Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Tanışma Odası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
selamlar, serdar, yıldırım

Selamlar. Ben Serdar Yıldırım.

Eski 3 Gün Önce   #1
Mountain
Varsayılan

Selamlar. Ben Serdar Yıldırım.



1959 yılında İnegöl' de doğdum İlk, orta ve lise 2’yi İnegöl' de okudum Lise 1 e giderken okulda düzenlenen şiir yarışmasında ilk 10 a giremedim ama edebiyat dünyasına giriş yapmış oldum Şiir yazmaya devam ettim Yazarların şiirlerini inceledim Kelime dağarcığım gelişsin diye sözlük ve imla kılavuzu kitaplarını okudum 1975 yılında Bursa’ya taşındık Lise 3 ü Bursa Atatürk Lisesi’nde okudum
Liseden sonra, İstanbul Mühendislik Mimarlık Fakültesi’ni kazandım 1978 yılı çok olaylar oluyordu Evden gidersen, para göndermeyiz, dediler 1980 yılı eylül ayında ben askerdeydim
Askerden geldikten sonra Bursa'ya bağlı Demirtaş Kasabası yolunda Yeyma Çiftliği vardı Ben orada tek tekerlekli el arabasıyla kütük taşırdım Daha sonra bir yılı aşkın bir süre iş aradım ve 1982 yılı mart ayında kırtasiye dükkanı açtım

Aradan bir yıl geçmişti Bir gün dükkanıma mal almak için, Dünya Dağıtım'a gitmiştim Dünya Dağıtım'ın üst katı çeşitli kırtasiye malzemeleriyle doluydu Buradan kutuyla silgiler, kalemler, boyalar aldım Daha sonra alt kattaki kitap bölümüne indim Sağa bakındım, sola bakındım, her yer kitap doluydu Yeni taşındığım dükkanda hangi kitapların satışı daha uygun olur diye düşünüyor ve bir türlü karar veremiyordum Dünya Dağıtım'ın dört ortağı vardı Bu ortaklardan birisi, üstü kitaplarla dolu bir masanın yanındaki sandalyede oturuyordu Ben yanından geçerken: Serdar, biraz gelir misin? dedi Ben yanına gidince ayağa kalktı ve masanın üstünden bir takım kitaplar seçmeye başladı Daha sonra bana verdiği dört kitap şunlardı:

Linç ( Roman ) Kerim Korcan
Başlayan Kavga ( Roman ) Hasan Kıyafet
Radar ( Hikaye ) Hasan Kıyafet
Köydeki Keklikler ( Hikaye ) Nusret Ertürk
O adam, şu unutulmaz sözleri de söyledi:
" Bak Serdar, bu kitapları sana parasız veriyorum Bunlarda yazılanları iyice oku, öğren Hem sana hem de başkalarına çok faydası olacaktır "
Ben Linç romanını yıllar içinde dokuz kere okudum Diğerlerini dörder kere okudum
Çocukluğumda bizim evin oldukça büyük bahçesinde tek katlı bir evimiz daha vardı Bu evin bir odası ve yanında odunluk vardı O odadaki dolabın içinde tahtadan bir sandık vardı Bu sandıkta çocuklar için, eskiden kalmış hikaye ve masal kitapları bulunuyordu Bazılarının isimlerini hatırlıyorum Para Buldum Yaşasın, Sinema Dağıldı, Akkavak Kızı Ayrıca Pedagoji kitabı vardı Ben o pedagoji kitabını sekiz yaşımdan on altı yaşıma, biz Bursa'ya taşınana kadar, pek çok defa okudum

1984 yılında kendimi anlattığım Simitçi Çocuk isimli ilk hikayemi yazdım Daha sonraki 4 yıl sadece şiir yazdım Aslında hikaye yazmak istiyordum ama pek çok defa denememe karşın, bu mümkün olmadı Önünde kağıt, elinde kalem 1 saat, 2 saat öylece beklemek ve hiç bir şey yazamamak korkunç zordur 1988 yılında gerçek anlamda hikayeler ve masallar yazmaya başladım O yıl ağustos ayında Korkak Tavşan' ı yazdım Sonra Ot Yiyen Kaplan, Zavallı Çoban, Keloğlan İle Nasreddin Hoca

1994-95-96 yıllarında İstanbul'a gittim Yayınevleriyle konuştum Hikayelerimi okudular Çok beğenenler çıktı Yayınevleri hikayeleri kaderine terk etti İstanbul Cağaloğlu'ndaki bir yayınevi sahibi, hikayelerimi okuyup, çok beğendi ve bunları sen mi yazdın, diye sordu
Evet, ben yazdım, deyince, senin adın ne, diye sordu Ben de, benim adım Serdar Yıldırım, dedim
Yayınevi sahibi, Türk'sün değil mi? deyince, ben de, evet Türk'üm, dedim
Adın George veya Mark olsaydı, İngiliz veya Fransız olsaydın, ben bu hikayeleri basardım Adın Serdar Yıldırım ve ne yazık ki Türk'sün Ben bu hikayeleri basmam, arkadaş, dedi ve hikayelerimi bana geri verdi

