Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Resim Sergisi > Hayvanlar Alemi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayvanların, özellikleri

Hayvanların Özellikleri

Eski 10-27-2008   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Hayvanların Özellikleri



Lejyoner Karıncalar

Tropik bölgelerde yaşayan lejyoner karıncalar "göçebe" canlılardır Sürekli hareket halindedirler Önlerine gelen her türlü canlıyı yok ederek ilerleyen bu canlıların en önemli özellikleri kolonideki elemanların çoğunun kör olmalarıdır Harekete geçen lejyoner karıncaların temel kolu küçük işçi karıncalardan oluşur Bundan başka daha büyük ve iri çeneli işçi karıncalar da ana kolun iki yanından ilerlerler Koloniden daha ilerilere giderek sürekli keşif yaparlar Ana kolun geçeceği yolu belirtmek için kokuyla izler bırakırlar Bu, bir körün başka bir köre yol göstermesi gibi bir durumdur



Kedi Güveleri

Kedi güveleri, Notondontid (sırtı dişliler) diye adlandırılan familyadandırlar Tırtıl, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca beslenirler Sonra, beslendikleri ağacın gövde ya da dallarının, kabuklarında bir yarık seçerler Kedi güvesi tırtılı ipekten kozasını örerken bunun tabanına ağaç kabuğu parçaları ve çiğnenmiş odun katar Böylece kozayı çevresinden ayırt etmek zorlaşır Koza sağlam yapılıdır Güvenin kozadan çıkmasına yardım eden iki mekanizma vardır Bunlardan biri mekanik, diğeriyse kimyasaldır Güve, kozanın içindeki pupa kabuğundan çıktığı zaman, küçük bir parçası başındaki küçük çengellere takılıp kalır Bu parçada çok sivri uçlu iki diken vardır Güve bunlarla kozada delik açar ve delikten geçtikten sonra bu kesici aleti ayaklarıyla iterek başından atar Kesme işini güvenin ağzından salgıladığı yoğun olmayan "sodyum hidroksit" kolaylaştırır Bu sıvı, ipekten oluşan katı duvarı yumuşatıcı özelliğe sahiptir


Deniz Yılanı

Deniz yılanları, denizde yaşayan ama hava soluyan omurgalılardır Microcephalophis gracilis türünde olduğu gibi, diğer birçok türde de gövde, baş ve boyundan daha kalındır Gövde, bu özelliği sayesinde, başın ava iyice yaklaşmasını sağlamak için uzayan boynu rahatlıkla taşıyabilmektedir Baş ve boynun, gövde ve kuyruğun dörtte biri ağırlığında olması da yılanın avını daha dengeli bir biçimde yakalamasını sağlar Deniz yılanlarının burunlarının tepesinde bulunan burun deliklerinde, yüzeye çıktıkları anda açılarak hayvanın solumasını mümkün kılan kapaklar vardır




Sopa Çekirgeleri (Phasmadia)

Sopa çekirgeleri (Phasmadia) gece beslenen canlılardır, gündüzse hareketsiz kalırlar ve çoğu zaman sanki "ölü taklidi" yapıyormuş gibi dururlar Bazı kanatlı cinslerse gündüz faaldirler Renkleri parlaktır ama, böcek bir yere konduğu zaman tamamiyle gözden kaybolur Sopa çekirgesi rahatsız edildiği zaman aniden kanatlarını açar Kanatlardaki parlak rengin böyle birdenbire görünmesi, av arayan düşmanını şaşırtır Daha sonra çekirgenin kanatları kapanır ve o pırıltılı renk de kaybolur Böylece böceğin bulunduğu asıl yer, etkili bir şekilde düşmanlardan gizlenmiş olur


