Prof. Dr. Sinsi
|
Hayal Gücünüz Nekadar Acımasız Test Edin.
Biliorum kimse tenezzül edip yapmıcak ama en azından yorum yazın

<b>Geçmişte ve bugün yaşamış insanların birbirlerine ne kadar çok eziyet ve işkence ettiğini görmüş, okumuş ve duymuşuzdur oysaki tarihe adını yazmış pek çok işkence ustası bile ilhamını sadece bir tek şeyden almaktaydı: kendi ve çevresindekilerin hayalgücü  evet arkadaşlar hayalgücünü aslında hiç te hafife almamak lazım çünkü bu durum tamamen bilinçaltı ile bağlantılı ve gizemli özellikleri var: bilim adamları insan beynini araştıradursun, hayalgücünün engin sırlarına bakalım ne zaman vakıf olabilecekler: hayal edebilen bir makine ya da bir yazılım gerçekleştirebilmek demek aslında sanal bir akıllı varlık yaratmak demektir elbette bunu yapmak gerçekten çok zor olsa gerek çünkü hepimiz irade sahibi insanlarız: irade gücü olan akıllı bir insan dışı sistem belki de ancak yüzyıllar sonra gerçek olabilecek burada asıl bahsetmek istediğim konu şu: insanoğlu düşünebilen bir varlık olduğu için aslında her türlü kötülüğü yapmaya da elverişli bence yani düşünüyorum öyleyse varım yerine düşünüyorum öyleyse kötülük yapabilirimi de koyabiliriz peki ne yapacak bunca insan düşünmeyi bir kenara mı bırakacak? tabi ki hayır, sadece biraz daha dikkatli ve temkinli olacak ki üzücü olaylar yaşanmasın
şimdi isterseniz sizinle bir oyun oynamak istiyorum isteyen herkes görüş belirtip katkıda bulunabilir sonunda çıkacak olgu eminim hepimizi biraz olsun ürkütecektir Manhunt oyununu oynayanlar bilirler; oyunun konusu insan öldürme fantezisi üzerine inşa edilmiştir acımasızca yolda gördüğü insanlara sinsice yaklaşıp ya kafalarına sert bir cisimle vurur oyunun kahramanı ya da kesici-delici aletlerle cinayetler işler oyunun adından da anlaşılacağı gibi MANHUNT yani İNSANAVI benim oyun olarak pek ilgimi çekmedi ama şu nokta ilgimi çekti ki o da şu: hayalgücümüz acımasızlık ve gaddarlık senaryoları üretmek konusunda o kadar becerikli ve zengin ki bazen düşünüyorum eğer bilimadamlarının bazılarının savunduğu gibi evrimleşme süreci biraz olsun var ise bu konu hakkındaki hayalgücümüzün zenginliği ki bu olgunun doğrudan bilinçaltımız ile yani hayvansal içgüdüler ve dürtüler ile ilişkili olduğu yani oradan besleniyor olduğunu daha yazımın başında belirtmiştim: bu zengin içerikli hayal gücü bizlere çok eski avcı atalarımızdan miras kalmış olabilir dünyada etobur memeli hayvanlara bir bakalım isterseniz mesela bir aslan : avı için belki de saatlerce bir kıyıda pusu halinde bekleyebilir o sırada o küçücük kedi beyninden akan hayvansal düşünce sinyalleri nelerdir acaba?? durun ben hemen söyleyeyim: avı çok hızlı koşarak yakaladıktan sonra boynundan ısırıcam evet bunu daha önce de pek çok kere gerçekleştirmiş ve bu konu ile ilgili yeteri kadar tecrübesi ve belleğinde anısı mevcut olmalı peki ya bir ayı: uzakta gördüğü avı için hiçbir şey tahayyül etmez mi? goriller, şempanzeler köpekler hepsi de aslında çok iyi birer manhunt oyuncusu olmak zorunda değil midir ama tek fark karnını doyurmaktır o ayrı mesele biz insanoğlu ise sırf zevk için bile öldürmüyor muyuz? peki aç kalsak yine öldürmeyecek miyiz? peki karnı tok bir hayvanın yine de avlanmak istemeyeceği fikri ne kadar savunulabilir? bazen yırtıcı hayvanların avları ile yaralı bereli hale getirdikten sonra dakikalarca oynadıklarını ve ölümlerini geciktirdiklerini