|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
belge, cezasının, durumu, hukuki, incelemelerinde, kullanma, sahte, usulsüzlük, uygulanan, özel |
![]() |
Sahte Belge Kullanma İncelemelerinde Uygulanan Özel Usulsüzlük Cezasının Hukuki Durumu |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Sahte Belge Kullanma İncelemelerinde Uygulanan Özel Usulsüzlük Cezasının Hukuki DurumuSahte Belge Kullanma İncelemelerinde Uygulanan Özel Usulsüzlük Cezasının Hukuki Durumu I- GİRİŞ Sahte belge kullanma incelemelerinde, özellikle bilerek kullanılmadığı yönünde tespit yapılan incelemelerde özel usulsüzlük cezası kesilip kesilmeyeceği hususunda farklı görüşler bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Vergi Müfettişleri tarafından yürütülen sahte belge kullanma incelemelerinde mükelleflerin sahte belgeyi bilerek veya bilmeyerek kullandığının 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 306 Sıra No’lu Genel Tebliği[1] kapsamında tespiti olayın, adli makamlara intikalini gerektirip gerektirmediği hususunu belirlemeye yöneliktir ![]() ![]() Yazımızda, özellikle bilerek kullanılmadığı yönünde tespit yapılan sahte belge kullanma incelemelerine ilişkin kesilen özel usulsüzlük cezası konu edilecek olsa da, hukuki sonuç doğurması bakımından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun kaçakçılık suçlarına ilişkin hükümlerinin yer aldığı ilgili maddeleri de değerlendirilecek, daha sonra adli niteliği olmayan, idare tarafından uygulanan özel usulsüzlük cezalarının hukuki analizi, unsurları değerlendirilerek özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için tüm unsurların oluşup oluşmadığı hususu tartışılacaktır ![]() II- VERGİ SUÇ VE CEZALARININ ANALİZİ VE UYGULAMASI Vergi cezaları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun dördüncü kitabında düzenlenmiş olup, 331 ![]() ![]() Bu cezalar ise 341, 344, 352, 353, mük ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu cezalardan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, tespiti idare tarafından yapılan ve uygulanan parasal nitelikli cezalar, kaçakçılık suç ve cezaları ise Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmekle birlikte ceza hukuku kapsamına giren ve adli makamlarca sonuca bağlanan cezalardır ![]() ![]() ![]() Sahte belge kullanma incelemeleri hem adli hem de idari nitelikli vergi cezalarına ilişkin uygulamaları bünyesinde barındırdığından inceleme sonucu gündeme gelebilecek özel usulsüzlük cezasının daha iyi kavranabilmesi ve bağlantının kurulabilmesi adına vergi cezalarının uygulama usulüne ilişkin hususlara kısaca temas edilecektir ![]() A- ADLİ NİTELİKLİ VERGİ CEZALARI VE UYGULAMASI Vergi suç ve cezalarının uygulaması ile ilgili olarak, Vergi Usul Kanunu 359 ![]() ![]() ![]() “Yaptıkları inceleme sırasında 359 ![]() ![]() maddede yazılı suçların işlendiğine sair suretlerle ıttıla hâsıl eden Cumhuriyet başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder ![]() ![]() maddede yazılı suçlardan dolayı cezaya hükmedilmesi, vergi ziyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez ![]() Ceza mahkemesi kararları, bu Kanunun dördüncü kitabının ikinci kısmında yazılı vergi cezalarını uygulayacak makam ve mercilerin işlem ve kararlarına etkili olmadığı gibi, bu makam ve mercilerce verilecek kararlar da ceza hâkimini bağlamaz ![]() ![]() Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun[2] 5 ![]() ![]() ![]() Yukarıdaki kanun maddeleri Vergi Usul Kanunu ile Ceza Kanunu arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır ![]() Vergi kaçakçılığı suçları, cezaları ve cezalandırma usulü Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiş, kaçakçılık suçları ile ilgili ilk araştırma ve tespit işlemlerinin inceleme elemanı tarafından yapılacağı belirtilmiştir ![]() ![]() ![]() B- İDARİ NİTELİKLİ VERGİ CEZALARI VE UYGULAMASI Vergi Usul Kanunu’nun 364 ![]() ![]() ![]() İdari nitelikli vergi cezalarının uygulamasına yönelik olarak, adli nitelikli vergi cezalarındaki gibi farklı merci ve makamlara konunun intikal ettirilmesi gibi bir husus olmadığı gibi Vergi Usul Kanunu dışında başkaca bir kanuna temas da edilmemektedir ![]() Her ne kadar idari nitelikli vergi cezaları idare tarafından tespit edilip yine idare tarafından mahkeme kararı aranmaksızın Vergi Usul Kanunu’ndaki hükümlere göre uygulansa da bu cezalarda adli nitelikli vergi suçlarında olduğu gibi herhangi bir unsurun aranıp aranmayacağı, genel hukuk düzeni içerisinde -kurallara aykırı hareket etme- bakımından hangi kapsamda bulunduğu, suç olarak mı yoksa kabahat olarak mı tanımlanacağı ayrıca Vergi Usul Kanunu’nun Ceza Kanunu dışında diğer genel nitelikli kanunlarla etkileşimi olup olmadığı önemlidir ![]() 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle idari yaptırım gerektiren hukuka aykırı fiiller (kabahatler) Ceza Kanunu dışına çıkarılarak ayrı bir düzenleme yapılmış, bu kanunda kabahatlerin tanımına, kanunun genel niteliğine, kabahatten dolayı sorumluluğa ve idari yaptırımlara yer verilmiştir ![]() Vergi cezalarına ilişkin uygulamada Kabahatler Kanunu hükümlerinin geçerli olup olamayacağı hususu ayrı bir yazının konusu olmakla birlikte, yazımızın konusu olan özel usulsüzlük cezasının uygulanabilmesi için gerekli unsurların netleştirilmesi adına bu konuya kısaca temas edilecektir ![]() III- VERGİ CEZALARI VE KABAHATLER KANUNU Vergi suç ve cezalarına ilişkin açıklamaların Vergi Usul Kanunu’nda yer aldığı, bu cezaların adli ve idari nitelikleri bakımından ikiye ayrılabileceği ve cezaların uygulamasının ne şekilde yapılacağı ve yetkili makamlar belirtilmişti ![]() Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında VUK’ta 359 ![]() ![]() Adli nitelikli cezalar ile ilgili bu belirleme yapıldıktan sonra, idari nitelikli cezaların hukuka aykırı fiil olarak genel hukuk düzeni içerisinde nasıl tanımlanacağı, hukuki niteliğinin ne olduğu tespit edilmelidir ![]() Bu durum suç ve kabahat kavramlarının açıklanmasını gerektirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre suç, ceza hukuku kavramı olup, Ceza Kanunu’nun 1 ![]() ![]() -Kabahatin Tanımı Kabahat ise, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun[4] 2 ![]() ![]() ![]() -Kabahatler Kanunu’nun Genel Niteliği Aynı Kanun’un 3/a maddesi “İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, “ 3/b maddesi ise bu kanunun genel kanun niteliğini “idari para cezası yaptırımını gerektiren bütün filler hakkında uygulanacağını” belirterek ifade etmiştir ![]() Anılan fıkranın (a) bendinde “diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması” koşuluna açıkça yer verildiği halde (b) bendinde bu şekilde açık bir koşula yer verilmemiş olması, KK’nin, kanun yolları dışında kalan genel hükümlerinin, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını öngören diğer kanunlarda özel hüküm bulunsa bile uygulanabileceği sonucunu çıkarmaya imkân hazırlamaktadır ![]() Buna göre, KK’de düzenlenmese bile, Kanun’un 2 ![]() ![]() ![]() Ayrıca Kabahatler Kanunu’nun Ek 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Kabahatin ihmali