Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Tarih Musahabeleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arasındaki, ergenekon, hat, masonik, meşrutiyet

Meşrutiyet ile Ergenekon arasındaki Masonik hat

Eski 09-13-2008   #1
edenbulur23
Varsayılan

Meşrutiyet ile Ergenekon arasındaki Masonik hat



Ergenekon oluşumunun köklerinin bayağı eski bir tarihe ve Siyonist güçlere dayandığını oluşumun dallanmalarından dolayı hepimiz az çok tahmin edebiliyordukMustafa ARMAĞAN da bu tahminimizi biraz daha somutlaştırmış

Meşrutiyet ile Ergenekon arasındaki Masonik hat

“Milliyet”in internet sitesindeki başlığın sırrını çözmekle meşgulüm Canım, şu “Manastırlı komutan” manşetinden bahsediyorum Duymuşsunuzdur mutlaka Kimden mi bahsediyor?

Önümüzdeki ay koltuğuna oturması kesinleşen 26 Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan Peki “Milliyet” şu günlerde 100 yıldönümünü yaşadığımız Meşrutiyet İhtilali’ni başlatan mermilerin ilk olarak Manastır’da sıkıldığına atıfta bulunuyor olabilir mi? O zaman köşeye sıkışmış ‘birilerinin’ müsterih olmaları gerektiğine dair bir ima mı gizli burada? Bilemiyoruz Ancak neresinden bakarsanız bakın, manidar bir başlıkla karşı karşıya olduğumuz kesin

Son yıllarda okuduğum en net mesajlı yazılardan birisi Hüseyin Gülerce tarafından kaleme alındı Gülerce 30 Temmuz 2008 tarihli “Zaman”da çıkan “Masonluk Ergenekon’un neresinde?” başlıklı yazısında sarsıcı sorularla dikkatlerimizi Ergenekon’un Masonik şifresini kırmaya yöneltiyordu
Gerçekten de Mason locaları bu tür gizli örgütlenmelerin hep bir yerlerindedir Gladyo’yu bitiren savcı Felice Casson’un İtalya’daki P-2 Mason locasının örgütle bağlantısını açığa çıkarışından tutun da, Ergenekon iddianamesindeki İlhan Selçuk’un İstanbul’da Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nda darbeyi planlayanlarla bir araya geldiği bilgisine kadar pek çok bağlantı, meselenin bir komplo teorisinin sınırlarını aştığını gösteriyor

Bu kadarla da kalmıyor, Büyük Doğu Locası Paris’te bir toplantı düzenliyor, Üstad-ı Azam Jean-Michel Quillardet, başörtüsünün serbest bırakılmasına karşı çıkarak yasanın “Türk laikliğinin bünyesinde açılan tehlikeli bir gedik” olduğunu savunabiliyor ve kafamız iyice karışıyor Bu ne öfke böyle? “Yoksa laiklik konusunda Masonlara bir güvence verilmiş de haberimiz mi yok?” diyesi geliyor insanın

Hüseyin Gülerce ise ısrarla soruyor: “Yasak olmasına rağmen Silahlı Kuvvetler bünyesinde masonlar var mıdır? Masonluğu tespit edildiği için bünyeden çıkarılan generaller var mıdır? Milletin evlatları için, orayı ele geçiriyorlar, buraya sızıyorlar dile dünyayı ayağa kaldıranlar, masonluk konusuna gelince neden suspus oluyorlar?”


Ancak 100 yıl evveline dönersek, Meşrutiyet için ayaklananların asker ve sivil önderleri arasında hatırı sayılır miktarda Mason bulunduğunu biliyoruz Merkezi Selanik’te bulunan Macedonia Risorta Locası ile yine Selanikli Jön Türklerin kurduğu Osmanlı Hürriyet Cemiyeti (adı daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti olmuştur) arasındaki bağlantılar giderek daha net bir şekilde açığa çıkıyor Cemiyete girecek olanların önce Mason olması, yani ‘tekris edilmesi’ gerekiyordu Böylece 1901-1908 yıllarında 23’ü karargâhları Rumeli’de bulunan ve İkinci ve Üçüncü Orduların en üst rütbeli ‘muvazzaf’ subaylar olmak üzere tam 188 İttihatçı Masonluğa alınmıştır

