08-26-2008
|
#1
|
meLankoLik_asaLet
|
Sevgililer Sevgilisine
Allahtan korkmayanlardan korkarız senki dünyada bir ağaç altında gölgelenip de sonra yoluna devam eden bir yolcu gibiydin Cennet yolculuğunda bir adım bile atamayan bizler, nasıl yolunun takipçileriyiz diyebilirizki Bize yasakladığın şeyleri meşru gören, bizlere bıraktıgın emanetleri unutan bir topluluk olarak nasıl ümmetindeniz diyebilirizki Hakları gözetmemizi istediklerinin yerine sadece kendi haklarımızı gözetirken, senin şahadet ettiklerini tanımazken nasıl şefaat dileyelin engin rahmetinden…
Rahman ve Rahim olan ALLAH ın adıyla başlardı sultanlara gönderdiğin mektuplar efendim Bizde senin gibi ALLAH ın adıyla başlıyoruz satırlarımıza ey Sultanlar Sultanı Ey günahkarların umudu! Affına sığınarak kirlenmiş ruhlarımızla, günahkar dillerimizle sesleniyoruz sana ‘Kişi sevdiğiyle beraberdir’ derdin Efendim Bizler bu satırları yazarken seninle beraber olmamanın hüznünü yaşıyoruz ey Sevgililer Sevgilisi…her nefes alışında ümmetin aklına gelirdi Efendim Mübarek hayatında gönlünden hiç eksik etmediğin biz günahkar kulların ise her nefes alışlarında gönülleri daralır Efendim
Ellerimiz titrer adını yazarken, yürğimiz yerinden çıkacakmış gibi olur, seni nasıl anlatacağımızı bilemeyiz, çünkü seni anlatmak için önce günahsız olmak lazım, günahkar kalplerimizle, kırılası ellerimizle seni nasıl anlatabilirizki, seni anlatmaktan acizken Rabbimiz aklımıza gelir : ‘Şanım hakkı için size kendinizden öyle (izzetli) bir peygamber (s a v ) geldiki, sıkıntıya düşmeniz o’na ağır gelir; o size çok düşkündür Müminlere karşı çok şefkatlidir merhametlidir ’ (Tevbe 9/128)
Bizde çağlar üstü şefkatine, engin merhametine sığınarak başlarız satırlarımıza Ey nurunun hatırına kainat yaratılan Sevgili! Sen her işinde alemlerin Rabbi olan ALLAH tan yardım isterdin Biz ise hep başkalarından medet umarız Sen ALLAH tan korkardın Biz senin ayağının altına aldıklarını şimdi başlar üstündeyken hangi cüretle sana seslenelim Efendim!
Vasiyetini taşıyamadık zamanımıza Nasihatlarını tebliğ edemedik Bir eline dünyayı diğer eline güneşi verseler dahi vazgeçmediğin davana sahip çıkamadık Ve sözünü iyi dinleyemedik, iyi belleyemedik Efendim
‘ALLAH ım bilmiyorlardı bilselerdi yapmazlardı ’ Sözünü duyunca utanıyorum kendimden Bilerek yapmış olduklarım aklına gelince yüzüm kızarıyor, yüreğim sızlıyor Efendim
Sonra ‘ALLAH ım onlara merhamet et, çünkü onlar cahil bir kavmim’ duan aklıma geliyor, ümitleniyorum ümidimizi kırma Efendim Ümidimizi kırdırma ALLAH ım Sen gidince gündüzlerimiz gece oldu Efendim İnanmak istemedi yokluğuna ellerimiz En uzun gecelerde ışığımız sendin ey NUR! Sendin kalabalıklarda yalnızlığımız Çaresisiz, Ey çaresizlerin çaresi…
|
|
|