davranışla işlenmesi Madde 7- (1) Kabahat, icraî veya ihmali davranışla işlenebilir ![]() ![]() -Kast veya taksir Madde 9 ![]() ![]() -Ceza Hukukunda Kast ve Taksir Konunun daha iyi kavranabilmesi adına ve yazımızın takip eden bölümlerinde bu iki kavrama temas edileceğinden Türk Ceza Kanunu’nda ifade edildiği şekilde kast ve taksir aşağıdaki gibi açıklanmıştır ![]() Kast Madde 21- (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır ![]() ![]() Taksir Madde 22- (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır ![]() ![]() Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Kabahatler Kanunu’nun genel niteliği de dikkate alınarak, idari para cezasını gerektiren ve yargı kararı gerektirmeksizin idare tarafından uygulanan vergi suçlarının, idari suç ve kabahat, cezaları da idari yaptırım olarak kabul etmek gerekmektedir ![]() Vergi cezalarının kabahat olarak tanımlanması, uygulamada salt Kabahatler Kanununa ilişkin hükümlere yer verileceği şeklinde anlaşılmamalıdır ![]() ![]() A- GENEL KANUN ÖZEL KANUN İLİŞKİSİ Bir önceki bölümde Kabahatler Kanunu’nun genel kanun niteliği ve hükümlerinden hareketle idari vergi suçlarının kabahat olarak tanımlanabileceği belirtilmişti ![]() Vergi Usul Kanunu’nun “Özel Kanun” niteliği ve vergi cezalarının temel olarak Vergi Usul Kanunu’nda tanımlanmış olması, vergi cezalarının uygulanmasında vergi cezalarının genel hukuk düzeni içindeki yerinin araştırılması ve genel hukuk prensipleri anlamında bu kanunun genel nitelikli kanunlarla ilişkisinin olmayacağı anlamına gelmemektedir ![]() Ancak bu ilişki, sonraki tarihli ve genel nitelikli Kabahatler Kanunu’nun önceki tarihli ve özel nitelikli Vergi Usul Kanununu uygulanamaz hale getirecek nitelikte değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KK’nin 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() hüküm bulunması durumunda, öncelikle özel kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır ![]() Bu itibarla, vergi kabahatleriyle ilgili herhangi bir konuda KK’ya müracaat edilebilmesi için, o konuda VUK başta olmak üzere ilgili vergi kanununda özel bir hükmün bulunmaması gerekmektedir ![]() ![]() B- KABAHATİN UNSURLARI VE VERGİ USUL KANUNU DÜZENLEMELERİ Kabahatler Kanunu genel hükümlerinin gerekli koşullar oluştuğunda vergi cezaları içinde uygulanabileceği belirtilmişti ![]() ![]() Ayrıca Ceza hukuku bağlamında suçun oluşması için gerekli olan (kanunilik, hukuka aykırılık, maddi (hareket) ve manevi unsur (kusur)) gibi unsurların idari cezalar için de uygulanabileceği Danıştay’ın birçok kararında “cezai yaptırıma bağlanmış olan fiilin tüm unsurları ile oluşmuş bulunduğu saptanmadıkça, faile ceza uygulanmayacağı yönündeki genel ceza hukuku ilkesi, idari cezalar için de geçerli olduğu” şeklinde yer bulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kabahatler Kanunu 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Vergi Usul Kanunu ile Kabahatler Kanunu ilişkisi değerlendirilirken özel kanun niteliğinde olan Vergi Usul Kanunu’nda hüküm bulunup bulunmadığına bakılması gerekmektedir ![]() Genel kanun niteliğindeki Kabahatler Kanunu’nda ceza hukukuna paralellik arz edecek şeklide unsurlar açıklanmış olmasına rağmen Vergi Usul Kanunu’ndaki düzenlemeler sadece kanunilik ve maddi unsuru karşılayacak niteliktedir ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, vergi cezası uygulamalarında manevi unsur bakımından Kabahatler Kanunu 9 ![]() ![]() Buraya kadar idari nitelikli vergi cezalarının tamamına yönelik olarak unsurların neler olduğu ve