Yarasa

Yarasalar son derece iyi birer avcıdırlar Çok az böcek kendilerini yarasalardan koruyabilecek bir sisteme sahiptir Bu nadir canlılardan biri Amerika'da yaşayan ve yarasaların sonar frekansına uygunluk gösteren bir tür güvedir Bu güveler, bir yarasanın yaklaştığını duyar duymaz, yarasaların kendilerini takip etmekte zorlanacağı "spiral" bir dalışa geçerek kendilerini yere atarlar Bunun dışında bazıları da yaydıkları sinyalleri bloke etmeyi başarırlar ya da yarasayı kendilerinin yenilmez olduğuna inandıracak yüksek frekanslı sesler çıkarırlar




Apollon Kelebeği

Dağlık bölgelerde yaşayan Apollon kelebeği 6000 m yükseklikte bile yaşayabilen bir türdür Bu kelebeklerin vücutları kürke benzeyen siyah tüylerle kaplıdır Gövdenin koyu rengi böceğin güneşten ısı emmesine yardım eder Siyah benekli beyaz kanatlar diğer kelebeklerinkine oranla daha büyüktür Böylece güneşin ışınlarını almak için daha geniş bir yüzey sağlanmıştır Ayrıca bu kanatlar olağanüstü yükselme yönteminde de kelebeğe yardımcı olur Kanatları son derece incedir, bu yüzden hemen hemen saydam gibidir Bu da güneş ışınlarının kelebek tarafından kolay emilmesine yardımcı olur


Macroterme Termitleri

Afrika'da yaşayan, Macroterme termitlerinde koloni savunması, kısır dişilerin görevidir Düşmanla savaş için tam donanımlı bir yapıya sahip olan büyük askerler, saldırganların, genç larvaların ve kraliyet çiftinin bulunduğu iç kovana girmelerini önlerler Savunma için kalkana benzeyen kafaları ve keskin kılıç gibi alt çeneleri vardır Yine büyük asker termitlerde bulunan kimyasal salgılar, termitin kuru ağırlığının %10'unu bulur ve gövdenin ön tarafında büyük bir torbada saklanır Bu türün elemanları, alt çeneleriyle düşmanın vücudunda açtıkları yaraya, uzun zincirli karbon bileşiklerinden (alkanlar ve alkenler) oluşan "yağlı parafin" gibi bir karışımla sıva yaparlar Bu işlem tamamlandığında sıvı kaybını durdurmak için gereken pıhtılaşmanın başlaması ile böceklerde, yaranın iyileşmesi için gereken "kütikül" gelişimi engellendiğinden gövde sıvısı boşalır ve düşman ölür




Ardıç Kuşu

Bazı canlılar beslenmek için alet kullanırlar Örneğin Ardıç kuşları, taşları çekiç gibi kullanarak salyangozların kabuklarını kırarlar Su samurları ise kabuklu deniz canlılarını yiyebilmek için, yanlarında kendi taş çekiçlerini taşırlar Mısır akbabaları hedef vurmak için kullandıkları taşlarla, deve kuşu yumurtalarını kırarlar Bazı şempanzelerse karınca avlamak için ince dal kullanırlar


Gri Balinalar

Her yıl Kaliforniya'da Aralık ve Ocak aylarında gri balinalar Kuzey Buz Denizi'nden Kuzey Amerika'nın güney sahillerinden geçerek Kaliforniya'ya doğru yüzerler Doğurmak için ılık sulara doğru hareket eder Bu yolculukları sırasında en ilginç olan ise, hamile olan anne balinanın hiçbir şey yememesi ve buna ihtiyacının da olmamasıdır Uzun yaz günleri boyunca, kuzeyin besin yönünden zengin sularındaki yiyeceklerle kendini doyurur Ve böylece uzun süren göç dönemi için gerekli olan enerjiden daha fazlasını içeren kalın bir yağ tabakasına sahip olur Anne, Batı Meksika'nın astropikal sularına ulaşır ulaşmaz doğum yapar Yavrular, annelerinin sütleriyle beslenir, yağ takviyesi yaparlar, böylece kendi türlerinin Mart ayında başlattıkları kuzeye yapılan göç için güç kazanmış olurlar


