Saldırganlık |
|
|
#1 |
|
dehşet
|
SaldırganlıkSALDIRGANLIK TANIM Saldırganlığın tanımı eylemin bizzat kendisi vurgulanarak yada eylemde bulunan kişinin niyeti vurgulanarak yapılabilir Eylemin kendisivurgulandığında saldırganlık başka kişilere zarar veren herhangi bir davranış olarak tanımlanmaktadır Eylemde bulunan kişinin niyetivurgulandığında ise hedefi yaralamak niyetiyle girişilen bir davranış olarak tanımlanır ![]() Diğer bir tanım, öfkeli ve araçsal saldırganlık şeklinde yapılmaktadır Öfkelisaldırganlık öfke ve düşmanlığın kışkırttığı saldırganca bir eylemdir Araçsalsaldırganlık ise, eylemin kendisi dışında bir hedefe ulaşmak için girişilen saldırganca bir eylemdir |
|
|
|
#2 |
|
dehşet
|
NEDENLER: • Bazı kuramcılar beynin merkezi sinir sisteminin ve endokrin sisteminin saldırganlığa yol açtığını öne sürmektedir Bazı bilimadamları da beyinde saldırganlığa neden olan merkezlerin dışında beyindeki tümörlerinde saldırganlığa yol açtığını ileri sürmektedirler ![]() Saldırganlıkla ilgili amigdalalar duyguların kontrolünden sorumlu beyin alanlarıdır ve limbik sistemin bir parçasıdır Saldırganlıkgösteren hayvanların amigdalaları çıkarıldığında hayvanların önceki halinin karşıtı bir durumun, sakinlik halinin ortaya çıktığı gözlenmiştir ![]() Yine bu bölgede oluşmuş olan bazı tümörlerin aşırı saldırganlığa yol açtığı belirtilmektedir Biyolojik kurama ait bir diğer açıklamagenlerdeki farklı kombinasyonların saldırganlığa neden olduğu şeklindedir Her insanın hücresindeki 23 çift kromozomdan bir çifticinsiyeti belirler Kadın da cinsiyeti belirleyen kromozom çifti XXerkekte ise XY biçimindedir Y erkekliği belirleyen kromozom olarakdüşünülmektedir Bazı erkeklerde bu kromozomlar XYY şeklindedir![]() Bir kısım bilim adamları fazla olan bu kromozomun erkekte saldırganlığı artırdığını savunmaktadır Araştırmalar XYY tipikromozomun erkek suçlular arasında normallere göre 4 kez daha fazla görüldüğü şeklinde sonuçlanmıştır Fakat kromozomlarla ilgili buaçıklamayı eleştirenler ve saldırganlığı açıklamada yetersiz bulan araştırmacılarda vardır Çünkü XYY kromozomu taşımasına rağmensaldırgan olmayan erkeklerdeki ve kadınlardaki saldırganlığın nedenleri için hiçbir açıklama getirilememektedir Bu nedenle biyolojikkuramın saldırganlığa ilişkin açıklamalarının yeterli ve kapsamlı olduğu söylenemez Biyolojik temelli kuramlar objektif ve somutverileri kapsaması yönünden önemli sayılmakla beraber, saldırgan davranışın oluşumunda etkili olan bireyin duygusal, zihinsel ve sosyal süreçleri dikkate almamaktadır Bununla birlikte yapılan araştırmalarbiyolojik faktörlerin psikopatolojide önemli rol oynadığını ortaya 3 çıkarmıştır Geçmişte saldırgan davranış incelenirken daha çokçevresel değişkenler üzerinde duruluyor, gelişimsel ve sonradan olma beyin hasarları üzerinde durulmuyordu Son yirmi yıldır saldırganlıküzerine yapılan araştırmalarda nöropsikiyatrik ve nörolojik sorunların saldırgan bireylerde, saldırgan olmayanlara oranla daha yaygın olduğu ileri sürülmektedir Şiddeti besleyen bir çok kaynak vardır![]() Ancak bu kaynakların etkin olabilmesi için etkileyebilecekleri bir canlı organizmaya ihtiyaç vardır Şiddet davranışını anlayabilmenin yoluonun biyolojik temelini anlamaktan geçer Bu konudaki bulgularhenüz çelişkili ve yetersizdir Daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaçvardır Emosyonel sinir bilim (Neuroscience) alanında son yıllardagörülen hızlı ilerleme bu alanda kısa sürede aşamalar kaydedileceğinin sinyallerini vermektedir Ortaya çıkacak sonuçlar,şiddeti ortadan kaldırmayacaktır Şiddetin daha iyi anlaşılabilmesi veortadan kaldırılabilmesi için hem toplumsal hem de biyolojik etkenlerin birlikte ve uygun ölçülerde dikkate alınması gerekir