hangi kanunlara müracaat edilmesi gerektiği açıklanmaya çalışılmıştır ![]() ![]() Yazımızda sahte belge kullanma incelemelerinde uygulanacak özel usulsüzlük cezaları konu edildiğinden, cezanın önerilip önerilmeyeceği bu inceleme türünde oluşan veriler ışığında değerlendirilecektir ![]() C- ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASININ UNSURLARI Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 ![]() ![]() Kanunun lafzından, sağlıklı bir belge düzeni oluşturmak suretiyle vergi ziyaının önlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır ![]() ![]() Özel usulsüzlük cezasının kabahat olarak kabul edileceği, kabahatlerin de adli vergi cezalarında olduğu gibi kanunilik, maddi ve manevi unsur bakımdan değerlendirilmesi gerektiği, Vergi Usul Kanunu’nda manevi unsura ilişkin herhangi düzenleme bulunmadığı, bu nedenle Kabahatler Kanunu’nda, kabahatlerin kast veya taksir ile işlenebileceği hükmünün özel usulsüzlük cezası için de dikkate alınması gerektiği belirtilmişti ![]() Bu yönüyle bakıldığında VUK 353/1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre özel usulsüzlük cezasının uygulanabilmesi için maddi unsurun yani hareketin varlığı, kast veya taksirin bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve tüm unsurlar oluşmuşsa ceza uygulanmalıdır ![]() Dolayısıyla; 1- Neticesi alınıp alınmamış olması önemli olmamakla birlikte VUK’ta belirtilen ve özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren icrai veya ihmali bir hareket bulunmalıdır ![]() 2- Bu hareket kasıtlı veya taksirli olmalıdır ![]() IV- SAHTE BELGE KULLANMA İNCELEMELERİNDE ADLİ VERGİ CEZALARI İÇİN YAPILAN ARAŞTIRMA SONUCU OLUŞAN DURUM VE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI Sahte belge kullanma incelemeleri adli ve idari nitelikli vergi cezalarına ilişkin değerlendirmeleri bünyesinde barındırdığından genel nitelikli kanunlar ile Vergi Usul Kanunu ilişkilerinin bulunduğu inceleme türü olarak karşımıza çıkmaktadır ![]() Bu inceleme türünde adli nitelikli vergi suçları için yapılan araştırma ve tespitlerde özellikle manevi unsur için varılan sonucun kabahat niteliğindeki özel usulsüzlük cezası uygulamasına etkisi bulunup bulunmadığı hususu analiz edilecektir ![]() Sahte faturanın kasıtlı olarak kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek amacıyla ceza hukuku prensiplerinden hareketle aşağıda belirtildiği şekilde suç araştırması yapılarak, fatura muhteviyatı mal ve hizmetlerin gerçekten alınıp alınmadığı, belgelerin alınmasında kastın bulunup bulunmadığı konusu araştırılmaktadır ![]() -Kanunilik Unsuru 213 sayılı VUK’un Kaçakçılık Suçları ve Cezaları başlığı taşıyan 359 ![]() ![]() ![]() ![]() -Maddi Unsur Suçun kanunda düzenlenmiş olması tek başına yeterli olmayıp kanunda öngörülen fiilin gerçekleşmesi ve sonucun alınması gerekmektedir ![]() ![]() -Manevi Unsur Türk Ceza Kanunu’nda suçun oluşması kastın varlığına bağlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Suçun unsurlarına ilişkin yukarıda yapılan analiz ise sahte belge kullanma fiiline yani maddi unsura ilişkin neticenin alınıp alınmadığı yani belgelerin defterlere kaydedilip kaydedilmediği ve 306 nolu tebliğ ile verilen yetki doğrultusunda mali ve sair veriler yoluyla manevi unsurun yani kast unsurunun bulunup bulunmadığından ibarettir ![]() Adli vergi suçu (kaçakçılık) kapsamında yukarıda yapılan araştırma, inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, her ne kadar nihai kararı mahkeme verecek olsa da, inceleme elemanınca suç duyurusunda bulunma