![]() |
Cellat Mezarları |
![]() |
![]() |
#1 |
Ergenekon
|
![]() Cellat Mezarları![]() Osmanlıda, adam asmak, boğmak ve kelle kesmek bir ceza şekliydi, bunun için de sarayda her zaman cellatlar bulundurulurdu, bir gurup cellat padişah ve diğer yüksek rütbeliler için her an hazır durumda beklerlerdi ![]() Sarayda verilen ölüm cezaları, Topkapı Sarayı bahçesinde bulunan bir çeşmenin önünde infaz edilirdi, cellatlar infazdan sonra kanlı baltalarını ve ellerini burada yıkarlardı, bu çeşmenin sağında ve solunda kesilmiş kafaların teşhir edildiği kelle taşları vardı bu taşlara ibret taşları da denirdi ![]() Bu çeşmenin bir adı da cellat çeşmesi veya siyaset çeşmesi idi, cellatların kaldığı yer ise çeşmenin bulunduğu duvarın arakasındaydı ![]() ![]() İnfazlar bazen de Yedikule Zindanlarında yapılırdı, bu zindanlar ziyarete açıktır idamların ve işkencelerin yapıldığı yerler gezilebilir ![]() ![]() Topkapı Sarayı bahçesinde bulunan, cellatların infazdan sonra ellerini ve baltalarını yıkadığı Cellat Çeşmesi ![]() ![]() Şamaniz’den geliyordu ![]() ![]() İnfaz edilecek halktan biri ise, kelle kesme şekli uygulanırdı ![]() İstanbul dışında, imparatorluğun uzak vilayetlerinde idam edilen devlet adamlarının öldürüldüklerini ispat etmek için, kesilen başları meşin bir kırbaya (torba) konur, torba balla doldurulur, İstanbul’a getirilir, gümüş bir tepsinin içinde padişaha sunulur, beden ise öldürüldüğü yere gömülürdü ![]() Bu nedenle, başı başka yerde, bedeni başka yerde gömülü iki mezarı olan devlet adamları, sadrazamlar çoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Halen Topkapı Sarayı bahçesinde duran Cellat Çeşmesinin değişik açıdan çekilmiş bir fotoğrafı ![]() ![]() ![]() Cellatlar, Müslüman olan kişilerin infazdan sonra başlarını, cesedi sırt üstü yatırarak koltuğunun altına , Müslüman olmayanları ise yüzü koyun yatırarak, başlarını kıçlarının üzerine koyardı ![]() Öldürülen kişinin cesedi ve üzerindeki kıymetli eşya, para ve giyecekleri cellatın malı sayılırdı ![]() ![]() Osmanlıda cellatlar dilsiz ve sağır olurlardı, bu iş için seçilen kişilerin dilleri kesilirdi ![]() Osmanlı tarihinde en hazin boğarak öldürme olayı 28 Oce 1595 te cereyen etmiştir ![]() Fatih Sultan Mehmet’in imparatorluğun devamlılığını sağlamak amacıyla çıkardığı, “Nizamı Alem” fermanı gereğince, fermanın metni şöyledir:( Her kimseye evladımdan saltanat müyesser ola (nasip ola) karındaşlarını nizamı alem için katletmek münasiptir ![]() Üçüncü Mehmet , 19 çocuk ve yetişkin şehzade kardeşlerini bir gecede dilsiz cellatlara boğdurmuştu ![]() ![]() ![]() Dikdörtgen şeklindeki üzerinde hiçbir yazı bulunmayan Cellat Mezar Taşları ve yan yana iki cellat mezarı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ondan sonra tahta geçen oğlu Birinci Ahmet, Fatih Sultan Mehmet’in koyduğu 150 senelik “Nizamı Alem” kanununu kaldırarak, kardeş öldürme geleneğine son vermiş ve kardeşini veliaht (gelecekte saltanatı devralacak kişi) ilan etmiştir ![]() Osmanlı’da halk, İslam dininin adam