görmedik mi belgesellerde? peki bu eylemler o hayvanların tüm algılarını etkileyip beyinlerinde yer etmiyor mu? sonuç olarak birer hayvan da olsa bitki değil ya bunlar, iki gözü, kulağı, burnu olan, gezen, gözlemleyen, izleyen, izsüren annelik gibi içgüdüleri olan son derece kompleks canlılardan bahsediyorum eğer insanoğlu insan olmadan önce bu vahşi hayvanlardan türedi ise içimizdeki vahşiliğin, acımasızlığın ve öfkenin kaynağı yine bu dürtülerin milyonlarca yıldır süregelen genetik aktarımlarından ve mutasyonlar sonucu pek çok hayvansal edinimlerin tamamen törpülenmemiş olmasından kaynaklanıyor olmasın ?? ve bizler de pek anlam veremediğimiz bu olguya -şeytani- gibi sıfatlar kazandırıp işi şeytani, ruhani boyutlarda değerlendiriyor ve işin biyolojik yönlerini göz ardı ediyor olmayalım kısacası şeytana uydu işte kötülük işledi ya da hırsızlık yaptı gibi durumlar gerçekte
şeytana değil de kişinin içindeki yani düşüncelerine yön veren hayvan genlerinin ki bu hırsızlık yapan bir maymun, arazisi için çılgına dönen bir ayı ya da avlanma isteği duyan bir leoparın arzuları olmasın? olmaması mümkün mü gerçekten? insan gibi pek akıllı bir canlının hayatı boyunca yenildiği o nefis, hırs dediğimiz şey bir lokma daha fazla et için metrelerce yukarı tırmanıp ölümü körü körüne göze alan bir yırtıcının genetik davranış kalıpları olmasın sakın ? bu durumda gerçekten insan olmak ve asıl uygarlık öyle bir yerde, bizden o kadar uzakta olmalı ki kimbilir ona yetiştiğimizde belki de şu anki insan halimizden ve yaşayışımızdan eser dahi kalmayacak şu an bizleri güldürüp heyecanlandıran hayatımıza renk veren şeyler pek bir anlamsız kalacak yani kısacası insan sadece düşünen akıllı bir varlık olarak kaldığında ve salt benliğinin akılcı mantık yorumları ile hareket etmeyi öğrendiğinde aslında bambaşka bir canlı halini de almış olacak işte bu canlı belki kulağa pek hoş gelmeyebilir hatta uzay yolu dizisindeki MR Spock' ı bile çağrıştırabilir ki onu diğerlerinden farklı kılan sadece uzun kulakları değil, hayata ve olaylara insana benzer görüntüsünün ardında salt mantık prensipleri ile bakabiliyor olması idi: ki bu durum sadece Spock' ın bireysel bir sorunu değil, onun gibi yani onun gezegeninde yaşayan tüm Spock türlerinin de ortak özelliği yani beyin yapısı ya da genetik kodlaması idi Belki de bu genetik kodlama esasen Spock 'ın değişim geçirmediği zamanlardaki atalarının ortak özelliğiydi ya da bu özellikler doğal seleksiyon sürecinde korunmuş; hayvansal, o sinsi ve vahşi özellikler elenmiş; daha doğrusu yenilmişti yani, spock o dizide o şekilde düşünmek için bir çaba göstermiyor, kendini zorlamıyordu; onun davranış kalıpları doğrudan ırkı ya da türü ile bağlantılıydı tıpkı bugün müzik çalınca oynamadan duramayan, kendini hemen müziğe koyuveren pek çok roman kökenli insan gibi belki de onların bu özelliği atalarının binlerce hatta yüz binlerce yıl bu hayat şeklini benimsemiş diğer şekilleri elimine etmiş olmasından kaynaklanıyordur
Kısacası bahsetmek istediğim şudur: kötülük ve canilik hepimizin içinde bolca mevcuttur ve ortaya çıkmak için belli bir anı kollarlar yani her insan aslında potansiyel bir katil ya da suçludur diye düşünebiliriz ya da günahkardır diye de düşünmek bu noktada akla yatkın geliyor bunun ispatı da şöyle sağlanabilir:
GELDİK AKIL ALMAZ OYUNUMUZA: OYUNUMUZUN ADI SEN DE BİR İŞKENCECİ OL !!!
