07-29-2008
|
#1
|
sudenaz
|
Aldanıyorlar
İnsanların, âhıretdeki ni’metlere nâil olmamaları, Ondan yüz çevirdikleri içindir Yüz çeviren, elbette birşey alamaz Ağzı kapalı bir kap, Nisan yağmuruna elbette kavuşamaz Evet, yüz çeviren birçok kimsenin, dünyâ ni’metleri içinde yaşadığı görülüp, mahrûm kalmadıkları zan olunuyor ise de, bunlara dünyâ için çalışmalarının karşılığını vermekdedir Yalnız dünyâ için çalışanlara verdiği dünyâlıklar hakîkatde azâb ve felâket tohumlarıdır Mekr-i ilâhî ile, istidrâc olarak, ya’nî Allahü teâlânın aldatarak, ni’met şeklinde gösterdiği musîbetlerdir Nitekim, Mü’minûn sûresi, ellialtıncı âyetinde meâlen, (Kâfirler, mal ve çok evlâd gibi dünyâlıkları verdiğimiz için, kendilerine iyilik mi ediyoruz, yardım mı ediyoruz sanıyor Peygamberime “sallallahü aleyhi ve sellem” inanmadıkları ve dîn-i islâmı beğenmedikleri için, onlara mükâfât mı ediyoruz, diyorlar? Hayır öyle değildir Aldanıyorlar Bunların ni’met olmayıp, musîbet olduğunu anlamıyorlar) buyurdu Kalbleri [gönülleri] Hak teâlâdan yüz çevirenlere verilen dünyâlıklar, hep harâblıkdır, felâketdir Şeker hastasına verilen tatlılar, helvalar gibidir
Kalb, yürek denilen et parçasında bulunan bir kuvvetdir Elektriğin aküde, pilde bulunması gibidir Rûh [can] ise, bedenin her yerinde bulunur Kalb, nefse uyup, küfr veyâ günâh yapmak isteyince, Allahü teâlâ, bu kula acırsa, küfr ve günâh işlemesini istemez O da, yapamaz Acımazsa, işlemesini ister ve yaratır Karşılığını da verir O hâlde insanın azâblara, felâketlere sürüklenmesine sebeb, kendisidir Kalbinin islâmiyyete uymayıp, nefsine uymasıdır
(Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye)
|
|
|