![]() |
Dahiliye |
![]() |
![]() |
#1 |
RaHaTSiZ
|
DahiliyeADDİSON HASTALIĞI:BÖBREKÜSTÜ BEZİ YETERSİZLİĞİ TEMEL BİLGİLER TANIMLAMA Böbreküstü bezinin primer hastalığına bağlı yetersiz çalışması surumudur ![]() ![]() ![]() ![]() • Sürrenal krizi- Böbrek üstü bezini yetmezliğinin ani ve şiddetle gelişmesi sonucu oluşan ciddi bir taplodur ![]() • Genetik: Genetik geçiş ispatlanmıştır ![]() • Yaş: Her yaşta görülebilir • Cinsiyet: Kadınlarda daha fazladır BELİRTİ VE BULGULAR • Kuvvetsizlik • Yorgunluk • Kilo kaybı • Tansiyon düşmesi • Deride koyulaşma • Zayıflama • Kusma • İshal • Soğuğa toleransın azalması NEDENLERİ •Bağışıklık sisteminde bozumaya bağlı böbrek üstü yetmezliği •Sebebi bilinmeyen böbrek üstü bezi yetersiz büyümesi • Mantar hastalığı (histoplazmoz ![]() • Sarkoidoz hastalığıının böbrek üstü bezine sirayet etmesi • Böbrek üstü bezi içine kanama • Hemokromatozis hastalığı • Ameliyatla her iki böbrek üstü bezinin alınması ![]() • Böbrek üstü bezi tümörleri • Bazı hastalıklara(Tüberküloz Sarkoidoz vs) bağlı böbrek üstü bezinine protein tabiatında madde birikmesi (Amiloidoz) •AİDS RİSK FAKTÖRLERİ • Bağısıklık sisteminde bozukluğa bağlı Böbrek üstü yetmezliğinde aile hikayesi vardır • Uzun süre steroid kullanımı, ciddi infeksiyon, travma veya cerrahi işlemler sonrası TANI LABORATUAR • Düşük serum sodyumu (130 mEq/ L'den az) • Yüksek serum potasyumu (5 mEq/l_'den fazla) • BUN yükselir • Kortizol düşer, renin yükselir • ACTH seviyesi yükselir • Orta derecede nötropeni ÖZEL TESTLER • Cosyntropin adlı madde 0,25 mg damardan injekte edilir ![]() ![]() ![]() GÖRÜNTÜLEME • Batın bilgisayarlı tomografisimde böbrek üstü bezlerinde anormal büyüklük veya küçüklük ![]() • Batın grafisinde böbrek üstü bezinin olduğu bölgede kireçlenme odakları ![]() • Göğüs grafisi: kalp konturlarının küçülmesi TEDAVİ • Ayaktan tedavi hafi veya orta vakalrda yapılır • Adrenal krizde hastaneye yatırmak şarttır ![]() GENEL ÖNLEMLER ![]() AKTİVİTE Tolore edebildiği kadar DİYET Sodyumve Potasyum dengesi sağlayacak diyet önerilir ![]() TERCİH EDİLEN İLAÇLAR • Hidrokortizon Fludrokortizon Prednisone gibi kortizon preparatları kullanılır ![]() • Karaciğer hastalığı olanlarda doz azaltılır ![]() • Kullanılan doz yavaş yavaş azaltılır ÖNLEM / KAÇINMA • Addison hastalığının önlemi bilinmemektedir ![]() BEKLENEN GELİŞME VE PROGNOZ • Uygun tedavide sonuçlar iyidir • Aktuf tüberküloz ve mantar infeksiyonlarında ilaç tedavisi gerekir KAYNAKLAR Felig, P ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Hershman, J ![]() ![]() Yazarı Dr ![]() ![]() Adams stokes sendromu Geçici komplet kalp bloğuna (İnfranodal AtriyoVentriküler Blok) bağlı olarak gelişen ve hipotansiyonla beraber ciddi bradikardi veya asistoliyle sonuçlanan senkop durumudur ![]() Genel bilgi Kalpten çıkan uyarının atriyoventriküler düğümü (AV Nodu) normal geçtiği halde, ventriküllerin özelleşmiş ileti sisteminde / His demetinde veya kardiyak ileti sisteminin her üç fasikülünde engellendiği AV blok olarak tanımlanabilecek olan İnfranodal AV Blok, ileri yaşta olan hastalarda sık görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Etkilenen sistemler nelerdir ? Kalp ve Damar Sistemi , Sinir Sistemi Belirtileri nelerdir ? Akut bradikardi (20-50/dk) Hipotansiyon Solukluk Pozisyon veya efora bağlı olmayan duygu veya bilinç kaybı Senkop veya senkopa benzer semptomların aniden oluşumu (çarpıntı olsun veya olmasın) Juguler venöz nabızda dev A dalgaları ![]() Nedenleri nelerdir ? İlaçlar * Kalsiyum kanal blokerleri * Beta blokerler * Digoksin * Ouabain * Propafenon * Klonidin AV nodu tutan myokardiyal iskemi Kalp ve ileti sistemini tutan infiltratif veya fibröz hastalıklar (Amiloid,Sifilis, Tümör) Yaşa bağlı AV nodun dejenerasyonu Nöromuskuler hastalıklar (myotonik musküler distrofi veya Kearns-Sayre Sendromu) Risk faktörleri nelerdir ? Kalsiyum Kanal Blokerleri, Beta Blokerler , Digoksin, Ouabain, Propafenon , Klonidin vb ilaçların kullanımı ![]() Koroner arteryel hastalık AV nod disfonksiyonu Akut myokard infarktüsü (özellikle akut sağ koroner arter oklüzyonu) Amiloidoz Chagas hastalığı Kalbi tutan bağ doku hastalıkları (sistemik lupus eritemotosus, romatoid artrit) Patolojik bulgular nelerdir ? Serum digoksin düzeyleri artmış ![]() ![]() ![]() Yapılabilecek testler nelerdir ? Elektrokardiyografi Monitorizasyon Holter Monitorizasyon Tanısal işlemler nelerdir ? Koroner iskemiyi ekarte etmek amacıyla koroner kateterizasyon AV nodu ileti durumunun değerlendirilmesi amacıyla elektrofizyolojik testler İnfiltratif hastalıktan kuşkulanıldığında myokard biyopsisi Bakım ve önlemler nelerdir ? Monitorizasyonun gerektiği durumlarda hospitalizasyon ![]() Devamlı tedavi, ambulatuar takip ![]() İşlemler boyunca kardiyak monitorizasyon İşlemler boyunca mevcut trans-torasik pace İşlemler boyunca atropin İşlemler süresince geçici pace-makerin yerleştirilmesi ihtimali Geçici tam kalp bloğu geri dönüşümsüz olduğu zaman kalıcı pacemaker uygulaması Tanı konulduğunda tanı ile ilgili ve pace yerleştirildiğinde bununla ilgili hastaya yeterince bilgi sağlanmalıdır ![]() Tedavi yolları nelerdir ? Atropin, 1 mg İV puşe tarzında, tam kalp bloğuyla beraber olan hipotansiyonda verilir ![]() ![]() ![]() ![]() Adele kas krampı kramp Kramp aslında bir doku spazmıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Belirtiler - Ani ve keskin adale ağrısı, çoğunlukla bacaklarda - Cildin altında çarpılmış bir adale dokusu yumrusu görülmesi Belirli aktiviteler karakteristik olarak profesyonel kramplar denilen kramplara yol açar ![]() ![]() ![]() Hemen herkes şu veya bu zamanda adale krampı geçirir yine de çoğu kimseler için bunlar sadece ara sıra karşılaştıkları önemsiz bir rahatsızlık nedenidir ![]() ![]() ![]() Krampların belirgin bir tipi olan bacakta dolaşım bozukluğu nedeniyle zaman zaman topallayarak yürüme (intermitent klodikasyon) harekete bağlı olup baldırlara yeterli kan gitmemesine bağlıdır ![]() ![]() ![]() Tedavi Kramp meydana geldiğinde etkilenen adaleyi germeye çalışın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soğuk kompres de adale spazmını azaltabilir veya gergin bir adaleyi gevşetebilir ![]() ![]() ![]() Koruma Susuz kalmaktan sakının ![]() ağız içi iltihapları stomatitler Ağıziçinin tipik iltihapları ağızdaki nedenlerden kaynaklanıyorsa birincil, başka hastalıklardan kaynaklanıyorsa ikincil olarak nitelenir ![]() ![]() ![]() ![]() Yunanca'da stoma "ağız", itis "ilti*hap" demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağıziçi iltihabının başlıca türleri arasında ağız nezlesi ile eksüdalı, ülser*li, kangrenli, kanamalı ve aftlı iltihaplar sayılabilir ![]() • Ağız nezlesi- En sık görülen ve en az zararlı türdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağız nezlesi genellikle ağız boşlu*ğunda kırmızılıkla ortaya çıkar ![]() kez dil ve dudaklarda yaygın ve tekdüze kızarıklıklar görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Eksüdahlı ağıziçi iltihabı Mukozada üstü beyaz renkli ağır bir iltihaplanma biçiminde ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Ülserli ağıziçi iltihabı Ağız nezlesinden de, eksüdalı ağıziçi iltihabından da ağırdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Kangrenli ağıziçi iltihabı Ülserli tipin son evresidir ![]() ![]() • Kanamalı ağıziçi iltihabı Kanamalarla ortaya çıkan ağız mukozası iltihabıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Aftlı ağıziçi iltihabı Çoğu kez virüslerden kaynaklanır ![]() bozukluğu çekenlerde görülür ![]() ![]() Hastalık titreme ve ateş yükselmesiyle birden ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() • Kronik bakteri ve mantar enfeksiyonlarına bağlı ağıziçi iltihabı Acti-nomyces ağız boşluğunda iltihaba yol açan önemli bir bakteri grubudur ![]() ![]() ![]() ![]() Oldukça sık rastlanan pamukçuk ağızda mantarlara bağlı bir iltihaptır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • İkincil ağıziçi iltihapları Genel bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkar ![]() ![]() Özgül mikropların neden olduğu başlıca ağıziçi iltihaplan şunlardır: Frengide birinci evre lezyonu, ikinci evreye özgü kabartı ya da kızarıklıklar ve üçüncü evreye özgü göm (yumuşak şişkinlikler) ve ülserler biçiminde iltihaplar (frengi stomatiti); veremde ülserler ve çatlaklarla birlikte görülen iltihaplar (verem stomatiti); cüzamda zamanla ülserleşen derin düğümcük oluşumlan (cüzam stomatiti); belsoğukluğunda hastalık etkeni olan gonokoklara bağlı iltihaplar; difteri, yılancık ve impetigo etkenlerine bağlı ağıziçi iltihaplan ![]() Ağız kokusu halitosis Ağız kokusu, insanı olumsuz etkileyen bir durum olarak bilinir ![]() Erişkinler veya küçüklerin, yaşamlarında mutlaka ağız kokusundan şikayetçi oldukları zamanlar olmuştur ![]() ![]() Ağız kokusu; etkilediği bireyler için sosyal ve psikolojik yönden olumsuz bir durum haline gelmiştir ![]() Kötü ağız hijyeni , dişler üzerindeki gıda birikimi, ağızdaki çürük kaviteleri , çekim yaraları , ülserler , dental ve tonsiller, apseler (diş ve bademcikle ilgili apseler) ; gingivitis, periodontitis ve stomatitis gibi diş eti hastalıkları , ağız kuruluğu , kıllı dil gibi ağız içindeki problemlerden oluştuğu gibi, üremi , diabetik ketoasidoz , karaciğer rahatsızlıkları , kronik pulmoner hastalıklar , mide rahatsızlıkları gibi sistemik nedenlerle de görülebilir ![]() Diş hekimleri ağız kokusunun, lokal mi, yoksa sistemik faktörlere mi bağlı olduğunu tespit etmeli ve doğru teşhisi koyup ona göre tedavi yöntemini belirlemelidir ![]() Solunum sisteminden gelen hava , ağızdan dışarı yayılırken oral kavitedeki (ağız boşluğu) kötü kokulu uçucu karışımla birleşerek dışarı çıkar ve kişilerin kendisini de, çevresini de rahatsız eden hoş olmayan kokular oluşur ![]() Bu konuda yapılan araştırmalar sonucunda ağız kokusu vakalarının çoğunluğunun oral kaviteden kaynaklandığı tespit edilmiştir ![]() Kötü ağız kokusunun oluşmasına etki eden faktörler arasında, tükürüğün önemli rol oynadığı kabul edilmektedir ![]() Sağlıklı ağızdan alınan tükürüğe göre , periodontitisli ağızlardan alınan tükürüğün daha hızlı kokuştuğu belirtilmiştir ![]() Aktif periodontitisli hastalardan alınan tükürükte çok parçalanmış epitel hücresi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hem oral mukazadan serbest epitelyal hücreler , hem mikroorganizmalar, hem de lökositler bakteri plağına dahil olup dilin arka yüzüyle , dişlerin fizyolojik ve mekanik temizlemeye uygun olmayan bölgelerinde toplanır ![]() ![]() Ağız kokusu oluşumu tükürük akımının azalması , uzun süre besin ve sıvıların alınmamasına da bağlıdır ![]() Uyku hali buna iyi bir örnektir ![]() ![]() Aşırı tütün içimi, özellikle sigara tüketimi yalnızca kötü kokulu nefes oluşturmakla kalmayıp , bir de kıllı dil durumuna yol açar ki bu da besin artıklarının ve tütün kokusunun tutulmasına neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() Protez dişler, uygun yapılmamış kuron ve köprüler, ağız dokusuna uygun olamayan materyaller de ağız kokusunu oluşturan faktörlerdendir ![]() Halitozis oluşturabilecek diğer durumlarsa postnatal sızmayla karakterize kronik sinüzitis , faranjitis, tonsillitis, sifilitik ülserler, burun tümörleri , ağız tümörleri , kronik bronşitis ve orofarengial kavitelerin habis neoplazmalarıdır ![]() Nefesteki kokunun yoğunluğu yaşla birlikte artar ![]() ![]() Buna göre yaşları 2-5 yıl arasında değişen küçük çocuklar, tonsillerinde barınan besin ve bakterilerden ötürü oluşan bir ağız kokusuna sahiptir ![]() Orta yaş grubundaki kişilerde çok şiddetli biçimde sabah nefes kokusu oluşur ![]() İleri yaş grubundakilerde ise ağız kokusu temiz olmayan protez ve akışkanlığını yitiren tükürüğün kokuşmasından kaynaklanır ![]() Sistemik hastalıklar sonucunda da ağız kokusu oluşur ![]() ![]() ![]() Nefesteki amonyak ve idrar kokusu , üremi ve böbrek yetmezliğini akla getirmektedir ![]() Ciddi karaciğer yetmezliğinde nefes tatlımsı bir amin kokusu , taze kadavra kokusuna benzemektedir ![]() Tatlı bir asit kokusu, akut romatizmal ateşi çağrıştırır ![]() ![]() Gastrointestinal bozukluklarda da nefes kokusu kötüdür ![]() ![]() C vitamini yetersizliği ile oluşan Kronik skorbüt hastalığı olan kişilerde de kötü kokulu nefese rastlanır ![]() Yenilen yiyecekler de ağız kokusunda önemli rol oynar ![]() ![]() ![]() Et genellikle yağ içerir ve gastrointestinal sistemde oluşan uçucu yağ asitleri kana absorbe edilip nefesle salgılanır ![]() ![]() ![]() ![]() Açlıkta oluşan ağız kokusu; pankreatik sıvının midede açlık periyodunda bozuşmasından kaynaklanır ![]() ![]() ![]() İlaçların sistemik etkisine bağlı olarak da halitozis oluşabilir ![]() ![]() Yaşlanma, çok sigara içimi , tükürük bezi aplazisi, 800 raddan fazla radyasyon tedavisi, kadında menopoz, yüksek ateş, dehidratasyonlu sistemik ve metabolik rahatsızlıklar, aşırı baharat kullanımı ağız kuruluğuna neden olur ve bu yüzden de halitozis oluşur ![]() Diş hekimi ağız kokusunun tanımını yapmak için önce iyi bir muayene yapmalı, aldığı anamnezleri dikkâtlice incelemeli , basit yöntemlerle koku ayrımını yapmalıdır ![]() Sistemik hastalıklarda oluşan kokular için medikal konsültasyona gidilmelidir ![]() ![]() Diş hekimi hastadan dudaklarını sıkıca