Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mucizeler, peygamberimiz, savin

Peygamberimiz (s.a.v.)'in Bazı Mucizeler

Eski 02-13-2008   #1
gülgüzeli

Peygamberimiz (s.a.v.)'in Bazı Mucizeler



Hazreti Muhammed (sav)'i Peygamberlikle vazifelendiren Allah (cc), O'na mucizeler nasib etmiş, herkes O'nun peygamber olduğunu anlasın diye
Yaratıkların bütünü Allah'ın mucizeleridir Bu mucizelerden bir kısmını Resulünün şahsında gerçekleştirmiştir
Peygamberimizin gösterdiği mucizelerden bâzıları şöyledir:
O'nun en büyük mucizesi Kur'ân-ı Kerim'dir ki, asırlara hükmetmiş, her asırda üstün insanlar yetişmiştir
O'nun hayatı öyle bir mucize ki sünnet-i seniyesine ittiba eden kurtulmuş
Hicretin ilk yıllarında sahabeye haber vermiş:
Umum düşmanlarınıza galebe edeceksiniz
Mekke'yi, Hayber'i, Şam'ı, Irak'ı, İran'ı fethedeceksiniz (Ali el Kari, şerh-uş Şifâ, cild I, 678)
İran, Rum padişahlarının hazinelerini aranızda taksim edeceksiniz (Buhâri, Cihâd 157) Bunların hepsi gerçekleşmiş
"Benden sonra Ebû Bekir'le Ömer'in yolunda gidin" (Tirmizi, Menâkıb, 16-37) buyurmuş
"Şarktan garba kadar ülkeler ümmetimin eline geçecek, hiçbir ümmet bu kadar mülke sâhib olamamıştır" (Müslim, Fiten)
Bedir Harbinden evvel haber vermiş: "Burası Ebû Cehil'in, burası Utbe'nin, burası Ümeyye'nin katledileceği yerlerdir Burası da falan ve filanın katledileceği yerlerdir" (Müslim Cihâd) Söylediği aynen çıkmış, sahabe şâhid olmuş
629'da Mute savaşına ordu giderken, Resûlullah Zeyd'i, ondan sonra Cafer'i, ondan sonra Revâhâ'yı kumandan tâyin etmiş, bunlar sırasıyla şehid düşünce, kumandayı Hâlid bin Velid almış (Buhâri Magâzi)
Buyurdular ki: "Hilâfet benden sonra 30 sene sürecek, ondan sonra saltanat başlıyacak" (Müsned, cilt 5) Emevîler devrinde Hilâfet babadan oğula geçerek saltanata dönüştü
"Muhakkak ki Cenâb-ı Hak, Osman'a hilâfet gömleği giydirecek fakat o gömleği çıkarmak isteyenler olacaktır (el Hâkim, el Müstedrek cilt 3) Hazreti Osman halîfeyken şehid edildi
Abdullah İbni Zübeyr'e hitaben: "Senin yüzünden insanların, onların yüzünden de senin vay hâline" buyurmuştur, (el Hâkim, el Müstedrek, cilt 3) Emevîler zamanında Zübeyr (r), Mekke'de hilâfetini ilân edince, çetin mücadeleler başlamıştı
Emevî Devleti'nin kurulacağını, padişahların çoğunun zâlim olacağını haber vermiş Muâviye'ye (r) hitaben: Başa geçtiğin zaman af edici ol ve âdil davran" buyurmuştur
Sonra Abbâsîleri haber vermiş: "Abbas'ın oğlu siyah bayrakla zuhur eder, uzun müddet saltanat sürer" (el Hâkim el Müstedrek cilt 3)
Cengiz ve Hülâgu istilâsından haber vermiş: "Yaklaşmakla olan bir fitneden vay Arabların hâline" (Buhâri, Fiten)
Sa'd İbni Ebû Vakkas hasta iken: "Sen daha çok yasıyacaksın, bir kısım milletler senden fayda, bir kısmı da zarar görecek" (Buhâri, Cenâiz) Bu sahabe Kadisiye Muharebesinde İslâm ordusunun kumandanıydı, İran'ı fethetti
Hicretin 7'nci senesinde Habeşistan Meliki Necâşi'nin vefat ettiğini söyleyip, cenaze namazını kılmış, bir hafta sonra gelen haberden anlaşılmıştı ki, aynı gün, aynı hâdise zuhur etmiş (Buhâri, Cenâiz)
Uhud Dağındayken deprem olunca buyurmuş: "Sakin ol, senin üzerinde bir Peygamber, bir Sıddık ve iki de şehid var" (Buhâri, Fedâil-üs Sahabe), "İki şehid" dediği Hazreti Ömer'le, Osman'dır, ikisi de şehid olmuştur
