![]() |
Kuraklık Kritik Noktalara Ulaştı |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Kuraklık Kritik Noktalara UlaştıTürkiye'nin birçok bölgesinde etkili olan kuraklık olaylarının ve su sıkıntısının yalnız tarım ve enerji üretimi açısından değil, sulamayı, içme suyunu, öteki hidrolojik sistemleri ve etkinlikleri içeren su kaynakları yönetimi açısından da kritik bir noktaya ulaştı ![]() Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof ![]() ![]() ![]() ![]() Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Raporda, 2001 yılı sonrası dönemde genel olarak normal sınırlarında ve normalin biraz altında ya da üzerinde gerçekleşen yağışların 2007 kış, ilkbahar ve yaz aylarında Türkiye'nin birçok yöresinde uzun süreli ortalamaların altında kalarak yeni bir meteorolojik kuraklık olayları dizisinin yaşanmasına neden olduğuna dikkat çekilirken, bunlara bağlı olarak da tarımsal, hidrolojik ve İstanbul, Ankara gibi bazı büyük kentlerde içme suyu sıkıntısı yaşanması gibi sosyoekonomik kuraklıkların oluşmasına neden olduğu vurgulandı ![]() Aralık 2006 -Ağustos 2007 döneminde oluşan son kuraklık olaylarının Türkiye'nin özellikle Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgeleri ile Batı Akdeniz ve Batı-Orta Karadeniz bölümlerinde etkili olduğuna işaret edilen Raporda, "Türkiye'nin birçok bölgesinde etkili olan kuraklık olaylarının ve su sıkıntısının yalnız tarım ve enerji üretimi açısından değil, sulamayı, içme suyunu, öteki hidrolojik sistemleri ve etkinlikleri içeren su kaynakları yönetimi açısından da kritik bir noktaya ulaştığı gözlenmiştir" denildi ![]() KURAKLIK TARIMSAL ÜRETİMİ VE ÇEŞİTLİLİĞİ AZALTIYOR Raporda, kuraklık ve çölleşmenin çok sayıda olumsuz sonucunun bulunduğuna işaret edilirken, en önemli sorunlar şu şekilde sıralandı: "-Arazinin biyolojik üretkenliğinin kaybolması -Tarımsal üretimin azalması -Doğal bitki örtüsünün zayıflaması ve yok olması -Biyolojik çeşitliliğin azalması -Ev sahipleri açısından 'yabancı ve zararlı1 bitki türlerinin baskınlarına ve yayılmalarına daha elverişli koşulların ortaya çıkması -Yer altı su düzeylerinin alçalması -Rüzgar erozyonunun kuvvetlenmesi -Tüm alan ve zaman ölçeklerinde su kıtlığının etkili olması -Etkilenen alanlardaki toplumlarda fakirlik ve açlık -İklim ya da çölleşme 'göçmenleri'nin sayısında önemli bir artış -Etkilenen alanlarda yaşamın niteliğinin doğrudan ya da dolaylı olarak bozulması ![]() OTELLER, ORMAN YANGINLARINI GETİRİYOR Raporda, Akdeniz havzasının bazı bölgelerinde gelecek on yıllarda kışın daha belirgin olmak üzere yağış tutarlarının yüzde 10-15 oranlarında azalacağı belirtilirken, Orman yangınlarına da dikkat çekildi ![]() ![]() Raporda, özellikle uzun süreli bölgesel sınırlı su kaynakları bulunan alanlara yönelik turizm yatırımlarındaki artışların da, genel olarak, çölleşmeyi doğrudan ya da dolaylı olarak kuvvetlendirdiğine işaret edildi ![]() AKDENİZ VE EGE, SANAYİ POLİTİKALARI NEDENİYLE ÇÖLLEŞİYOR Raporda, iklim etmenleri ve bitki örtüsü dikkate alındığında, Türkiye'deki çölleşmeye eğilimli kurak arazilerin, İç ve Doğu bölgelerinin önemli bir bölümünü ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini içerdiği kaydedilerek, "Akdeniz ve Ege Bölgeleri'nin geniş bir bölümü ise, yüksek ve parçalı yeryüzü şekilleri, tarım arazilerinin yaklaşık son 40 yıldaki tarım dışı ve sürdürülebilir olmayan kullanımı, kentsel ve turizm getirişi yüksek olan tarım ve orman arazilerinin tarım ve orman rejimi dışına çıkarılmasına yönelik girişimler ve yasal düzenlemeler, sanayi, turizm ve orman yangınları gibi iyi bilinen öteki doğal ve insan kaynaklı etmenler dikkate alındığında, gelecekte çölleşme süreçlerinden daha fazla etkilenebilecek yarı nemli alanlar olarak kabul edilmelidir" denildi ![]() "YASAL DÜZENLEME YAPILMALI" Türkiye'nin sahip olduğu iklim ve özellikle de yağış klimatolojisi özellikleri yüzünden, su kaynakları açısından zengin bir ülke olmadığı kaydedilen raporda, gelecekte karşı karşıya kalınabilecek olan ciddi su sıkıntısının önüne geçmek için, yasalarla