kapatmasını ve nefesini burun deliklerinden bırakmasını ister ![]() ![]() ![]() Hasta parmakları ile burnunu tıkayıp , dudaklarını da kapatıp soluk vermeyi bir an için durdurduktan sonra açıp soluk verdiğinde koku ağız yoluyla ortaya çıkıyorsa kokunun oral kavitedeki lokal faktörlerden kaynaklandığı söylenebilir ![]() Koku bu şekilde basit bir yöntemle değerlendirilebileceği gibi, denemesi ve tekrarı kolay olan gaz ölçen monitörlerle de ölçülebilir ![]() ![]() Patolojik ve nonpatolojik orijinli halitozis genellikle patolojik durumun tedavi edilmesi ve oral hijyenin iyi derece de yerine getirilmesi ile düzelir ![]() Periodontal ceplerin yok edilmesi , oral hijyenin geliştirilmesi gıda birikimine sebep olan yerlerin düzeltilmesi, çürük dişlerin tedavisi , restorasyonun mümkün olmadığı durumlarda diş çekimi , diş eti hastalıklarının tedavisi ile ağız kokusu ortadan kaldırılır ![]() Yemek sonrası dil ve dişlerin fırçalanmasıyla da ağız kokusu etkili oranda azaltılabilir ![]() Ağız kokusunu oluşturan bileşenlerin birincil alanı dildir ![]() ![]() Protez kullananlar protezlerini fırçalayarak ve dezenfektan solüsyonlarda tutarak temizlemelidirler ![]() Ağız kokusunu önlemek için doğal kaynaklardan da yararlanılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sakız çiğnemek, çiğneme kasları , yanak ve dilin çiğneme hareketleri ile yakından ilgilidir ![]() ![]() Ağız suları, kokulu ürünler, naneli ağız spreyleri nefesteki kokuyu geçici olarak önlemeye yarayacaktır ![]() Aids HIV Nedir Ve Nasıl Bulaşır? HIV kelimesinin açılımı Human Immunodeficiency Virüs'tür (İnsanların Bağışıklık Sisteminin Çökmesine Neden Olan Virüs) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HIV Nedir? HIV, AIDS'e yol açan virüstür ![]() ![]() HIV virüsü taşıyan insanlar "HIV pozitif" veya "HIV enfeksiyonlu" olarak adlandırılır ![]() HIV virüsü, bağışıklık sisteminize zarar vererek sizi hasta eder ![]() ![]() ![]() Ancak, hasta görünmeyebilir veya hissetmeyebilirsiniz ![]() ![]() AIDS Nedir? AIDS, HIV virüsü bağışıklık sisteminizi zayıf hale getirdikten sonra ortaya çıkan hastalıktır ![]() ![]() AIDS hastası insanlar, bağışıklık sistemi güçlü olan insanları etkilemeyen mikroplar nedeniyle kötü enfeksiyonlara yakalanırlar ![]() ![]() HIV Virüsü Kadınlara Nasıl Bulaşır? HIV virüsü iki temel yolla bulaşır ![]() 1 ![]() HIV vücudunuza HIV virüsü taşıyan birisinin kanı, spermi veya vajinal akıntıları yoluyla bulaşır ![]() ![]() Lateksten yapılmış bir prezervatif kullanarak HIV virüsünden korunabilirsiniz ![]() ![]() HIV virüsü hem bir erkekten hem de bir kadından bulaşabilir ![]() ![]() 2 ![]() HIV virüsü taşıyan birisiyle kirli bir iğneyi paylaşırsanız, virüs bulaşabilir ![]() ![]() HIV Kadınlara Nasıl Bulaşır Bir Erkekle Seks %36 İğne Paylaşımı %14 Sebebi Bilinmiyor %50 HIV ile ilgili Uyarı İşaretleri Bazı HIV virüsü belirtileri şunlardır : Öksürme, ishal, kilo kaybı, gece terlemesi, yorgunluk hissi İlginç renkli veya kokulu bir vajina akıntısı Yinelenen veya kalıcı vajina enfeksiyonları Vajinada veya vajina çevresindeki yara veya acı Adet dönemlerinde ani bir değişim Adet dönemleri arasında karın ağrısı Seks sırasındaki olağandışı acı veya ağrı Dilinizde veya ağzınızın içinde beyaz noktalar veya yaralar HIV Testi Yaptırma Aşağıdaki durumlar sizin için geçerliyse HIV testi yaptırmalısınız: İğneleri paylaşıyorsanız Eşiniz ilaç kullanmışsa veya kullanıyorsa Vücudunuzda herhangi bir HIV belirtisi varsa Prezervatif kullanmadan seks yaptıysanız da test yaptırmalısınız ![]() ![]() ![]() ![]() Nasıl Test Yaptırabilirim Bazı yerlerde, adınızı vermeniz gerekmez, testin sonuçları yalnızca size bildirilecektir ![]() Diğer yerlerde, sonuçlar sağlık yetkilinize veya danışmanınıza da bildirilir ![]() ![]() Tedavi Olma HIV için herhangi bir tedavi bulunmamaktadır ![]() taşıyan binlerce kişide yapılan çalışmalar, kombinasyon tedavisinin, insanların daha iyi hissetmesine ve daha uzun yaşamasına yardımcı olabildiğini göstermiştir ![]() Bir doktorla, hemşireyle veya danışmanla konuşun ![]() ![]() Gereken Cevapları Alma Bugün, birçok yerde AIDS testi yaptırabilir ve AIDS konusundaki sorularınıza yanıt alabilirsiniz: Sağlık bakanlığına bağlı birimlerde veya yerel sağlık kuruluşlarında Devlet kliniklerinde Özel doktorlarda Özel laboratuarlarda Birçok devlet kliniğinde test işlemi ücretsiz olarak veya çok az bir ücretle gerçekleştirilmektedir ![]() ![]() ![]() Hamile olan veya hamile kalmayı planlayan kadınlar için daha fazla bilgi verilebilir ![]() HIV Virüsüyle Nasıl Savaşabilirsiniz? HIV virüsü taşıdığınızı bir kere öğrendikten sonra, sağlık uzmanlarıyla birlikte hareket etmeniz her zaman çok önemlidir ![]() ![]() ![]() HIV de dahil olmak üzere virüsler, kendi kendilerini kopyalayamazlar, çoğalamazlar ![]() HIV virüsü, CD4 hücrelerini işgal etmeye eğilimlidir ![]() SIK SORULAN SORULAR: Ben HIV (+) Bir Kişiyim ![]() "HIV (+)" test sonuçları, sizin AIDS'e neden olan virusla (HIV) enfekte olduğunuz anlamına geliyor ![]() ![]() CD4+ T Hücre Sayısı Ne Demektir? CD4+ T hücre sayısı kişinin ölçülen CD4+ T hücre miktarı demektir ![]() ![]() ![]() Viral Yük Nedir? Viral yük insanın kanında bulunan virus (HIV) miktarıdır ![]() ![]() CD4+ T Hücresi Nedir? CD4+T hücrelerine, akyuvarlar, T yardımcı hücreleri de denilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Hangi Testler Yapılabilir? Türkiye'de kan ve kan ürünlerini toplayan ve saklayan merkezlerde (Kan Bankaları-Kızılay Kan Merkezi gibi) alınan her kan bağışında, HIV, Hepatit-B ve Hepatit-C virus antikorları veya antijenleri açısından tarama yapılması kanunen gereklidir ![]() Nerelerde Bakılabilir? Tanı ELISA yöntemiyle konur ![]() ![]() HIV tedavisine başlamadan önce doktorunuz tam bir hikaye almalı, fizik muayene yapmalı ve kan testlerini istemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() Nasıl Bir Doktora Gitmeliyim? HIV tedavisi kompleks bir tedavi olduğundan doktorunuzda HIV ve AIDS tedavisi konusunda uzman olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#2 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAkalazya Tanım: Akalazya yemek borusunun (özafagus) motilite bozukluğu olarak tanımlanabilir ![]() ![]() Etiyoloji: Primer akalazyanın etiyolojisi bilinmemektedir ![]() ![]() Klinik: Başlıca belirti yutma güçlüğü (disfaji) dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Radyoloji: Megaözefagus vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Kalsiyum Antagonistleri: Özefagus alt sfinkterine selektif etkili bir anti spazmodik ilaç yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dilatasyon: Balon dilatasyon ile başarı sağlanabilir ![]() Cerrahi: Medikal tedaviye ve dilatasyona yanıt vermeyen vakalarda uygulanır ![]() ![]() akciğer absesi TEMEL BİLGİLER TANIMLAMA: Çevre dokudaki enfeksiyona bağlı akciğer erimesi ile gelişen içi cerahat ile dolu akciğer kaviteleri ![]() ![]() Genetik : •Bilinen genetik geçiş yok Görülme sıklığı: • Bilinmiyor, oldukçanadir Yaş: • Genç erişkinler (16- 40 yaş); orta yaş(40- 75 yaş) da sık görülür Cinsiyet: • Erkek= Kadın BELİRTİ VE BULGULAR • Öksürük • Ağız kokusu • Balgam • İltihaplı, kötü- kokulu balgam • Ateş • Göğüs ağrısı • Nefes darlığı • Üşüme, titreme • Halsizlik • Kırıklık • Zayıflama • Kilo kaybı • Gece terlemesi • Kanlı balgam • Solunum seslerinde azalma • Hırılıtılı solunum • Sık solunum • Çarpıntı • Terleme • Asimetrik göğüs hareketleri • Parmak çomaklaşması NEDENLERİ • Yabancı cisimlerin akciğere kaçması sonucu oluşan zatürreler ![]() • Akciğer dokusunu eriten tipde zatürreler • Vucudun başka yerinde oluşan iltihabın kan yoluyla Akciğerlere ulaşması ve burda zatürre yapması (septik emboli) • Bakterilerin kana karışması • Bronşial tıkanması veya darlığı • Tümörler RİSK FAKTÖRLERİ • Kötü ağız ve diş bakımı,diş eti iltihapları ![]() • Alkolizm • İlaç bağımlılığı • Epilepsi (Sara Hastalığı) • Şuur kaybı • Akciğer kanseri • Bağışıklık sistemi baskılanması • Diabetes mellitus (Şeker hastalığı) • Yabancı cisim • Mide muhtevasının yemek borusuna kaçması (Gastroözafagial reflü) • Sinüzit TANI LABARATUAR • Beyaz küre yükselmesi • kansızlık • Serum Protein azalması • Balgam kültürü ve antibiogramında iltihaba yol açan mikrobun üretilmesi ![]() GÖRÜNTÜLEME • Akciğer grafisi- abse ve çevresinde iltihap alanı net olarak görülür • Hava- sıvı seviyesi • Akciğer zarında sıvı toplanması • Bilgisayarlı tomografi: Absenin lokalizasyon ve yayılımı belirler ![]() TANI İŞLEMLERİ • Bronş tıkanması veya darlığı şüphesi varsa bronkoskopi yapılır ![]() • Göğüs yüzüeyinden iğneyle girerek abseden numune almak (Transtorasik akciğer biopsisi) mümkündür ![]() TEDAVi • Ciddi ise veya Cerrahi uygulanacaksa yatırılarak tedavi edilmelidir ![]() GENEL ÖNLEMLER • Özel pozisyonlar ve masajlarla akciğerdeki abse balgam yoluyla atılmaya çalışılır(Postural drenaj) • Akciğer fizyoterapisi • Nedene yönelik tedavi (örneğin ![]() • Komplikasyonlar için cerrahi metodlar gerekebilir ![]() DİYET • Kısıtlama yok HASTANIN EĞİTİLMESİ • Solunum fizyoterapi teknikleri İLAÇLAR •Kültür ve hassasiyet sonuçlarına göre antibiolikler kullanılır ![]() HASTANIN İZLENMESİ •Akciğer grafilerindeki kistik boşluk (Kavite) kaybolana veya düzelene kadar (birkaç hafta veya ay) tedaviye devam edilir ![]() BEKLENEN GELİŞME VE PROGNOZ Genellikle yüz güldürücü ![]() ![]() ![]() KAYNAKLAR • Bartlett, J ![]() ![]() ![]() ![]() • Murray, J ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazarı Dr ![]() ![]() Akciğer Absesi Tanım: Akciğer parankimi içinde yer alan , harabiyet ve bir ya da birçok hava-sıvı seviyesiyle karekterize kavite oluşumuyla seyreden süpüratif infeksiyondur ![]() ![]() Klinik Bulgular: Sürekli ateş, titreme, öksürük, lezyonun plevraya yakın oldugu durumlarda yan agrısı görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Etyoloji: En önemli predispozan faktörler; aspirasyon , periodontal hastalıklar ve jinjivittir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Yüksek ateş, toksik tablo ve kötü kokulu balgamı olan bir hastada klinik olarak düşünmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() Ayırıcı Tanı: En çok akciger kanseri ile karışır ![]() ![]() Tedavi: Antimikrobiyal ajanlar verilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Korunma: Aspirasyonun engellenmesi önemlidir ![]() ![]() ![]() Kaynak : Türk İnfeksiyon Web Sitesi (TİNWEB) akciğer kanseri TEMEL BİLGİLER TANIMLAMA • Sık görülen akciğer kanserleri iki geniş gruba ayrılabilir: 1-Küçük hücreli dışı kanser: skuamöz hücreli kanser, (en sık); adenokarsinoma ve large cell karsinoma 2-Küçük Hücreli kanser • Diğer akciğer habis tümörleri i çok sayıda fakat nadirdir (lenfoma: blastoma ![]() ![]() ![]() Görülme sıkılığı: Her yıl 175 ![]() ![]() ![]() Yaş: 50-70 yaş Cinsiyet: Erkek > Kadın BELİRTİ VE BULGULAR • Öksürük • Nefes darlığı • Kanlı balgam • Egzersiz kısıtlaması • Göğüs ağrısı • Ses kısıklığı • Hırıltılı solunum • Kol/omuz ağrısı • Yutma güçlüğü • Kemik ağrısı • Kilo kaybı • Kansızlık NEDENLERİ • Sigara (% 90 dan daha fazla) • Asbeste maruz kalma • Halojen eterler • İnorganik arsenik • Radyoizotoplar • Hava kirliliği • Diğer metaller TANI LABORATUAR • Tam kan sayımı • Sodyum,potasyum,kalsiyum ve karaciğer enzim anormalliklerini araştırmak gerekir ![]() • Pıhtılaşma faktörleri ve testleri yapılmalıdır ![]() ÖZEL TESTLER • Elektrokardiogram • Solunum fonksiyon testleri • Egzersiz testi • Stres talyum veya Persantin sintig raf ileri GÖRÜNTÜLEME •Akciğer grafisi,Göğüs bilgisayarlı tomografisi, perfüzyon sintigrafisi •Başka organlara atladığı düşünülüyorsa,Batın ve Beyin tomografisi,Kemil sintigrafisi TANI İŞLEMLERİ • Fiberoptik bronkoskopi(Bronş içinde ucunda kamera olan bir borula girip inceleme gerekirse biyopsi yapmak) • ince iğne aspirasyon biopsisi ![]() • lenf düğümü biopsisi, gereğinde ![]() TEDAVİ • Küçük Hücreli Akciğer Kanserine Işın tedavisi ve kemoterapi yapılır ![]() • Küçük Hücre Dışı Akciğer kanserinde önce hastalığın evrelemesi ve yayılma durumu tespit edilir ![]() ![]() • İmmunoterapi • Gereğinde ağrı tedavisi HASTANIN İZLENMESİ Cerrahi olarak tümörün çıkarılabildiği vakalarda, • ilk sene 3 ayda bir • ikinci sene 6 ayda bir • Üçüncü ile beşinci sene arası yılda bir izleme yapılır ![]() Cerrahi olarak tümörün çıkarılamadığı vakalarda, • rahatlatma amacıyla için gerektiği kadar izleme yapılır ![]() ÖNLEM/KAÇINMA • Sigaranın bırakılması • Asbestden kaçınma BEKLENEN GELİŞME VE PROGNOZ • Evre I ![]() • Evre II, skuamöz kanser için cerrahi sonrası 5 yıllık sağkalım % 33 (evre II-B cerrahi sonrası 5 yıllık sağkalım % 15) ve adeno / large celi için % 20 • Not: Cerrahi öncesi evreleme tam kesin olmadığı için 5 yıllık sağkalımi rakamları daha düşüktür ![]() • Eğer Tümör cerrahi olarak çıkarılamıyorsa , prognoz kötü olup ortalama % yıllık sağ kalım 8-14 aydır ![]() Akciger kanserleri sik rastlanan ve önemli bir hastalik midir? Tüm dünyada erkeklerde ve ayni zamanda dünyanin bir çok ülkesinde kadinlarda en sik rastlanan kanser türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() Akciger Kanserinin sebebi nedir? En iyi bilinen neden sigara içilmesidir ![]() ![]() Ak toprak kanser yapar mi? Ülkemizin bazi yörelerinde bulunan ak toprak, gök toprak