12-19-2007
|
#1
|
[KAPLAN]
|
AB Komasında Bir Ülke
AB Komasında Bir Ülke
Önce aç bıraktılar Sonra ayarlı basın-yayının kontürlü Avrupa düdükleri halkın üstüne tufan gibi beyin yıkayıcı sağanaklar yağdırdı: “AB de AB” dediler Meş’um bir koro; Hıristiyan cenaze marşları gibi nağmeler Bu koroya, uzun yıllar, her fırkadan ayarlı tepe takımları katıldı Sahte (aslında Batı’ya peşkeş çekme işlerinin yüzdecileri) “sanayiciler”, “iş” adamları, onların devlet üstünde devlet kuruluşları, sahte iktisat profesörleri de eksik olmadı “İllâ da AB’ye gireceğiz Onun için…” diyerek bizi AB Gümrük Birliği’ne soktular 80 milyar, 200 milyar dolarlık kazıklar yedik; yemeğe devam ediyoruz Üçüncü ülkelerle, örneğin komşularımızla ticaret yapmamız bile AB’nin iznine tâbi Gümrük Birliği anlaşması izin vermiyor İnsan kendi elini kolunu bu kadar bağlayabilir Ama bu insan müsveddeleri halkın elini kolunu bağlıyorlar Her hâlde o zaman bilmiyorlardı ki “küresel kıraliyetçiler” kendi kuklalarını kendileri harcar Çünkü “kuklacılık sanatı” veya “kuklacılık bilimi”nin birinci kanununa (!) göre bir süre sonra kukla kendini sahici zannetmeye başlar (Pinokyo masalındaki gibi); onun için kuklaların harcanıp yerine yenilerinin oturtulması vâciptir Ayrıca, bir süre sonra kuklaların maskeleri eskir; halk foyalarını sezmeğe başlar İşte o zaman yeni kuklalar gerekir
NE KIBRIS VERİLİR NE TÜRKİYE’NİN ORASI BURASI
Şimdilerde AB’den “tarih için tarih alabilmek için” “Kıbrıs meselesi” diye bir sahte mesele kabulleniliyor Hangi “Kıbrıs meselesi”?! Öyle bir mesele varsa, o da Kıbrıs’ın tümüyle Türklere ait olması gerektiği meselesidir Unutuldu mu? Kıbrıs hiçbir zaman Yunanlıların da olmadı, Avrupa’nın da İngilizler 1878’de Kıbrıs’ı bizden “ödünç” aldı Sonra da oraya Rumları getirip yerleştirerek zamanla adada Türkleri azınlık durumuna düşürdü Bir yandan da Türkler adadan göç etmek zorunda bırakıldı Bu olayları her TC vatandaşının, hele hükümetlere gelenlerin bildiğini zannediyorduk Bir sâbık büyükelçi tutmuş TV’de “Kıbrıs meselesini artık hâlletmeliyiz” diyor Kimin meselesini hâllediyorsun ve ne için? Zât-ı âliniz (yoksa “ekselans” mı demeliyiz?) hangi ülkenin büyükelçisiydi? Haberiniz olsun sayın büyükelçi: Türk Milleti ne Kıbrıs’ı verecektir, ne Türkiye’nin orasını burasını
Bugün Ulusal Kanal’ın haber saatinde gene duyduk: AB’nin kodamanlarından biri, “Türkiye’ye tarih versek bile, AB’ye girmelerinden bahsetmemiz için 25-30 yıl geçmesi gerekir” demiş AB’ye girsen ne olur, girmesen ne olur? Şimdiye kadar AB’ci hükümetlerin hiçbirisi AB’nin bize faydası ne olacak, zararı ne olacak hiç bahsetmedi Hiçbir meşru yetkileri olmadığı hâlde AB için Kıbrıs pazarlığı yapanlardan da öyle bir izahat dinleyemiyoruz
AB’DEN MEDET UMANLAR YA AHMAKTIR, YA KARA CAHİL YA DA HAİN
Diyelim ki, daha önce Batı karşıtı olan zevat, AB’ye girilirse fırkaları kapatılmaz, dinî özgürlükleri olur diye hevesleniyorlardı Ee, ama şimdi tek başına iktidar oldular; yasaları, hattâ anayasayı değiştirecek gücü kendilerinde buluyorlar; o yoldalar O zaman AB’ye ihtiyaçları kalmadı demektir Peki hâlâ niye “AB de AB” ? (Tabii bir de, niye “IMF de IMF”? Birçok ülkeyi olduğu gibi bizi de batıranın IMF olduğunu bilmiyorlar mı? Biliyorlarsa bu muhabbetin arkasında ne yatıyor? Halk bir gün bunu sormayacak mı sanıyorsunuz?)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Kaç kere yazdık, defalarca 10 milyonlarca kişiye TV’lerde söyledik Sağır sultan bile duydu: Avrupa’da AB’den memnun olan kimseyi bulamazsınız Avrupa’da işsizlik artıyor, yabancı düşmanlığı almış başını gidiyor Almanya’da câmilerin minareleri olması, ezan okunması yasak Türk çocuklarının, değil Türkçe öğretim görmesi, okullarda Türkçe konuşmalarına bile izin verilmiyor AB önderleri yeni girecek Lehistan gibi ülkelere mâlî yardım yapılmayacağını beyan ettiler (zaten kaynakları yok) Türklerin Avrupa’da serbestçe dolaşıp iş bulmalarına izin verilmeyeceği kesin Vaktiyle muhtaç oldukları Türk işçilerini bile Avrupa ülkeleri sepetlemeğe uğraşıyor Kısacası AB’den medet uman ya ahmaktır, ya kara câhil, ya da hain Peki niye “AB de AB” hükümet programının belkemiğini oluşturuyor?
Bir önceki hükümette de, şimdi de IMF’nin dediklerini harfiyen yerine getirmekten öte başlıca faaliyet, “AB uyum yasaları” çıkartmak Avrupa’da biraz insanî duyguları olanlar bize acıyor, diğerleri kıs kıs hâlimize gülüyor; içerde, dışarıda düşmanlar seviniyor Seni almaya hiçbir niyeti olmayan, bunu her fırsatta terennüm eden Haçlı kafalı, bayrağı Hıristiyanlığın on iki havarisini temsil eden (Bkz Sayın Turgay Tüfekçioğlu’nun Orkun dergisindeki yazıları ve kitabı) AB’ye, karşılığında hiçbir taahhüt bile almadan nasıl uyum sağlar, o kılıf altında TC’nin tasfiyesine yol açarsın? Hesabını kimse sormayacak mı sanıyorsun?
Yazar: Prof Dr Oktay Sinanoğlu
|
|
|