şimdi  biraz durun ve derin rahat bir nefes alın bir odadasınız bunu hayal etmeye çalışın bir oda ve içeridesiniz yere kaynaklanmış çok dayanıklı demir bir sandalyede ellerinizden ve ayaklarınızdan bağlanmışsınız birisi ağzınızı da sıkıca bağlamış ve dehşet içindesiniz iki dakika sonra neler olup biteceğinden haberiniz dahi yok birden içeriye bir adam giriyor ve kapıyı dikkatlice kapatıyor içerisi oldukça iyi aydınlatılmış tavandaki lamba her bir ayrıntıyı gayet iyi ışıklandırabiliyor adam bir doktor önlüğü giymiş ve ağzında da ameliyat maskesi var size doğru hemen yaklaşmıyor önce şöyle bir odada ne var ne yok bakıyor: sanki onları oraya kendisi getirip koymamış gibi ! düşünüyor anlayacağınız ne yapacağını nasıl yapacağını kafasında tasarlıyor sonra usulca yaklaşıyor ve düşünceli, derin gözlerle biraz da meraklı; sizi şöyle bir inceliyor yüzünüzü, burnunuzu saçlarınızı ve hatta nasıl koktuğunuzu dahi anlamaya çalışıyor Evet sizi kokluyor bu adam!
sonra da size şöyle diyor: "birazdan yapacağım canını epey çok yakacak kendini çok kötü hissedecek ve avazın çıktığı kadar bağırıp haykırmak isteyeceksin ama ağzını çok sıkı bantladım canın daha önce belki de hiç hissetmediğin kadar çok hem de o kadar çok yanacak ki istediğin gibi ağlamakta özgürsün seni bunun için asla kınamayacağım, aynısını bana yapsalar ben de ağlamadan duramazdım " ve bu adam eline doktor eldivenini de geçirip malzeme dolu tezgahtan özenle seçtiği neşter ile gelir ve kulağının üst kısmını sıkıca tutar parmakları arasında kulağını üst tarafından iyice kavrar ve hatta var gücüyle sıkar -parmakları arasından kaymasın diye- ve neşter ile tuttuğu o parçayı kesip alır sen bu arada kopan kulağının acısını yeni hissetmeye başlarken o karşına geçip koparttığı bu parça ile parmakları arasında oynamaya başlar ve bir süre böyle parça parça kulaklarını doğrar sonra kulakların olduğu yerdeki etler tükenince aynı şeyi burnuna yapmaya başlar neşterin ucu incecik ve akıl almaz derece keskindir seni hiç uyuşturmadan küçük küçük suratından başlayarak doğramaya başlamıştır bu adam neşter ile sıyırdığı her bir parça ufacık eti de ne yapar biliyor musun? onları önemsiz birer artıkmış gibi yere atar her seferinde senin o canım güzelim burnun, yanakların, kulakların hatta kaşların ve çenen dahi neşter ile doğranıp kopartılırken bunun başına nasıl geldiği ile ve dayanılmaz acının ne zaman sona ereceği ile meşgülsündür lakin sona ermek şöyle dursun, herşey daha yeni başlıyordur işkencecin iki saat kadar suratını özenle doğrar ve seni bir kuklaya çevirir Evet; etten yapılma tipsiz bir kukla kan revan içindesindir ama o bunun da bir çaresini bulmuştur: çok geniş bandajlar ile suratını iyice sarıp bağlar ve lanet kanaman da durmuş olur nefes almaya devam ediyorsundur ve yaşamak için başka çaren de yoktur yüzündeki korkunç yaralar için hayatında daha önce hiç hissetmediğin kadar çok derin bir kahroluş duygusuna kapılmışken adamımız bu sefer elinde bir neşter ile değil, ucu çok sivri bir alet ile gelir aletin ucu çok sivridir ve onu elinde zevkle tutmaktadır o sırada bu adamın önlüğünün, kollarının kan içinde olduğunu görürsün odaya ilk girdiğinde önlüğü tertemiz olan kişinin üzeri artık tamamen senin o çaresiz zavallı kanın ile bolca lekelenmiştir demek ki yüzünde gerçekleştirdiği o korkunç operasyon sırasında suratından her bir tarafa ve önlüğe bolca kan fışkırmış olmalı ne korkunç !!!
