Bir Şehitliğin Ortaya Çıkarılış Öyküsü

Geçen akşam sabaha doğru STV de gerçekleşen rüyalar diye bir dizi oynuyo yaa onu izliyodum o saatte beni etkileyen çok ilginç bir rüya anlatılıyodu Kısaca bu rüyadan bahsedecem

Olay Trabzon'un Özdil beldesinin bir yaylasında geçiyor Bir beyfendimiz sürekli üst üste aynı rüyayı görür Bir grup asker toplanır bizimkinin başına yaylada burayı duvarla çevir üzerimize basmasın der Bu beyfendi artık her gece aynı rüyayı görmekten çekinir kafası kurcalanır

Bu arada yaylanın güzelliklerini çekmek için 2 fotografcı yaylaya çıkar Fotograflarını çekerler her tarafın Fotografları tab ettirdiklerinde ne görsünler Manzara bekledikleri fotograflarda bir grup asker Eski asker kıyafetleri içinde ellerinde eski tip tüfekler Onlarda kurtlanır Nedir ne deildir araştırmak için yaylaya çıkarlar

Bu arada rüyasında bir grup asker gören amcamız karar verir der ki burda herhalde şehitlik var İnsanlar gidip geliyor üzerlerine basıyor benden duvar ile alanı çercevelemi istediler Öle yapayım ki insanlar basıp üzerlerinden geçmesinler ve öyle de yapar Çevreden taşlar toplar çevrelemeye başlar Her gün gidip gelir o alana Ama bu öyle yayla başında kolayca yapılabilcek bir iş de değildir Taşlar ayarlanacak, cimento demir harç vs gibi malzemeler alınacak ki güzel bir duvar yapılabilsin Bizimkinin böyle bir imkanı yoktur ve bu malzemeler de yaylada bulunabilecek malzemeler değildir

Bu arada olayı araştıran fotografçı kardeşlerde yayla da araştırmalarından bişey bulamazlar ne asker görürler ne de fotograftakilere benzer insanlar Gidip askeri karakola sorarlar Siz delimisiniz der gönderililer karakoldan bu arada en büyük deli olarak da bizim duvarı yapmak için habire taş taşıyan adam ilan edilmiştir Köyde ailesi dahi kimse inanmaz adama Herhalde sıyırdı deyip kendi haline bırakırlar adamı O ise bir azimle sürekli şehitlik olduğunu düşündüğü alana kayalar topraklar taşımaktadır

Diğer taraftan fotografçı çocuklar köyün kahvesine gelirler ve resimleri gösterirler Bunları tanıyonuz mu diye Kahve halkı bir bakar ki bir grup asker Yavaş yavas acaba bizim deli doğru mu diyor deyip inanmaya başlarlar ve adamcağıza taş taşıma konusunda yardıma girişirler Artık yeterli taş bulunmuş Ama toprak ve diğer inşaat malzemesi gereklidir Bizimkinin imkanı yoktur Düşünür taşınır kıvranır çare yok Rüyasında yine şehitleri görür ve derler ki ona İlçeye in şu 6 kişi ile konuş Sana malzeme için yardım edeceklerdir ŞEhre inet ve o 6 kişi ile konuşur 6 kişi hiç itirazsız yardım etmeyi kabul ederler Zira 6 sının da dedesi şehit düşmüştür

Artık malzemeler yaylaya çıkarılmıştır Yayla halkı, 2 fotografçı kardeş ve olayın kahramanı koyulurlar işe duvarı yapmaya başlarlar Ama bir sorunları vardır İş makinasına ihtiyaçları vardır Ne hikmettir ki o günlerde yol çalışması için belediyenin iş makinaları yayladadır Kahramanımız işçilerden yardım ister Ama işçiler 1 gün için geldiklerini işlerinin acele olduğunu ve geri dönmeleri gerektiğini söyleyerek kabuL etmezler Bizimki doğaL olarak bozulur Mutlaka bu iş makinalarına ihtiyacı vardır Uyuyamaz sıkıntısından Yine rüya görür ve aynı grup şehit askerler karşısındadır Endişe etme derler Ertes gün çalışırken bir bakar ki iş makinaları şehitliğe doğru geliyor ( Meğer o gece belediye meclisi üyelerinden biri rüya görür ve rüyada 2 adamdan biri kendisine sırt dönerken diğer ondan iş makinalarını yaylaya tekrar çıkarmasını ister )

