11-07-2007
|
#1
|
[KAPLAN]
|
Desibel Hikayeleri ve Kurbağa Deneyi…
Beşiktaş yetkilileri, olaylı F Bahçe maçından sonra futbol takımlarını Süper Lig’den çektiklerini ve bundan sonraki maçlara PAF takımıyla çıkacaklarını açıkladı Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören, gazetelere yansıyan demecini şu cümleyle bitirdi “Türkiye'de iki takım (Fenerbahçe ve Galatasaray) yaratılmaya çalışılıyor Maalesef buna bazı Beşiktaşlılar da ayak uyduruyor ”
Beşiktaşlıların ayak uydurup uydurmadığını bilemeyiz ama fena halde uyutuldukları bir gerçektir Nasıl mı? Tabii ki Çarşı Efsanesi’yle… Son Liverpool maçındaki muhteşem tribün şovunu herkes görmüştür sanırım Öyle ki, sanki dersiniz müsabaka iki futbol takımı arasında değil de iki taraftar grubu arasında yapıldı ve Beşiktaş taraftarı (yani Çarşı), Liverpool taraftarını hezimete uğrattı, ağızlarını açık bıraktırdı Liverpool gibi bir devi yenmiş olmaktan çok tribünlerin akıllarda kaldığı da, o günden bu yana Beşiktaş’ın aldığı saha sonuçlarının hali de dikkatli gözlerden kaçmıyordur elbet
Daha önce de bu konuya değinmiştik ama tekrar tekrar üzerinde durmakta fayda var Türkiye’de son birkaç yıldır bir tür sosyal mühendislik çalışmaları yürütüldüğü kanaatini taşıyoruz Şampiyon olmayı başarmış 4 büyük kulüpten Trabzonspor 23 yıldır şampiyonluktan uzak (ve giderek de uzaklaşıyor), Beşiktaş da 1995’ten beri sadece 100 kuruluş yıldönümünde bir kere şampiyon olabilmiş Kalan sezonlarda diğer iki büyük F Bahçe ve G Saray şampiyonlukları paylaşmış, Trabzonspor tam üç kez neredeyse zor kullanılarak engellenmiş
Pekâlâ bütün bunların anlamı nedir? Şudur: Türkiye’de iki takımlı bir sisteme gidilmeye çalışılıyor, diğer iki büyükten Beşiktaş Çarşı ninnisiyle uyutuluyor, Trabzonspor ise kurbağa deneyinde(*) olduğu gibi zamana yayılmış bir operasyonla git gide sıradanlaştırılıyor!
Çarşı grubunun nasıl da cilalanıp parlatıldığını görüyor musunuz? Haftalık dergilerde hakkında sayfalarca yazılar yazılır, sosyal aktivitelerde sürekli adı geçer, kimsenin doğrudan karşı çıkmadığı, çıkamayacağı konularda sosyal içerikli pankartlar açar (Çarşı nükleere karşıdır örneğin) Kim, nasıl yapıyorsa İnönü Stadı’nda desibel ölçümleri yapar, Beşiktaş tribünlerinin Dünya’nın en fazla ses çıkaran tribünleri olduğunu cümle aleme ilan eder
Sonra ne olur? Ne olacak, Beşiktaş taraftarının bu ciladan gözleri öyle kamaşır ki, birkaç yıl önce yaptığı gibi canının sıkıldığı bir anda sahaya girmez, antrenman sahasını basmaz, yönetimi istifaya davet etmez Ne kendi yönetimine, ne de olayın diğer taraflarına “Hayırdır arkadaş, birileri şampiyonluğu kesti aldı 12 senedir onca transfer, onca yatırıma rağmen topu topu bir tane şampiyonluğumuz var Yok mudur bu işte bir yanlışlık?” diye sormaz Ben görmedim, şu son F Bahçe maçındaki tartışmalı hakem kararından sonra Beşiktaş taraftarının herhangi bir taşkınlık yaptığını gören var mı? Beşiktaş yönetimi de belki bu muhtemel tepkileri baştan engellemek için böylesine radikal bir karar alıp, ilerleyen günlerde fincancı katırları geçip gittikten sonra çarkediverecektir Belki de gerçekten bizim sözünü ettiğimiz tehlikeli oyunu gördüler ve bu şekilde bozmaya çalışıyorlar
Trabzonspor’a gelince Son yönetimin öyle ya da böyle elden çıkardığı ya da kaçırdığı yıldız futbolculara bir bakar mısınız? Şu Ersun Yanal hangi akla hizmetle sayılı günleri kalmış bir yönetimle 3 yıllık anlaşma imzalamıştır dersiniz? Bir yerlerden herhangi bir konuda güvence mi almıştır acaba?
İki takımlı bir sistem, Avrupa’da nüfusu İstanbul kadar olan ülkelerde uygulanabilir, başarılı da olabilir Fakat Türkiye 70 milyonluk bir ülkedir ve böyle bir sistem Türkiye’ye komik derecede dar gelir Her şey altüst olur, sonuç da bir felaket… Koca Beşiktaş camiası ne zamana kadar desibel hikayeleriyle avutulabilir? Binlerce yıllık bir şehrin asil köklerinden beslenen takımı Trabzonspor’u sıradanlaştırmaya kimin gücü yetebilir? O şehrin dinamikleri hiç mi harekete geçmeyecektir? “Futbolu en iyi bilen taraftar” olan Trabzonsporlu kurbağa kadar saf mıdır?
Eğer gerçekten bizim zannettiğimiz gibi böyle bir toplum mühendisliği operasyonu varsa, uygulayıcıları derhal vazgeçmelidirler Aksi takdirde zaten ahım şahım bir durumda olmayan (aslına bakarsanız hiçbir zaman da olmamış) Türk futboluna telafisi imkansız zararlar vereceklerdir
(*) Kurbağa deneyini bilen vardır bilmeyen vardır Biz de bildiğimiz kadarıyla anlatalım: Bir kurbağayı kaynar suyun içine atmışlar, can havliyle çırpınmaya, kurtulmaya çabalamış Fakat aynı kurbağayı normal sıcaklıkta bir suyun içine bırakıp suyun sıcaklığını her gün bir derece arttırmışlar, kurbağa değişikliği farketmemiş ve su kaynama noktasına geldiğinde refleksleri artık çalışmaz hale geldiği için haşlanarak can vermiş
Bülent ŞİRİN
BordoMavi Net
|
|
|