Resûlullah ağır hastayken, baş ucunda ağlayan kızını teselli için buyurmuş: "Âl-i beytimden en evvel sen vefat edip, bana ulaşacaksın" (Buhâri, Menâkıb) ve 6 ay sonra Fâtıma annemiz vefat etmiş
Ebû Zerr'e (r) hitaben: "Medine'den çıkarılacaksın, yalnız yaşayıp, yalnız öleceksin" buyurmuş (el Hâkim, el Müstedrek) 20 yıl sonra bu mucize de gerçeklemiş
Tebessümle uyanıp buyurmuşlar: "Rüyamda ümmetimin gazilerini gördüm, pâdişâhlar gibi tahtlarına oturmuşlar, deniz savaşlarıyla zaferden zafere ulaşıyorlar (Buhâri, Cihâd) Bu duruma şâhid olan Ümmü Haram rica etmiş: "Dua et, ben de onlarla olayım" ferman etmiş: "Onlarla beraber olacaksın" 40 sene sonra Ümmü Haram, eşiyle beraber Kıbrıs seferine katılmış, orada şehid olmuş
Buyurmuşlar ki: "Sakif Kabilesinden biri peygamberlik dâvasında bulunacak, biri de zâlim olup, zulmedecek" (Tirmizi, Fiten) Böylece yalancı peygamber Muhtar'ı, zâlim Haccac'ı haber vermiş
Haber vermiş: "Kostantiniye (İstanbul) fethedilecektir, onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur" (el Hâkim, el Müstedrek) Yaklaşık 800 sene sonra bu haber gerçekleşmiş
Buyurmuşlar: "Eğer din ülker yıldız kümesinde olsaydı, Fars'tan bazı kimseler ona ulaşmış olacaktı" (Buhâri, Tefsir) Bunu söylediğinde İran fethedilmemiş ve İranlılar müslüman değildi Daha sonra İran fethedildi, Farslar İslâm'a hizmet etti ve Ebû Hanife gibi İslâm âlimleri, imamlar yetişti
Yine buyurdular: "Kureyş'in âlimi yeryüzünü ilimle dolduracaktır" (el Acluni, Keşf-ül Hafa) Bir zamanlar ekseriyetiyle İslâm düşmanı olan Kureyş'ten İmâm-ı Şafii'nin çıkacağını böylece haber vermiş
Buyurdular ki: "Ümmetim 73 fırkaya ayrılıp, biri Fırka-i nâciye olacaktır
Sordular: Onlar kimdir yâ Resûlallah?
Buyurdu ki: Bana ve ashabıma tâbi olanlar (Tirmizi, İmân) Ümmetinin mezheplere, milletlere ayrılacağını böylece bildirmiş
Hazreti Ali'ye hitaben buyurmuş: "Hazreti İsa (a) gibi seni de bir kısım insanlar çok severek, bir kısmı da nefret ederek helake gider" (Müsned, I cild)
Emevîler ve Haricîler Hazreti Ali'ye karşı çıkmış, Râfizîler ve Şia da onu aşırı sevmiş, hatta bâzıları ulûhiyet vermiş, tıpkı bir kısım Hıristiyanların Hazreti İsa'ya ulûhiyet vermesi gibi
Hazreti Ali, sahabedir, cennetle müjdelenmiş 10 sahabeden biridir, 4 halîfedir, Peygamberimizin sülâlesi (Âl-i beyt) onun çocuklarıyla devam etmiştir Allah, ondan razı olsun
Fars ve Rum kızları size hizmet ettiğinde fitne içinize girecek, dahilî mücâdele bağlıyacak, şerirleriniz başa geçip, hayırlı ve iyi insanlara musallat olacak, belânızı bulacaksınız (Tirmizi)
Hayber Kalesi'ni Hazreti Ali'nin fethedeceğini bildirmiş, öyle olmuş
Buyurmuşlar ki: "Müslümanlardan iki büyük topluluk birbiriyle savaşmadıkça kıyamet kopmaz (Müslim, Fiten)
Böylece Sıffın Savaşından, 1402 Ankara muharebesinden, tâ İran-Irak savaşına kadarki vuruşmaları haber vermiş ve öyle olmuş
Buyurmuşlar ki: "Bir taife Ammar'ı vahşîce katledecek (Müslim Fiten) Sıffın Savaşında Emevîler, Ammar'ı (r), şehid etmiş
Buyurmuşlar ki: "(Hazreti) Ömer sağ kaldıkça fitne çıkmayacaktır (Müslim, Fiten) Gerçekten de, Hazreti Ömer şehîd edildikten sonra fitne hareketleri başlamış
