Şengül Şirin
|
Mükellefin Işi Bırakmayı Bildirmemesinde Esas Alınacak Diğer Hususlar- Danıştaş Kararı
"MÜKELLEFİN İŞİ BIRAKMAYI BİLDİRMEMESİNDE ESAS ALINACAK DİĞER HUSUSLAR – DANIŞTAY KARARI"
T C D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2005/311 Karar 
"MÜKELLEFİN İŞİ BIRAKMAYI BİLDİRMEMESİNDE ESAS ALINACAK DİĞER HUSUSLAR – DANIŞTAY KARARI"
T C
D A N I Ş T A Y
Dördüncü Daire
Esas No : 2005/311 Karar No : 2005/1922
Özeti : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ve 161 inci maddeleri uyarınca vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesinin işi bırakmayı ifade ettiği ve işi bırakma bildirimi bulunmayan mükellefin faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilmemesi halinde mükellefin işi bırakmış addolunacağından aracını 31 12 1997 tarihinde noter satış sözleşmesi ile sattığı ihtilafsız olan davanın mükellefiyet kaydının bu tarih itibarıyla kapatılması gerektiği hakkında
Temyiz Eden Taraflar : 1- Yakacık Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
2- …
İstemin Özeti : Taşımacılık işi ile uğraşan davacının aracını 31 12 1997 tarihinde satarak terk ettiğini vergi dairesine bildirmemesi nedeniyle en son vermiş olduğu Katma Değer Vergisi Beyannamesinin Ağustos/1998 dönemine ait olmasından dolayı vergi dairesince mükellefiyet kaydının 31 12 1997 tarih itibarıyla kapatılması isteminin reddi işleminin iptali ile davalı idarece mükellefiyet kaydının kapanış işleminin 31 8 1998 tarihi itibarı ile yapılarak 1998 yılına ait gelir vergisi, 1999 yılı ek gelir vergisi ve Temmuz 1998 dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmuş, takdir edilen matrah üzerinden gelir vergisi, ek gelir vergisi, fon payı tarhiyatı yapılarak ağır kusur cezası, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve özel usulsüzlük cezası kesilmiş düzenlenen vergi- ceza ihbarnameleri yükümlünün vermiş olduğu adreste bulunmadığından ilanen tebliğ edilerek, tarhiyatın kesinleşmesi sonucu vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada, İstanbul 2 Vergi Mahkemesinin 27 2 2004 günlü ve E:2003/1787, K:2004/306 sayılı kararıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55 inci maddesinde, amme alacaklarını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ edileceği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 103 üncü maddesinde tebliğin ilanla yapılacağı hallerin sayıldığı, aynı yasanın ilanın şekli başlıklı 104 üncü maddesinde ilan yazısının tebliğ yapan dairenin ilan koymaya mahsus mahalline asılacağı ve bir suretinin mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği, olayda, davalı idarenin tarh aşamasındaki tebliği eksik yaptığı, bu nedenle geçersiz tebligat söz konusu olduğundan artık kesinleşmiş kamu alacağından da bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın ödeme emirlerine yönelik kısmının kabulüne, diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 168 inci maddesinde; işi bırakma bildiriminin olayın vukuu tarihinden başlayarak bir ay içinde yapılması gerektiği, davacının işi bırakma bildirimini süresinde yapmadığı ve 28 6 2001 tarihli eşi nezdinde düzenlenen tutanakta halen taşımacılık işine devam ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle 31 12 1997 tarihi itibarı ile mükellefiyetinin iptali isteminin reddine karar verilmiştir
Davalı Vergi Dairesi, mükellef adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerine ilişkin ilanen tebligatın usulüne uygun yapıldığını, mükellefin kaydının bulunmadığından muhtarlığa ilan suretinin asılmasının yersiz olduğu düşünülerek ilgili muhtarlığa gönderilmediğinden kamu alacağının kesinleştiğini ileri sürerek ödeme emirlerinin iptali yolunda verilen kararın bozulmasını,
Davacı, aracının 31 12 1997 tarihinde noter satış sözleşmesi ile satılmasından sonra mükellefiyeti doğuran işi sürdürmediğini, 1 3 2001 tarihinde vergi dairesince düzenlenen tutanakta en son kullandığı faturanın düzenlenme tarihinin 31 12 1997 olduğunu, bu sebeple mükellefiyet kaydının 31 12 1997 tarihi itibarıyla kapatılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedirler
Savunmanın Özeti : Davacı, yasal dayanaktan yoksun bulunan davalı idare temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuştur
Tetkik Hakimi Kumru Örnek Demirtaş’ın Düşüncesi: Davalı İdare temyiz isteminin reddi ile davacının, mükellefiyet kaydının, taşımacılık faaliyetinde bulunduğu aracını 31 12 1997 tarihinde noter satış sözleşmesi ile sattığı ihtilafsız olduğundan Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesi uyarınca davacının işi terk ettiğinin kabulü gerektiğinden mükellefiyet kaydının kapatılması isteminin reddine ilişkin işlemi onayan mahkeme kararında isabet görülmediğinden, mükellefiyet kaydına yönelik hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir
Danıştay Savcısı A Kemal Terlemezoğlu’nun Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden taşımacılık işi ile iştigal etmekte iken aracını 31 12 1997 tarihinden satan yükümlünün en son vermiş olduğu katma değer vergisi beyannamesinin Ağustos-1998 dönemine ait olmasından dolayı vergi dairesince kapanış işleminin 31 8 1998 tarihi itibariyle yapıldığı, 1998 yılına ait gelir vergisi, 1999 yılı ek gelir vergisi ve Temmuz 1998 dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerini verilmediği nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulduğu takdir edilen matrah üzerinden gelir vergisi, ek gelir vergisi, fon payı tarhiyatının yapıldığı, ağır kusur cezası, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve özel, usulsüzlük cezasının kesildiği, düzenlenen vergi-ceza ihbarnamelerinin yükümlünün vermiş olduğu adreste bulunamadığından ilanen tebliğ edildiği, tarhiyatın kesinleşmesi sonucu vadesinde ödenmeyen vergi borcu nedeniyle ödeme emrin düzenlendiği, bakılan davada, vergi mahkemesince, ödeme emirleri ile tebliğ edilen gelir vergisi,ek gelir vergisi, fon payı, ağır kusur cezası,vergi ziyai cezası,usulsüzlük cezası ile özel usulsüzlük cezaların iptaline ve mükellefiyet kaydının 31 12 1997 tarihi itibariyle kapatılması isteminin reddine karar verildiği,taraflarca yapılan temyiz başvurusu üzerine dosyanın Danıştay’a intikal ettiği anlaşılmaktadır
Vergi dairesinin ödeme emrine yönelik iddiası mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir
Yükümlünün mükellefiyet kaydının 31 12 1997 tarihi itibariyle kapatılması istemine ilişkin temyiz başvurusuna gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ncı maddesinde, gelir vergisine tabi mükelleflerin işi bırakmaları halinde vergi dairesine bilgi vermek zorunda oldukları açıklanmış bulunmaktadır İş başlamayı bildiren bir mükellefin işi terk ettiğini bildirmemesi halinde işi bıraktığını ispat edemediği sürece çalışmaya devam ettiğinin kabulü zorunludur Diğer taraftan, aynı Kanunun 161 maddesinde “vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesi hali işi bırakmayı ifade eder ” denilmiştir İşin bırakılmış olup olmadığı hususunda çıkacak uyuşmazlıklarda bu madde hükmü işletileceği için vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin devam edip etmediğine bakmak gerekmektedir İş sahibinin işini terk etmiş sayılabilmesi için o işle ticari ve iktisadi bütün ilişkilerini kesmiş bulunması icap etmektedir
Ayrıca, yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükelleflerin vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesi için vasıtalarını noter satış sözleşmesi ile satmaları gerekmektedir Olayda, vergi idaresi tarafından, verilen matrahsız beyanlar ile yapılan bildirimler dikkate alınarak iş terki 31 8 1998 tarihi kabul edilerek işlem yapılmış ise de; yükümlü taşımacılık faaliyetinde kullandığı … plakalı aracını 31 12 1997 tarihinde Kartal 4 Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesi ile sattığı 1 3 2001 tarihinde yapılan düzenlenen bildirim tutanağında en son kullanılan fatura seri no’sunun A-062002, düzenleme tarihinin ise 31 12 1997 olduğu görüldüğünden işin anılan tarihte bırakıldığının ve terk edildiğinin kabulünü gerektirmektedir
Öte yandan, yükümlünün minibüs ile taşımacılık faaliyetine devam ettiği yolunda eşine imzalattırılan 28 1 2001 tarih ve … sayılı yoklama fişi ile yapılan tespit ancak düzenlendiği yıl için geçerli olduğundan Vergi Mahkemesince bu yoklama fişine istinaden mükellefiyet kaydının kapatılması isteminin reddine ilişkin verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddi, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 2 Vergi Mahkemesi kararının mükellefiyet kaydına yönelik hüküm fıkrasının bozulması, ödeme emrine yönelik kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde, düzenlenen ödeme emirlerine karşı ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesinde, gelir vergisine tabi mükelleflerin işi bırakmaları halinde keyfiyeti vergi dairesine bildirmek zorunda oldukları, işi bırakma bildirimi bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunmaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilmemesi halinde mükellefin işi bırakmış addolunacağı ve mükellefiyet kaydının vergi dairesince terkin edileceği, aynı Kanunun 161 inci maddesinde ise vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesinin işi bırakmayı ifade ettiği kabul edilmiştir
Dosyanın incelenmesinden, vergi dairesince, en son verilen beyannamelere göre işin 31 8 1998 tarihi itibarıyla terk edildiği kabul edilerek mükellefiyet kaydının kapanış işlemi yapılmış ise de, mükellefin taşımacılık faaliyetinde kullandığı, … plakalı aracını 31 12 1997 tarihinde Kartal 4 Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesi ile sattığı, 1 3 2001 tarihinde vergi dairesinde düzenlenen bildirim tutanağında en son kullanılan fatura seri no’sunun A- 062002, düzenlenme tarihinin ise 31 12 1997 olduğu görüldüğünden işin anılan tarihte terk edildiğinin kabulü gerekmektedir
Davacının minibüs ile taşımacılık faaliyetine devam ettiği yolunda eşine imzalattırılan 28 1 2001 tarih ve … sayılı yoklama fişi ile yapılan tespit ancak düzenlendiği yıl için geçerli olacağı gibi bu tutanak mükellefin imza ve beyanını da taşımamaktadır Ayrıca aracın satış tarihinden sonra faaliyetin devam ettiğine dair başkaca bir tespit mevcut olmadığından mükellefiyet kaydının 31 12 1997 tarihi itibarıyla kapatılması isteminin reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün ödeme emrine yönelik temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının mükellefiyet kaydının 31 12 1997 tarihi itibarıyla kapatılması isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına 26 10 2005 gününde oybirliğiyle karar verildi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|