|
|
|
|
#3 |
|
dehşet
|
• İnsan davranışlarını insanın doğasından yola çıkarak açıklayan içgüdü kuramcıları saldırganlığı da içgüdülere göre açıklamakta, insanın diğer hayvanlar gibi kendisini saldırgan davranışlarda bulunmaya eğilimli kılan bir saldırganlık içgüdüyle doğduğunu ileri sürmektedirler Bu kuramcılar saldırganlığı doğuştan gelen içgüdülerle4 açıklamakta ve saldırganlığın azaltılabileceğine ilişkin bir umut taşımamaktadır Saldırganlığı içgüdülerle açıklamak, kişiler arasıilişkilerde sorun olan bu davranışı olağan görmek anl***** geldiğinden, bu kurama özellikle sosyal öğrenme kuramcıları tarafından yoğun eleştiriler gelmektedir İnsan davranışlarını sadeceiçgüdü modeli ile tanımlamanın doğru olmayacağını daha sonra kabul edilmiştir Davranışlar sadece içgüdü modeliyle açıklanabilseydisaldırganlığa özel bir anlatım ve özür bulunmuş olurdu |
|
|
|
#4 |
|
dehşet
|
• Sosyal Öğrenme kuramcıları insanın doğuştan saldırgan olmadığını saldırganlığın toplumsallaşmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtmişlerdir Bireyi saldırganlığa iten güçlerin içsel olmaktan çokdışsal olduğunu savunmaktadırlar Diğer kuramlarla karşılaştırıldığındabu kuram dış etkilere daha fazla önem vermektedir Ancak kişi yalnızçevresel etkenlere tepkide bulunan güçsüz bir organizma değildir Kişive çevrenin karşılıklı etkileşimleri bireyin sahip olduğu davranışları oluştururlar Böylece hem çevre etkinlikleri davranışları şekillendirir,hem de çevre davranışlar tarafından etkilenir Bu dinamik görüşlerinsanın saldırganlığını diğer sosyal davranışlar gibi hem çevreden kaynaklanan uyaran ve pekiştiricilerin etkisi hem de bilişsel kontrol etkisiyle öğrenildiğini savunur Bu kuram, saldırgan davranışlarınkaynaklarının çok çeşitli olduğunu, geçmiş deneyim ve öğrenmeden,dış durumsal etmenlere kadar yayılan çok geniş bir yelpaze içinde değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca saldırganlık ve şiddetin, nesiller boyunca öğrenilmiş bir davranış kalıbı olarak geçtiğini de savunmaktadır Geçmişteki deneyimlerin saldırganlığın ne zaman,hangi durumlarda ve de ne sıklıkla ortaya çıkacağını belirlediğini, çocukların model olarak aldıkları ana babalarının davranışlarından, nasıl davranmak gerektiğini öğrendiklerini, aile ve dış çevreden edindikleri saldırgan modellere özenerek saldırgan davranışlarda bulunduklarını ileri sürmektedir Saldırganlığa içgüdü ve engellenmeaçısından bakan görüşlerle karşılaştırıldığında, sosyal öğrenme yaklaşımını benzersiz kılan şey, saldırganlığı değiştirebilir ve engellenebilir bir olgu olarak görmesidir Oysa saldırganlığı içgüdüyleaçıklayan görüşler saldırganlığı kaçınılmaz ve genetik olarak programlanmış bir davranış olarak görme eğilimindedirler Buyaklaşım, saldırganlığın öğrenildiği gibi unutulabileceğini ya da uygun koşullar altında hiç öğrenilemeyeceğini savunmaktadır
|
|
|
|
#5 |
|
dehşet
|