Artık herşey duvarı yapmak için hazırdır Şehitliğin bir eksiği vardır

Duvar çalışmaları devam ederken nerden geldiği belli olmayan gizemli bir yaşlı kadın ordan geçerken durur Der ki yanlış yapıyorsunuz Bu duvar yanlış geçiyor ben rüyamda gördüm Çalışan insanlardan kimse inanmaz Bizim ki de inanmaz Çalışmalar devam eder Bir gece yine bizimki rüyasında şehit asker grubu görür Artık bu görmeleri normaldir Ancak şehit askerler bunun yüzüne bile bakmazlar Yanından çekip giderler Bizimkisi bozulur Düşünür taşınır Birkaç gün düşünür neden bana yüz vermediler, nerde ben yanlış yaptım diye ve birden aklına o kadın gelir Alır eline balyozu koşar şehitliğe başlar duvarı yıkmaya

Onu gören yayla halkı veryansın eder Delirdi mi bu Nasıl inandık buna diye endişe etmeye başlarlar Bizimki kadının gösterdiği yeri açmaya başlar Diğer çalışanlar artık nerdeyse inanmama noktasına gelmiştirler Belli bir süre sonra bir şehidin ayağı ile karşılaşan bizim ki o korku ile açtığı kuyudan fırlar Tüm ahali açık olan kuyudan şehit askerin üniformalı naaşınının görürler ve o kuyu 3 gün açık bırakılır ki ibreti alem olsun diye millete Yayla halkı dahiL civar tüm yerlerden insanlar gelirler şehit askeri görürler 3 gün geçtikten sonra CESEDİ CÜRÜMEMİŞ OLAN ŞEHİT ASKERİN

Artık herkes bu yaylada şehitlik olduğuna tam inanmıştır Bu şehitlik Alacaçayır - Dölek Boğazı Şehitliği 'dir

bayrak Ama dağ başında nerden bulunacak bayrak Hemen de bulunmaz ki İş de devam ediyor Bizim ki bunu yine sıkıntı eder Gece uyuyamaz Ertesi sabah uyandığında ne görsün Bahçedeki ipe asılmış bir Türk bayrağı Kim astı onu oraya kimse bilemez naaşı yavaş yavaş renk değiştirmeye başlamıştır Yeniden kefenlenir ve defnedilier Kuyu kapatılır

Alıntı

çok etkilendim okurken tüylerim diken diken oldu bende izlemiştim stv de ozamanda çok etkilenmiştim
paylaşım için sağolasın Equinox

teşekkürlergerçekten etkiliyiciydi

kardeşim bu olay trabzon değil, gümüşhane ilimizdedir bilmiyorum acaba her seferinde neden gümüşhane'nin toprakları , yaylaları hep trabzon iline aitmiş gibi yansıtılıyor?
ne amaçla yapılıyor?
kadırga yaylası, taşköprü, santa harabeleri şimdi de dölek şehitliği ve çayırlıca
bunları araştırma olarak yazarken hiç haritaya baktınızmı?
lütfen bu konuya biraz eğilin, zaten gümüşhanede ilimize sahip çıkan hiçbir yetkili yok
içme suyumuzu trabzona götürdüler kimsenin sesi çıkmadı Biz burada klorlu su içiyoruz
Allah aşkına gümüşhane türkiye sınırlarındadır, başka bir ülkenin toprağı değildir ki
sahiplenesiniz
ayıptır yahu
aksini ispat etmek isteyen varsa, kardeşim lütfen bir oraya gitsin olmazsa bir haritaya baksın

mustafa köprülü