veya bulunmama kararının ortaya konulması, mükellef için suçun kanunilik, maddi ve manevi olmak üzere tüm unsurlarının değerlendirildiği anlamına gelmektedir ![]() Bu araştırma neticesinde aşağıdaki sonuçlardan herhangi birine ulaşılır ![]() İhtimal: Fatura muhteviyatı mallar gerçekte alınmamış, daha az vergi ödemek maksadıyla sahte belgeler kasıtlı olarak temin edilmiştir ![]() İhtimal: Fatura muhteviyatı mallar gerçekte alınmış fakat malları tevsik etmek amacıyla sahte belgeler yine kasıtlı olarak temin edilmiştir ![]() İhtimal: Fatura muhteviyatı mallar gerçekte alınmış fakat kastı bulunmadığı halde bir başkasına ait belge kendisine verilmiştir ![]() A- BİRİNCİ İHTİMALDE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI Birinci ihtimale göre herhangi bir mal hareketi bulunmadığı, vergi kanunları uyarınca gerçek durumu yansıtan bir belgenin alınmadığı yani icrai bir hareketin bulunduğu ve bunun kasıtlı olarak gerçekleştirildiği sonucu ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() B- İKİNCİ İHTİMALDE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI İkinci ihtimali birinci ihtimalden ayıran husus sadece mal hareketinin varlığıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Sahte belge kullanma incelemelerinin büyük çoğunluğu üçüncü ihtimalde belirtilen sonuca göre neticelendirilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() C- ÜÇÜNCÜ İHTİMALDE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI Sahte belgenin bilerek kullanılmadığı, malların gerçekten alındığı tespiti yapılan bu ihtimalde somut verilerin bulunmadığı, bu belgelerin alınmasında mükellefin kastının bulunmadığı, mükellefin belgeyi almama iradesinin bulunmadığı, belgenin gerçeği yansıtmadığını da bilmediği kabul edilerek suç duyurusunda bulunulmasa da özel usulsüzlük cezasının kesilebilmesi için manevi unsur hiç dikkate alınmamakta sadece şekil şartına bağlı kalınarak belgenin alındığı fakat gerçeği yansıtmadığıbahsiyle ceza uygulanmakta veya farklı gerekçelerle uygulanmamaktadır ![]() Özel usulsüzlük cezası için kanaate varılabilmesi, icrai veya ihmali bir hareket ile kast veya taksirin varlığı konusunun analiz edilmesine bağlıdır ![]() Bu ihtimalde kaçakçılık suçu kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda icrai bir hareketin ve kastın bulunmadığı sonucuna varılmaktadır ![]() ![]() Kabahatler Kanunu’nun 7 ![]() ![]() ![]() Bu bağlamda Vergi Usul Kanunu’nun 227 ![]() ![]() Faturanın gerçek durumu yansıtmasından maksat ise, VUK 359/b maddesinde yer alan; “Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge sahte belgedir” şeklindeki tanımdan hareketle, teslim alınan malın miktarı ve fiyatı ile fatura içeriğinin uyumlu olması ve mal sahibi ile fatura sahibi arasında ilişki kurulabilmesidir ![]() Buna göre bilmeyerek sahte belge kullanmalarında icrai hareket ve kastın bulunmadığı kabul edildiğinden, taksir değerlendirmesi yapmadan önce ihmali hareketin varlığının tespit edilmesi gerekmektedir ![]() ![]() Mal/hizmet alımları için tevsik zorunluluğu (Faturayı alma) Faturanın şekil ve esas yönünden gerekli şartları taşıması Fatura ile alınan mal arasında kurulacak ilişki Fatura sahibi ile malı teslim eden arasında kurulacak ilişki Bilmeyerek kullanma sonucuna varılan incelemelerde (4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilmeyerek kullanma incelemelerinde kastın bulunmadığı kabul edildiğinden özel usulsüzlük için konunun taksir bakımından değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştı ![]() ![]() Kabahatler