Saldırganlığın nedenini açıklayan bir diğer kuram olan Engellenmesaldırganlık kuramı ilk ortaya atıldığı zaman “Saldırganlık hali her zaman bir engellenme sonucu ortaya çıkar” görüşü şiddetle eleştirilere uğrayınca her engellenmenin saldırganlığa yol açacağı görüşü değiştirilerek saldırganlık, “engellenme saldırganlığa yol açmaktadır” şeklinde tanımlandı Pek çok örnekte engellenme biçimlerininardından saldırgan davranışlar gelse de engellenme ve saldırganlık arasındaki bağın sanıldığından daha zayıf olduğu düşünülmektedir ![]() Engellenme kaçınılmaz olarak saldırganlığa yol açmamakta ve saldırganlık her defasında engellenmenin ardından gelmemektedir ![]() Bununla birlikte kuram sosyal ödül kazanmak için yapılan araçsal saldırganlık yada kendini savunmak için yapılan saldırganlık gibi engellenme olmaksızın yapılan saldırgan davranışları açıklamakta da yeterli olmamaktadır Şiddet eylemlerini insan etmenindensoyutla***** salt çevresel etmenlere dayandırarak açıklamak sorunun çözümüne fazla yardım sağlamamaktadır Çünkü çevre veinsan birbirinden ayrılmaz bir biçimde bir sorunlar yumağı olarak şiddet eylemlerine katkıda bulunur İnsan tepkilerini dış uyaranların,ruhsal yapısında yol açtığı etkilerin özelliklerine göre gösterir Buetkilerden biri olan engellenme tek başına saldırganlığa neden değildir Bu konularda çalışmalar yapan bilim adamlarına göreengellenme genellikle öfke olarak nitelendirilen duygusal bir tepkiye yol açmakta ve bu tepkide kişiyi saldırgan davranışlarda bulunmaya hazır hale getirmektedir
|
|
|
|
#6 |
|
dehşet
|
Saldırgan modeller, bilişsel öğrenme yoluyla yeni davranış kalıplarının öğrenilmesini sağlar Modelin saldırgan davranışlarının7 ödüllendirilmesi halinde de dolaylı pekiştirme yoluyla bu tür davranışların taklit edilme olasılığı artar Böyle durumlardasaldırganlık oldukça yerleşik bir davranış kalıbı haline gelerek söndürülmesi güçleşir Davranışçılara göre, insanlar iyi, akıllı olarakdoğmakta, kötü eğitim, kötü çevre ve kötü örneklerle davranışlar bozulmaktadır İnsan davranışlarını yalnızca doğuştan gelen eğilimlerdeğil, çevrenin davranışları da biçimlendirmektedir Bu yaklaşıma göreçocuk saldırgan davrandığında annesinin veya diğer kişilerin ona istedikleri şeyi vereceklerini anlarsa, saldırgan biçimde davranmaya eğilimli olur Aynı durum uysal, atak ya da sevecenlik için degeçerlidir Öteki bütün davranışlarda olduğu gibi saldırganlık da kişininçıkarına uygun düşecek biçimde hareketlerin yapılmasıyla öğrenilir ![]() Kişi istediği şeyi elde etmede başarılı bir yöntem olduğu kanıtlanan bir biçimde hareket eder Saldırgan davranışların oluşmasında taklit önemli bir süreçtir Birçocuk yada genç öfke ve saldırganlık düzeyini kontrol edemeyen ve bunu sağlıksız şekilde ifade eden ana babasını gözlediğinde, sözle saldırmayı ve katı bir şekilde eleştirmeyi öğrenir Ana babanınuyguladığı otoriteye dayalı katı disiplinin çocukta saldırganlık ve başkaldırma gibi olumsuz özelliklerin ortaya çıkarttığını görülmektedir ![]() Araştırmalarda ana babanın kısıtlayıcı ve çocuğa özgürlük tanımayan, 8 kendi düşüncelerini empoze eden onun adına kararlar alıp uygulamaya çalışan katı tutumlarının isyankarlığa ve saldırganlığa neden olduklarını göstermektedir Çocuğa karşı yargılayıcı olan,fiziksel şiddet kullanan, çocuğu dinleyip anlamaya çalışmayan annelerin çocuklarının güvensiz, tedirgin ve saldırgan davranışlar gösterdiği bulunmuştur Ayrıca çocuğa karşı dayakla terbiyenin olduğukadar, aşırı koruyuculuğunda çocuğu saldırganlaştırdığı görülmüştür -------------------------------------------------------------------------------- Toplum da aile gibi suç