olarak bilinen asbest veya zeolit içeren toprakla temas akciger kanseri yapmaktadir ![]() ![]() Akciger kanseri bir meslek hastaligi midir? Evet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akciger kanserinin sigaradan oldugu kesin midir? Kuskusuz ![]() ![]() ![]() Sigara içmeyen akciger kanseri olmaz mi? Olabilir ![]() ![]() ![]() Akciger kanserlerinin hepsi sigaradan mi olusmaktadir? Akciger kanserlerinin %95' inde sebep sigaradir ![]() Önlenebilir kanser ne demektir? Bazi hastaliklarin -örnegin genetik hastaliklar gibi- nedenleri çok iyi bilinmez yada, bilinse bile bunlardan kaçinmak olasi degildir ![]() ![]() ![]() Akciger kanseri olmamak için ne yapmaliyim? Akciger kanserleri sigarayla ortaya çiktigindan önlenebilir kanser türü olarak kabul edilmektedir ![]() ![]() Akciger kanseri irsi midir? Ailede akciger kanseri öyküsünün olmasi sigara içmemek için en önemli nedenlerden birisidir ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç bir sikayetim yok ![]() Saglikla ilgili her hangi bir yakinmanizin olmamasi çok güzel ![]() ![]() ![]() ![]() Üç yil sigara içip biraktim ![]() Sigaranin kanser yapici etkisi uzun yillar kullanildiktan sonra kendini göstermektedir ![]() ![]() Akciger kanserinin belirtileri nelerdir? Tüm kanserlerde oldugu gibi kilo kaybi, halsizlik, istahsizlik yaninda; öksürük, balgam çikarma, kan tükürme, gögüs agrisi, nefes darligi, hiriltili solunum gibi akcigerlerle iliskili yakinmalar olabilir ![]() ![]() Bunlarin hepsinin birlikte olmasi gerekli midir? Hayir ![]() ![]() ![]() ![]() Ne zaman doktora gitmeliyim? Eger uzun yillar sigara içiyorsaniz, yasiniz 40' in üzerindeyse ve yukaridaki yakinmalarin biri veya bir kaçi mevcut ise hekime basvurmaniz ve akciger kanseri bakimindan degerlendirilmeniz önerilir ![]() Akciger kanseri nasil teshis edilir? Yukarida bahsedilen belirtilere sahip bir kisinin öncelikle gögüs röntgeninin çekilmesi ve balgam incelemesinin yapilmasi ilk adimdir ![]() ![]() Bronkoskopi nedir? Agiz veya burundan ince ve bükülebilir, isikli hortum veya rijit borularla (!) akcigerlerimize kadar girilip solunum yollarimizin içten gözlenerek muayenesidir ![]() Bronkoskopi ne ise yarar? Solunum yollarinda yerlesmis hastaliklarin teshisi ve tedavisi için kullanilan bir yöntemdir ![]() ![]() Bronkoskopi sadece akciger kanserlerinin teshisinde mi kullanilir? Hayir ![]() ![]() Bronkoskopinin tehlikesi yok mu? Hayatimiz boyunca attigimiz her adimin, yaptigimiz her isin bir riski vardir ![]() ![]() ![]() ![]() Bronkoskopi sirasinda çok aci çekilir mi? Bronkoskopi öncesinde hastaya anestezi uygulanir ![]() ![]() ![]() Akciger kanseri bir kaç çesit midir? Akciger kanserleri farkli hücre tiplerine göre gruplandirilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bronkoskopi yapilan kisilerde bazen sonradan kanser çikiyor mus? Böyle bir sey asla dogru degildir ![]() ![]() ![]() ![]() Akciger kanseri teshisi konan hastaya ne yapilmalidir? Öncelikle kanser oldugu mutlaka biyopsi ile kesinlestirilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Parça almadan tedaviye baslansa olmaz mi? Bazi hastalar parça alinmasina (biyopsi) pek sicak bakmiyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Parça alininca kanser yayilir mi? Usulüne uygun sekilde, deneyimli eller tarafindan yapildigi sürece böyle bir tehlike söz konusu degildir ![]() Akciger kanserinin tedavisi var mi? Elbette ![]() ![]() ![]() Bu tedavilerle hastalik iyilesebiliyor mu? Hangi hastalikta olursa olsun uygulanacak tedavinin %100 basarili olacagini önceden bilmek olasi degildir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tedaviler gerçekten ise yariyor mu? Bazi kanserlerde elimizdeki tedavi sekilleriyle kanseri tamamen yok etme sansi akciger kanserlerine göre çok daha yüksektir ![]() ![]() ![]() Akciger kanserli hasta eninde sonunda ölür mü? Hastayi tedavi ederken amacimiz onu ölümsüz kilmak degildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yöremizde akciger kanserlerinin teshis ve tedavisi için gerekli imkanlar var mi? Evet ![]() ![]() ![]() ![]() Akciger kanserli hasta ne kadar yasar? Çok sik sorulan bu sorunun cevabi maalesef bizde yoktur ![]() ![]() ![]() Ameliyat olmadan ilaçla tedavi olsam olmaz mi? Bazi hastalarimiz kendilerine ameliyat önerdigimizde bu sekilde bir soru soruyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() Hem ameliyat hem de ilaç tedavisi birlikte uygulanir mi? Evet ![]() ![]() ![]() ![]() Ilaçla tedavi süresi ne kadar olmali? Kanser tedavisinde kullanilan ilaçlar belirli araliklarla tekrarlayacak sekilde (kürler halinde) verilir ![]() ![]() Kanser tedavisinin yan etkileri nelerdir? Yan etkiler kullanilan ilaca, ilaç veya isini uygulama teknigine, ilaç veya isinin dozuna, hastanin yasina ve organ fonksiyonlarina, birlikte kullanilan diger ilaç veya tedavilere bagli olarak degisir ![]() Kanser tedavisi saç dökülmesi, bulanti kusma yapar mi? Bu sekildeki yan etkiler kanser tedavisi sirasinda sik görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanserle basa çikmak için bu tedaviler disinda nelere dikkat edilmeli? Kanser teshisi çogu kez hastada bir psikolojik travmaya yol açmakta ve bunu bazen depresyon izlemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanser agrisini nasil kesebiliriz? Bazen akciger kanseri çevre dokulara veya uzak organlara yayilarak siddetli agrilar olusturabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanser teshisi hastaya söylenmeli midir? Hastaya asla ve hiçbir zaman yalan söylenmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAKLAR • Shields ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Baue, AE, (ed ![]() ![]() ![]() • Sabiston ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazarı Dr ![]() Akdeniz anemisi thalassemi talasemi Thalassemi , önlemi alinabilir kalitsal geçisli bir kan hastaligidir ![]() Thalassemi Hastaligi , önlemi alinabilir kalitsal geçisli bir kan hastaligidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Thalassemi tasiyicisi iki ebeveynin evlenmesiyle her gebelikte dogacak olan bebegin tasiyici olma riski %50, thalassemi majör olma riski %25 ve saglam bebek olma sansi ise %25 tir ![]() THALASSEMI'nin Klinik Sekilleri Nelerdir? A ![]() Thalassemi tasiyicilari olup hiçbir tedaiye ihtiyaç duymadan hayatlari sürdürebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() • ÜLKEMIZDE TAHMINEN IKI MILYON THALASSEMI TASIYICISI VARDIR ![]() B ![]() Düzenli kan aktarimina gerek duymadan yasayabilen thalassemi hastaliginin (Thalassemi Major'ün) daha hafif bir türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() C ![]() Thalassemi hastaligi dedigimiz grubu olusturur ![]() ![]() ![]() • Tanisi, tedavisi, seyri ve gelismeleriyle ilgili bilgi asagidadir ![]() THALASSEMI MAJÖR Nasil Anlasilir? Thalassemi hastasi olarak dogan bir bebek dogumda normaldir ![]() ![]() ![]() Hastalik çocugun yapisinda da bozulmaya neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tibbi olarak thalassemi tanisi “Hemoglobin Elektroforez” adi verilen kan testi ile konur ![]() ![]() Thalassemi Testi (Hemoglobin Elektroforezi) Tüm Üniversite hastanelerinde, bazi arastirma hastanelerinde ve bazi özel laboratuarlarda yapilmaktadir ![]() THALASSEMI MAJÖR'ün Tedavisi Nedir? Tüm kalitsal hastaliklarda oldugu gibi thalassemi majörün de KESIN BIR TEDAVISI YOKTUR ![]() ![]() Suanda uygulanan en uygun tedavi; Kan nakli, desferal tedavisi ve gerekli oldugunda dalagin ameliyatla alindigi kombine bir tedavidir ![]() Hasta ömür boyu 2-3 haftada bir kan alir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demir atilimini kolaylastirmak için günümüzde yeni arastirmalar ve çalismalar halan sürmektedir ![]() ![]() ![]() • Tedavi ile ilgili son gelismeleri sitemizden takip edebilirsiniz ![]() ALTERNATIF TEDAVI ; KEMIK ILIGI NAKLI: Bir thalasseminin, kemik iligi yeterli ve normal sayida alyuvar hücresi yapamaz ![]() ![]() ![]() KÖK HÜCRE NAKLI: Son yillarda kemik iligi disinda periferik kan ve kord kaninin da kök hücre kaynagi olarak kullanilmasi, kök hücre naklini gündeme getirmisti ![]() THALASSEMI MAJÖR'da Yasanan Fiziksel, Ruhsal ve Ekonomik SORUNLAR! Thalassemi hastalari her kan transfüzyonlarinda; transfüzyon esnasinda yasanabilecek reaksiyonlarin yani sira kan yolu ile bulasan hastaliklarin [Malarya parazitleri (sitma), Sifilis, AIDS, Hepatit Enfeksiyonlari vb…] bulasma riskiyle de karsi karsiya kalirlar ![]() Düsük kan aktarimi ve asiri demir birikimi ile ciddi kalp komplikasyonlari sik görülür ![]() ![]() Asiri demir birikimi nedeniyle karaciger büyümesi olur ![]() ![]() ![]() • Günümüzde Hepatit B virüsüne karsi asilama ile bagisiklik saglanabilirken Hepatit C asisi mevcut degildir! Asiri demir birikimi, Endokrinolojik komplikasyonlara da neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asiri demir bikrimi, cilt üzerinde koyu bir rengin ve yama gibi noktalarin olusmasina neden olur ![]() Thalassemi hastalarinda, osteoporoz (kemik erimesi) de görülmektedir ![]() ![]() Bir thalassemi hastasi ve ailesi ayni zamanda ekonomik açidan da çok büyük sorunlar yasar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir hastaligi tasiyor olmak hasta ve yakinlari için hiçte kolay degildir ![]() ![]() Böyle bir tedaviye ömür boyu katlanmak, sonradan ortaya çikan diger fiziksel rahatsizliklara direnç gösterip onlarla bas edebilmek, bu maliyetin altindan kalkabilmek, kendi kisiligini ve benligini bulma çabalari, yasitlariyla arasinda olusan farkliliklari kabullenebilmek ve topluma kendini kabul ettirmek, egitim ve is hayatinda önüne konan büyük engellerle mücadele etmek, saglikli bireylerle arkadaslik kurabilmek ve karsi cinsle iliski olusturabilmek, daha da önemlisi ölüm kaygisiyla yasamak çok ama ÇOK ZORDUR !!! THALASSEMI MAJÖR Nasil Önlenebilir? Dogum Öncesi Tani (Prenatal Tani) Yöntemi ile hastaligi anne karninda erken dönemde tanimlayarak, aileye gebeligi sonlandirma sansi verebilir ![]() ![]() Iki tasiyicinin evlenmesi durumunda hamileligin 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dogum Öncesi Tani (Prenatal Tani) Tüm Üniversite hastanelerinde yapilmaktadir ![]() THALASSEMİA’DE KEMİK İLİĞİ NAKLİ GİRİŞ Thalassemia,hemoglobin yapısındaki globin zincirlerinin yapımında bozukluğa yol açan heraditel hastalıklar grubuna betimlemekte kullanılan bir terimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son 30 yılda, Thalassemia’li hastaların izlem ve tedavisinde önemli değişiklikler olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak tüm bu tedavi yaklaşımları pahalı,temini zor,kişiye rahatsızlık verici ve zaman alıcıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son yıllarda özellikle gelişmekte olan ülkelerde tedavi yaklaşımları yanında koruyucu hekimlik de önem kazanmıştır ![]() ![]() KEMİK İLİĞİ NAKLİ Kemik İliği Transplantasyonu (KİT) günümüzde onkolojide ve onkoloji dışı pek çok hastalığın tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Thalassemia’de ilk başarılı uygulama 1981’de Thomas ve arkadaşları tarafından Seattle, ABD’de yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SONUÇ KİT ilk kez malignitelerde ve hızla fatal olabilecek durumlarda kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün için AKİT Thalassemia’de tek küratif yaklaşımdır ve Thalassemia’nin sık görüldüğü pek çok ülkede KİT programlarına alınmıştır ![]() ![]() KÖK HÜCRE NAKLI Kemik iligi transplantasyonu yillardan beri bazi kanser türlerinde ve dogustan olan bazi hastaliklarin tedavisinde basari ile uygulanmaktadir ![]() ![]() ![]() KÖK HÜCRE KAYNAKLARI : Kök hücre vericisi olarak tercih edilen doku gruplari tam uyumlu kardeslerdir ![]() ![]() ![]() TRANSPLANTASYONDA KULLANILACAK KÖK HÜCRE KAYNAGI OLARAK; • Kemik Iligi • Periferik Kan • Kordon Kani kullanilabilmektedir ![]() PERIFERIK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYON AVANTAJLARI: • Daha hizli engrafman saglanmasi, • Trombosit ve eritrosit ihtiyaci daha az, • Daha az antibiyotik tedavisi, • Hastanede kalis süresi daha kisa, • Donöre genel anestezi ve invaziv teknikler gerekmiyor ![]() I ![]() Periferik kök hücreler aferez ünitelerinde periferik kök hücre toplama programi kullanilarak toplanir ![]() ![]() MOBILIZASYON YÖNTEMLERI VE KÖK HÜCRE TOPLANMASI: • Kemoterapi • Büyüme Faktörleri-GCSF,GMCSF • Kemoterapi + Büyüme Faktörleri Sadece kemoterapi veya sadece büyüme faktörleri kullanildiginda kök hücre sayisi normalin 10-30 kati kadar arttirilabilirken,kemoterapi + büyüme faktörleri kullanildiginda 50-200 kat kök hücre artisi saglanabilmektedir ![]() ![]() Kemoterapi amaciyla siklofosfamid,etoposid veya baska protokoller kullanilabilmektedir ![]() ![]() Mobilizasyon amaciyla büyüme faktörü olarak genellikle granülosit stimüle edici faktör (GCSF) veya granülosit-makrofaj stimüle edici faktör (GMCSF) kullanilmaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aferez ünitelerinde yapilan kök hücre toplama islemine bir seansi yaklasik 3-4 saat kadar sürebilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Toplanan kök hücreler eger alici hasta hazir ise hemen kateterden infüzyonla verilir ![]() ![]() II ![]() • Biyokimyasal,mikrobiyolojik ve serolojik testler yapilir ![]() ![]() ![]() ![]() • Çift