adam bu sefer sol gözünü incelemeye başlar baş parmağı ile sol göz kapağının üzerine bastırır: adeta gözünün dolgunluğunu kontrol etmektedir ve her seferinde güzel  çok güzel der gözüne sabah kahvaltıda içi açılıp oyulmaya başlanacak o haşlanmış yumurta gibi bakmaktadır inanması korkunçtur lakin kopan kulakların yerine kalan kanlı çukurlardan şu cümleleri zor da olsa duyarsın: canın epey yandı çok da korktun gözlerinde ölümün ve dehşetin yani cehennemin kızgın parıltısını gördüm benim adım Lucifer cehennemden çok uzağa yeryüzüne sürgüne gönderildim cehhennemi az önce gördüğün o gözlerinden soldakini birazdan afiyetle yemeğe başlayacağım bu zevk beni biraz olsun cehenneme taşıyacak ve kendimi o anda çok rahatlamış hissedeceğim bunun için sana ve tanrına çok minnettarım borcumu asla ödeyemem  
sonra kafanı saçlarından sıkıca tutup arkana bağlı olan mengene gibi bir şeye tutturur ve sıkıca sabitler şimdi sadece tavandaki kuvvetli ışığı görüyorsundur kafan tıpkı berber koltuğundaki gibi geriye yaslanmış ancak bu sefer çok sıkıca sabitlenmiştir bir an sonra sol gözüne keskin bir cismin girdiğini anlarsın bu aleti bir çok defa gözüne sokup çıkarır, hatta keskin ucu ile göz kapakların dahil iyice parçalayıp göz çukurunda kanlı bir sıvı: senin göz sıvından, kandan ve kopan parçalardan bir tür karışım (çorba) oluşturur bu kanlı sıvı sağa sola dökülmesin diye de parmakları ile kaçmak isteyen akıntıları tekrar göz çukuruna doğru öteler sonra da şöyle der: elimde ufak bir kaşık var bakalım ne kadar lezzetlisin sonra o kaşığı parçaladığı göz çukuruna daldırarak dakikalar içinde çukurun içinde ne var ise midesine indirir adam o kadar çok iştahlanmıştır ki ağız şıpırtılarını ve lezzet iniltilerini sen de duyabiliyorsundur sonunda sol gözünde kanlı koca bir boşluk oluşmuştur ve bu boşluk hemen kanla dolmasın diye pamuklar ile içeri bir tür tampon uygular ve yine çok ama çok sıkıca bantlar göz olması gereken yerde artık çok sıkıca bastırılarak doldurulmuş bir kaç avuç pamuk vardır ve gözün bir adamın midesinde öğle yemeği olmuştur bile peki bu arada sen?  sen ne haldesin yani gerçekten de durumun nedir biliyor musun? çok mu ağlıyorsun sanıyorsun kendini, ya da deliler gibi bağırdığını  ahh hayır gerçek bunların hiçbiri artık aklını tamamen yitirdiğin, gülüp durduğun ve kendinin aslında kendin olmadığın sanrısında çok derin halüsinasyonlar gerçeğindesin yani evet canın o kadar çok yandı ki hatta işinde uzman bu adamın tahmininden de çok derin bir acıya sürüklendin ve artık açıkça tamamen aklını yitirdin hem de aklını