Resûli Ekrem, Hazreti Zeynep ile evlendiğinde düğün yemeği olarak Ümmi Süleym iki avuç hurmayı yağla kavurup Enes (r) ile Resûli Ekreme göndermiş, o da buyurmuş: "Dışarı çık tesadüf ettiklerini yemeğe çağır" Üç yüz kadar sahabe çağırmış, bunlar onarlı gruplar hâlinde yemeğe davet edilmiş Mübarek elini hurmaların üzerine koyup kaldırmış, herkes yemiş, hurmalar bitmemiş (Buhâri, Nikâh)
Resulullah, Eyyüb (r) in evine gittiğinde o da iki kişilik yemek yapmış, ferman etmiş otuz kişi gelip, yemiş gitmişler Altmış kişi daha çağırmış, onlar da doymuş Yetmiş kişi daha çağırmış, onlar da yemiş ve yemek yine artmış Bu mucize karşısında İslâm'a girip, Peygamberimize bağlılıklarını bildirmişler (Kadı lyaz eş Şifâ)
Bir gazvede ordu aç kalınca Peygamberimizden yiyecek istiyorlar O da buyurmuş: "Torbalarınızdaki hurmaları getirin" getirmişler, bir kilimin üzerine yığmışlar, tahminen on kilo kadarmış İki Cihan Serveri Dua etmiş ve buyurmuş: "Herkes kabını getirsin, istediği kadar alsın, herkes almış, yine de artmış (Buhâri, Cihâd)
Şimdi düşününüz ordu savaşa gidiyor, yolda erzakları bitiyor Hiçbir yerde yiyecek yok ve gelip Resûli Ekrem'den yiyecek istiyorlar Bu istek mantığa aykırı amma onlar kimden ne istediğini biliyorlar, bu hal de bir mucizedir, nitekim istekleri yerine gelmiş
Abdurrahman ibni Ebi Bekr-i Sıddık anlatmış: "Yüz otuz sahabe ile bir seferde Resulullah'la beraberdik Dört avuç unla ekmek yapıldı, bir keçi yavrusu kesilip, pişirildi, hepimiz yedik doyduk, artan kısmını deveye yükledim (Buhâri, Hibe)
Bu mucizeleri gören sahabe gideceği yeri sormadan gitmiş, dünyanın varlığına inandıkları kadar âhiretin de varlığına inanıp, ölümden korkmamışlar
Hendek Savaşında dört avuç arpa unundan ekmek yapılmış, bir keçi yavrusu kesilip, pişirilmiş, bin kişi bu yemekten yemiş ve doymuş (Buhâri, Magâzi) Her mucizede olduğu gibi bu mucizeyi de bir kişi nakletmiş, bin kişi tasdik etmiş Zâten mucizelere gerek sahabeden ve gerekse tabiinden itiraz eden olmamıştır
Ebû Talhâ anlatmış: Enes'in getirdiği ekmeği Resûli Ekrem doğramış, yer dar olduğundan onarlı gruplar hâlinde sahabeyi çağırmış hepsi karnını doyurmuş (Buhâri Etîme)
Hazreti Câbir-ul Ensâri, Resûlullah'tan yiyecek istemiş, o da bir miktar arpa vermiş Günlerce, haftalarca yemişler bitmemiş, merak edip ölçmüşler, ondan sonra azalmış ve bitmiş Resûli Ekrem buyurmuş ki "Eğer ölçmeseydiniz ömrünüz boyunca yerdiniz" (Müslim, Fedâil)
Mescid-i Nebevî'nin Suffe kısmında bulunan yüzden fazla fakir muhacir davet edilmiş, önlerine konan bir tabak yemekten hepsi doymuş ve yemek artmış (Kadı lyaz, eş Şifâ)
Aç insanların yemek yemesi bir saadet, bir tabak yemeğin bitmemesiyle bir mucizeye şahit olmak da büyük bir saadet
Resûli Ekrem Abdulmuttalib oğullarını davet edip, onlara bir tabak yemek ikram etmiş, kırk kişi bu yemekten yeyip, doymuşlar Bir tas süt getirmiş, hepsi içmiş yine artmış (Kadı lyaz, eş Şifâ)
O devirde Kur'an tamamlanmamış, İslâm'ın geçmişi de yok ki ibret alınsın; mucizeler bir taraftan İslâm'ı kabul edenlerin sayısını artırırken, Müslümanların da imânı güçlenmiş
