Kasımpaşa'yı Yenememek?..

Üçüncü şampiyonluğumuza ulaştığımız sene, yani 1978-79 sezonunda Türkiye 1 Ligi’ne Kırıkkalespor çıkmış mücadele ediyordu Kırıkkalespor’un bu başarısı hayli ilgi çekmişti, çünkü Kırıkkalespor o zamana kadar 1 Lig’de yer alan ilk ilçe takımı sıfatını taşıyordu (Anlaşılacağı üzere sonradan il olan Kırıkkale o zamanlar büyükçe bir ilçeydi Ve tabii ki Beşiktaş ilçeden sayılmıyordu Ondan sonracığıma, Anadolu’dan bir ilçe takımının 1 Lig’e çıkması büyük bir olaydı ama İstanbul’un mahalle takımlarının o ligde başından beri oynuyor olmaları vakayi adiyedendi)

Hani bazı takımlar vardır ya, 1 Lig’e her nasılsa çıkarlar; bir iki, bilemediniz birkaç sezon kalıp sonra geldikleri gibi geri dönerler… Petrolofisi, Şekerspor, Vanspor, K Maraşspor, Çanakkale Dardanel, Bakırköy, Zeytinburnu vs vs… Çeşitli siyasi ya da konjonktürel sebeplerle çıkarlar, sonra da o sebepler ortadan kalkınca giderler Bu sene de Süper Lig’de bu tür takımlar var Yine de Sakarya, Adana, Malatya, Samsun, Kocaeli, Antalya gibi koca koca vilayetlerin takımları alt kümelerde çile doldururken, en önemli fonksiyonları Süper Lig’in seyirci ortalamasını düşürmek olan bu konjontür takımlarının işgal ettikleri yerlere de insan üzülmüyor değil doğrusu

İşte o Kırıkkalespor ile 0-0 berabere kalmış ama o sene yine şampiyon olmuştuk Kırıkkalespor şu yukada saydığımız takımlardan biriydi ve gelmesiyle gitmesi bir olmuş, bir daha da kendisini 1 Lig (şimdiki Süper Lig) kapılarında gören olmamıştı İki puanlı sistemde, rakiplerimiz de arkamızda sapır sapır dökülürken bu golsüz beraberlik öyle aman aman gürültü koparmamış, o sene daha çok savunmasıyla ön plana çıkan ve koca bir sezon kalesinde sadece 7 gol gören Trabzonspor şampiyonluğa uzanabilmişti

Aradan yıllar geçti, köprünün altından çok sular aktı Belki de değişmeyen tek şey Süper Lig'deki konjonktür takımları kontenjanıydı, Kasımpaşa da işte bu kontenjandan gelmiş takımlardan biriydi 2 puan sistemi tarihteki yerini almış, İstanbul'daki rakiplerin ne idüğü belirsiz Yugoslavların yerine Dünya çapında yıldızlar transfer eder hale gelmesine Anadolu'da ekonomisi palazlanan vilayetlerin Trabzonspor'a efelenmesi eklenince puan arslanın midesini de geçmiş, dikkatleri büyük ölçüde kendine çeken yetmişli yılların sonlarındaki ağır siyasi atmosfer çok gerilerde kalmıştı ve şimdi TRT spikerinin maçın özet görüntülerinden hemen önce "yayınlamaya değer pozisyon bulmakta zorluk çektikleri" şeklindeki sözlerini işitmenin dayanılmaz acısını yaşıyorduk 3 yıl önce Trabzonspor'u 4 büyüklükten çıkarmaya çalışan Faik Çetiner'e protesto bombardımanıyla haddini bildirmiştik İyi de acaba daha ne kadar süre böyle devam eder dersiniz? Kasımpaşa'yı kimse kolay yenemiyor ama kimse de böyle oynamıyor, abandıkça abanıyor, kazanmak için elinden geleni yapıyor Bizse başta Ziya Doğan olmak üzere sahadaki futbolcularımızın ne yapmaya çalıştıklarını çözmeye çalışıyoruz Mehmet Demirkol Stadyum programında yine de bu maçın teknik analizi babında söyleyecek bir şeyler buluyor ve sözlerini "Bu Trabzonspor'un oyunu değil" cümlesiyle bitiriyor

Haftalar önce "Yağmur Beklerken" diye bir yazı yazmıştık Anlaşılan yönetim, teknik kadro ve futbolcular da yağmuru beklemeye başlamışlar Artık kongrede yağmur mu yağar, fırtınalar mı kopar, yoksa başka şeyler mi olur bilmiyoruz Umut ve temenni ederiz ki bu kâbus sona erer, Trabzonspor artık "kendi oyununu" oynamaya başlar

Bülent ŞİRİN
BordoMaviNet