desteklenen gerçekçi su politikalarının oluşturulması ve ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi ![]() ![]() "-Halkın eğitimi kapsamında, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Köy İşleri, Çevre ve Orman Bakanlıkları olmak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlar, eğitici kısa filmler, radyo ve televizyon programları, çeşitli kitapçıklar ve broşürler hazırlamalıdır ![]() ![]() -İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından biri, Türkiye'de orman yangınlarının şiddetinde, süresinde ve etki alanında ortaya çıkabilecek olan artışlardır ![]() ![]() ![]() ORMAN YANGINLARINI İZLEME VE ÖNGÖRÜ MERKEZİ KURULSUN -Orman yangınları ile savaşım ve etkilerini en aza indirmek amacıyla, ABD, İspanya, Fransa ve İtalya gibi Akdeniz ikliminin yaşandığı gelişmiş ülkelerde özel orman yangını izleme ve öngörü merkezlerinin kurulduğunu biliyoruz ![]() ![]() -Egemen iklim koşullarının ve gözlenen İklimsel değişimlerin yanı sıra, artan sera etkisine ve ormanların yok edilmesi gibi öteki İnsan etkinliklerine bağlanan küresel iklim değişikliğinin, Türkiye'de su kaynakları, kuraklık ve çölleşme üzerindeki olası etkileri sürekli izlenmeli ve değerlendirilmelidir ![]() -İklim değişikliğinin su kaynakları ve çölleşme üzerindeki olası etkilerine ilişkin seçenekler; var olan su ve arazi kaynakJannın daha etkili, akılcı ve ekonomik yönetimini, ormanların korunmasını, toprakta, biyolojik üretkenlik ve çeşitlilikte ve bitki örtüsündeki değişiklikler gibi çölleşmenin başlıca göstergelerinin izlenmesini ve kuraklık öngörü sistemlerini içermelidir ![]() YERALTI SUYU KULLANIMINA YASAL DÜZENLEME GETİRİLMELİ -Yer altı su kaynaklarının aşırı kullanım ve yanlış yönetiminden kaynaklanan sorunlar bilimsel olarak ortaya konmalı, izlenmeli, uygulanabilir ve ciddi yasal düzenlemelerle yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımı ve yanlış yönetiminden kaynaklanan sorunlar, bilimsel olarak ortaya konmalı, izlenmeli, uygulanabilir ve ciddi yasal düzenlemelerle denetim altına alınarak çözümlenmelidir ![]() ![]() ![]() -Her türlü su kullanımında özellikle sulamada, tasarrufu özendirici bir ücret sistemi uygulanmalıdır ![]() -Türkiye'nin tarımsal İklim bölgeleri, iklim koşullarının yanı sıra, toprak, topografya, jeomorfoloji ve tarım coğrafyası özellikleri dikkate alınarak belirlenmeli, bu bölgelere uygun tarımsal çeşit seçimi yapılmalı ve bunlar geliştirilmelidir ![]() KURAKLIĞA UYUM PROJELERİ DESTEKLENMELİ -Gelecekteki daha sıcak ve kurak koşullar dikkate alınarak, daha kurakçıl ve sıcak koşullara uygun tarımsal bitki çeşitleri belirlenmeli; konuyla ilgili özellikle uyum konusunda araştırma projeleri geliştirilmeli ve bunlar desteklenmelidir ![]() -Sürdürülebilir tarım ve ormancılık ilkeleri uygulanmalı; tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımı önlenmeli, ormanların birer karbon yutağı olduğu da dikkate alınarak, ormanlaştırma, yeniden ormanlaştırma, erozyon denetimi ve çayır-mera iyileştirmesi için bütçeden yeterli kaynak aktarılmalıdır ![]() KURAKLIK YÖNETİM PLANI OLUŞTURULMALI -Türkiye, küresel iklim değişikliği ile ilişkili olsun ya da olmasın, önemli kuraklıklar oluştuğunda bu yıl ki gibi susuz ve hazırlıksız yakalanmamak için, ulusal, bölgesel ve yöresel ölçeklerde ciddi bir biçimde hazırlanacak ve uygulanması yasal olarak desteklenecek olan, kuraklık analizi ve izlemeyi, kuraklığın etkilerinin değerlendirilmesini, kuraklığa açık coğrafi alanların ve sosyoekonomik sektörlerin belirlenmesini, kuraklığı açıklama ve gerektiğinde kuraklık alarmı da verilebilmesini sağlayacak yetkili kurumları da içeren bir Kuraklık Yönetimi Planı'nı mutlaka yaşama geçirmeli ve uygulamalıdır ![]() -Çağdaş bir Kuraklık Yönetim Planı'nın en önemli öğelerinden olan kuraklık analizi ve izlemede çok yaygın olarak kullanılan kuraklık indislerinin çoğu, sektör ve sistem temelli olduğu için kuraklığı çözümlemek, nitelendirmek ve izlemek için çok değişkenli ve çok amaçlı indisler kullanılmalıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|