Şişe Burunlu Yunus

Suyun yüzeyinde hareket eden şişe burunlu yunusun nabzı dakikada 110 kez atar, suyun altında olduğunda ise bu sayı dakikada 50'ye kadar düşer Bu düşme, birikmiş oksijenin gerekli organlara, özellikle kalp ve beyne gitmesi için kan dolaşımının durdurulmasıyla ilgilidir Bu sayede yunuslar nefes almak için daha seyrek yüzeye çıkma ihtiyacı duyarlar ve suyun altında daha uzun bir süre kalabilirler


Karınca Aslanı

Karınca aslanı (Myrmeleonridae); ince, uzun bir vücudu, ince kanatları olan ve yusufçuğu andıran bir böcektir Larvaları hayvanlar alemindeki en ilginç tuzaklardan birini kurarak avlanır Karınca aslanının larvası, öncelikle kumda kazdığı bir çukurun dibine gömülür, sadece iyi kamufle edilmiş başını ve çenesini dışarıda bırakır Larva yakınından geçen bir karıncanın bir kum taneciğini düşürmesini veya bir örümceğin çukura kaymasını ve böylece kapanı çalıştırmasını bekler Bu gerçekleşir gerçekleşmez çenesiyle kum alarak bunu kafasının üzerine koyar Başını öne ve yukarı sallayarak hiç şaşmayan bir nişancılıkla kurbanını kum yağmuruna tutar Çukurun, dik kenarları ve kumun karınca aslanı tarafından kazılması yüzünden çökmeye hazır olması dolayısıyla kurban aşağıya doğru yuvarlanır Böylece kurban, larvanın çeneleriyle yakalayabileceği bir yere kadar kayar




Yunus

Yunusun akciğer kapasitesi, bir kara hayvanının akciğer kapasitesinin yarım katıdır Ayrıca hayvan akciğerlerini havayla iyice doldurabilir Kara hayvanları ve insanlar akciğer kapasitelerinin ancak yarısı kadarını kullanırlar ve her nefeste akciğerlerindeki havanın sadece % 10-15'ini tazelerler Bir yunus ise soluduğu havanın % 90'lık bir bölümünü değiştirebilir Bu sayede deniz dibinde uzun süre kalabilir




Baştankara Kuşu

Uzun kuyruklu Baştankara kuşu, yavruları için örümcek ağlarını kullanarak bir yuva inşa eder Bu kuşun etrafında yuvayı yapabileceği pek çok madde varken, özellikle örümcek ağını seçmesinin nedeni; örümcek ağının elastiki bir yapısının olmasıdır Örümcek ağları ile yapılan elastiki yuvalar, Baştankara kuşlarının 12 yavrusunu birden taşıyabilecek kadar, sağlam ve güvenlikli yapılardır



Sinek Kuşu

Sinekkuşları kanatlarını sekiz şeklinde hareket ettirirler ve bir saniyede kanatlarını 60 defa sekiz şeklini yapacak şekilde çırparlar Kanatlarının bu hızlı hareketi onların havada rahatça dolaşmalarını sağlar Sinekkuşları çiçeklerden nektar içerken bir yandan da dolaşırlar Uçarken hızlı bir şekilde ters yöne doğru dönebilirler Hatta arkaya doğru da uçabilirler Bu diğer kuşların yapamadığı bir şeydir Diğer kuşlara göre farklı özellikleri olan sinekkuşunun kalbi uçuş sırasında bir dakikada 1200 defa atabilir (Ne kadar hızlı koşarsa koşsun bir insanın kalbi bir dakikada en fazla 200 defa atabilir) Sinek kuşunun kalbinin hızlı bir şekilde atması, kanat kaslarına çok fazla miktarda kan pompalar Bu çok önemlidir çünkü kan, kuşun kanatlarının hızlı bir şekilde çalışabilmesine yardımcı olacak oksijeni taşımaktadır




Balina Yavruları

Balina yavruları suyun altında bir seferde 1 dakikadan fazla kalamazlar Bu da beslenmelerinde problem yaratır Yavrular genellikle sütü, annelerinden emerler Yavrunun boğulmaması için bu olay yüzeye yakın bir yerde ve aynı zamanda balinalar yavaşça yüzerlerken gerçekleşir Yavrunun suyun içinde boğulmadan beslenebilmesi için anne balinanın ona yardım etmesi gerekir Anne bu yardımı sütü yavrunun ağzına fışkırtarak sağlar




