Şengül Şirin
|
Reddi Miras, Mirascılara Icra Takibi, 7 Günlük Sürede Takibe Itiraz
REDDİ MİRAS ,MİRASCILARA İCRA TAKİBİ, 7 GÜNLÜK SÜREDE TAKİBE İTİRAZ
İİK-- MADDE 53
3 - TEREKENİN BORÇLARINDA:
Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır
İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder
Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yollariyle kabildir
İİK-- MADDE 16
ŞİKAYET VE ŞARTLAR:
(Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md )
Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir
İİK--MADDE 62
İTİRAZ
1 - SÜRESİ VE ŞEKLİ:
(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/33 md )
İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S K /13 md ) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur
(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S K /13 md ) Takibe itiraz edildiği, 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir
(Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S K /13 md ) Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorundadır Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır
(Mülga fıkra: 17/07/2003 - 4949 S K /103 md )
Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır
Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir
T C
YARGITAY
12 HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2015/21311
KARAR NO:2015/31335
KARAR TARİHİ: 11 12 2015
>
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı F K tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından murisleri tarafından imzalanan protokolden kaynaklanan alacağın tahsili için mirasçılar hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlulara 04 03 2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ise 07 11 2014 tarihinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda mirası reddettiklerine ilişkin 08 07 2014 tarihli mahkeme kararını sunarak takibin iptalini istedikleri anlaşılmıştır
İcra takibine konu protokolün borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19 11 2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir
Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir
“İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi… Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır ” (Prof Dr Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s 197, Kasım 2004-İstanbul)
Öte yandan, İİK nun 53 maddesine göre; borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamaz Bu maddenin uygulanabilmesi için icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması gerekir İİK nun 53 maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak ilgililer İİK nun 16 maddesi uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunabilirler İİK nun 53 maddesine aykırılık iddiası ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK nun 16/2 maddesi uyarınca şikayet süresiz olacaktır
Somut olayda murisin takipten önce 08 11 2013 tarihinde öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra 17 02 2014 tarihinde mirasçılar hakkında takip başlatıldığı görülmektedir İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK nun 53 maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16 maddesinin uygulama yeri yoktur
Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK nun 62/1 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK nun 62/1 maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır (İİK m 68/4)
O halde, icra takibinin şekline göre borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11 12 2015 gününde oybirliğiyle karar verildi
T C
YARGITAY
ESAS NO:2013/12-2240
KARAR NO:2014/929 K
KARAR TARİHİ 19 11 2014
>MİRASIN REDDEDİLMİŞ OLAMADININ, ALEYHLERİNE BAŞLATILAN İCRA TAKİBİNDE, MİRASÇILARA SÜRESİZ ŞİKAYET HAKKI VERMEYECEĞİ
Dava, takibin iptali istemine ilişkindir
Davacı-borçlular vekili, davalı tarafından miras bırakanları Osman Ö ’in düzenlediği bono nedeniyle aleyhlerine İzmir 26 İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip talebinde neden kendilerine karşı takip yapıldığına ilişkin bir kayıt bulunmadığını, ayrıca daha evvel mirası reddettiklerini, bu nedenle murislerinin borçlarından sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir
Davalı(alacaklı), yanıt vermemiştir
Mahkemece, davacılara kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle ödeme emri çıkarıldığı, en son tebligatın 16/08/2012 tarihinde borçlular vekiline tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 23/08/2012 tarihinde açıldığı, kambiyo senetlerine karşı itirazların 5 gün içerisinde yapılması gerektiği, itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile evrak üzerinde itirazın reddine karar verilmiştir
Davacılar( borçlular) vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur
Yerel Mahkeme, azınlık görüşündeki bir kısım gerekçeyi tekrarla itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile önceki kararda direnmiş; ancak bozmada değinilen davalı(alacaklı) vekili lehine vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin hükme direnme kararında yer vermemiştir
Direnme kararını temyize davacı- borçlular vekili getirmiştir