Kendisi de cemiyetten olan Ahmet Bedevi Kuran’ın verdiği bilgilere göre Masonluk İttihatçılar arasında o kadar onsuz olmaz bir hal almıştı ki, cemiyette iki türlü üye vardı Bir kısmı Mason locasına girenlerdi ki, bunlara “li ebeveyn kardeş” (ana baba bir kardeş) deniliyordu Mason locasına girmeyen üyelere ise “li eb” (baba bir kardeş) kardeş diye hitap ediliyordu Öz kardeş ve üvey kardeş de diyebilirdiniz buna Nitekim sonradan Cemiyetin bir numarası haline gelen Talat Paşa ve milletvekili yapılan Emanuel Karasso’nun Macedonia Risorta Locası’nın ilk üyeleri ve 33 derece Mason olan üstad-ı azamları yapıldığını biliyoruz

Gerçi o mücadele günlerinde bu normal görünüyordu ama sonraları savunmaya geçen İttihatçılar “Onlar bizi değil, biz onları kullandık” diyeceklerdi Ancak kimin kimi kullandığı çok değil, 10 yıl içinde belli olacaktı

Peki bunlar birer spekülasyon mu?

Bakın, öyle gizli saklı belgeleri değil, açık belgeleri kullanacağım Birincisi, ihtilalin o sıcak günlerinde Meşrutiyetin hemen ardından Adalet Bakanlığı’na getirilecek olan Macedonia Risorta Locası üyelerinden Manyasizade Refik Bey’in İngiliz gazetesi “The Morning Post”a verdiği demeç İttihatçıların İtalyan Masonluğundan manevi destek gördüklerini doğrulayan Refik Bey, Macedonia Risorta ve Labor et Lux localarının kendilerine “büyük hizmetler verdi”ğini ve barınak sağladığını gayet soğukkanlı bir şekilde anlatmış ve şöyle devam etmiştir:
“Orada Masonlar olarak toplanıyorduk, çoğumuz da Masonduk, fakat aslında örgütlenmek için toplanıyorduk Bunun yanı sıra yoldaşlarımızın büyük bir bölümünü, üyelerini ince eleyip sık dokuyarak seçmeleri nedeniyle Cemiyetimiz için bir elek işlevi gören bu localardan seçtik… Ayrıca bu localar, ihtiyaç halinde İtalyan Sefaretinden müdahale teminatı almış olan İtalyan Grand Orienti’ne bağlıydı

Demek ki neymiş? 1) İttihatçı Masonlar olarak toplanıyorlarmış; 2) Yoldaşlarının büyük bir bölümünü Masonlar arasından seçiyorlarmış; 3) Çünkü Masonlar cemiyete adam almakta ustaymış; 4) Ayrıca da Abdülhamid herhangi bir şekilde olaylara müdahale etmek isterse İtalyan Elçiliğinden güvence almışlarmış

Kim söylüyor bunu? İttihatçıların sözüne en çok itibar ettikleri ve bu yüzden de ilk Meşrutiyet kabinesine Bakan yaptıkları zat

İşe bakın ki, aynı Manyasizade Refik Bey, ihtilal coşkusu içinde ikinci bir demeç verir Bu defa Paris’te çıkan “Le Temps” gazetesine verdiği demeçte şunları söyler:
“Masonluk ve İtalyan Masonluğu bize manen destek verdi… Hakikatte İtalyan locaları İttihat ve Terakki’ye yardımcı oldular, bizleri korudular, bizlere birer sığınak oldular Çoğumuz Mason olduğumuzdan teşkilatlanmak için genelde localarda toplanırdık Üyelerimizi de localardan seçmeye çalışırdık, çünkü locaya üye olabilmek için sıkı bir kontrolden geçilmekteydi

Siz düşünedurun, geçtiğimiz günlerde gazetelerden bir haberi koyuyorum masaya:
“Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, bütün bağlı kuruluşlarına II Meşrutiyet’in 100 yıl kutlamalarının 2008 boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanması talimatı vermesi üzerine “Meşrutiyet defileleri”, kitap tanıtımları, konferanslar ve benzer etkinlikler düzenlendi
Meğer sadece defile değil, darbe de düzenleyeceklermiş!

Mustafa ARMAĞAN

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Meşrutiyet ile Ergenekon arasındaki Masonik hat

Eski 09-13-2008   #2
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Meşrutiyet ile Ergenekon arasındaki Masonik hat



Atatürk mason localarını boşu boşuna kapatmamıştı,gelin görün ki,günümüzde üst düzey yöneticilerin birçoğunun isminin baş tarafında mason ibaresi yer almakta,öyle olmasaydı zaten bugün 250 milyonluk Türk dünyası parça parça durmaz ona buna yem olmazdı,bugün Türk vatanına aşık bir politikacı üst düzey asker bulmak samanlıkta iğne bulmakla eş değerde
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.