lümenli Hickman kateter takilir ![]() ![]() • Conditioning (hazirlama) rejim: Yüksek doz kemoterapi veya total vücut isinlamasi ile yapilir ![]() ![]() ![]() • Kemik iliginde bosluk açma, • Immünosüpresyon, • Hastaligin eredikasyonu ![]() Hazirlama rejiminde kullanilan tedavilerin gastrointestinal,renal,hepatik, pulmonel ve kardiak sistemler üzerine yüksek toksik etkileri vardir ![]() • GVH proflaksisi: Donör lenfositlerinin neden olabilecegi graft versus host hastaligina önlem olarak siklosporin A ve methotraxate kullanilmaktadir ![]() PERIFERIK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU KOMPLIKASYONLARI: 1 ![]() • Trombositopeni, • Anemi, • Lökopeni, • Hipokalsemi • Mobilizasyon rejimlerinin komplikasyonlari ![]() 2 ![]() • Nötropenik sepsis, • Trombositopenik kanamalar, • Hepatik veno-oklusive hastalik, • Intertisiyel pnömoni, • Geç engrafman, • Greft basarisizligi, • SSS toksisitesi 3 ![]() • Ates,titreme • Tasikardi, • Bulanti,kusma |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#3 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAkrep ve yılan sokması YILAN SOKMALARI: ÇINGIRAKLI YILAN SOKMALARI Dr ![]() Birleşik Devletlerde yaklaşık 115 yılan türünden 19 tanesinin zehiri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hendek yılanı veya mercan yılanını içeren Kuzey Amerika Zehirli yılan sokması önemlidir ![]() ![]() ![]() Engerek yılanı hendek yılanı olarakta adlandırılır ,orta hatta göz ve burun seviyesinin altında yerleşmiş çukur vardır ![]() ![]() ![]() Patofizyoloji: Hendek yılanı venomu komplex enzim karışımıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik: Hendek yılanı sokmalarının %25'i kurudur, venom etkileri gelişmez ![]() ![]() ![]() ![]() Çukur Yılanı Zehirlenmesinin Derecelendirilmesi ![]() Hafif Zehirlenme: Isırma alanında sınırlı şişlik, kızarıklık ve ekimoz Sistemik bulgular ve semptomlar yoktur veya azdır Koagülasyon parametreleri normaldir ![]() ![]() ![]() Orta Zehirlenme: Şişlik, kızarıklık ve ekimoz sokulan extremitenin büyük kısmını içerir Sistemik semptom ve bulgular vardır ![]() ![]() ![]() Koagülasyon parametreleri anormaldir ![]() ![]() ![]() ![]() Şiddetli Zehirlenme Şişlik,ekimoz giriş extremitesini içerir ve hızla ilerler ![]() Sistemik semptom ve bulgular belirgindir ![]() ![]() Koagülasyon parametreleri anormaldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hendek yılanı sokmasının ana görünümü: Bir veya daha çok diş izi görülmesi, lokalize ağri ve Sokma yerinden yayılan ilerleyici ödemdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Tanıda diş izlerinin görülmesi ve hikaye temeldir ![]() 1)Lokal zedelenme: ödem, ağrı, ekimoz 2)Koagülopati: trombositopeni, artmiş protrombin zamanı, hipofibrinojenemi 3)Sistemik etkiler: Ağızda ödem veya parastezi, ağızda metalik veya kauçuk tadı, hipotansiyon, taşikardi Tedavi: İlk Yardım: ilk yardım tedbirleri kesin tıbbi bakımı ve antivenom verilmesini geciktirmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı ilk yardım ürünleri satılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ACİL YÖNETİMİ: Hastane öncesi fazda personel extremiteyi hareketsiz tutmalı, diğer extremiteden i ![]() ![]() ![]() Yılan sokmasının başlangıç yönetimi ileri yaşam desteğini içerir ![]() ![]() ![]() ![]() Zehirli yılan sokmasında tedavide esas Antivenin verilmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Antivenom tedavisinde son nokta ilerlemenin durması veya klinik bulguların düzelmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yara sahası temizlenmeli ve tetanoz profilaksisi yapılmalıdır ![]() Hastalar ödem çözülünce, koagülopati düzelince ve hasta geziyorsa taburcu edilir ![]() ![]() ![]() ![]() Hastada kuru sokma varsa en az 8 saat gözlenip gönderilir ![]() ![]() MERCAN YILANI ISIRIKLARI: Yılda 20-25 vaka görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AVUSTRALYA MERCAN YILANLARI Avustralyada her yıl 3000 kişiyi yılan ısırır, bunların 200'üne antivenom verilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Myolizin rabdomyolize neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KLİNİK; Bulantı, kusma, baş ağrısı, diplopi, disfoni, ilerleyici kas güçsüzlüğü, boyun sertliği, bayılma görülür ![]() İlk Yardım: Amaç antivenom verilene kadar zehrin emiliminin geciktirilmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yönetim: Anlamlı yılan sokması hikayesi olduğunda ilk yardıma ve araştırmaya başlanmalıdır ![]() ![]() Yılan zehri arştırma kiti ile idrarda ve ısırma yerinde venom aranır ![]() rilir ![]() ![]() ![]() ![]() Hamilelikte antivenom verilmesi kontrendike değildir ![]() ![]() Avustralya antivenom tedavisinin komplikasyonu olarak nadiren anafilaksi gelişebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AKREP ISIRIKLARI Güney Amerika’da birkaç akrep türü bulunur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akrep sokmasının tanısı kliniktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AKROMEGALİ: KONTROLSÜZ BÜYÜME HASTALIĞI TANIM Akromegali, hipofiz bezinin aşırı büyüme hormonu salgılaması sonucunda oluşan bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AKROMEGALİ SEBEPLERİ: Hastaların % 90'ında sebep hipofiz bezindeki tümördür ![]() ![]() ![]() ![]() AKROMEGALİ TEŞHİSİ: Akromegali bulgularının çok yavaş ilerlemesi nedeniyle tanı hastalık başladıktan yıllar sonra konulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() - Ellerde ve ayaklarda büyüme, ayakkabı numarasında artış, - Yüzüklerin parmağa dar gelmesi - Yüz hatlarında kabalaşma, çenenin uzaması - Ciltte kalınlaşma ve / veya esmerleşme,Terlemede artma - Seste kalınlaşma - Dil, dudaklar, burunda büyüme - Eklem ağrısı - Genişlemiş kalp - Diğer organların büyümesi - Kollarda ve bacaklarda yorgunluk - Horlama - Yorgunluk ? halsizlik - Baş ağrısı - Görmede daralma - Kadınlarda adet bozuklukları - Kadınlara göğüsten süt gelmesi - Erkeklerde iktidarsızlık AKROMEGALİ TEDAVİSİ: Tedavinin amacı artmış olan büyüme hormonu seviyelerini normale indirmek, büyüyen tümörün sebep olduğu baskıyı ortadan kaldırmak, normal hipofiz fonksiyonlarının devamının sağlanması ve hastanın şikayetlerinin giderilmesidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#4 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : Dahiliyeaktinik keratoz yaşlılarda kanserleşebilen cilt kalınlaşmaları Aktinik Keratozlar halk arasında çok bilinmememekle birlikte biz dermotologların özellikle yaşlı popülasyonda çokça rastladığı bir sorundur ![]() Genellikle 40-50 yaşları sonrası güneşe maruz kalan yüz, boyun, saçsız kafa alanları, el sırtlarında kızarık zımpara kağıdı görünümlü, üzerindeki skuam kaldırıldığında çabuk kanayan lezyonlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye 'de istatistiksel çalışmalar yeterli olmadığı ve az sayıda çalışma bulunduğu için aktinik keratozla ilgili verileri USA kaynaklarına dayanarak vermeye çalışırsak hastalığın sıklığı ve önemi daha iyi anlaşılacaktır ![]() Amerika'da her yıl 900 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Özellikle 1300 ile 2300 arasında kişi melanoma dışı deri kanserlerinden (özellikle metastaz yapmış SCC)hayatını yitirmektedir ![]() Bu rakamlar aktinik keratozları tekrar gündeme getirmektedir ![]() ![]() Aktinik kerotozlar, yatkınlığı olan kişilerde uzun süre güneşe maruz kalmakla oluşan yaygın bir sorundur ![]() ![]() ![]() Başka bir çalışmada ise 1990-1994 yılları arasında dermatoloji kliniklerine başvuran 127 milyon hastanın 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tüm aktinik keratozlar SCC oluşumuna yol açmazlar, fakat hangilerinin SCC oluşturacağıda bilinmemektedir ![]() ![]() ![]() Güneşte çabuk yanan, bronzlaşmayan, çil oluşumuna yatkın olan kişiler aktinik keratoz geliştirmeye müsaittirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aktinik keratozların dermatoloji polikliniklerinde sık rastlandığı ve halkımız tarafından pek bilinmediği görülmektedir ![]() ![]() ![]() lenfositik lösemi ALL all Alternatif isimler Akut çocukluk dönemi lösemisi , ALL , Kan Kanseri Tanım Lenfoblastlara benzeyen olgunlaşmamış beyaz kan hücrelerinin sayısında artışla karakterize ilerleyici , kötü huylu bir hastalıktır ![]() Nedenleri,Görülme sıklığı,Risk faktörleri ALL çocukluk dönemi lösemilerinin % 80 inden sorumludur ![]() ![]() ![]() Akut lösemilerde kötü huylu hücrelerde olgunlaşma ve farklılaşma fonksiyonu kaybolmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Çoğu vakada görünür bir sebep yoktur ![]() ![]() ![]() Risk faktörleri içinde Down Sendromu , lösemili kardeş , radyasyona maruz kalma , kimyasal maddeler ve ilaçlar sayılabilir ![]() Hastalık 100 ![]() ![]() Korunma Çoğu vakanın sebebi bilinmediği için korunma yöntemleri de bilinmemektedir ![]() ![]() Belirtiler uzun süreli veya çok miktarda kanama olması çürüklerin kolayca oluşması burun kanaması dişeti kanaması adet kanamasında düzensizlikler deri içine kanamalar deri döküntüsü veya peteşi ( kanamaya bağlı küçük kırmızı noktalar ) , ekimoz ( çürükler ) gibi deri lezyonları enfeksiyon yorgunluk sternum hassasiyeti ( sternum: göğüs kemiği ) solukluk kemik ağrıları veya hassasiyeti eklem ağrıları ( kalça , diz , ayak bileği , ayak , omuz , dirsek , el bileği , elin küçük eklemlerinde ağrı ) lenfadenopati (lenf bezlerinin büyümesi ) açıklanamayan kilo kaybı dişetlerinin şişmesi ateş egzersizle kötüleşen solunum güçlüğü çarpıntı Tanı/Teşhis fizik muayenede büyümüş karaciğer-dalak , ekimoz ve kanama bulguları saptanır ![]() ![]() ![]() Tedavi Tedavinin amacı hastalığın remisyonudur ( hafifletilmesidir ) ![]() ![]() ALL antikanser ilaçların kombinasyonuyla tedavi edilir ( kemoterapi ) ![]() ![]() ![]() Kemoterapi prednison , vincristine , metotreksat , 6-merkaptopürin ve siklofosfamid’i içeren 3-8 ilaç kombinasyonundan oluşur ![]() ![]() ![]() İyileşme ( remisyon ) sağlandıktan sonra bel kemiği sıvısı ( spinal sıvı ) na saldıran lösemik hücrelerin tedavisi için omurgaya kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanabilir ![]() Takibeden tedavi , relapsları ( hastalığın daha da kötüleşmesini ) önlemeye yöneliktir ![]() Yüksek doz kemoterapiye veya diğer tedavilere cevap vermeyen ağır vakalar için önerilebilecek diğer bir tedavi seçeneği de kemik iliği naklidir ![]() Prognoz/Hastalığın gidişi çocuklarda erişkinlerden daha iyi sonuçlar elde edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Komplikasyonlar/Riskler şiddetli enfeksiyonlar ALL nin kötüleşmesi yaygın damar içi pıhtılaşma |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#5 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : Dahiliyepankreatit pankreas iltihabı Alternatif isimler Pankreatit , pankreatit akut , pankreas iltihabı Tanım Pankreas iltihaplanması Nedenleri,Görülme sıklığı,Risk faktörleri Nedenleri : Alkol Safra taşı Hiperkalsemi ( kanda kalsiyum düzeyinin artması ) Pankreasın doğuştan gelen yapı bozuklukları İlaçlar Virüsler Bakteriler A*****lar Karın tavmaları İnsidans / prevalans : Kentli 22 / 10 ![]() ![]() ![]() Korunma Alkol alımını engelleme Belirtiler Önde gelen belirti şiddetle artan ve 48 saat kadar süren ağrıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı/Teşhis Laboratuar : Yüksek serum amilaz Yüksek serum lipaz Başta amilaz olmak üzere kanda pankreas enzimlerinin artması belirleyici olsa da pankreas iltihabı tanısı koymak kolay değildir ![]() Ağrı, mide-onikiparmak bağırsağı ülseri, safra taşı ve bazı olgularda enfarktüste görülen ağrılarla karışabilir ![]() Görüntüleme : Direkt karın grafisi Göğüs grafisi Karın ultrasonografisi Karın bilgisayarlı tomografisi ERCP ( endoskopik retrograt kolanjiopankreatografi ) : endoskopi ile pankreas kanallarına ulaşılabilir; bu kanallara kontrast madde verilerek kanalların yapısı ve bu yapıyı bozan değişiklikler saptanabilir ![]() Tedavi Bugün akut pankreas iltihabında yalnızca tıbbi tedavi uygulanmaktadır ; ölüm oranı % 30-40’a düşürülmüştür ![]() Tıbbi tedavi mide salgısının sonda ile aralıksız olarak dışarı çekilmesiyle başlar ![]() ![]() Ağrı kesici olarak morfin türevi olmayan ilaçlar kullanılır ![]() Son yıllarda tedavide kullanılan antienzimler , en önemli sindirim enzimlerinin etkisini engeller ve enzimlerin pankreası örselemesini önler ![]() ![]() Ağrı olgularda şok olursa buna yönelik tedavi uygulanması ve cerrahi girişim gereklidir ![]() Akustik travma Akustik travma işitme kaybının sık görülen bir türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() Belirtiler - işitme kaybı - Kulak çınlaması ![]() Teşhis Yakındaki bir patlamadan ya da kulağa gelen bir darbeden sonra meydana gelen işitme kaybı sık görülen bir durumdur ![]() ![]() Doktorunuz bir dizi test yaparak, hangi tipte bir işitme kaybı olduğunu belirleyecektir ![]() Tedavi Travmanın neden olduğu ağır işitme kaybının etkili tek tedavisi işitme aletleridir ![]() ![]() Önlem Eğer yüksek sesle işyerinde çalışacağınızı biliyorsanız, özel olarak yapılmış kulaklık kullanın ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#6 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAKUT BRONŞİT Tanım : Akut bronşit bronş adı verilen büyük solunum yollarında virus, bakteri ve mantarlar tarafından oluşturulan akut bir iltihabi