01-25-2008
|
#1
|
mate
|
Evlenince Bir Çift Ayakkabı mı Olacağız?
Bu bir gelenekti gelinlik kız kulağını kapıya dayar dinlerdi,genc kız kalbini kadere dayar beklerdi
kapının pervazına dokununca sivrilimiş bir kıymık elini hafifce çizdi
bir kaç kan damlası birikti,kanadı ama akmadı küçük bir ah dedi ve sonra yuttu bu ah ı 
içeride bir dünya kurulduğunu biliyordu ama bu dünya kalbinin enkazı üstüne kuruluyorsa ?
gittikçe sıkıntı bastı holde dolanıyordu bir an ayakkabılara ilişti gözü çatlamış betonun üzerine çıkarılmış bir birinden bağımsız ama birbirinin tamamlayıcısı bir çift ayakkabı  "karı koca gibi "dedi içinden biri nereye giderse ötekide oraya gider kah biri öndedir ,kah diğeri biri eskiyince diğeride eskir ama nedense hep biri diğerinden önce delinir arkadan vuranıda coktur,öne destek olanıda  "ayakkabı işte"dedi düzeltirken
gelen gencin ayakkabısıydı bunlar,biraz eskiceydi demekki giyecek dah iyi bir ayakkabısı yoktu bunlara ihanet etmediğine ve hemen değiştirp atmadığına göre kanaatkar birisidir diye düşündü demekki bir ucu HZ İsa(a s)dandı
ayakkabı bağlarına takılmış ot tohumlarına takıldı gözü birden içinden "öndeki yoldan değil arkadaki patikadan gelmiş"dedi evin önü asfalttı herkes bu yolu kullanırdı kimse kestirme olan arazi yolunu sevmezdi sanki toprak ve çamur kendileine cok uzakmış gibi kaçarlardı bu patikadan oysa o cok severdi bu yolu,yalnızlığını yolun iki tarafına saça saça yürürdü "o yolu kullanmış "dedi bu tohumlar benimde her seferinde eteğime yapışırdı toprağı seviyor dedi minik bir gülümseme ekledi düşüncelerine demekki bir ucu HZ ADEM(a s) dendi
bir ara kapı aralandı ellerini gördü iri ve damar damardı elleri okumuş diyorlar ama elleri neden yıpranmıştı çalışan o eller sıva karmış malta tutmuş gibiydi demekki bir ucu HZ İBRAHİM(a s) dendi
şimdi sesini duyuyordu gencin ağır ağır konuşuyordu sesi ahenkliydi "kaba söz,kaba bir bedenden çığ gibi düşer,düştüğü yeri hayattan koparır sertçe söylenmiş her harf diğer harflerden zifte batırılarak ayrılmıştır kenara şerkeş bir dile değdiğinde pişman olup ortasından kırılır nazlı elifler "sesi kuş diline çarpıp dönüyor gibiydi demekki bir ucu HZ SÜLEYMAN (a s)dandı
efendimizden bahsediyordu kendisiyle birlikte efendimizin aşkınıda getirmişti efendimiz diline değmişti ya sanki tüm oda aydınlanmıştı demekki bir ucu HZ MUHAMMED MUSTAFA (s a v)dandı
methini cok duymuştu gencin ama kendisini hiç görmemişti boyu posu,kaşı gözü bir tavada eritmeli takva ölçeğine dökmeli dedi sessizce
kasları yavaş yavaş gevşiyordu nedense "cok komik dedi şimdi biz evlenince bir çift ayakkabı mı olcağız?"gülümsedi
sonra bir an acıldı kapı bir an ruhunda yağmurlar başladı dizleri sağa sola kaydı ayaklarına hükmedemez oldu kafasını,boynunu ,ağzını burnunu cevirdi gence doğru ama gözlerini bir türlü çeviremedi kapıyı açan kimdi bilmiyordu sonra kapı tekrar kapandı dakikalrdır dolanıp duran ayakları o an sabit kaldı bir koku vardı içinde   kardelenler kokar mıydı?
güzellik hafif esen rüzgar gibi ferahlatıcı
pürüzsüz bir denizde yaşayan ışık gibi sakin
ay gibi haledendi
ve güzelliği cocukların ellerine bölüştürülen ekmek gibi sıcaktı işte o an anladı bu hali de HZ YUSUF(a s) tandı
ve yine anladıki o kıymık elini neden peşinen kanatmıştı!  
Alıntıdır
|
|
|