Çıngıraklı Yılan

Çıngıraklı yılanlar ısıya duyarlı özel gözleri ile zifiri karanlıkta bile fare, sıçan gibi sıcakkanlı avları bulabilirler Yılanın 15 cm yakınında bulunan küçük bir fare, çevresindeki havada yalnızca 00050C gibi son derece az, hatta hissedilmeyecek bir sıcaklık değişimi yarattığı halde, yılan tarafından kolayca fark edilir Yılan, beynine gelen avıyla ilgili bilgiyi, saniyenin 1/20'si kadar kısa bir sürede alıp, değerlendirip tepki gösterebilir (1 saniyenin, insan gözünün yavaşça açılıp kapanması kadar kısa bir zaman olduğu düşünüldüğünde yılanın akıl almaz hızı daha net anlaşılabilir) Avının yerini hiç şaşmadan bulan çıngıraklı yılan, şaşırtıcı bir isabet yeteneğiyle saldırır ve zehirli dişleriyle yavaş yavaş hayvanı öldürür




Çita

Çitalar dünyanın en hızlı koşan kara hayvanları olarak bilinirler Kısa mesafeleri çok büyük bir hızla aşabilirler Çitalar saniyeler süren bir zaman içinde hızlarını 72 km'ye kadar çıkarabilirler Bazı çıtalar 600 m'den daha uzunca bir mesafeyi saatte 113 km gibi inanılmaz bir hızla aşabilmektedirler


Balarısı

Balarıları dışarının ısısı ne olursa olsun kovanın ısısını sabit tutarlar, özellikle kuluçka odalarının sıcaklığına çok dikkat ederler Sabah vakitlerinde, hava soğuk olduğunda, işçiler petek çevresinde kümelenirler ve vücut sıcaklıkları ile yumurtaları ısıtırlar Gün ilerledikçe ve hava ısınmaya başladıkça arılar tarafından sıkıca örülen küme yavaş yavaş dağılır Eğer sıcaklık daha fazla artmaya devam ederse işçilerin bir bölümü kanatlarını yelpaze gibi sallamaya başlarlar Bu havalandırma işlemini kovanın girişine doğru ve peteklerin üzerine doğru yönlendirerek kovan ısısını düşürmeye çalışırlar Çok sıcak bir günde arılar daha şiddetli bir soğutma yöntemi kullanmak zorundadırlar Sulandırılmış bal damlalarını boş hücrelerin ağızlarına yerleştirirler Kanatları ile oluşturdukları hava akımı bu damlaların içerisindeki suyu buharlaştırır Bu soğutma sistemiyle kovanın ısısı kısa sürede eski haline döner



Arı

İşçi arıların bütün hayatları boyunca yaptığı işlerin konusu, vücutlarındaki bazı temel değişikliklerle belirlenmektedir Örneğin, işçi arıların ilk üç günleri kovan temizleyicisi olarak geçer 3 günden sonraki bir hafta boyunca kafalarında bir çift "dadı" bezi gelişir İşçiler genç larvalar için gerekli olan bir besin salgılamaya başlarlar ve aniden larvaların bakımı işine yönelirler 10 günden itibaren ise işçilerin karın bölgelerindeki mum üreten bezler gelişir Bununla birlikte işçi arılar beslenme görevlerini bırakırlar ve petek yapımı ve onarımına başlarlar Arılar artık birer "inşaat işçisi"dirler Doğumlarının 20 günündeyse işçi arılar yine görev değiştirirler Mum bezleri fonksiyonlarını yitirir ve iğne bezleri gelişir, zehir üretmeye başlarlar İşçi arıların yeni görevleri kovan girişinde "gardiyanlık" yapmaktır Arılar yaşamlarının son dönemindeyse "çiçek özü toplayıcısı" olurlar


__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.