hastalığıdır ![]() ![]() Etkenler : Akut bronşit yapan nedenlerin başında solunum yolları virusları yer almaktadır ![]() ![]() Bakterilerle meydana gelen akut bronşit nispeten daha seyrektir ![]() ![]() Nadiren Candida ve Aspergillosa türü mantarlar da akut bronşite neden olabilirler ![]() Şikayetler : Genellikle hastalık burun ve boğaz enfeksiyonu şeklinde başlar ![]() ![]() Hastalığın başlangıcında sık tekrarlayan ve kuru bir öksürük vardır ![]() ![]() ![]() Bazı vakalarda yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık şikayetleri de görülebilir ![]() ![]() Fizik Bulgular : Fizik muayene bulguları normal olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı : Akut bronşitte solunum yollarının tutulması ve akciğer dokusunun normal olması nedeniyle akciğer grafisi normal olarak bulunabilir ![]() ![]() Bakterilerin neden olduğu akut bronşitte kanda beyaz küre hücrelerinin sayısında ve kan çökme hızında artış görülebilir ![]() ![]() Akut bronşit tanısı hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve laboratuar tetkikleri bir arada değerlendirilerek konulur ![]() Tedavi : Hastanın odası sıcak ve nemli olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Ateş ve ağrısı olan hastalarda tedaviye ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar eklenmelidir ![]() ![]() ![]() ALDESTERON FAZLALIĞI ![]() TEMEL BİLGİLER TANIMLAMA Böbreküstü bezinde(Sürrenal) üretilen bir hormon olan Aldosteron salgısının artması, Böbreklerde üretilen renin adı verilen maddenin düşüklüğü , Potasyum düşüklüğü , sistemik tansiyon yükselmesi ile karakterize olan nadir bir hastalıktır ![]() NEDENLERİ • En sık görülen (% 60) neden tek taraflı böbrek üstü bezin tümörleri olup,Tek taraflı böbrek üstü bezinin çıkarılması ile tedavi sağlanır ![]() • Sebebi bilinmeyen aldesteron fazlalığı (IHA) ![]() ![]() ![]() ![]() Yaş: Genellikle 30 ve 60 yaş arasında görülür ![]() Cinsiyet: kadınlarda erkeklere göre % 40 daha fazladır BELİRTİ VE BULGULAR • Hastaların çoğunda herhangi bir şikayet olmaz ![]() • Potasyum düşüklüğüne bağlı kas güçsüzlüğü, kramplar,baş dönmesi,görme bozuklukları,baş ağrısı,bazen bulantı ve kusma,çarpıntı, çok su içme , çok idrara gitme olur ![]() • Ayaklarda şişme ( Ödem) • Tansiyon yükselmesi • Kan şeker seviyelerinde yükselme • Ultrasonda böbrekde görülen basit kistler, Conn hastalarında daha fazla görülür ![]() GÖRÜNTÜLEME •Böbreküstü bezinin bilgisayarlı Tomografisi ve MR 5 mm'lik kesitlerle taranarak tömörün varlığı gösterilmeye çalışılır ![]() TEDAVİ GENEL ÖNLEMLER • Tek taralı böbreküstü bezinin selim tümörüne bağlı tablolarda tedavi kesinlikle cerrahidir ![]() • Düşük sodyum diyeti verilir(Tuz kısıtlaması) • Hasta İdeal vücut ağırlığına indirilir ![]() • Sigara yasaklanır ![]() • Potasyum kısıtlanır ![]() • Tansiyon düşürücü ajanlar kullanılır ![]() KAYNAKLAR • Young, W ![]() ![]() ![]() ![]() Alkol bağımlılığı Tarihçe * 8 bin yıl önce Mezopotamyalıların arpayı ekmek yapmak için ilk ıslah etmesiyle bira yapımı başladı ![]() * 6 bin yıl önce Sümerler, Godin Tepelerinde (Batı İran ve Anadolu) bira ve şarap içiyorlardı ![]() * Paleolitik çağda fermente edilmiş meyve, tahıl ve baldan alkol yapılıyordu ![]() * Metanol, Yunanca Methy ve Sanskritçe Madhu kelimelerinden gelir ve bal, sarhoş eden madde anlamına gelir ![]() * Alkol kelimesi Arapçadan gelmektedir ![]() * Distilasyon, İS 8 ![]() ![]() Alkolizmin Kliniği * Alkolizm, davranışsal bir bozukluktur ![]() * Tekrarlayıcı olarak fazla miktarlarda alınan alkole bağlı problemler gelişmesi anlamına gelir ![]() * Alkolik, kötü sonuçlar doğurmasına rağmen, kompulsif bir biçimde alkol içmeye devam eder ![]() * Alkolizmde, alkol alımının sınırlanması ile ilgili kontrol kaybolmuştur İnsanlar neden içiyorlar? - Zevk almak - Duygudurumu düzeltmek - Stresle başa çıkmak - Alkol içme arzusu (craving, aş erme) Alkoliğin hayatı * İçenlerle arkadaşlık eder, evlenir * İçmek için her zaman neden vardır: mutluluk, neşesizlik, gerginlik vs * İçme fırsatları sonsuzdur: maç, av, parti, tatil, doğum günü vs * Alkolizm ilerledikçe problemler artar, yalnız içmeye başlar, gizlice içer, şişeleri saklar, durumun ciddiyetini saklamaya çalışır * Suçluluk duygusu gelişir, suçluluk ve pişmanlık duygularını bastırmak için daha çok içmeye ve sabahları kalkınca içmeye başlar ![]() Alkolizmde kısır döngü Suçluluk ve anksiyete nedeniyle daha çok alkol alır, alkol aldıkça anksiyete ve depresyon derinleşir ve şu belirtiler ortaya çıkar: Uyku kalitesinde bozulma, gece uyanmalar, depresif duygudurumu, huzursuzluk ve sıkıntı hisleri, panik nöbetleri, göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes almada zorluk … ![]() ![]() ![]() Alkolizmde fiziksel bulgular - Arkus senilis: gözün kornea tabakasında yağ halkası - Acne rosecea : kırmızı burun - Palmar eritem: avuç içinde kırmızılık - Asteriksis: Elde flapping tremor (büyük amplitüdlü titreme) - Sigara yanıkları: parmak, göğüs vs’de - Morarıklıklar (düşme ve çarpmalara bağlı) - Hepatomegali (karaciğer büyümesi), karın ağrısı - Spider anjioma - Periferik nöropati (el ve ayaklarda his kusurları, uyuşma vs) - Kan tetkiklerinde anormallikler: GGT, MCV, AST, ALT, ürik asit, trigliseritler, üre yükselir Doğal gidiş, cinsiyet farkı Erkeklerde daha erken başlar (20 civarı), sinsi gidişlidir, 30 yaşından önce problemleri farketmek zordur ![]() ![]() Kadınlarda başlangıç daha geç olur, depresyon daha sıktır ![]() Alkolizm tipleri Gamma tipi alkolizm: Çok aşırı miktarda alkolün aralıksız biçimde alındığı epizotların yaşandığı, ama aralarda alkol alınmayan dönemlerin olduğu alkolizm tipi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tip A-B ya da 1-2: Erken yaşlarda başlayan, ailede alkolizm öyküsünün varolduğu, antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte sık görülen kötü gidişli alkolizm ve daha geç yaşta başlayan, aile öyküsünün olmadığı, daha çok depresyonun eşlik ettiği, daha iyi gidişli alkolizm tipi ![]() Komplikasyonlar (alkolizmin sonuçları) Sosyal: Boşanma, terkedilme İş sorunları, devamsızlık Ev-iş-trafik kazaları Adli problemler Tıbbi: 1 ![]() ![]() ![]() Karaciğer harabiyeti, kardiyomiyopati (kalp büyümesi), anemi (kansızlık), yüksek tansiyon, trombositopeni (pıhtılaşma sağlayan hücrelerde azalma), miyopati (kas yıkımı), kanser, teratojenite (anne karnındaki bebekte anormallikler), pankreatit (pankreas iltahabı), pnömoni (zatüre), merkezi sinir sistemi bozuklukları (retrobulbar nörit,Wernike-Korskof Sendromu ve bunaması, serebeller atrofi) Alkol Yoksunluğu belirtileri Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100’ün üstünde) titreme uykusuzluk bulantı ve kusma geçici halusinasyon ve ilüzyonlar: alkolü bıraktıktan sonra 1-2 gün içinde görülür ![]() psikomotor ajitasyon anksiyete grand mal konvülzyonlar (epileptik nöbetler): alkolü bıraktıktan sonra 2 gün içinde görülür ![]() Deliryum tremens: Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, ölüm riski taşıyan bir tablodur ![]() Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halusinasyonlar (gerçekte var olmayan şeylerin görülmesi), bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile kendini belli eder, hızlı başlayıp dalgalı bir seyir gösterir ![]() En sık eşlik eden psikiyatrik bozukluklar: - Majör Depresyon: Alkol bağımlılarının %30-50’sinde görülür - Anksiyete bozuklukları: %30 sıklıktadır ![]() ![]() - İki uçlu duygudurum bozukluğu (manik depresif b) - Diğer madde bağımlılıkları: başta sigara olmak üzere esrar vs ![]() - Kişilik Bozuklukları: antisosyal ve sınırda kişilik bozuklukları ![]() Alkolizm tedavisi * Alkolikler tedavi için başvurduklarında genellikle ‘dibe vurmuşlardır’ yani sağlık, aile, meslek, sosyal yaşam vb yönlerden büyük kayıplara uğramış ve çaresiz duruma düşmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Alkolizm tedavisi yoksunluk belirtileri kalktıktan sonra başlar * Hedef ayıklıktır (sobriety): Eşlik eden psikiyatrik bozuklukların ayırıcı tanısı ve tedavisi için de bu önemlidir ![]() * Ekip tedavisi gerekir * Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir ![]() * Tedaviden sonra uzun süreli izlem gereklidir ![]() ![]() ![]() * Nüksler (tekrarlamalar) ilk 6 ayda en sıktır ![]() İlaç tedavileri * Disulfiram (Antabus) * Antidipsojenikler: Naltraxone, Acomprasate * Seratonerjik antidpresanlar * Lityum Psikoterapi * Sıcak ama biraz otoriter bir yaklaşım gereklidir ![]() * Adsız Alkolikler gibi kendine yardım grupları tedaviye entegre edilmelidir ![]() * Davranışçı-kognitif tedaviler iyi sonuç verir ![]() * Eğitimsel faaliyetler tedavinin önemli bir parçasıdır ![]() * Psikoterapilerde iç görü üzerinde yoğunlaşılmamalıdır ![]() ![]() * Hastanın içinde bulunduğu aile ele alınmalıdır, çünkü alkolizm bir “Aile Hastalığı”dır |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#7 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAllerji tüm yönleriyle Allerji nedir? Çevremizde yaygın olarak bulunan allerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha fazla duyarlı olup (atopik kişiler) onlara karşı allerjik olmayan normal kişilerden (atopik olmayan) çok daha abartılı bir reaksiyon verirler ![]() ![]() Allerjik tabiatta olmak bir hastalık mıdır? Hayır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allerjik bünyeye sahip olmak neye bağlıdır? Bu tamamen ailesel geçişli (irsi) bir durumdur ![]() Genetik geçiş dışında çevresel faktörlerin bir etkisi yok mudur? Atopik olma veya olmama durumu tamamen genetik olarak belirlenmektedir ![]() ![]() ![]() Allerjik hastalıklar psikolojik nedenlerle görülebilir mi? Allerjik hastalıklar psikolojik veya psikosomatik hastalıklardan farklıdır ![]() ![]() ![]() Allerjik hastalıklar nelerdir? Astım, allerjik burun nezlesi ve sinüzit, allerjik göz nezlesi, burun polipleri, allerjik orta kulak iltihabı, ürtiker ve egzema gibi allerjik deri hastalıkları, gıdalara bağlı allerjik reaksiyonlar, çeşitli ilaç ve kimyasallar ile arı ve böcek sokmalarına bağlı allerjik reaksiyonlar allerjik hastalıkların arasında öncelikli olarak sayılması gerekenlerdir ![]() Allerjik bünyeli bir kişide bu hastalıkların hepsi de bulunur mu? Vücudun allerjenlere olan reaksiyonu belirli organlara özel dağılım gösterir ![]() ![]() Allerji teşhisi nasıl konur? Allerjik hastalıklarla uyumlu yakınmaları olan kişilerde ailede benzer hastalığı olanların varlığı, şikayetlerin süreğen ve tekrarlayıcı olması, mevsimlere göre değişmesi, diğer allerjik hastalıkların eşlik etmesi gibi hastanın öyküsünde tipik özellikler allerjik bir hastalığı telkin eder ![]() ![]() Teşhis için can yakıcı, zor tetkikler, endoskopik işlemler ve biyopsiler gerekli midir? Hayır ![]() ![]() Yöremizde bu tür hastalıkların teşhis ve takibi mümkün müdür? Tabii ![]() ![]() ![]() Erken teşhisin önemi var mı? Kuşkusuz ![]() ![]() Allerjik hastalıkların belirtileri nelerdir? Hastalığın tipine, ağırlığına ve hastanın yaşına, cinsiyetine göre belirtiler değişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu şikayetler allerjik hastalıklar dışında başka nedenlerle oluşamaz mı? Evet oluşabilir ![]() ![]() ![]() Allerjik hastalıklar tehlikeli midir? Sık görülmeleri, süreklilik göstermeleri, kişinin performansını yakından etkileyerek normal yaşamını kısıtlamaları, iş gücü kaybı ve okul devamsızlığına yol açmaları ve anafilaksi, anjiyonörotik ödem gibi bazen ölümcül olabilen formlarının da bulunması nedeniyle allerjik hastalıklar çok önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır ![]() Allerjik hastalarda kriz olur mu? Evet ![]() ![]() ![]() ![]() Anafilaksi nedir? Allerjiye bağlı olarak ani ortaya çıkan ve acilen tedavi edilmezse ölümcül olan sistemik, tehlikeli bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() Böyle bir durumda ne yapılmalıdır? Maalesef bu durumda hasta ve yakınlarının yapacağı fazla bir şey yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() İlaç allerjisi hakkında bilgi verir misiniz? Bir çok ilacın tedavi edici etkisi yanında istenmeyen bazı etkileri de vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çocuklara uygulanan aşılar allerji yapar mı? Aşıların hazırlanması sırasında yumurta proteinleri ve bazı jel maddeler aşıya karışmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gıdalara bağlı allerjik rahatsızlıklardan biraz bahseder misiniz? Toplumda yaşayan kişilerin %15-20 'si bazı gıdalara karşı allerjisi olduğunu söylerken yapılan araştırmalarda bu oranın %1-2 'den fazla olmadığı gösterilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gıda katkı maddeleri zararlı mıdır? Modern yaşamın getirdiği zorunluluklar eskiden evlerde doğal ve taze olarak hazırlanan gıdaların yerini fabrikasyon olarak hazırlanan ve uzun süre marketlerde bozulmadan saklanması gereken gıdaların almasına neden olmuştur ![]() ![]() ![]() Lateks allerjisi ne demektir? Lateks %99 oranında Brezilyada yetişen tropikal kauçuk ağacının özsuyundan üretilir ![]() ![]() ![]() Temas egzaması ne demektir? Cildin herhangi bir madde ile genellikle uzun süreli ve tekrarlayan temasları sonrası ciltte allerjik tabiatlı bir hastalığın gelişmesidir ![]() ![]() ![]() Böcek ve arı allerjileri hakkında bilgi verir misiniz? Hamam böcekleri, kalorifer böcekleri, tahtakurusu, sivrisinek, at