Hazreti Ali'yle, Hazreti Fâtıma'nın düğün yemeği için Resûlullah, Bilâl-i Habeşî'ye emrediyor, o da beş avuç dolusu unla ekmek yapıyor, bir deve yavrusu kesip pişiriyor Resûlullah dua ediyor, sahabe gruplar hâlinde gelip, bu yemekten yiyiyor, artan kısmı tabaklara koyup, Ezvâc-ı tâhirat'a gönderiyor ve yine buyuruyor ki: Yakınlarını da davet edip, hep beraber yesinler (Kadı lyaz, eş Şifâ)
Hazreti Fâtıma iki kişilik yemek pişirmiş, Hazreti Ali de Resûlullahı yemeğe davet etmiş O da gelmiş, Ezvâc-ı tâhirâta birer kâse yemek göndermiş, kızına ve damadına da birer kâse vermiş ve kendileri de yemişler Kızı Fâtıma, tencerenin kapağını açmış, dolu Onlar da bu ilâhi ikramla birkaç gün geçinmişler (Kadı lyaz, eş Şifâ)
Resûlullah, Hazreti Ömer'e Ahmesi Kabilesinden gelen dört yüz atlıya yol azığı vermesini söylemiş O da: "Ya Resûlallah, hurmamız azdır, (tahminen on beş kilo kadar) Emretmiş: "Git, ver" O da dört yüz süvariye hurma dağıtmış, bakmış mevcuttan bir şey eksilmemiş (Kadı lyaz, eş Şifâ)
Hazreti Câbir'in babası vefat ettiğinde, alacaklı olan Yahudiler kapıya dikilmişler Resûlullah borçlunun bağındaki hurmaları toplatmış, dua etmiş Yahudiler alacaklarını almış, yine de artmış, buna herkes hayret etmiş (Kadı lyaz,
eş Şifâ)
Mucizelere Müslümanlar da, gayri müslimler de şahitti Böylece mü'minlerin imânı kuvvetleniyor, diğerlerinden de müslüman olan çoktu
Ebû Hureyre nakletmiş: Tebük Gazvesinde ordu aç kaldı, toplanan bir avuç hurmaya Resûlullah dua etmiş, askerler onar onar gelmiş hepsi doymuş, Ebû Hureyre torbada kalan hurmalarla aylarca beslenmiş (Tirmizi, Menâkıb)
Yine Ebû Hureyre anlatıyor: "Acıkmıştım Resûlullah'ın ardında yürüdüm, Hâne-i Saadetlerine kadar gittim, bir kâse süt vardı, onun bütününü ben içebilirdim, emirleri üzerine Ashâb-ı Suffeyi çağırdım içtiler, ayrıca yüzden fazla insan o sütten içti, sonra bana emretti: Sen de iç, içtim, artan kısmını da kendisi alıp içti (Kadı lyaz, eş Şifâ)
Ashâb-ı Suffâ İslâmiyet'i öğrenmekle meşgul olan kimselerdi, orası bir nevi akademiydi Bunların malı, mülkü yoktu, bir gelirleri de yoktu, fakat başlarındaki kimseyi iyi biliyorlardı, biliyorlardı ki Resûlullah onların ihtiyâcını temin eder ve etmiş
Bir Hadîs-i Şerif vardır: "Söylemediğim bir sözü ben söylemişim gibi bilerek uyduran, cehennemde yerini hazırlasın" (Buhâri, İlim) Bu şiddetli tehdit karşısında olmamış bir hâdiseyi veya söylenmemiş bir sözü Sahabenin nakletmesi mümkün değildir Kaldı ki yalan büyük günahlar arasındadır, haramdan köşe bucak kaçan sahabe elbette ki yalana tevessül etmez ve mucizelerle alâkalı rivayetlerin hepsi doğrudur Zâten mucizeler, Peygamberimizin peygamberliğine delildir, onlar olacak ki o insanlar O'na inansın
Arabistan'da su ve yiyecek az bulunduğundan Resûlullah'ın mucizeleri de bu yönde tecelli etmiş Rezzâk-i Kerîm'in memuru olan Resûllullah, Allah'ın izniyle bu mucizeleri göstermiş
Hazreti Enes anlatıyor: Zevra bölgesindeydik, ikindi namazını kılacağız abdest almaya su yok Buyurdular, bir parça su getirdik; ellerini suyun içine soktu, mübarek parmaklarından sular akmaya başladı ve üç yüz kişi abdest alıp, namazını kıldı (Tirmizi, Menâkıb)