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacıların(borçluların) isteminin borca itiraza mı, yoksa şikayet yolu ile takibin iptaline mi ilişkin olduğu; buna göre istemlerinin süreye tabi olup olmadığı; mahkemece takibin iptaline karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; alacaklı Akif M tarafından Bursa 9 İcra Dairesi’nin 2012/… Esas sayılı icra dosyası ile Osman Ö mirasçıları denilmek suretiyle borçlular Şeniz Ö A , Ayşe Ö ve Mustafa Ö aleyhine 23 09 2009 vade tarihli 14 000 - TL bedelli bonoya dayalı olarak 11 04 2012 tarihinde, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, dosyanın yetkisizlik kararı üzerine İzmir 26 İcra Dairesine gönderildiği, adı geçen icra dairesi tarafından da 09 08 2012 tarihli 10 nolu ödeme emrinin davacı-borçlular vekiline 16 08 2012 tarihinde tebliğ edildiği, 23 08 2012 tarihinde ise eldeki davanın açıldığı görülmektedir
Davacı-borçlular aleyhinde takibe konu bononun keşidecisi olan Osman Ö ’in mirasçıları olarak takip yapıldığı, davacı- borçluların da takip tarihinden evvel İzmir 14 Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 24 03 2011 Tarih, 2011/… E 2011/… K ve 05 04 2011 Tarih, 2011/… E 2011/… K sayılı ilamları ile mirası reddettiklerinden miras bırakanlarının borçlarından sorumlu olmayacaklarını, aleyhlerine takip yapılamayacağını ileri sürerek takibe karşı koydukları anlaşılmaktadır
İmzaya itiraz dışındaki diğer (borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, yetki itirazı gibi) bütün itirazlara borca itiraz denilmektedir ( İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Prof Dr Baki Kuru syf 665) Davacı- borçlular mirası redden dolayı borçlu olmadıklarını ileri sürdüklerine göre, başvuruları 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 169 maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir Aynı kanunun 168/5 maddesi uyarınca borçluların, borca itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde dilekçe ile icra mahkemesine bildirmeleri gerekir
Somut olayda; davacı- borçlular vekiline ödeme emrinin 16 08 2012 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 23 08 2012 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, yerel mahkemece itirazın reddine ilişkin olarak verilen karar yerindedir
Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bir kısım üyeler tarafından, mirası ret kurumunun Türk Medeni Kanunu’nda düzenlendiğini, mirası reddin tespitine ilişkin mahkeme kararlarının varlığının ileri sürülmesinin borca itiraz sebebi kabul edilmesinin salt süresinde ileri sürülmediği için etkisiz hale getirilmesi sonucunu doğuracağı ve mirası reddeden mirasçıları kanuna aykırı olarak, borcu ödemek zorunda bırakabileceği, bu nedenle İİK’nun 16 maddesi uyarınca süresiz şikayet yolu ile ileri sürülmesi gerektiği görüşü savunulmuşsa da, yukarda açıklanan nedenlerle ve süresinde itiraz edilmeme halinde borçluların koşulları varsa menfi tespit davası açabilecekleri gerekçesi ile bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir
Açıklanan nedenlerle, direnme kararı onanmalıdır
SONUÇ : Davacılar-borçlular vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle 6217 sayılı Kanunun 30 maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla direnme kararının ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19 11 2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi
T C
YARGITAY
12 HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2013/13514
KARAR NO: 2013/21516
KARAR TARİHİ 10 06 2013
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E Ö tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip öncesinde ölen borçlunun mirasçılarının da aralarında bulunduğu borçlulara karşı kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, mirasçı borçlulardan Naciye Altıntaş'ın takibe itirazda bulunduğu, mahkemece borçlunun tüm itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmıştır
Mirasçı borçlunun itiraz tarihi itibariyle mirasın reddi talebi yoksa da, yargılama aşamasında ibraz edilen karara göre şikayetçi borçlunun, 3 aylık yasal süre içerisinde Medeni Kanun'un 606 maddesi kapsamında sulh hukuk mahkemesine başvurarak, muris İ A 'ın mirasını reddettiği, Küçükçekmece 3 Sulh Hukuk Mahkemesinin 14/12/2012 tarih ve 2012/** - ** E K sayılı kararı ile 26/09/2012 tarihi itibariyle mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit edildiği görülmektedir Bu durumda İİK nun 53 maddesi uyarınca mirasçı hakkında takip yapılması mümkün değildir Buna göre mirasçı mirasın reddine ilişkin karara istinaden icra mahkemesine başvurarak hakkındaki takibin iptalini isteyebilir
Mirasçı sıfatı ile hakkında takip yapılan borçlunun bu başvurusu, İİK nun 16 maddesi kapsamında şikayet olarak kabul edilmelidir Bu konudaki şikayet kamu düzeni ile ilgili olup, İİK nun 16/2 maddesi uyarınca süreye tabi değildir
O halde mahkemece mirasın reddi kararı uyarınca şikayetin kabulü ile şikayet eden borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428 maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10 06 2013 gününde oybirliğiyle karar verildi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|