öyle bir kaybettin ki artık onu sana kimse bu dünyada geri veremez kısacası: bu adam seni acıdan delirtti evet olan bu oldu işte tam anlamıyla delirdin saçmalıyor, bişeyler mırıldanmaya anlatmaya çalışıyorsun ama gerçek benliğin yani özduyguların, gerçek içindeki o insan artık senin dahi bulamayacağın bir yerde kayboldu gitti ve bu durumda sen artık sen değilsin işin aslı kim olduğunu sorsa adını bile söyleyemezsin çünkü acı seni belki öldürmedi bu usta işkencecinin elinde lakin acı sana kendini kaybettirip seni tamamen delirtti
peki bundan sonra neler mi yaşandı?? adam seni ufak ufak parçalayıp yemeye devam eder ama ona sen de eşlik edersin bu sefer vücudunu onunla beraber şarkılar söyleyerek, onunla bazı şeyleri tekrar ederek coşkuyla parçalara ayırtırsın hatta hangi yerinden ne kadar koparmak istediğini ve bunun canını artık o kadar da çok acıtmadığını söyler, bundan gurur dahi duyarsın böylece iş cinsel organına kadar varır senden eğer bir erkeksen onu sertleştirmeni ister buna ise hiçbir anlam veremez ve gülmeye başlarsın sertleşmek mi?? koparıp kesmek sonra da incelemek varken hem de buna çok iyi dayanabileceğine söz vermişken o da bu sefer öyle yapmaz ve kesip doğramayı reddedip sana erotik ve hatta çok tahrik edici pornografik görüntüler gösterir bu görüntülere bakarken sürekli saçmalar, birşeyler sayıklar haldesindir işin aslı belli bir noktaya kesinlikle odaklanamıyor oluşundur o dakikalar boyunca sana asla ereksiyon gelmez sen ise bu adama o kadar çok şeyler anlatıyor, varlığını, kendi evrensel varlığını ve mutluluğunu anlatıyorsundur ki, adamın elindeki şırıngayı dahi göremezsin o sırada sana bir iğne yapar cinsel organına şırıngada ne varsa yavaşça boşaltır sonra birer şırınga daha testislerine uygular bir kaç dakika sonra cinsel bölgende yanmalar ve hareketler algılamaya başlarsın sağlam kalan sağ gözünden aşağı doğru bağlandığın yerden bakınca sertleşmekten taşa dönmüş organın gözüne çarpar bu sana daha önce hiç olmadığı kadar heyecan verir çünkü biliyorsundur ki sertleşip varlığını ortaya atan bu uzun organ ve altında yine sertleşip iyice toplanmış testislerin birazdan bu adamın operasyonuna mağruz kalacaktır bi taraftan kendi iraden ile artık asla sertleştiremeyeceğin organın taş gibi olmuşken onu sağa sola sallar ve bacaklarına çarptırıp eğlenmeye, zevk almaya çalışırsın bir taraftan da organın üzerine ıslak bir bez ile kokusu pek keskin bir şeyi sürmekte olan adamın ne yaptığı ile ilgilenmektesindir adam taş klarına, s kine ve hatta makatına da bezdeki sıvıyı bolca sürüp deri üzerine iyice yayar ve biraz uzağına; karşına geçer sana sürdüğü şey çok yanıcı bir maddedir ve alev alması için küçük bir kıvılcımı bekliyodur adam oraya içmekte olduğu sigarasını bir an için temas ettirir ve o anda sigaranın yanan kısmının temas ettiği yerden kıvılcımlar; hatta ıslak kıvılcımlar saçılmaya başlar ç küne sürdüğü madde yanıcı eter ve tinerin çok yüksek düzeyde konsantre edilmiş bir halidir ve yanışı da