oranın gelişmesini teşvik etmektedir Suçoranın yüksek olduğu bir topluluk çocuğun saldırgan aktivitelerde bulunan pek çok modeli gözlemlemesine fırsat verir Çocuk aynızamanda bu davranışlarından ötürü bu modellerin ödüllendirildiğine de tanık olur Göç sebebiyle başta büyük kentler olmak üzere çeşitliyerleşim birimlerinde oluşan, kontrolsüz yapılaşma, nüfus artışı, kültürel yozlaşma ve yabancılaşma, gelir adaletsizliğinin ve yoksullaşma oranının artması, işsizliğin yol açtığı güvensizlik, gelecekten umudunu kesme ve amaçsızlık, haksızlığa uğradığında hakkını resmi yollardan alamaması, sosyal problemlerin çözümünde şiddete başvurulması saldırganlığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır ![]() Psikologların büyük çoğunluğunun TV’de şiddetin çocuklarda saldırganlık eğilimini artırdığına inandığı kesindir Hatta sokaktakiinsanında genelde bu inancı paylaştığı söylenebilir Eğertelevizyondan bir şeyler öğreniliyorsa ki bunda kuşku yoktur ![]() Saldırgan davranışlarda öğrenilebilir Bu öğrenme, TV’de gözlenensaldırgan kahramanın gösterdiği saldırgan davranışın taklidi ya da böyle davranışların ilişkili olduğu başka saldırgan davranışları çağrıştırıp etkinleştirmesi biçiminde olabilir Bununla birlikte,çocukların TV’de gözledikleri ve sonuçta kendileri için zararlı olabilecek saldırgan davranışlara daha fazla başvuracaklarını düşünmek biraz insanı küçümsemek ve onu ayırt etmeksizin her davranışı taklit eden robotumsu bir yaratığa indirgemek olur İnsanyavrusu eğer ruhsal olarak bir özrü yoksa bebek denebilecek yaşlarda bile gerçek ile filmi, filmde yapılabilecekle gerçekte yapılabileceği ayırt edebilecek kapasitededir Nitekim gözden geçirdiğimiz sonuçlarda bugörüşü destekler niteliktedir Bulgular TV’ de saldırganlığın,çocuklarda saldırganlığı büyük ölçüde arttırdığı yargısına varmamızı sağlayacak denli kesin ve tutarlı değildir Eğer gerçek yaşamdasaldırgan davranışlar ödüllendirilip özendiriliyorsa, çevre gerçek saldırgan modeller açısından zenginse ya da koşullar saldırgan duyguları denetim altında tutulamaz ölçülere çıkarıyorsa, o zaman saldırgan davranışların öğrenilmesinin ayıbı büyük ölçüde TV’ye çıkarılmamalıdır ![]() Başlı başına okul ve eğitim sistemi bile pek çok çocuk ve ergende öfke yaratan ve saldırganlığa yol açan ortamlar olabilmektedir Eğitimöğretimalanındaki eşitsizlikler ve haksız uygulamalar, öğretmenlerin öğrenciler arasında ayrım yapmaları, öğrencilerin kendi içinde değil sürekli birbirleriyle kıyaslandığı yarışmacı, kalitesiz ve ezberci eğitim, başarının düşmesine yolaçan sürekli değişen eğitim programları çocukları saldırganlaştırmaktadır ![]() • Kalabalık sınıflar, yetersiz fiziki koşullar, fazla ders saati ve yoğun ders programının getirdiği sıkıntılara ders dışı etkinliklerin ve sosyal faaliyetlerin yetersiz olması, öğrencinin rahatlayabileceği, enerjisini kullanabileceği alanların sınırlılığı eklenir Bu yüzden sınıflar cansıkıntısı için mükemmel mekanlardır ve bu kadar yapay bir ortamda çocuklardan doğal olması beklenmektedir Bu hayvanat bahçesindekafese kapatılan vahşi hayvanları niçin doğal davranmıyorlar yada niye huzursuzlar diye suçlamak gibidir ![]() • Disiplin yönetmeliğinin katı, yasakçı kuralları ve tek tipleştirme uygulamaları sonucu farklı, orijinal ve yaratıcı kişilik özelliklerinin törpülenmesi çocuklarda öfke tepkilerine yol açmaktadır
|
|
|
|
#7 |
|
dehşet
|
