Guiltyy
|
Ahmağa Verilecek Cevap Susmaktır (Mesnevi)
Bir padişahın aklı ölmüş, şehveti diri bir kölesi vardı Padişahın ince hizmetlerini bırakır, kötü düşüncelere dalar, fakat yaptığını iyi sanırdı! Padişah nafakasını azaltın  söylenir dırlanırsa adını kullar arasından silin dedi Kölenin aklı azdı, hırsı çok  nafakasını az görünce kızdı, serkeşleşti
Aklı olsaydı kendi kendinin etrafında döner dolaşır, düşünür taşınır da suçunu görür, kendisini affettirirdi Eşekliği yüzünden bir ayağı bağlanmış eşek serkeşliğe kalkıştı mı iki ayağı da boynuna bağlanır! Eşek, bana bir bağ kafidir derse aldırış etme! Çünkü bu iki bağ, o bayağı hayvanın hareketi yüzünden bağlanmıştır!
Hadiste gelmiştir: Ulu Tanrı, halkı üç çeşit yarattı Bir bölüğü, tamamı ile akıldan, bilgiden ve cömertlikten ibaret  bunlar meleklerdir, secdeden başka bir iş bilmezler! Yaradılışlarında hırs ve heva yoktur  mutlak nurdur onlar, Tanrı aşkıyla dirilmişlerdir Bir bölüğü ise bilgisizliktir  hayvan gibi ot otlamakla semirirler
Onlar, ahırdan, ottan başka bir şey görmezler  kötülükten de gafildirler, yücelikten, iyilikten de! Üçüncü bölükse Ademoğullarıdır, insanlardır Bunları yarı yaradılışları bakımından melektirler, yarı yaradılışları bakımından eşek! Eşek olan yarıları, aşağılığa meyleder, öbür yarıları da akla meyleder!
İlk iki bölük savaştan, çekişten anlamaz, istirahat ve huzur içindedir Fakat bu bölük, yani insan ikisine de aykırıdır ve azap içindedir Bu insanda sınanma yönünden bölüklere ayrılmıştır  hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır: Bir kısmı, mutlak varlık olan Tanrı’ya dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır  bunlar İsa gibi meleklere katılmışlardır
Surette insandır bunlar, fakat hakikatte cebrail  kızgınlıktan heva ve hevesten, dedikodudan kurtulmuşlardır Riyazattan da kurtulmuşlardır, zahitlikten ve savaştan da  sanki onlar, insanoğlundan doğmamışlardır! İkinci kısmı eşeklere katılmış olanlardır Bunlar kızgınlığın ta kendisi olmuşlar, tepeden tırnağa kadar şehvet kesilmişlerdir
Bunlardaki cebrail’lik meleklik sıfatı gitmiştir  çünkü o ev dardı, o sıfat da büyük, sığamadı, geçip gitti! Canı olmayan adam ölür  canında bu sıfat bulunmayan kişi de eşek olur Çünkü bu sıfatta olmayan can bayağıdır, aşağıdır  bu sözü sofi söylemiştir, doğrudur! O hayvanlardan da fazla can çekişir  alemde ince işlere girişir!
Onun örüp dokuduğu hile ve şeytanlık, başka bir hayvandan zuhur edemez! Altın sırmalı elbiseler dokur, denizin dibinden inciler çıkarır  Hendese bilgilerinin en ince noktalarını bilir, yahut nücum, tıp ve felsefe bilgilerini elde eder! Çünkü onun, ancak bu dünya ile alakası vardır  yedinci kat göğe çıkmaya yolu yoktur
Bütün bu bilgiler, ahır yapısına yarar  ahır da öküzle devenin varlığına destektir! Hayvanların birkaç gün yaşamalarına yarayan bu bilgilerin adını, şu ahmaklar remizler, ince şeyler kodular Tanrı yolunun, Tanrı durağının bilgisini ancak gönül sahibi, yahut da gönül sahibinin gönlü bilir! İşte Tanrı bu terkiple latif bir hayvan olan insanı yarattı, onu bilgilere eş etti
O bölüğe “hayvanlar gibi” dedi  çünkü uyanıklığın uykuyla ne münasebeti var? Hayvani ruhta ancak uyku bulunur  bu çeşit insanlarda aksine duygular vardır Fakat uyanıklık gelmedi de hayvani uyku kalmadı mı duygusunun aksi ve aykırı olduğunu levhten okur anlar! Uykuya dalan kişinin uyandığı zaman, rüyada gördüklerinin aksini görmesi gibi! Hülasa o aşağılık kişi, aşağılık alemdendir   onu bırak, “ Ben batanları sevmem, de!”