Kanunu’nun 9 ![]() ![]() ![]() ![]() İhmali davranışı neticesinde kendisine malı getiren değil de bir başkasının faturası verilen mükellefindikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak taksirle bu belgeyi aldığı, dolayısıyla Manevi unsurun oluştuğu ve hakkında özel usulsüzlük cezası uygulanabileceği sonucuna ulaşılır ![]() Yukarıdaki analiz mükellefin kullandığı sahte belgelerin, malları aldığı kişiye ait olmadığı ve bunu dikkati ile anlayabileceğinin kabul edildiği ve elinde bu hususun aksini ispatlayabilecek hiçbir belgenin bulunmadığı varsayımıyla yapılmıştır ![]() Yukarıdaki varsayımın aksine bilmeyerek kullanma sonucuna varılan bazı incelemelerde mükellef tarafından dört maddeye de uygun davranıldığı iddia olunabilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ihtimalde birçok ayrıksı durumun bulunabileceği dikkate alınmalı, yukarıdaki varsayımda cezanın uygulanabileceği belirtilmiş olsa da mükelleflerin ifadeleri ve sunmuş olduğu belgeler doğrultusunda ihmali hareket ve taksir konusu ayrıca değerlendirilebilir ![]() V- SONUÇ Sahte belge kullanma incelemelerinde uygulanacak özel usulsüzlük cezaları, bu incelemelerde kaçakçılık suçu kapsamında manevi unsur bakımından değerlendirmeler yapıldığından farklılık arz etmektedir ![]() Özel usulsüzlük cezalarının salt Vergi Usul Kanunu kapsamında değerlendirilmesi bizi her olay için standart uygulamalara götürmektedir ![]() ![]() Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiş olan özel usulsüzlük cezası ile ceza hukukundaki taksir kavramını, vergi cezalarının kabahatler kanunundaki tanımdan yola çıkılarak kabahat olarak nitelendirilebileceği ve aynı zamanda taksir kavramına kabahatler kanunda yer verilmiş olması düşüncesi bir araya getirmektedir ![]() Buna göre, bilerek kullanılmadığı yönünde tespit yapılan sahte belge kullanma incelemelerinde belgeler gerçeği yansıtmadığından bahisle, kaçakçılık suçu kapsamında manevi unsur ile ilgili olarak yapılan analizler ve kanunların uygulanmasında bütünlük ilkesi dikkate alınmadan özel usulsüzlük cezasının doğrudan uygulanması veya farklı gerekçelerle uygulanmaması doğru bir uygulama olarak görünmemektedir ![]() Dolayısıyla bilmeyerek kullanma sonucuna varılan incelemeler için kaçakçılık suçu kapsamında değerlendirme yapıldığından konunun icrai hareket ve kast yönünden değerlendirme imkânı ortadan kalkmaktadır ![]() ![]() * Vergi Müfettişi [1] 18 ![]() ![]() ![]() [2] 12 ![]() ![]() ![]() [3] Ayhan KILIÇ, Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümlerinin Vergi Kabahatleri Bakımından Uygulanabilirliği TAAD, Yıl:5, Sayı:18 sf ![]() [4] 31 ![]() ![]() ![]() [5] Ayhan KILIÇ, Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümlerinin Vergi Kabahatleri Bakımından Uygulanabilirliği TAAD, Yıl:5, Sayı:18 sf ![]() [6] Ayhan KILIÇ, Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümlerinin Vergi Kabahatleri Bakımından Uygulanabilirliği TAAD, Yıl:5, Sayı:18 sf ![]() [7] Tahsin TORUNOĞLU, Vergi Ziyaı Kabahati (Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 12, Özel S ![]() ![]() [8] Ayhan KILIÇ, Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümlerinin Vergi Kabahatleri Bakımından Uygulanabilirliği TAAD, Yıl:5, Sayı:18 sf ![]() [9] Ayhan KILIÇ, Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümlerinin Vergi Kabahatleri Bakımından Uygulanabilirliği TAAD, Yıl:5, Sayı:18 sf ![]() E-Yaklaşım / Mart 2016 / Sayı: 279 ŞAKİR VEZİROĞLU / VERGİ MÜKELLEFİ SAVUNUCULARI DERNEĞİ
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|