Bir yandan öğretmenlerin formasyon yetersizliği, (öğretmen açıklarını kapatmak için her üniversite mezununun öğretmen olarak atanması) ve eğitimden çok öğretim ağırlıklı çalışmaları, diğer yandan rehberlik ve yönlendirmenin olmayışı, okulda psikolojik danışma hizmetlerinin yetersizliği saldırganlığı engelleme de sorunlar doğurmaktadır ![]() (Rehber öğretmen açığını kapatmak için bu işin eğitimini almamış insanların istihdam edilmesi) ![]() Genelde ergenlikte sınırlı antisosyal davranışa dahil olan bireyler, toplumun norm ve standartlarını öğrenmektedir ve yaşam boyu antisosyalliği sürdüren bireylerden çok daha iyi sosyalize olmaktadır ![]() Ergenliğin ilk yılları boyunca suçluluk artış, genç yetişkinlikte de düşüş göstermektedir Arkadaş grubunca kabul arzusu, gençler arasındaantisosyal davranışı artırmaktadır Zamanla arkadaşlar daha az etkiliolmaya başlar ve ahlaki değerlerin kazanılmasıyla saldırgan davranış azalır ![]() ÖNERİLER • İnsanın biyolojik olarak iki nihai amacı vardır Hayatta kalmak vetürün devamını sağlamaktır İnsan bir tehlikeyle karşılaştığı zaman daiki davranış kalıbından birini seçer ya kaçacak yada savaşacaktır ![]() Savaşmak zorunda kaldığı zaman doğal olarak saldıracaktır Yanişiddetin kökeninde yer alan saldırganlık davranışının insanın hayatta kalmasına yarayan kesin bir fonksiyonu vardır Bir amaca hizmeteden saldırganlık davranışının, sosyal kaidelerin geliştiği, kişinin güvenliğini sağlayacak toplumsal yapılanmanın arttığı bu gün için eskiye oranla gerekliliği azalsa da, kişinin hangi durumda kendisine zarar gelebileceği bilgisine her zaman ihtiyacı vardır ![]() • Saldırganlığın üç türünden söz edilebilir Toplum tarafındanonaylanmayan düşmanca saldırganlık, belli koşullar altında onaylanan saldırganlık, toplumca ne yasaklanan ne de onaylanan izin verilmiş saldırganlık Toplumda etkili işlev görebilmek için bireyler bunlarıöğrenmek zorundadır Saldırganlıklarını hiçbir zaman denetim altınaalamayanların özgür kalmalarına izin verilmeyecektir Bununla birliktesaldırganlığa hiç başvurmayanların durumları, gerektiğinde onu kullananlarınkinden daha kötü olabilir Dolayısıyla önemli olançocuklara hiçbir zaman saldırmamayı öğretmemek değil, saldırganlığın ne zaman uygun olup ne zaman uygun olmadığını öğretmektir Önemli bir diğer noktada çocuklara düşmancasaldırganlığın, toplum tarafından onaylanmayan saldırganlığın öğretilmemesidir ![]() Araştırmalar çocuklarının kötü davranışlarını cezalandırmak isteyen anne ve babaların aslında bu davranışları pekiştirmekten ileriye gidemediğini göstermektedir Buna göre övülen iyi davranışlarçocukları tarafından nasıl öğreniliyorsa cezalandırılan kötü davranışlarda öğrenilebilir Burada önemli olan davranışın altınınçizilmiş olmasıdır Bir davranış ödül ile güçlendirilirken, ceza ile ortadan kaldırılabilir Ancak burada asıl ceza, o davranışın sonundaortaya çıkacak olumsuz durumun kendisidir Bir davranış sonucundaortaya çıkan olumsuzluk bir yanıt iken, cezalandırmak bir uyaran oluşturabilmektedir Ceza, cezalandırılan tarafından kendine birsaldırı olarak algılanabilir, hatta karşı atağa geçme isteği uyandırabilir ![]() Davranış sonucu ortaya çıkan olumsuzluk davranışın devamını önleyici bir etkiye sahipken, cezalandırmak davranışın tekrarı için bir uyarıcı oluşturmaktadır ![]() • Okuldaki herkesin okulu sahipleneceği ve orada olmaktan hoşlanacağı bir okul iklimi oluşturulmalıdır Okuldaki her öğrenciye