çünkü hayvani ruha sahip olan kişinin, huylarını değiştirmeye, nefsiyle savaşa girişmeye, aşağılıktan kurtulmaya istidadı vardı ama o istidadı fevt etti! Halbuki hayvanda istidat yoktur  hayvanlıktaki özrü apaçıktır! İnsandan yol gösteren bu istidat gitti mi ne yerse yesin eşek beynidir!
Aklı arttıran bir ilaç olan beladür yese afyon kesilir  kalp illeti ve akılsızlığı artar! Gece gündüz savaşta, çekiştedir bunlar  sonu yani insanlığı, önüyle yani hayvanlığıyla savaşır durur
Bu, Mecnun’la devesine benzer  o, ileriye gitmeye savaşır, bu geriye gitmeye! Mecnun’un sevdası, önde bulunan Leyla’ya kavuşmak, devenin sevdası ardına dönüp yavrusuna ulaşmak! Mecnun, bir an bile kendisinden geçti mi deve, hemencecik geri döner, geriye giderdi
Mecnun, tamamı ile aşkla, sevda ile dolu olduğundan kendisinden geçmemesine imkan yoktu Kendisini gözetleyen akıldı  fakat aklını, Leyla’nın sevdası kapmıştı! Deveye gelince o, çevikti, fırsat gözleyip durmaktaydı  yularını gevşek hissetti mi, anlardı ki Mecnun daldı gitti  hemen geriye yüz tutar, yavrusunun bulunduğu tarafa doğru gitmeye başlardı
Mecnun kendisine gelir, evvelce bulundukları yerden fersahlarca geriye gittiğini anlardı Üç gün böyle yol aldılar  Mecnun, adeta yıllarca tereddüt içinde kaldı Nihayet dedi ki: A deve, ikimizde aşığız ama birbirimize aykırıyız  arkadaşlığa layık değiliz! Senin sevgin de bana uygun değil, yuların da senden ayrılmak gerek!
Bu iki arkadaş da, birbirinin yolunu vurmada  tenden aşağı inip ayrılmayan can, yol azıtır gider! Senin canın da arşın ayrılığı ile yoksulluğa düşmüş  teninse diken aşkıyla deveye dönmüş! Can, yücelere kanatlar açmada  ten, tırnaklarıyla yere sarılmada! Ey vatan aşkıyla ölmüş deve, sen benimle oldukça canım, Leyla’dan uzak kaldı gitti!
Adeta Musa kavminin yıllarca çölde kalışı gibi bende seninle bu hallere düştüm  ömrüm geldi geçti! Bu yol, vuslata erişmek için iki adımdan ibaret  halbuki ben, senin hilenle tam altmış yıldır, bu iki adımlık yolda kalakaldım!
Yol yakın  fakat ben pek geç kaldım Bu binicilikten adamakıllı usandım artık! Bu sözleri söyleyip kendisini deveden fırlattı attı, niceye bir dertten yanıp yakılacağım, yandım artık, dedi! Ona o geniş ova daracık bir hale geldi  kendisini bir taşlığa atıverdi! Hem de öyle bir attı ki o yiğidin bedeni ezildi  
Kendisini yere öyle bir fırlattı ki kazara ayağı da kırıldı! Ayağını bağladı, top olurum de dedi, onun çevganının önüne düşer, yuvarlanarak giderim! İşte güzel sözlü hakim, tenden inmeyen atlıya bu yüzden lanet etmiştir
Tanrı aşkı, hiç Leyla’nın aşkından az değersiz olur mu? Ona top olmak elbette daha doğru, daha yerinde! Top ol da doğruluk yanına yat, aşk çevganiyle yuvarlanarak git! Çünkü bu yolculuk, binekten indikten sonra Tanrı çekişiyle olur  halbuki önceki gidişimiz, deveyle idi!
Bu çeşit gidiş, gidişlerden apayrıdır  bu gidiş cinlerin gidişiyle de olmaz, insanların çalışmasıyla da! Bu çekilip gitme, alelade çekilip gitme değildir  bunu, Ahmed’in lutfu meydana getirdi vesselam!
|