sineği ve pire gibi haşerelerin ısırmasıyla, tükrük ve dışkılarının solunum veya cilt yoluyla vücuda girmesine, yabani veya bal arılarının sokmaları sırasında zerk ettiği zehirlerine karşı bazı kişilerde allerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allerji yapan maddeler (allerjenler) nelerdir? Allerjenler nerede bulunur? Ev tozu, küf mantarları, kedi, köpek, kuş tüyleri, çeşitli ağaç, ot ve çayır polenleri, böcek ve haşereler, bazı parazitler, bazı gıdalar, penisilin gibi bazı ilaçlar, güneş, rüzgar, soğuk, kirli hava ile çeşitli kimyasal maddeler gibi çok fazla sayıda madde allerjenik özellik taşır ![]() ![]() Ülkemiz ve yöremizde allerjenlerin durumu Yapılan çalışmalarda Ülkemizin 9 000’i aşkın doğal bitki türünden oluşan zengin bir florası vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Allerjenlere karşı reaksiyon ne zaman ortaya çıkar? Çevremizde çok sayıda bulunan allerjenler solunum yolu, sindirim kanalı, cilt ve mukozalar ile enjeksiyonlar sırasında damar yoluyla vücuda girebilir ve sadece hassas kişilerde duyarlılaşma periyodunu takiben önemli sorunlara yol açar ![]() Allerjinin mevsimlerle ilgisi var mıdır? Evet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bahar nezlesi, mevsimsel astım ne anlama gelir? Bazı allerjik kişilerde yılın diğer zamanlarında hiçbir önemli sorun yaşanmazken sadece belirli bir iki ayda her yıl tekrarlayan yakınmalar görülebilir ![]() ![]() ![]() Allerji ile meslek arasında bir ilişki var mıdır? Evet ![]() ![]() ![]() ![]() Hangi mesleklerde allerjik hastalıklar daha sık görülür? Çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar (sığır, kuş, kümes hayvanı besleyenler, veterinerler, deri, yün işinde çalışanlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teknoloji ile allerji arasında bir ilişki var mıdır? Allerjik hastalıkların sıklığı teknolojinin gelişimine paralel olarak artmaktadır ![]() ![]() Allerji tedavi edilebilir mi? Tedavi ile allerjik bünye değiştirilemez ![]() ![]() ![]() Allerjik hastalıklardan tam şifa mümkün değil midir? Mümkündür ![]() ![]() ![]() Allerjik hastalıkların tedavisi nasıldır? Tedavi kişiye göre değişir ![]() ![]() ![]() Komşumun ilaçlarını kullanabilir miyim? Bunu asla yapmayın ![]() ![]() ![]() ![]() Allerjenlerden nasıl korunabiliriz? Allerjiye neden olan madde her kişide aynı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tedbirleri alınca allerjik hastalığım geçer mi? Kuşkusuz bu önlemler çok işe yarar, hastalığınızın kontrolü kolaylaşır, şikayetleriniz azalır, tedavinizin etkinliği artar ![]() ![]() ![]() Allerji tedavisi ne kadar devam eder? Tedavi çoğu kez devamlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allerji tedavisinde hangi tür ilaçlar kullanılır? Bu sorunun tek bir cevabı yoktur ![]() ![]() ![]() Allerji tedavisinde kullanılan ilaçların zararlı etkileri var mıdır? Her ilacın istenmeyen bazı yan etkileri olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yan etkiler arasında en önemlileri nelerdir? Allerji tedavisinde kullanılan ve antihistaminikler olarak adlandırılan bir grup ilacın bazıları uyku, dalgınlık, dikkat azalmasına neden olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşı tedavisine dikkat! Halk arasında aşı tedavisi olarak bilinen immünoterapi sanıldığı gibi allerjik hastalıkların tedavisinde temel tedavi biçimi değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allerjik bir anne ve/veya babanın çocuklarının allerjik olmaması için neler yapılabilir? Anne veya babadan birisi allerjik ise çocukta allerjik hastalığa rastlanma olasılığı %40 dolaylarında iken hem anne hem de babanın allerjik olduğu durumda çocukta bu oran %70’e çıkmaktadır ![]() ![]() Arı poleni, bıldırcın yumurtası, hatme çiçeği vb gibi doğal ilaçların tedavideki yeri nedir? Bu ilaçların etkili olduklarını gösteren bilimsel çalışmalar maalesef yapılmamıştır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#8 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : Dahiliyeamipli dizanteri basilli dizanteri şigelloz Amipli dizanteri, Entamoeba histolytica'nın neden olduğu kanlı fakat pü içermeyen parlak mukuslu diyare ile seyreden, ateşsiz bir dizanteridir ![]() AMİPLİ DİZANTERİ Etyoloji: E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Patojenez: Kistler mide barajını aştıktan sonra ince barsakların alkalen ortamında vejetatif şekle geçme olanağı bulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: İntestinal amibiazis genellikle akut dizanteri formu ile tanınır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Amipli dizanteri, basilli dizanteri, ülseratif kolit, psödomembranöz kolit, kolon kanseri, kolon tüberkülozu ile karışabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu preparatta kistlerin yapısı iyi görülür ![]() E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Tedavide seçilecek kemoterapötikler E ![]() ![]() ![]() Asemptomatik olup sadece dışkılarında kist görülenlere, Diloxanide furoate erişkinde 500 mg x 3/gün veya Paromomycin 30 mg/kg/gün, 10 gün süreyle verilebilir ![]() ![]() Dizanterisinde ve karaciğer absesinde genellikle metronidazole tercih edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Emetine ve chloroquine amipli dizanteride uzun süre kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Metronidazole içerenler: NidazoleR tab ![]() ![]() Ornidazole içerenler: BiteralR tab ![]() ![]() Secnidazole içerenler: FlagentylR tab ![]() Kistler için en etkili ilaç diloxanide furoate'tır ![]() ![]() ![]() Asemptomatik kist taşıyıcılarında kullanılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GİARDİAZİS Giardiazis, Giardia lamblia adı verilen protozoerin sebep olduğu, en önemli ve çok kez tek belirtisi diyare olan bir ince barsak hastalığıdır ![]() Etyoloji: G ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Giardiazisli hastaların dışkıları ile çıkardıkları kistler içme suyuna, sebzelerin sulandığı veya yıkandığı sulara karışacak olursa bu tür suların içilmesi veya sebzelerin yenilmesi ile infeksiyon bulaşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dış kaynaklı bilgilerimize göre giardia, bir arada piknik yapan gruplarda, kreşlerde çocuklar arasında salgınlar bile yapabilir ![]() ![]() ![]() Patojenez: Giardia'ya bağlı diyaresi olanlarda dışkıda makroskopik kan ve pürülan mukus görülmediği gibi mikroskop altında incelendiğinde de PMN ve eritrosit de bulunmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: Giardia kistleri yutturulan gönüllülerin tümünde diyare oluşmadığı, bir kısmında sadece dışkıda kistlerin bulunduğu, ancak bir kısmında diyare geliştiği görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Giardiaya bağlı diyare kronik olabilir veya zaman zaman kendiliğinden düzelmeleri akut diyare devreleri takip edebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Dışkıda mukus bulunsa bile, kan ve pürülan mukus yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Giardiazis tedavisinde metronidazole, ornidazole, tinidazole, quinacrine ve furazolidone gibi ilaçlardan biri tercih edilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SHIGELLOSIS (Basilli Dizanteri) Shigella adı verilen mikroorganizmaların neden olduğu, kanlı mukuslu diyare, karın ağrısı ve ateş ile seyreden bir kolittir ![]() ![]() Etyoloji: Shigella'lar gram negatif, hareketsiz, kapsülsüz küçük basillerdir ![]() ![]() A grubunda S ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Ülkemizde shigellosis sık görülen bir infeksiyondur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bakteriler hastanın kullandığı tuvaletlerin kullanılması ile doğrudan insana bulaşabileceği gibi, lağım sularının karıştığı dere suları ile sulanan sebzelerin (maydonoz, marul v ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Shigellosis, fekal-oral bulaşmanın en iyi örneği olarak, alt yapının olmadığı az gelişmiş ülkelerde sık görülür ![]() ![]() Patojenez: Shigella grubu mikroorganizmalar barsak mukozasına invaze olarak hastalığı oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: Bakteri alındıktan 1-3 gün sonra hastada karın ağrıları patö kıvamda dışkılama ve ateşin biraz yükseldiği görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Komplikasyonları: Barsak lezyonları yüzeyel olduğu için perforasyon beklenen bir komplikasyon değildir ![]() ![]() ![]() Bakteriyemi son derece ender görülen bir komplikasyondur ![]() ![]() Hastalık düzelmek üzereyken hemolitik üremik sendrom ortaya çıkabilir ![]() ![]() Prognoz: Antibiyotikler ve rehidratasyon sıvıları ile kısa sürede hasta iyi olur ![]() ![]() Tanı: Hastalık en çok amipli dizanteri, pseudomembranöz kolit, ülseratif kolit ile karışır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Rutin olarak shigellosis'te ampicillin veya TMP-SMZ tercih edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAKLAR 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İNTESTİNAL E ![]() Escherichia coli, intestinal kanalın aerob bakteri florasının büyük bir kısmını oluşturmakla birlikte bazen sulu diyare, kanlı diyare veya dizanteriform bir diyareye neden olabilir ![]() Etyoloji: E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: E ![]() ![]() ![]() Patojenez: E ![]() ![]() ![]() LT, kolera toksinine benzer ve adenylate cyclase enzimini aktive ederek hücre içinde cAMP'ın çoğalmasına neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EHEC'lerin daha çok 0157: H7 ve 026: H11 antijenik yapılarını taşıdığı saptanmıştır ![]() ![]() ![]() Klinik: Enterotoksin salgılayan E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TURİST DİYARESİ Mandell'in İnfeksiyon hastalıkları kitabında turist diyaresinin halk dilindeki isimleri arasında şunlar kayıtlıdır: Delhi dansı, Çingene karnı, Yunanlı dört nal koşusu, Türkiye koşaradımı, Roma yarışı, Aztek çift adımı, Çarmıha gerilme azabı, v ![]() ![]() ![]() Etyoloji: Turist diyaresi olan hastaların dışkı kültürlerinden en sık izole edilen mikroorganizma Enterotoksijenik E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Turist diyaresi sadece uluslararası gezilerde değil, aynı ülkenin bir ilinden diğerine tatile giden yerli turistlerinde de görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Patojenez: Enterotoksijenik E ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: Hastaların başlıca şikayetleri, gittikleri ülkede, 3-5 gün sonra birden başlayan karın ağrısı ve su gibi diyaredir ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin oral veya gerektiğinde intravenöz yerine konması yeterlidir ![]() Antibiyotik alınmasına gerek kalmadan 1-3 gün içerisinde diyare kendiliğinden durur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YERSINIA ENTEROCOLITICA ENTERİTİ Yersinia enterocolitica, çocuklarda daha sık olmak üzere erişkinlerde de akut gastroenterit veya enterokolit oluşturur ![]() Etyoloji: Y ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Y ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Patojenez: Y ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: İnkübasyon periyodu 4-7 gün kadardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Y ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Kaybedilen su ve elektrolitin giderilmesi çok kez yeterlidir ![]() ![]() ![]() CAMPYLOBACTER ENTERİTİ Campylobacter adı verilen mikroorganizmalar içerisinde özellikle C ![]() ![]() Etyoloji: Mikroskopta gram negatif eğrilmiş basiller (campylo:eğrilmiş, bükülmüş, bacter: çomak) şeklinde görülen bu mikroorganizmalar içerisinde insanlar için önemli olan tipleri C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Campylobacter enterokoliti yaz ve sonbahar aylarında daha sık görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Patojenez: C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: İnkübasyon periyodu 2-5 gün kadardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Dışkıdan direkt preparat hazırlanıp gram boyası ile boyanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Öncelikle hastanın su ve elektrolit kaybının giderilmesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Prognoz: Antibiyotikler hastalığın devam süresini kısaltır ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAKLAR 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() ![]() ![]() ![]() 10 ![]() ![]() ![]() ANTİBİYOTİKLERE BAĞLI DİYARE Hemen her türlü antibiyotiğin, özellikle makrolid, linkozamid ve beta laktam grubunun oral veya parenteral alınmasından sonra diyare görülebilir, Hastaların dışkısı kansız, patö, kanlı, pürülan, mukuslu veya su gibi olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her hastada dışkıda C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Antibiyotiğe bağlı enterokoliti olan hastalara florayı düzeltme amacı ile oral yoldan canlı Saccharomyces boulardii adı verilen fungus verilmiş ve diyarenin daha kısa sürede düzeldiğini bildirenler olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PSÖDOMEMBRANÖZ KOLİT Etyoloji: Etken olan Clostridium difficile gram (+), zorunlu anaerob, sporlu bir mikroorganizmadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Sağlıklı erişkinlerin %3 ünde, hastanede yatmakta olan hastaların %30 unda, bebeklerin %70 inde