vegörevliye, kendilerinin okulun önemli bir parçası oldukları hissettirilmelidir Bu duygu, okulda güvenliği sağlamaya yönelikplanlama sürecine herkesin (öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin ve toplumun önde gelen kişilerinin) katılımı sağlanarak başarılabilir ![]() • Yapılan araştırmalar, okullardaki sorunların çok büyük bir kısmını okuldaki çok küçük bir azınlığın çıkardığını göstermektedir Buöğrenciler öncelikli hedef seçilebilir Okuldaki gözetim ve denetimfaaliyetleri planlanırken, sayıca az olan bu öğrencilerin bulundukları yerlere özel bir dikkat gösterilmesi, bu öğrencilerin hem kendilerini hem de olası mağdurları şiddeti karşı korumak için yararlı olabilir |
|
|
|
#8 |
|
dehşet
|
Okulda güvenliğin sağlanması birinci derecede okul müdürünün işidir ![]() Okul müdürü kendi odasına çekilmemeli, özellikle ders aralarında koridorlarda görünmeli, sınıfları ziyaret etmeli ve okulda düzenlenen toplantılarda hazır bulunmalıdır Hiç kuşku yok ki en iyi müdürzamanın çoğunu makam odasının dışında geçiren müdürdür Baştaokul müdürü ve müdür yardımcıları olmak üzere okuldaki bütün görevliler öğrencilerden önce okula gelmeli, öğrenciler okula geldiklerinde tüm çalışanların kendilerini güler yüzle kendilerini karşıladığını görebilmelidir ![]() • Okul yöneticileri ve öğretmenleri anne babalar ile mutlaka işbirliği yapmalıdır Güvenli bir okul oluşturmak, sadece okul yöneticilerininbaşarabileceği bir iş değildir Veliler, okul güvenliğinin sağlanmasınınaslında kendi çocuklarının başarısına katkıda bulunacağını bilmeli ve bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmeye istek duymaları sağlanmalıdır ![]() • Öğrencilerin gerçekten ilgisini çeken ders dışı etkinlerinden oluşan bir sistem kurulmalıdır Okul çağındaki çocuklar yapılacak ilginç vekendilerine meydan okuyan şeyler bulamazlarsa bu boşluğu olumsuz etkinliklerle doldurabilirler ![]() • Öğrencilerin kendi güvenliklerinin sağlanmasına aktif bir biçimde katılmalarının sağlanması gerekir Bu amaçla öğrencilerin okuldakigüvenlik planlarının hazırlanmasına katılmaları sağlanabilir Ayrıcaöğrencilere kişiler arası ilişkilerde ortaya çıkan anlaşmazlıkları ve çatışmaları şiddet içermeyen yollarlı çözme teknikleri öğretilebilir Öğrencilere doğru kararlar verme, sorumluluklarını bilen bir vatandaş olma ve çatışma çözme becerilerine sahip olma gibi yaşam becerileri öğretim programlarıyla bütünleştirilerek kazandırılmalıdır Özelliklegençlerin çatışmalarla nasıl başedeceklerini öğrenmeye ihtiyaçları vardır Çünkü okullardaki şiddet olayları aslında çözümlenmemişçatışmaların yansımasıdır Eğer gençlere çatışmaları yapıcı birbiçimde çözme becerileri kazandırılırsa, okullar daha güvenli yerler olabileceğini söyleyebiliriz Her okul öğrencilerine bu yaşambecerilerini öğretmeyi amaçlamalıdır ![]() • Yetişkinlerin gözetimi ve denetimi ihmal edilmemelidir Özellikleçocuklar sürekli denetim ve gözetime ihtiyaç duyarlar Okulda görevliyetişkinlerin çocukların gözetim ve denetiminin nasıl yapılacağı konusunda belli aralıklarla hizmet içi eğitim verilmesi gerekir Bueğitimlerde öğrenciler arasındaki bir kavgaya öğretmenlerin yada okul çalışanlarının nasıl müdahale etmeleri gerektiği üzerinde durulabilir ![]() • Okuldaki şiddet olaylarıyla ilgili düzenli bir kayıt sistemi kurulmalı ve düzenli bir izleme çalışması yapılmalıdır Bu sayede okulda meydanagelen şiddet olaylarının ve diğer suçların analiz edilmesi