![]() ![]() Geçen seneler Amerika’da yayınlanan “Foreign Policy” adlı dergide S ![]() “Batı Kültürüne üyelik için ırki bağ gerekmez ![]() ![]() Ve yine Amerikan yönetimine ve Yahudi Lobisine yakın kişilerin kurduğu ve bir zamanlar ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan meşhur Siyonist Morton Abromowitz’in başkanı bulunduğu “Cernegy Badowment” adlı araştırma komisyonunun çıkardığı bu dergideki yazıda çok ilginç itiraflara yer veriliyordu: Yazar; bugün yeryüzünde devam eden çatışmaların temel nedeni “Mevcut Batı Kültürünün, kendisini bütün dünyaya benimsetmesine itiraz edenlere karşı açtığı bir savaştır” diyor ve Yahudi ve Hıristiyan değerlerinin bütünü olarak tanımladığı “BATI MEDENİYETİNİN; (Türkçe’si zulüm, sömürü, ahlaksızlık düzeninin) dünyaya hakim olmasını önleyen en büyük engelin ise “İSLAM” olduğunu ifade ediyordu ![]() Batıl olduğu, yani haksızlık temeline dayandığı için, batmaya yüz tutan hazır batı medeniyetine en büyük rakip ve tehdit olarak gösterdiği İSLAM’ı etkisiz hale getirmek için de, yazar şu tekliflerde bulunuyordu: 1-İslam dünyasındaki ayrılık sebeplerini karıştırmak ve kışkırtmak ![]() ![]() 2-Rusya’yı Batı’nın tam ortağı haline getirmek ![]() ![]() 3-Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra, Müslüman-Türk Cumhuriyetlerin kendi aralarında ve islami değerler etrafında bir birlik oluşturmasına ve İslam dünyasıyla kucaklaşıp kaynaşmasına asla fırsat vermemek! Oradaki islami eğitimi de, ılımlı ve Batı ile uyumlu kimselere terk etmek ![]() ![]() 4- Stratejik savunma girişimini yeniden canlandırmak ![]() ![]() ![]() 5- Türkiye’deki siyasal islamın (Erbakan’ın) gelişmesine ve özellikle iktidara yürümesine mutlaka engel olmak ![]() ![]() Bütün bu gerçekleri hem de bir Amerikan dergisinde okuduktan sonra Erbakan Hoca’nın tabiriyle içimizdeki “BATI KLÜPÇÜ” lerin bilerek veya bilmeyerek, kime hizmet ettiklerini ve BATI KLÜPÇÜ partilere ve en son AKP’ye destek verenlerin ne korkunç bir vebal yüklendiklerini, şimdi daha iyi anlıyor ve milletimizi uyarıyoruz ![]() Ve bir kez daha hatırlıyoruz ki, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Amerika dünyayı kontrol ediyor, biz Yahudiler ise Amerika’yı kontrol ediyoruz” diyen İsrail Baş katili Ariel Sharon ve Siyonist Cumhurbaşkanı Moshe Katsav, AKP iktidarının en saygın konukları olarak Türkiye’de ağırlanmıştır ve T ![]() Ve işte AKP ve benzeri masonik merkezli parti ve hükümetlerin güdümüne girdikleri ve hizmet etmekle şeref bulacaklarını zannettikleri ABD Bush yönetimindeki en etkili ve yetkili isimler: 1-Paul Wolfowizt:Yahudi ![]() 2-Marc Grosman: Yahudi ![]() 3-Richard Perle: Yahudi ![]() 4-Henry Kıssınger:Yahudi ![]() 5-Douglas Feith: Yahudi ![]() 6-Dov Zakhaim: Yahudi ![]() 7-Edward Luutwak: Yahudi ![]() 8-Kenneth Edelman: Yahudi ![]() 9-I ![]() ![]() 10-Robert Satlof: Yahudi ![]() 11-Richard Hass: Yahudi ![]() ![]() 12-Elliot Abrams: Yahudi ![]() ![]() 13-Mel Sembler: Yahudi ![]() 14-Mıchael Chertoff : Yahudi ![]() ![]() 15-Steve Goldmith: Yahudi ![]() 16-Samuel Boldman: Yahudi ![]() 17-Bonnie Cohen: Yahudi ![]() 18-Licoln Bloomfield: Yahudi ![]() ![]() 19-Ruth Davis: Yahudi ![]() 20-Ari Fleischer: Yahudi ![]() 21-Robert Zoellick: Yahudi ![]() 22-Joshua Bolten: Yahudi ![]() 23-Adam Goldman: Yahudi ![]() 24-Joseph Gildernhorm: Yahudi ![]() ![]() 25-Christoper Gersten: Yahudi ![]() 26-Mark Weinberger: Yahudi ![]() 27-Jay Lefkowitz: Yahudi ![]() 28-Dawid Frum: Yahudi ![]() 29-Brad Blakeman: Yahudi ![]() 30-Colın Powel: Dışişleri Bakanı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet artık siz karar verin: ABD’yi kim yönetiyor? Ve, ABD’nin güdümüne giren, niye aslında İsrail Siyonizmine hizmet ediyor! İşte Amerika’yı ve bütün dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de bu Siyonist Yahudi merkezleri yönetmektir ![]() Ama şeytani saltanatların ömrü tükenmiştir ve sonları gelmiştir ![]() 1999-2003 yıllarında İsrail Meclis Başkanlığı da yapan insaf ehli Abraham Burg, The Guarden gazetesine verdiği demeçte feryat ediyor: “Siyonizmin sonu yakındır!” Abraham Burg şunları söylüyor: İsrail ulusu, yolsuzluktan ibaret bir inşaat iskelesinin içinde, baskı ve zulümden dolayı çürük bir temelin üzerinde duruyor ![]() ![]() Gevezeden geçilmeyen İsrail’de, herkes bir anda dilini yuttu ![]() ![]() Yahudiler, iki bin yıldır, yeni silahlara, bilgisayar programlarına ve füze savarlara öncülük etsinler diye çırpınmadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siyonizm’in üst yapısı, yıkılan ucuz bir Kudüs düğün salonu gibi, çökmeye başladı ![]() ![]() Yanı başımızda tecavüze uğrayan kapı komşumuz müslüman kadının çığlıklarına ![]() ![]() Filistinli çocukların, tepeden tırnağa nefrete bürünmüş halde, gelip İsrail’lerin hayal dünyalarının göbeğinde intihar edip, kendilerini havaya uçurmalarına akıl erdiremiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Artık, Uluslar arası toplum tarafından Yahudi ulusu ile Filistin ulusunun meşru vatanları adil şekilde belirleyip bölünmelidir ![]() İsrail işgal ettiği bölgelerden ve tüm haksız yerleşimlerden vazgeçmelidir ![]() Şaron hükümetinin yerine, bir yenisi değil, İsrail ve değerlerinin yıkımını engelleyecek bir alternatif gereklidir ![]() Dışarıdaki dostlarımız da, bize ellerini uzatıp, barış, adalet ve eşitlik toplumu olarak, bölgede huzuru sağlayacağımız ve diğer ülkelere de örnek olarak ışık tutacağımız günlere doğru gitmemize yardım etmelidir ![]() İsrail Meclis Başkanı Abraham Burg’un bu insani çığlıkları takdire değerdir ![]() ![]() Özellikle son bir asırdır dünyayı cehenneme çeviren bu vahşi Siyonizm, ve onların güdümündeki Gizli Dünya Devletinin, en büyük ve birinci korkuları ise: Otuz yıldır, ondan kurtulmaya çalıştıkları ![]() ![]() Ve Sn ![]() ![]() ![]() ![]() Ve Erbakan Hoca’nın Yahudiler dahil, bütün insanlığa huzur ve hürriyet sunacak kutlu kervanı, mutlu zafer iklimine varmak üzeredir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Milli Çözüm Araştırma Ekibi, Şubat 2004)
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|