C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Patojenez: C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: Psödomembranöz kolit antibiyotik almakta olan hastalarda en çok 5-10 gün sonra başlar ![]() ![]() C ![]() 1)Asemptomatik taşıyıcılık, 2)Psödomembranlı kolit, 3)Psödomembransız kolit, 4)Fulminant kolit ![]() Asemptomatik taşıyıcılık bebeklerde sık, erişkinlerde seyrektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıştığı hastalıklar: Shigella, enteropatojenik ve enterohemorajik E ![]() ![]() Tanı: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Hücre kültürlerinde toksin-A ve B ye ait olduğu zannedilen sitotoksik değişiklik nonspesifik olabilir ![]() ![]() ![]() Tedavi: 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() Vancomycin oral 500 mg/gün, tek doz, 7-10 gün ![]() Ülkemizde tabletleri olmadığından ampülleri bir fincan suda içilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İNTESTİNAL KANAL ROTAVİRUS İNFEKSİYONU Rotavirusları, çoğunlukla 2 yaşın altındaki çocuklarda bulantı, kusma, ateş, kansız, püsüz, su gibi diyare ile seyreder akut gastroenterite neden olur ![]() Etyoloji: Rotaviruslar RNA virusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: Rotavirus fekal-oral bulaşma gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: Rotavirus infeksiyonu 2-3 yaşından küçük çocuklarda asemptomatik olabileceği gibi çok ağır dehidrasyona neden olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Dışkıda kan, mukus, pü bulunmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Rotavirus infeksiyonlarında herhangi bir antiviralden faydalanılmaz ![]() ![]() Korunma: Maymun ve ağır dışkılarından izole edilmiş rotaviruslarının maymun böbrek hücre kültürlerinde 100 den fazla pasajları sonucu attenue elde edilmiştir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#9 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAMYOTROFİK LATERAL SKLEROZ : ALS : MOTOR NÖRON HASTALIĞI TANIM: ALS 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALS'de omurilikte lateral sinirlerin dejenerasyonu sonucu kaslar skleroza uğrar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() NEDENLER: Tüm ALS vakalarının yaklaşık %10'unda hastalığın ailesel olduğu saptanmış ![]() ![]() ![]() ![]() •Glutamat eksitotoksisitesi •Oksidatif hasar •Protein agregatları •Otoimmün kaynaklı kalsiyum akımı •Viral enfeksiyonlar •Sinir büyüme faktörü eksikliği •Apoptoz (programlı hücre ölümü) •Travma •Çevresel toksinler KLİNİK BULGULAR: ALS hastalarında beklenen ömür ortalama tanıyı takiben 2-5 yıl kadardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALS'li hastaların arasında hastalık ilerlemesinin durduğu ve az da olsa semptomların tamamen ortadan kalktığı vakalar da görülmüştür ![]() Üst motor sinirlerin yani beynin motor korteksinin hasarı sonucu kas spastisitesi ve katılık oluşur ![]() ![]() ![]() Hastalığın başlangıç belirtileri çok hafif olduğundan çoğu kez farkedilmeyebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaslarda zamanla atrofi gelişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başlangıç belirtileri her hastada aynı olmaz ![]() ![]() Kas güçsüzlüğü önce bir kas grubundan başlar, yavaş yavaş diğer kas gruplarına yayılır ![]() ![]() ![]() Hastalıkta genel olarak duyular, idrar ve barsak işlevleri, cinsel işlevler etkilenmez ![]() ![]() ![]() ![]() GÖRÜLME SIKLIĞI: Hastalık her kesimden insanda görülebilmesine karşın ALS'ye erkeklerde ve yaşlılarda daha fazla rastlanır ![]() ![]() ![]() Hastalığın insidansı 100 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tüm ALS hastalarının yaklaşık %10'unda hastalık kalıtsaldır ![]() ![]() ![]() TEŞHİS: ALS'ye spesifik bir test yoktur ![]() ![]() ![]() •Elektromiyogram, sinir ileti hızı (NCV) gibi elektrodiyagnostik testler •Yüksek çözünürlüklü protein elektroforezi, tiroid ve paratiroid hormon düzeyleri, ağır metallerin varlığını araştırmak için 24 saat idrar toplanması dahil kan ve idrar analizleri •Beyin omurilik sıvısı incelenmesi •Manyetik rezonans görüntüleme dahil röntgen incelemeleri •Servikal omuriliğin miyelogramı •Kas ve/veya sinir biyopsisi •Ayrıntılı nörolojik muayene Bazı kişilerde sonradan ALS'nin sık rastlanan türüne dönüşebilen bazı motor sinir hastalıkları görülür ![]() Progresif bulbar felç: Beyin sapını etkileyerek konuşma ve yutma güçlüğüne neden olur ![]() Progresif kas atrofisi: Alt motor sinirleri etkileyerek iskelet kaslarında güçsüzlüğe neden olur ![]() Primer lateral skleroz: Üst motor sinirleri etkileyerek spastisiteye neden olur, ilerleyişi daha yavaştır ![]() TEDAVİ VE PROGNOZ: Hastalığın nedeni henüz belirlenmediği için ALS ancak semptomatik olarak tedavi edilebiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALS hastalarının takip ve tedavisi birçok farklı alanda çalışan hekim ve diğer sağlık personelinin koordinasyon içinde hizmet vermesini gerektiriyor ![]() ![]() Diğer kronik ve ciddi hastalık tablolarında olduğu gibi ALS'de de anksiyete ve depresyon sık karşılaşılan bir durum olduğu için psikolojik yaklaşım hızla planlanmalıdır ![]() ![]() ![]() Hastalığın ilerlemesini etkileyen ilk ilaç olan riluzol 1995 yılında Amerika'da ruhsat aldı ![]() ![]() ![]() Beslenmenin önemi ALS'ye yönelik tedavi sağlayan ilaçlar bulunana kadar hayat kalitesini artırmak için yapılabileceklerden bir diğeri de beslenmeye özen göstermek ![]() ![]() Solunum desteği ALS eninde sonunda solunum kaslarındaki güçsüzlüğe bağlı olarak solunum yetmezliğine neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hastalarla işbirliğinin önemi ALS'li hastalarla yakınlarına yapay solunumla ve diğer tedavi uygulamaları ile ilgili yeterli bilgi verilmeli, en uygun yönteme kendilerinin karar vermesi sağlanmalıdır ![]() ![]() ![]() Halen ALS hastasının karşılaştığı sorunların çözümüne yönelik çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() KAYNAK: • ALS Çalışma Gurubu: • Plurn, F ![]() ![]() ![]() Yazarı Dr ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#10 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeANAFLAKSİ: ALLERJİK ŞOK TANIM: Alerjinin en korkulan, en ağır ve tehlikeli şekli olan anaflaksi, vücudun tümünü ilgilendiren yaygın alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gelişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ANAFLAKSİNİN SEBEPLERİ: Anaflaksiye sebep olabilen pek çok madde vardır: İlaçlar (penisilin, sefalosporin ve diğer antibiyotikler; aspirin, ağrı kesici ve romatizma ilaçları, lokal anestezikler, röntgen çekilirken kullanılan kontrast maddeler ![]() ![]() ![]() Serumlar ve aşılar Kan ve kan ürünleri Yiyecekler (Yumurta, süt, domates, fıstık, deniz ürünleri ![]() ![]() ![]() Yiyeceklere konan katkı maddeleri Bozulmayı önleyici maddeler (Sülfitler) Renklendiriciler (Tartrazin) Tat vericiler (Glutamat) Fiziksel etkenler: Egzersiz, soğuk Çeşitli maddeler: Lateks, sperm ANAFLAKSİNİN BELİRTİLERİ: Anaflaksi, kişinin duyarlılığına ve alınan alerjenin miktarına göre değişik tablolara neden olur ![]() ![]() Anaflaksi, çok ani olarak ortaya çıkan bir durum olduğu için sadece doktorlar tarafından değil, herkesçe bilinmesi, tanınması ve ilk acil müdahalenin hemen yapılması, hastanın yaşamının kurtarılması bakımından çok önemlidir ![]() ![]() Anaflaksi belirtileri, alerjenle karşılaşıldıktan hemen birkaç dakika sonra başlar, 15-20 dakikada zirveye çıkar ve 1 saat içinde de azalmaya yüz tutar ![]() ![]() ![]() ANAFAKSİNİN GELİŞİMİ VE TEHLİKE SİNYALLERİ: Anaflakside, solunum ve dolaşım sistemini ilgilendiren belirtiler ciddi bir krizin işaretleridir ![]() Solunum sistemi belirtileri: Burunla ilgili olarak kaşıntı, su gibi akıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı hastalarda ise astımlılarda olduğu gibi inatçı öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı gelişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sindirim sistemi belirtileri: Karında kramp tarzında ağrılar, bulantı, kusma, karında şişkinlik ve gerginlik, ishal ortaya çıkar ![]() Diğer belirtiler: Bu sistemlere ait belirtilerden başka birçok hastada, terleme, idrar kaçırma, baş ağrısı, şuur bozukluğu, halüsinasyon ![]() ![]() ![]() Anaflakside ölüm: Anaflakside ölüm nedeni gırtlak ödemi veya inatçı tansiyon düşüklüğü veya kalp krizidir ![]() ANAFLAKSİ TEDAVİSİ: Anaflaksi çok acil bir durumdur ![]() ![]() ![]() Alerjenin vücuda girdiği yer belli ise (Arı sokmasında olduğu gibi!), o bölgeye hemen turnike yapılarak zehirin kana karışması engellenir ![]() ![]() Kişi sırtüstü yatırılır ve bacakları yukarı kaldırılır ![]() ![]() Hasta sıcak tutulur ![]() Mümkünse oksijen verilir ![]() Anaflakside yaşam kurtarıcı ilaç ADRENALİN’dir ![]() ![]() Anaflaksi tedavisinde yararlanılan diğer ilaçlar kortizon ve antihistaminikler’dir ![]() ![]() Kan basıncı düşük olan hastalara hem kan basıncını yükselten ilaçlar (vazopressörler) hem de damar yoluyla sıvı uygulanır ![]() Gırtlak ödemi nedeniyle asfiksi (boğulma) belirtileri gösteren hastalara nefes alabilmeleri için acil trakeostomi (ana nefes borusuna dışarıdan delik açılması) gerekir ![]() ANAFLAKSİDEN KORUNMA: Daha önce anaflaksi geçirmiş olanlar, durumlarını bildiren bir kart veya künye taşımalıdırlar ![]() Anaflaksi nedeniyle ölüm tehlikesi atlatanların yanlarında sürekli olarak adrenalin bulundurmaları gerekir ![]() ![]() Anaflaksiye neden olan etkenlerden (ilaç, yiyecek ![]() ![]() ![]() ![]() Anaflaksi tanımlayan hastalara iğne şeklindeki ilaçlardan çok hap veya şurup verilmelidir ![]() Anaflaksi tanımlayan hastalara ß-bloker sınıfı ilaçlar verilmemelidir ![]() En azından 24 saat süreyle doktor gözetimi altında kalması gerekir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#11 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : Dahiliyeanal fissür makatta çatlak Anal kanalda yırtık oluşmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teşhis Fissür olduğu zaman parmakla muayene genelde çok ağrılıdır ![]() ![]() ![]() Tedavi Anal Fissür Ilık tüpler (anal kanalı genişleten ısıtılmış,çapları değişik derecelerde bujiler) ![]() Günde birkaç defa , yaklaşık 10'ar dakika yapılacak sıcak su oturma banyoları (anal büzüğün gevşetilmesi ve anal kanalın rahatlatılmasını sağlar) ![]() Gaita yumuşatıcıları (yumuşak ve şekilli gaita sağlar) Krem ve fitiller ağrıyı hafifletir ![]() Birçok fissür birkaç haftada iyileşecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anal Fistül-Anal Abse Apse (iltihapla dolu şişlik) , genellikle anal kanaldaki , ağızları anüs içersine açılan bezlerin ağızlarının tıkanması sonucunda meydana gelir ![]() ![]() ![]() ![]() Belirtiler Anal apse ,anal kanala bitişik şişlik ve önemli ölçüde rahatsızlık meydana getirir ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi Apsenin tedavisi cerrahi olarak drenajdır ![]() ![]() ![]() Anal Kaşıntı Geceleyin veya dışkılama sırasında en sıklıkla meydana gelir ![]() ![]() ![]() Bazı yiyecekler ve içecekler kaşıntıya neden olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#12 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAnal kaşıntı makat kaşıntısı pruritis ani Pruritus ani de denen anal (makat bölgesi) kaşınma sık rastlanan bir sorundur ![]() İnatçı anal kaşınma, çocuklarda ve yaşlılarda daha sık görülen bir durumdur ![]() ![]() ![]() Doktorunuz anal kaşınmanızın nedenini araştırırken, sedef hastalığı gibi bir deri hastalığının, deri kanserinin ve bir mantar enfeksiyonunun işaretlerini de arayacaktır ![]() ![]() ![]() Aşırı Bakım Bazı kişiler, anüs bölgesini sert bir sabun bezi ve sabunla iyice temizlemeye çalışırlar ![]() ![]() İlaç Reaksiyonları Bazı kişilerin kaşınmayı geçirmek için kendi başlarına kullandıkları ilaçlar, tahrişe yol açarak kaşımayı ve yanmayı artırabilir ![]() Stres Bazı doktorlar, kanıtlanmamış olsa da, stresin kaşınmaya yol açabileceğine inanmaktadır ![]() Anal Kasların Gevşemesi Normalde anal kanalı kapalı tutan kaslar gevşediğinde, dışkı dışarı sızarak bu bölgedeki deride tahrişe yol açabilir ![]() Kötü Bakım Eğer dışkılamadan sonra uygun temizlik yapılmazsa, anüs bölgesindeki dışkı artıkları tahrişe ve kaşınmaya neden olabilir ![]() Eskiden kronik anal kaşınması olanlarda, anüs bölgesine ışın tedavisi, alkol enjeksiyonu ve hatta bu bölgedeki deri ve sinirleri çıkarmak için ameliyat yapılırdı ![]() ![]() Eğer böyle bir sorununuz varsa, aşağıdakileri deneyin ![]() 1-Kaşımayı kesin ![]() ![]() ![]() ![]() 2-Bölgeyi temiz tutun ![]() ![]() 3-Dışkı sızıntısının deride yaptığı tahrişi engellemek için, bu bölgeye bez koyun ve gerektikçe değiştirin ![]() 4-Kaşınmayı azaltmak için yatarken antihistaminik bir ilaç da alınabilir ![]() Eğer kaşıntınız sürerse, tam bir muayene için doktorunuza baş-vurun ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#13 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : Dahiliyeanemi genel bilgiler Anemi Kansızlık hastada hemoglobin değerinin yaşa ve cinse göre olması gereken değerden düşük olması demektir ![]() ![]() 1- Demir Eksikliğine Bağlı Anemi 2- Vitamin B12 Eksikliğine Bağlı Anemi 3-Folik Asit Eksikliğine Bağlı Anemi 4-Akdeniz Anemisi (Talassemi) 1- DEMİR EKSİKLİĞİNE BAĞLI ANEMİ Demir eksikliği anemisi en fazla süt çocukluğu döneminde, 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Besinlerle