sağlanabilir ![]() Bu olaylar en çok ne zaman, nerede meydana gelmektedir? En fazla kimler karışmaktadır? Sorularına cevap bulunarak, bu verilere göre güvenlik önlemleri ele alınmalıdır ![]() -------------------------------------------------------------------------------- Okul güvenliğini sağlamak için gerekli fiziksel önlemlerin alınması çok önemlidir İstenmeye olayların sıkça meydana geldiği koridor, sporalanları, spor sahası, okulun giriş çıkış yerleri ve kantin gibi mekanlar için yetişkin gözetim ve denetimi artırılabilir ![]() • Okula farklı yerlerden giriş yapılması engellenmeli girişler belli bir kapıdan yapılmalı ve bu kapıda mutlaka denetim olmalıdır Okulagelen ziyaretçilerin kaydı tutulmalı ve rasgele ziyaretçi giriş çıkışı olmamalıdır ![]() • Okulda krize müdahale ekibi oluşturulmalı ve gerekli müdahale planları önceden hazırlanmalıdır Çünkü bütün önlemlere rağmenokullarda zaman zaman sorunlardan kaçınmak mümkün olmayabilir ![]() Okul güvenliği planı her yıl gözden geçirilerek güncelleştirilmelidir ![]() • Okulun güvenliğini artırmak üzere polis, itfaiye, acil servis gibi birimlerle hemen iletişim kurabilecek şekilde düzenlemeler yapılmalıdır ![]() • Her okul öğrencilerin hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin bilgiler içeren klavuzlar hazırlamalıdır Bu klavuzlarla kurallarauyulmadığı zaman hangi yaptırımlarla karşılaşacakları bildirilmeli ve bu yaptırımlar bütün öğrencilere aynı şekilde uygulanmalıdır
|
|
|
|
#9 |
|
dehşet
|
• Okulda meydana gelen şiddet yada işlenen suçlardan dolayı mağdur olan öğrenciler özel bir dikkate ve desteğe ihtiyaç duyarlar ![]() Okullardaki rehber öğretmenler bu desteği sağlamada çok önemli bir rol oynarlar ![]() Anne Babaya Öneriler: • Katı disiplin uygulama • Sevgiyi koşullu gösterme, • Nedenlerini açıklama ihtiyacı duymadan davranışlarda kısıtlama yapma, • Yapılan hataları affetmeme, katı cezalandırıcı yaklaşım, • Doğruların merkezi olarak kendini kabul eden bu nedenle çocuğun görüş ve düşüncelerine önem vermeyen ve aile sorunlarının tartışılmasında çocuğa söz hakkı tanımayan, • Genelde çocuğun kapasitesi üzerinde beklentisi olan ve bu beklentiye ulaşmada çocuğu zorlayan, • Toplum normlarına sıkı sıkıya bağlı ve bu kalıbın dışına çıkmaya ana baba tutumları otoriter tutumlar olarak tanımlanır Bu tutumlar çocuküzerinde katılık, hoşgörüsüzlük, içe dönüklük gibi kişilik özellikleriyle, saldırgan davranışlarda bulunma eğilimine neden olur ![]() • İlgisiz ve otoriter ana baba tutumlarının binişik özellikleri vardır ![]() Bilerek veya ilgilenemediği için çocuğa karşı itici davranışlarda bulunma, gereksinimlerini karşılamama, sevgi göstermeme, etkinlikleri ve başarıları ilgisizlikle karşılayıp başarısızlıkları ağır şekilde cezalandırma, görüş ve düşüncelerine önem vermeme, ilgisiz ana baba tutumları olarak tanımlanabilir ![]() • Çocukla ilgilenip onunla iletişim kurarak onu gerektiği ölçüde kontrol etmek ve çocuğun gittikçe artan potansiyeline ulaşmasında gereksinim duyduğu fırsatları elde etmesine rehberlik yapmak, • Çocuğu reddederek ona karşı ilgisiz davranmak yerine çocuğun kendileriyle karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan olumlu bir özdeşim kurmasına yardım etmek, • Aile içinde demokratik bir düzen kurarak dengeli bir bağımsızlık modeli sağlamak, • Çocuğa seçme olanağı vererek gereksinimlerini çekinmeden söyleyebileceği bir ortam yaratmak |
|
|
|