Hudeybiye Gazvesine giderken ordunun suyu bitiyor Her taraf çöl, kuyu, çeşme yok Akıllı sahabeler gelip Resûlullah'tan su istiyor Onlar da biliyor ki Resûlullah'da su yok amma yine biliyorlar ki su istedikleri şahıs Peygamberdir, peygamberliğin en baş nişanesi mucizelerdir Buyuruyorlar, deri tulumla biraz su getiriyorlar, mübarek ellerini onun içine sokuyor, bin beş yüz kişi içiyor, su kablarını dolduruyor, Câbir diyor ki: "Yüz bin kişi olsaydı, o su, onlara da yeterdi" (Buhâri, Menâkıb)
Bu mucizeyi gören ordu Hudeybiye'ye değil, nereye dense oraya gitmekte tereddüt etmezdi ve etmemiş
Kabile reislerinden Gavres, kılıcını kaldırıp, oturan Resûlullah'ın başına dikilir: "Şimdi seni benden kim kurtaracak?" der
Resûlullah: "Allah" dedikten sonra dua eder: "Allah'ım beni bundan kurtar"
Gavres birdenbire yere yuvarlanır, kılıncı elinden düşer Resûlullah kılıncı alır "Şimdi seni kim kurtaracak? der, sonra onu af eder
Adam, arkadaşlarının yanına dönünce durumu anlatır ve: "Ben, şimdi insanların en iyisinin yanından geliyorum" der Çünkü Gavres, Onu öldürecekti, fakat kendinden geçti yere yuvarlandı Fırsat Resûlullah'ın eline geçti, öldürebilirdi, af etti
Resûli Ekrem'in kendi şahsı da bir mucizedir, ondaki Kur'ânî ahlâk, onu en yüce mertebeye çıkardığı gibi, o ahlâka hayran olanlar, O'nun tebliğini dinlemiş, O'nu taklit edenlerin dünyası cennet olmuş O; canından, malından, yakınlarından vaz geçme pahasına da olsa Allah'ın emirlerine uymuş Bu kadar yalnız bir insan elbette mucizelerle yolunda ilerliyecekti
Dînini kıyamete kadar devam ettirecek olan Allah, Nebîsi'ni korumuş Feza âlemini, taşları, toprakları, ağaçları, hayvanları yaratan Allah, yarattıklarından bâzılarını ve bâzı zamanlarda Nebisine hizmetkâr etmiş
Ebû Cehil'le, amcası Ebû Leheb, Peygamberimizi öldürmek için evini bastılar Hazreti Ali'yi kendi yatağına yatırdı, bir avuç toprak aldı, müşriklerin başına savurdu; çıktı, gitti, hiç kimse O'nu göremedi
Gözleri yaratan Allah, gözlerin hâkimidir
Hazreti Ali de Resûlullah'ın makamını öyle anlamış ki, ölümü pahasına da olsa o yatağa uzanıyor Zira müşrikler, onu Resûlullah sanıp şehîd edebilirlerdi
Hicrette Hira Dağı'na gelip, mağaraya girdiler Müşrikler mağaranın önüne gelince kapısının örümcek ağlarıyla örüldüğünü, iki güvercinin de orada beklediğini görüp "Burada insan olmaz" diye gitmişler
Örümcekleri, güvercinleri yaratan Allah, onları dilediği gibi sevkedebilir
Hendek Harbinde düşmanın vurmasıyla Aliyy İbnil Hakem'in ayağı kırılmış, Resûlullah elini kırığa sürünce şifâ bulmuş, atından bile inmemiş (Kadı lyaz, eş Şifâ)
Dilsiz ve abtal bir çocuğu getirdiler, Resûlullah'ın elini yıkayıp, ağzını çalkaladığı suyu çocuğa içirdiler, çocuk hem konuştu, hem de akıllı, kâmil bir insan oldu (İbn-i Mâce, Tıb)
Resûlullah Mekke'deyken Mescid-i Haram'da namaz kılmış, Kureyş'in ileri gelenleri O'na kötü muamele yapmışlar O da onlara beddua etmiş İbni Mesud yeminle söylemiş ki: "Resûlullah'ın beddua ettiklerinin leşini Bedir Savaşı'nda gördüm (Buhâri, Salât)
Yine Buvat Gazvesinde abdest alınacak su yok Emrettiler bir tekne getirdik, mübârek ellerini teknenin içine uzattılar, ben su döktüm parmaklarından sular akmaya başladı, herkes abdest aldı, teknede su doluydu (Buhâri, Menâkıb)
Bulutlardan yağmur, topraktan su çıkartan Allah, Nebisinin parmaklarından da su akıtır

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.