Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
naima

Naima ( 1655-1716 )

Eski 05-03-2008   #1
[KAPLAN]

Naima ( 1655-1716 )



NAİMA
( 1655-1716 )


Türk tarihinin en büyük ustası İbni Haldun'un bilimsel Batı tarihine temel olan fikirlerinden hareket ederek, Osmanlı tarihini kaleme alan büyük yazar!

Naima, saray vak'anüvisi olduğu halde, tarihçi olmasını bilmiş ilk fikir adamımızdır Tarihin, olaylar dizisinden ibaret olmadığını, yaşanan hayata etkisi olan "Yaşanmış hayat parçası" olduğunu idrak eden ve belgelerin dışında sadece sosyolojik yorumlara yer veren bu tarihçimiz, günümüzün birçok tarihçilerine bile hocalık edecek düzeyde bir tarih bilginimiz-dir

1655'te Halep'te doğdu Asıl adı Mustafa Naim'dir Genç yaşta İstanbul'a gelmiş ve Baltacılar Ocağı'na kaydolmuştur Bu ocağa kayıtlı olanlar, Beyazıt Camii'ndeki derslere de devam ederlerdi Naima da öyle yaptı Dersleri dikkatle izledi ve her öğrendiğini kendi içinde tartışarak bir kere daha değerlendirmeden kullanmadı

Bir süre sonra Baltacılar Ocağı'ndan çıkıp Divan-ı Hümayun kalemine girdi Burada "Naima" mahlasını almıştır Karagöz Ahmet Paşa, kaptan-ı deryalığa getirilince, paşanın "divan efendisi" oldu Bu dönemde kendisini, devrin önemli kişilerine tanıtmak fırsatını buldu Şair, bilgin Rami Mehmet Efendi, Kazasker Yahya Efendi gibi insanlarla dost oldu İstanbul gümrüğünde 1000 kuruş aylıkla göreve gelmesi, Rami Mehmet Efendi'nin sayesindedir

BÜYÜK BİR BİLİMSEL TARİHÇİYDİ

Fakat asıl parlaması, Amcazade Hüseyin Paşa'nın sadareti zamanına rastlar Amcazade şairleri, sanatkârları, fikir adamlarını çok yakından korumuş, kollamış bir
devlet adamı idi Naima'daki cevheri farkettikten sonra onu saraya, vak'anüvis olarak aldı Kendi adını taşıyan tarihin önsözünü yazdığı zaman bunu Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa'ya sundu Bu önsöz gerçekten önemlidir Çünkü, o zamana kadar gelen bütün tarihçilerden farklı olarak bu önsözde Naima, olaylara nasıl baktığını, nasıl değerlendirdiğini anlatıyor, İbni Haldun'un sosyolojik tarih metodunu kullanacağını haber veriyordu Bugün de değerini muhafaza eden bu önsözü okuyan Sadrazam, Naimâ'yı ödüllendirdi ve takdirlerini bildirdi

Naima'nın, bilimsel bir tarihçi olması ne kadar önemli ise, çağında bir sadrazamı, bilimsel tarihten anlaması ve Naimâ'yı arkalaması da o kadar önemli bir konudur Osmanlı devlet yapısına ışık tutar Nitekim Amcazade'nin ölümünden sonra iş biraz tavsamış, fakat Damat Hasan Paşa sadrazam olunca bu tarih seven devlet adamı Naimâ'yı hem "korumuş', hem eserinin zamanına kadar işlenmesini emretmiştir

Naima'nın ocak arkadaşı Karagöz Ahmet Paşa, sadrazam olunca 28 Eylül 1704'de Naima'nın da yıldızı parladı Anadolu muhasebeciliğine tâyin edildi Geçimi ferahlamıştı Yıldızlar ilmi üzerinde de çalışıyor, bazı "zayice"ler yazıyordu 1706'da Sadrazam olan Çorlulu Ali Paşa, Naima'nın zayicelerinden kuşkulandı ve Hanya'ya sürgün etti Hanya'dan Bursa'ya geldi Bir yıl sonra da İstanbul'a dönmesine izin verildi
Sadrazam, Şehit Ali Paşa idi Büyük bir kitaplığı vardı ve şairleri, sanatkârları ve bilginleri arkalıyor, onları devlet hizmetine yerleştiriyordu Naimâ'yı teşrifatçı yaptı, ayrıca
Kalyonlar Defterdarlığı'na tâyin etti Bu dönemde Naima, büyük eseri olan "Tarih"ini
yazmaya devam etti Fakat Silahtar Damat Ali Paşa'nın sadareti zamanında işleri yine bozuldu

17 YÜZYIL OSMANLI İMPARATORLUĞU'NUN EN BÜYÜK NAŞİRLERİNDENDİR

Ordu ile birlikte Mora seferine katılan Naima, Mora'ya defter emini olarak tâyin edildi Bunu hiç istemiyordu, İstanbul'a dönmek muradında idi Fakat derdini kimselere anlatamadı Üzüntüler, sıkıntılar içinde Paleo Patras kasabasında hayata gözlerini yumdu

Naima, Amcazade Hüseyin Paşa'nın teşviki ile 1591 tarihinden 1660 tarihine kadar olan zamanı Menarzade Ahmet Efendi'nin Vakayiname müsveddelerinden de yararlanarak yazmış ve birinci cilt olarak yayınlamıştır Birinci bölümün devamı olan 1660- 1699 döneminin bütün belgelerini 'hazırlamış, notlarını almış, müsveddelerini geliştirmiş, fakat tamamlamaya fırsat bulamadan ölmüştür

Ölümünün üstünden bir hayli geçtikten sonra Naima'nın müsveddeleri, notları, Şehrîzade Sait Efendi'ye geçmiş ve son bölüm onun kalemi ile tamamlanmıştır 17 yüzyıl Osmanlı uygarlığının yetiştirdiği en büyük naşirlerinden biridir Biridir deyişimizin sebebi, büyük söz ustası Kâtip Çelebi'nin de bu yüzyılda "Seyahatname"sini yazmış olmasıdır Naima, kalemi fırça gibi kullanmasını bilen bir yazardı Sadece yazdığı olayı düşünmez, olayın çevresindeki öteki olaylarla, yazdığı olayın arasındaki münasebetleri bulur, çağı bir "bütün" olarak çizgi çizgi ortaya çıkarırdı Günümüzde elbette Naimâ'dan daha iyi tarihçilerimiz vardır, fakat o veciz, beyan sadeliğine ulaşacak bir kalem zor gelir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.