Yetersiz Demir Alınımı Çocukların anne sütü yerine demir desteği olmayan mamalarla beslenmesi (pirinç unu ile mama) ve inek sütüne 1 yaşından önce başlanması ve çocuğun günde yarım litreden daha fazla süt içmesi demir eksikliği anemisi gelişmesinde en önemli nedenlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha büyük çocuklarda özellikle hazır gıdalarla beslenme alışkanlığı, rejim yapmak amacı ile eksik gıda alımı, çocuğun vejeteryan olması, ya da sosyo-ekonomik durum bozukluğu nedeni ile hayvansal gıdaların alınamaması demir eksikliği anemisine yol açacaktır ![]() Ülkemizde özellikle kırsal bölgelerimizde bile beslenme alışkanlıklarının değiştiği, evlerde tarhana çorbası, bulgur pilavının yerini her 3 öğünde patates kızartmasının aldığı dikkatimizi çekmektedir ![]() ![]() ![]() Artmış demir ihtiyacı Özellikle düşük doğum ağırlığı olan bebeklerde, zamanından erken doğan bebeklerde, adölesan devresinde ve gebelik ve emzirme dönemlerinde olmaktadır ![]() ![]() Kan Kaybı Erişkin hastalarda kan kaybına çocukluk yaş grubuna göre daha fazla rastlanmaktadır ![]() ![]() ![]() Çocuklarda inek sütü verilmesi veya inek sütü ile yapılan mamalar nedeni ile sıklıkla demir eksikliği gelişmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca uzun süreli aspirin ve diğer romatizma ilaçlarının kullanımı da barsaklardan kan kaybına neden olabilmektedir ![]() ![]() Barsak kurtlarından kıl kurdu ve solucanlar demir eksikliğine yol açmazlar, ancak kancalı kurtlar barsaklardan kanamaya neden olarak demir eksikliğine neden olmaktadır ![]() Doğuştan kanamaya eğilimi olan hastalarda (hemofili hastalığı gibi), sık sık kanamalar nedeni ile demir eksikliği görülmektedir ![]() ![]() Demir Eksikliğine Bağlı Kansızlıkta Görülen Belirtiler Kansızlık hafif derecede ise çocukta hiçbir belirti olmayabilir, ancak yapılan laboratuar incelemeleri sonucunda teşhis edilebilir ![]() ![]() Toprak yeme, buz, kağıt gibi normalde yenmemesi gereken şeylerin yenilmesi demir eksikliği anemisinde sıklıkla görülmektedir ve PİKA olarak adlandırılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demir Eksikliğine Bağlık Kansızlığa Tanı Koyma ve Karıştığı Hastalıklar Demir eksikliği teşhisi doktor tarafından hastanın hikayesi, muayenesi ve belirli laboratuar testlerinin yapılması sonucunda konulur ![]() Demir eksikliği en sık Akdeniz anemisi taşıyıcılığı ile karışabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun dışında uzun süreli enfeksiyonlar ve hastalıkların seyir sırasında görülen anemiler (böbrek hastalıkları, romatizmal hastalıklar, inflamatuvar barsak hastalıkları, kanser gibi) demir eksikliği anemisi ile karışmaktadır ![]() Tedavi Demir eksikliği anemisinin tedavisinde ağız yolu ile verilen demir ilacı kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demir ilacının alımından yaklaşık 1 saat sonra bulantı kusma, mide ağrısı, karın ağrısı olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Demir ilacı alındığı sürece özellikle damla veya şurup kullanıldığında dişler geçici olarak siyaha boyanabilir ![]() ![]() ![]() Eğer hastada doz azaltıldığı halde kusmaları veya karın ağrıları oluyorsa, hastanın altta yatan bir barsak hastalığı varsa, verilen ilaç emilemiyorsa, hastanın kronik olan kanaması ağızdan verilen demir ilacıyla karşılanamıyorsa o zaman demir ilacının enjeksiyon şekli kalçadan yapılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hastanın hemoglobin seviyesi yaşına göre normal düzeye gelince demir ilacı depolarının dolması amacı ile yaklaşık 4-8 hafta daha yarı dozda devam edilir ![]() ![]() Çocuklarda demir eksikliği anemisi dışında daha nadir olmak üzere folik asit eksikliği ve vitamin B12 eksikliğine bağlı anemiler de gelişebilmektedir ![]() 2- VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNE BAĞLI ANEMİ Vitamin B12 en fazla hayvansal gıdalarda bulunur ve başlıca vitamin B12 eksikliği nedenleri alımındaki eksiklik, emiliminde bozukluk ve doğuştan metabolik hastalıklardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ergenlik döneminde de rejim nedeni ile sıkı diyet uygulandığında bu vitaminin eksikliği görülebilir ![]() ![]() Belirtiler Hastalar solukluk, halsizlik, sinirlilik, kuru ve ağrılı bir dil, yürümede bozukluk ve ishal ile doktora başvurmaktadır ![]() Tedavi Tedavide vitamin B12 enjeksiyon veya ağız yolu ile verilir ![]() 3-FOLİK ASİT EKSİKLİĞİNE BAĞLI ANEMİ Folik asit yiyeceklerde yaygın olarak bulunmasına rağmen pişirme işlemi sırasında çabucak parçalanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() 4-AKDENİZ ANEMİSİ (TALASSEMİ) Talasemi Major (Akdeniz Anemisi Hastalığı) erken çocukluk çağında başlar ve çok ciddi bir kalıtsal kan hastalığıdır ![]() ![]() Talasemi Taşıyıcılığı (Akdeniz Anemisi Taşıyıcılığı) olan kişide hemoglobini olması gerekenden 1-2 gram düşük olsada genellikle sağlıklıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Talasemi majörlü çocuklar (Akdeniz anemisi hastalığı olan) doğumda normaldir, ancak 3 ile 18 ay arasında (genellikle 5-6 ay) kansızlıkları başlamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Talasemi Major Hastalığı Nasıl Önlenmektedir? Hastalığın eradikasyonu için hastalığın insidansınnı yüksek olduğu bölgelerde, evlenecek olan çiftlerin talasemi taşıyıcılığı açısından taranmaları ve taşıyıcı saptananların eğitimi, genetik danışma ve prenatal tanı (doğum öncesi tanı) hakkında bilgi verilmesi önemlidir ![]() ![]() ![]() Son yıllarda anneden alınan koryonik villus örnekleri DNA analiz yöntemleri ile Akdeniz hastalığı açısından incelenir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#14 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeANGİNA PECTORİS TANIM: Koroner arter hastalığı (KAH) genel bir terimdir ve koroner arterlerin her türlü patolojisini kapsar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ülkemize gelince, Türk Kardiyoloji Derneği öncülüğünde 1990 yılından beri yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, Türkiye genelinde erişkinlerdeki KKH sıklığı %3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Koroner arter hastalığı nedenleri: - Koroner ateroskleroz (koroner damarlarda kireçlenme) - Koroner embolisi(koroner damarların pıhtıyla tıkanması) - Koroner arterlerin ani sinirsel uyarılarla kasılarak kapanması ![]() - Doğumsal koroner damar anormalikleri KORONER ATEROSKLEROZDAKİ RİSK FAKTÖRLERİ: Ateroskleroz gelişen kişilerde bazı faktörlerin genel populasyona göre daha sık bulunduğu epidemiyolojik çalışmalardan anlaşılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Koroner kalp hastalığı için risk faktörleri Pozitif risk faktörleri: - Yaş Erkek > 45 yıl Kadın > 55 yıl ve östrojen tedavisi almamış erken menopoz, -Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanılması - Aile hikayesi: Birinci derecede erkek akrabalarda 55, birinci derecede kadın akrabalarda 65 yaşından önce infarktüs veya ani ölüm bulunması ![]() - Hiperlipidemi: Total Kolesterol > 200 mg/dl ![]() ![]() - Hipertansiyon veya antihipertansif tedavi alıyor olmak ![]() - Sigara içimi - Diabetes mellitus( Şeker) - HDL-Kolesterol < 35 mg/dl olması ![]() -Obezite, stress, fizik aktivite azlığı Bu faktörlerin bir kısmı önleyici veya koruyucu yöntemlerle değiştirilebilirler ![]() ![]() ![]() Risk faktörlerinin bir kısmı yaşlanma ile birlikte olduğundan yaşlanma da kompleks faktörlerden biridir ![]() CİNSİYET ve YAŞ: Ateroskleroz uzun yıllar içinde gelişen bir olaydır ve yaş ilerledikçe ateroskleroz sıklığı artar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HİPERTANSİYON: KKH ve serebrovasküler hastalıkta önemli bir risk faktörüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SİGARA İÇME: Günde 1 paket sigara içilmesi ateroskleroz gelişmesini hızlandırdığı gibi, KKH'dan ölüm oranını da %70 artırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DİABETES MELLİTUS (DM) (ŞEKER HASTALIĞI): Diyabetiklerde, DM olmayanlara göre miyokard enfarktüsü sıklığı 2 misli fazladır ![]() ![]() ![]() OBESİTE (ŞİŞMANLIK) ve FİZİKSEL AKTİVİTE AZLIĞI: Vücud ağırlığı ideal değerlere göre %30'dan fazla olanlarda KKH görülme sıklığı daha yüksektir ![]() ![]() ![]() ![]() Framingam çalışmaları, sedanter (fiziksel aktivite azlığı ) yaşayan bireylerin ani ölüme daha fazla yatkın olduklarını göstermiştir ![]() ![]() ![]() DİYET: Serum Kolesterol ve LDL-Kolesterol düzeyleri yağ alımı ile yakından ilişkilidir ![]() ![]() ![]() STRESS ve PERSONALİTE: Fiziksel veya ruhsal streslerin ve sıkıntıların KKH veya ani ölümü arttırdığına dair klinik izlenimler vardır ![]() HİPERLİPİDEMİ: Kolesterol (C) ve trigliserid (TG) düzeylerinin kanda tek tek veya birlikte yükselmesine hiperlipidemi (lipid yüksekliği) denir ![]() ![]() ![]() Koroner Damar Hastalıkları(Kalp Krizi/Spazmı) Nasıl Oluşur? Kalbde tıpkı diğer organlar gibi sürekli oksijenlenmeye ve beslenmeye yani kanlanmaya gerek duyar ![]() ![]() ![]() Damar sertliği esas olarak,yağ,bazı bağ dokusu elemanları ve kimi dönüşmüş savunma hücrelerinden oluşmuş plak dediğimiz yapıların, damar iç duvarını zaman içinde daraltarak kalbe giden kan akımını kısıtlaması ve bazende tamamen kesmesi sonucunu doğurmaktadır ![]() Damar sertliği dışında daha az rastlanan ve benzer kan akımı kısıtlamasını ama bu kez farklı bir mekanizma ile yapabilen ve genellikle strele tetiklenen dmar spazmınada değinmeden geçmemeliyiz ![]() Nedeni ne olursa olsun kalbe giden azzalmış veya kesilmiş kan akımının ortak sonucu koroner kalp hastalığı denen bir dizi hastalığın oluşumudur ![]() ![]() Kalp krizi çoğu zaman,kalbi besleyen koroner damarlardaki damar sertliği ile oluşmuş damarı içten daraltan plakların yırtılması ve bu yırtılmanın kan pıhtılaşma mekanizmasını tetikleyerek damarı tam tıkaması ile oluşur ![]() Tıkanan damarın beslediği alan,yani kalp kası ölmektedir ![]() Pek çok kişide kalp-damar/koroner hastalıkların ilk belirtisi kalp krizi olabilmektedir ![]() Sıklıkla gün içerisinde sabah erken saatlerde ortaya çıkmaktadır ![]() Göğüs ağrısı çoğunlukla döş kemiğinin arkasında geniş bir alanda(örneğin nokta kadar değil) baskı, basınç,ezici tarzdadır ![]() ![]() ![]() Daralmış olan koroner damarlar neden göğüs ağrısına neden olur? Vücudun her yerinde o bölgeye kan, dolayısı ile de dokunun kullanacağı gıda maddeleri ve oksijeni taşıyan damar sistemleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde kalp krizinde tedavi yaklaşımı krizden sorumlu damarın pıhtı eriticiler veya acil koroner angiografi ile tıkanan damarın belirlenerek buraya balon angioplasti ve/veya stent uygulaması ile açılmasıdır ![]() KORONER ANJİOGRAFİ Koroner anjiografi, özel bir kamera ile kalbinizin atar damarlarının incelendiği bir röntgen film çekimidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anjiografi doktora hangi bilgileri verir? Anjiografi koroner arter hastalığı bulunup bulunmadığını gösteren en doğru yöntemdir ![]() ![]() ![]() ![]() Koroner Kalp Hastalığı'ndan KORUNMA : Yaş, cinsiyet, kalıtım gibi unsurlardan kaçamayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hastalığın Seyri Koroner kalp hastalığında en çok korkulan olay; koroner damarlardan hiçbirinin kalp kasının kanlanmasını (dolayısıyla oksijenlenmesini) yeterince sağlayamaması, böylece kalbin kasılamaması ve vücuda kan gönderememesidir ![]() ![]() Koroner kalp hastalığı bu safhalara gelinmemesi için zamanında teşhis konulup tedavi edilmelidir; en güzeli ise şüphesiz, daha hiç bu rahatsızlıklar yokken risk faktörlerinin belirlenip bunlardan mümkün olduğunca korunmaktır ![]() Özellikle belli bir yaştan sonra düzenli aralıklarla kalp muayenesi, tansiyon ölçümleri ve check-up yaptırmak hayati önem taşır ![]() KAYNAKLAR: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#15 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeAntibiotik ishali antibiotiğe bağlı ishal Günümüzde tanısal gelişmelere paralel olarak, infeksiyon hastalıklarının spektrumu oldukça genişlemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PSEUDOMEMBRANÖZ ENTEROKOLİT ( PE ) C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epidemiyoloji: CD sağlıklı kişilerin barsak florasında % 0-3 oranında bulunur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Patogenez-Patoloji: CD nadiren invazyon yapar, bu da bebeklerde ve nötropenik hastalarda meydana gelebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik: Asemptomatik taşıyıcılık: Sağlıklı yenidoğanların yarısı, erişkinlerin % 1'den azı asemptomatik taşıyıcıdır ve çevreyi komtamine eder ![]() ![]() ![]() Pseudomembransız kolit: CD'ye bağlı ishal olgularının çoğu bu tiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pseudomembranöz kolit: Antimikrobiyal kullanımdan sonraki 6 haftada, çoğunlukla 5-10 günde; günde 10 veya daha fazla sayıda sulu, yeşil, kötü kokulu ve kanlı diyare ile kramp tarzındaki karın ağrısı PE'in tipik özelliğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fulminan pseudomembranöz kolit: Nadir görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı: Laboratuar tanısında bakteri ile birlikte toksinlerin gösterilmesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Başarılı bir tedavi erken tanıya bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|