öldürmeyi yasaklaması, can alan bu kişilere toplum tarafından hoş bakılmaması nedeniyle, bir çok insani duygu ve özelliklerden yoksun olan, acıma, merhamet, sevgi hisleri bulunmayan bu insanları mezarlıklarına almamış, kendi aralarına gömülmelerini istememiştir ![]() ![]() Bugün yeni mezarların arasında kalmış bir cellat mezar taşı bu mezarlık Eyüp semtinin Piyer Loti tarafındadır ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’da iki yerde cellat mezarlığı olduğu bilinmektedir, Haldun Hürel ![]() ![]() Diğer bir cellat mezarlığı da Eyüpte, mezarlıklar arasından dar bir yokuşla çıkılan, Fransız yazar Pierre Loti’nin bir müddet yaşadığı, şimdilerde müze-kafe olan evin önünden gidilerek çıkılan, Karyağdı bayırında, Karyağdıbaba tekkesinin biraz ilerisindedir ![]() O zaman burası İstanbul’un en uç noktasu kuş uçmaz, kervan geçmez kimsenin uğramadığı doğru dürüst yolu olmayan yabani ağaçlar içinde ürkütücü bir yerdi ![]() ![]() Burası bugün normal mezarlık olmuştur, aralarda tek tük cellat mezarı kalmıştır ![]() ![]() Osmanlı mezarlıkları, taş işçiliğinin en güzel örnekleri ile yapılmış mezar taşları ile doludur, burada gömülü insanların dünyada iken ne iş yaptıklarını mezar taşlarına bakarak anlamak mümkündür, vezir mi, denizci mi, subay mı yeniçeri mi ,ulema mı, kadı mı? hepsi mezar taşlarından anlaşılr ![]() ![]() Yan yana iki Cellat Mezarı ![]() ![]() ![]() ![]() Burada dolaşırken, çevrede oturan İbrahim Bakkal adında bir vatandaş bana ne aradığımı sordu, anlattım, -Benim çocukluğum buralarda geçti, bu mezarlıkta oynardık bu taşlardan çok vardı, buraya mahalleli lanetli mezarlık derdi, kuş uçmaz kervan geçmezdi, buradan geçmeye korkardı insanlar, normal mezarlık yapmak için bu taşları söktüler, dedi ![]() -Bu üçbeş taş nasıl kaldı, bunlar normal mezarlara çok yakın hemen hemen bitişik? -Halk bunlara dokunmaktan korktu lanetli diye olduğu yerde bıraktı, çünkü buraya gömülenlerden birinin geride kalan aile fertleri birer hafta arayla bilinmeyen bir hastalıktan öldüler ![]() ![]() ![]() Eyüp semtinin girişinde bulunan bu mezarlar günümüze ulaşanlardan en iyileridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cellat Mezarlarından diğer örnekler Dünyada bir örneği daha bulunmayan bu mezarlık bir açık hava müzesi gibi korunması gerekirken kaybolup gitmiştir, birkaç sene sonra tamamen yok olacaktır, bu taşlar ve mezarları orijinal yerinde son gören ve fotoğraflarını çeken ben olmam umarım![]() Cellatların normal mezarlıkları alınmamasında ise, insana saygı, iyilerle kötüleri aynı kefeye koymama felsefesi yatar ![]() ![]() Mezar taşlarında hiçbir yazı ve işaret bulunmaması ise anlaşılır bir durumdur ![]() eş ve çocuklarına kötülük veya başkaca bir hatalı tutum ve davranış içinde olmamaları için alınan bir koruma önlemi olsa gerektir ![]() Böylece en azından, cellat baba seçmeme şansı olmayan günahsız çocukların kimler oldukları, varsa annesi, babası, akrabaları bilinmeyecek, cellat yakınları diye dışlanmayacaktır ![]() |
![]() |
![]() |
|