1997 yılında Ayla ile evlendim İki yıl sonra oğlum Serkan dünyaya geldi Radyo Press'te 15 yıl ve Radyo Sözde 4 ay Mini Mini Büyüklere isimli çocuk programını hazırlayıp sundum Söz Gazetesi'nde çocuk sayfası hazırladım Cumartesi ve pazar sabahları 9-11 arası program yapardım Radyo Söz'e giriş için sözleşme yaparken, istenen ücret bölümünü boş bırakmıştım Paraya benim de ihtiyacım vardı ama bu işten para kazanmak istemiyordum Radyonun sahibi Şükrü Bey, nasıl para istemez, böyle insanlar kaldı mı ya dünyada? diye bağırmış Ertesi gün benimle tanıştı Para istememişsin, dedi Ne yapayım, ben böyleyim, dedim Radyo Press'te de para almazdım, deyince cumartesi sabahı gel başla, dedi

14 Haziran 2006 tarihinde İnternet'te hikaye, masal ve şiirlerim okunmaya başladı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Selamlar. Ben Serdar Yıldırım.

Eski 3 Gün Önce   #2
Mountain
Varsayılan

Cevap : Selamlar. Ben Serdar Yıldırım.



NAZIM HİKMET VE AZİZ NESİN’İN ESERLERİNİ ÇEVİRDİ - Milliyet Gazetesi
Cemal Durmuş, Aziz Nesin’in Suriye’de çok iyi tanındığını ve 30’a yakın kitabının Arapçaya çevrildiğini kaydetti Kendisinin de Aziz Nesin’in bazı öykülerini, Nazım Hikmet’in şiirlerinin bir kısmını Arapçaya çevirdiğini anlatan Durmuş "Yaşar Kemal’in kitaplarını çevirmeyi çok istiyorum Ancak telif bedelleri nedeniyle çeviremedim" dedi
Arap dünyasında Türk dizileri furyasının "Çemberimde Gül Oya" adlı diziyle başladığını belirten Durmuş, "İki Aile", "Bıçak Sırtı", "Kaybolan Yıllar" ve "Asi" adlı dizilerinin yanı sıra "Hemşo" filmi ile "Eve Giden Yol" filminin senaryosunu tercüme ettiğini söyledi

2008 yılının yaz aylarıydı Suriye'li bir yazar ve yayıncının ( Cemal Durmuş ) benim hikayelerimden haberi oluyor ve benim de üyesi olduğum ve eserlerimin okunduğu bir eğitim sitesine üye olup bana özel mesaj yazıyor Hikayelerimi çok beğendiğini ve kitap olarak yayımlamak istediğini yazıyor Karşılıklı birkaç mesajlaşmadan sonra ben teklifi kabul ettim ve 30 tane hikayemi gönderdim Sadece bir isteğimin olduğunu, hikayelerin altında Yazan: Serdar Yıldırım yazmasını istedim Bu isteğim kabul gördü ve son iki gün içinde iki tane hikayemi Arapça'ya çevirdiğini yazdı Daha sonraki gün benden kitap için önsöz yazmamı istedi Ben gönderdiğim e-mail'de, Suriye'li çocuklar için mi önsöz yazacağım, dedim Hayır, dedi, bütün Arap çocukları için önsöz yazacaksın Kitap, Arap memleketlerinin hepsine gönderilecekmiş Ben de ertesi gün önsözü yazıp gönderdim Bana gönderilen son mesaj, kitaplar çıkınca mutlaka haber verileceği şeklindeydi
Aradan aylar geçti Ben Suriyeli yazar ve yayıncıya bir e-mail yazdım ve kitabın yayınlanıp yayınlanmadığını sordum ama bir cevap alamadım O günlerde bana site hazırlayan bilgisayar şirketindeki gençlere olayı anlattığımda ilk tepkiler gelmekte gecikmedi: Abi, onlar çoktan kitabı yayınlayıp parasını almışlardır, dediler
Benim parasında gözüm yok ama kitap çıktıysa bir haber vermek gerekmez miydi? Bir posta kutusu ayarlayıp, ücreti neyse ödeyip, bir tane almak isterdim

25 yıl kırtasiyecilik yaptım Hep çocuklarla beraberdim Onları her zaman kendine özel, değerli birer varlık olarak kabul ettim Ben çocukları başıma taç yaptıkça, onlar beni baş tacı yaptılar Ekmek paramı çocuklardan kazandım Her biri birer cevher olan sevgili çocuklar için, bir şeyler yapmak, faydalı olmak istedim Bunun bir yolu olmalıydı O yolu aradım ve sonunda buldum Onlar için, iyilikleri anlatan, maceralı hikaye ve masallar yazmak istedim ve yazdım da Yazdıklarımı, çocuklar kadar büyükler de çok beğendiler
2011 yılında Sıradışı yayınları 10 tane hikayemi büyük boy olarak hazırladı ve okuyucunun ilgisine sundu Şimdilerde internet sitelerinde kalmadı O yıl kasım ayında İstanbul kitap fuarında okuyuculara kitaplarımı imzaladım Çocuklar bana sarıldılar, resim çektirdiler Bu kitap fuarı benim katıldığım ilk ve tek fuardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.