Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
meydan, okuyamayız, yaratıcıya

Yaratıcıya Meydan Okuyamayız

Eski 07-25-2008   #1
sudenaz
Icon1361

Yaratıcıya Meydan Okuyamayız



Yaratıcıya Meydan Okuyamayız

İstediklerimizi kendi kudretimizle yaptığımızı sanmak, Yaratıcıya meydan okumaktır Yaratıcıya meydan okuyanlar, hüsrana uğruyorlar İsteklerimiz asla Kaderin Sahibine meydan okuyucu bir içeriğe bürünmemelidir Biz sınırsız bir güç değiliz Daha doğrusu özümüzden kaynaklanan, Yaratıcıdan almadığımız zerre kadar gücümüz yoktur Biz evrenin Sınırsız Sahibinin gücüyle koruyup beslediği aciz canlılarız
Titanic adlı dev geminin kaderini hatırlarsınız İngiliz bayrağı taşıyan Titanic, 2 227 yolcusuyla birlikte, İngiltere’nin Southampton Limanından New York’a gitmek üzere yola çıkmıştı Gemiyi yapanlar “Titanic batırılamaz” diyorlardı Kimi gazetelerin sayfalarında ve pek çok insanın dilinde “Titanic’i Tanrının bile batıramayacağı” iddiaları dolaşıyordu
Gemi ilk yolculuğuna çıktığı 14 Nisan 1912 gününün bulutsuz bir akşam vaktinde, bir buzdağıyla çarpıştı Feci kazada 1 522 kişi dondurucu sularda kaybolmuştu Geminin batmayacağından emin olan yapımcıları, tüm yolculara yetecek botları gemiye yüklemeyi gereksiz bulmuşlardı
Bu trajik kazanın getirdiği kaybın büyüklüğü, insanlığın kalbinde derin bir iz bırakmıştır Oysa, tarih, benzeri meydan okuyuşlardan doğan daha pek çok kitlesel veya bireysel göz yaşartıcı felaketlere tanıklık etmiştir
Bir başka hikâyede, müthiş bir yağmur, sahildeki ilçeyi kuşatmıştı ve topraklar sel olup denize akmaya hazırlanıyordu İlçenin en zengin ailesinin gururlu oğlu, olup bitenlerle ilgilenmeksizin otomobiliyle geçerken, insanlar durdurup kendisini uyardılar: “Geçme, sel geliyor, ölebilirsin” dediler Küçümseyici sözler sarf eden delikanlı, müziğin sesini iyice yükseltti ve şiddetli egzoz gürültüsüyle uzaklaştı İki gün sonra otomobilini çamura gömülmüş halde bulabildiler; ama, cesedine ulaşamadılar
Liseli bir gencin hikâyesi de ibretlidir Babasına ait arabanın anahtarını gizlice almış; mahallesindeki arkadaşlarına sürücülüğünü göstererek büyüklenmek istemişti Yolda gülüşerek yürüyen kızlarla göz göze gelince, dikkat çekmek istedi Gaza basarak yerinden fırladı ve hemen ileride annesinin okuldan dönüşünü beklediği, sırtında çantasıyla yürüyen önlüklü çocuğa çarpıverdi Sevimsiz bir meydan okuma ve büyüklenme duygusu uğruna, hayatının baharında, katil olmasına izin verilmişti Pek çok genç de aynı yöntemi kullanarak kendi kendilerini öldürmüştür
Tükenen bir babanın hikâyesini bilirim Kendisine büyük bir zenginlik miras kalmıştı Kazanarak başlamıştı hayata ve kazanmaya devam ediyordu Çok mutlu ve hareketli görünüyordu; ama, insanlar duyarsız olduğunu düşünüyor ve ondan kaçıyorlardı
Ailesi ve çocuklarıyla birlikte her şey yolunda giderken, önce bir kazada çocuğunu kaybetti, aylar sonra eşiyle boşandılar, aylar sonra şirketi iflas etti, haftalar sonra evine haciz geldi Çok geçmeden beş parasız bir evsiz oluverdi

Eminim gecelerinin sessiz karanlıklarında, iki büklüm secdeye kapanıp Yaratıcısına teslim oluncaya kadar, elindekileri kaybetmeye devam edecektir İnsanın çöküşünün durdurulduğu an, Sınırsız Kudrete ihtiyacını itiraf edip, O’nun takdirine teslim olduğu an olacaktır
Size ben kendi hikâyemi aktarayım Liseden mezun olmaya yaklaştığım günlerin birinde, bir gece uyumak üzereyken, lise hayatımı zihnimde canlandırdığımda, kalbimden şöyle geçmişti: “Hayret, ben yıllardan beri hiç hastalanmıyorum” Sağlığımın hayatım boyunca bozulmayacağı ve keyifli bir hayat yaşayacağım zannıyla, gizli bir meydan okuyuşun içerisine girmiştim Bu sözden bir gün sonra, aynı yatağın başında, şiddetli bir baş ağrısıyla dengemi kaybettim Ondan sonraki yıllar boyunca tüm üniversite hayatım baş ağrılarıyla ve hastalıklarla geçmiştir

Bazen hesapsız sözlerimizin bedelini öderiz Mutlak karar vericinin ve sınırsız kudretin kendimiz olduğunu sanırız da, Yaratıcının takdirini unutuveririz


Size, tezkerelerini aldıkları gün vedalaşan biri hâkim, diğeri öğretmen, iki askerin hikâyesini aktarayım Öğretmenin doğduğu ilçe, Suriye sınırına yakındır ve vedalaşırken arkadaşına şöyle der: “Bizim memlekete beklerim ve eğer gelirsen, mutlaka görüşmek isterim” Hâkim asker kahkaha atar “O uzak dağlara yolum hiç düşmez” der Aradan 15 gün geçer “Yolum düşmez” diyen asker, görevine dönmüş; hemen ardından da, tayini yolunun düşmeyeceğini sandığı o ilçeye çıkmıştır
Bir söz verdiğimizde, bu yüzden “Allah cc izin verirse” deriz “İnşaallah” demeden verilen pek çok sözün, ne pişman edici zorluklara yol açtığını binlerce insan yaşayarak öğrenmiştir

Şu halde, meydan okuyamayız, güçsüzüz ve Yaratıcıya muhtacız Evrenin Sahibine inanıp dayananlar, evrene meydan okuyabilirler Donan suyun çelik boruyu patlatabilmesi; yumuşacık bitki köklerinin taşları delip geçebilmeleri kendi kudretlerinin eseri değildir
Biz insanlar, gaflete kapılıp Evrenin Sahibine meydan okursak, dünya sırtımıza bindirilecektir Gerçek açıktır: Yaratıcı yaratmasa, gözlerimizi bile kırpamayız, bir damla suyu yutamayız Gurur ve bencillik, aklımızı köreltmemelidir
Hayata sımsıkı, inançla ve ciddiyetle sarılmalıyız Bir karınca nasıl ciddi yaşarsa hayatı, biz de hayata en az o kadar ciddi bakmalıyız Evrenin Sahibinin çevirdiği çarkların içerisinde ilerliyoruz Hayatta eğlenmeye yer var; ama, alaya ve küçümsemeye yer yoktur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.