o kadar kuvvetlidir ki yanarken etrafa o bölgedeki deriden tıpkı ızgaradaki bir etten sıçrayan su ve yağ parçaları gibi cızırtılar eşliğinde etrafa küçücük parçaçıklar sıçrar testisler alev ve ısı etkisi ile iyice genleşip şişer sonra da şişme devam edip neredeyse yumruğundan daha büyük bir hal aldıklarını sonra da içten içe pişmeye başladıklarını hissedersin o sırada karşında erotik, cinsel görüntüler oynamaya devam etmektedir lakin orada ızdıraplı bir ateşte cızırtı içinde yanan senin o görüntülerden zevk alman için ihtiyaç duyacağın yegane organındır bu durum bir an sonra gerçeği kavramana yardım eder ve kaybettiğin benliğinin yeryüzüne geri döndüğünü anlarsın; bu durum kim olduğunu anlamana yardımcı olur sen orada bir insansındır ve aklın ötesinde bir işkenceye maruz kalmaktasındır aynı zamanda korkunç bir yabancı seni ufak lokmalar halinde yemeye devam etmektedir kaybolan bilincin, yer değiştiren belleğin ve aklın: ne var ise o dakikalarda yerine gelir ve artık içinde bulunduğun durum sana alis harikalar diyarındaymışsın gibi keyif veremez, kendi bedenin sana gülünç gelemez olur yanan cinsel organından sarkan geriye kalan ne var ise adamın spatula benzeri bir aletle onları canlı derinden ayrıştırıp küçük bir poşete topladığını görürsün yanıklar karnına kadar ulaşmış, apış aranı, g t deliğini kavurup eritmiştir bile sonra adamın kafana ışıklı bir cihaz tuttuğunu görürsün o sırada karnını boydan boya yarıp iç organlarını dışarıya çıkarmaya başlamıştır için boşaltılırken sırtından başlayıp ensen dahil tüm bedenini saran şokvari korkunç titremeler adamın işine gelir ve kestiği yarıktan iç organların, bağısakların daha kolay dışarı çıkar adeta acıdan dışarı atılır duruma gelir
bedenin hissettiği acı içinde kasılıp titrerken kafana yaklaşan ışık kuvvetlenmeye devam eder ve bir an o ışığı tutan adamın sana kıyım gerçekleştiren cani ile aynı adam olmadığını anlarsın sanki aynı anda iki farklı yerdesindir birden işkence odasından kafana o kuvvetli ışığın tutulduğu tarafa doğru çekilir gibi olursun ve o anda bedenin adeta ruhunu terk eder ve gerçekten de kafana ışık tutulan tarafa geçer artık işkence gördüğün diğer tarafın bir önemi kalmamıştır çünkü kuvvetli ışığın olduğu tarafa tüm benliğin ya da ruhun ile geride kalıntısız şekilde geçmeyi başarmışsındır bundan sonra kendini yatak benzeri bir yerde bulursun etrafında bazı yabancılar toplanmıştır bunlar insana pek de benzememektedirler derileri solgun gridir ve gözleri birer böceği andırmaktadır anladığın lisanda seninle konuşmaya başlarlar:
"birisi seni kaçırdı ve çok kötü bir işkence yaptı biz senin için seçildik ve çok uzak bir yerden sana yardım için buraya çağırıldık kötülüğün tüm gerçekliği ile oluşması için ölüm anını beklemek zorunda kaldık bu yüzden yardımımız biraz gecikti bunun için kusura bakma ama kötü adamın bu suçla damgalanması için suçu sonuna kadar işleyip seni sonunda öldürmesi gerekiyordu şimdi o tamamen suçlu ve onun kendisine Lucifer adını takmış bir satanist olduğunu söyleyebiliriz bu adam çok uzun süredir böyle bir şeyi tasarlıyordu ve sonunda kurban olarak seni seçti şimdi biz senin ölümün ile onu cehennem için delillendirip suçlayabileceğiz hem de sana hayatını borçlu olduğu için senin onu öldürmene izin verip ki sen de bunu yapmalısın: onu doğrudan cehenneme yollayabileceğiz bizler yeryüzünde adam öldüremeyiz böyle bir yetkimiz yok ancak zamanı ve mekanı yerinden oynatarak pek çok şeyi yeniden sanki hiç olmamış gibi düzenleyebilir hatta geleceği değiştirebilir, olayları yeniden inşa edebiliriz bu durumunda da sana böyle bir faydamız dokunacak o adamı bu sefer sen kaçırmış olacaksın o ise sana bu kötülüğü yapmış olduğunu bilecek ama hayata dönüp kendisini bulup kaçırdıktan sonra senin ölen bedeninin hayaleti olduğunu düşünecek bu yüzden ilahi bir güçle cezalandırılıyor olacağına inanacağı için sonuda tam olarak bu durumu bir cezalandırma olarak değil; cehenneme doğru açılan bir kapı olarak görecek sonuç olarak bu adam bir tür derin satanist inançlı bir mahluk ve olayları hep bu yönden kendisi için bir kazanış olarak değerlendiriyor bunu engellemek için senin görüntünü geçici olarak değiştireceğiz daha doğrusu seni hayata döndürüp benzer bir işkence odasına bu sefer o adamı koyunca seni başka birisi olarak görecek aynaya baktığında ise sen kendini yine kendin olarak göreceksin fakat o adamın gözüne bir tür perde indireceğiz ve seni işbirlikçisi olduğu bir başka şeytana tapan arkadaşı olarak görecek bu durumda birbirlerine güvenen bu iblis topluluğu tarafından ihanete ve cezalandırılmaya uğradığını görünce inandığı tüm o saçma sapan gerçek dışı hayaller de yıkıma uğramış olacak senden ricamız onu hemen öldürmemen onu öldürme hakkına artık her zaman sahipsin fakat unutma ona acı ver ki ruhu da bu cezadan nasibini alsın ona sürekli olarak cehennemde var olan herhangi bir hakkı olmadığını, sonsuza dek acı çekeceğini ve hakikatten, cenabı hakkın gücünden korkmayarak ne büyük bir salaklık ettiğini telkin et ki acısı katlanarak artsın "
tıpkı onların dediği gibi yapıyorsun ve sana gösterdikleri garip, mekanik bir kapıdan geçiyorsun sonunda kolidorun ucunda açılan başka bir kapıdan geçince kendini gerçekten de bir tür işkence odasında buluyorsun ve karşında duran adam da sana o acıları tattıranın ta kendisi seni üzerinde önlüğü ile gördüğü anda dehşet içinde irkiliyor ve yüzünde öyle ızdıraplı bir acı ifadesi oluşuyor ki, buna gözleri dayanamayıp acı içinde ağlamaya başlıyor henüz daha senin intikam işkencen ve idamın başlamamışken adamın bu şekilde deliler gibi ağlayıp senden af dilemesi biraz garibine gidiyor ne de olsa sen ona bir başkası gibi görünüyorsun yaşadığı dünyada hizmet ettiği şeytana tapan biricik liderisin ya onun sonunda lideri fikir değiştirmiş ve şeytan ile yaptığı anlaşmadan onu mahrum etme kararı almış işin ucuna bu sefer hayatını kaybetme durumu da eklenince bizim pek yam yam acımasız ve ruhsuz canimiz bir anda titreyerek kendisinin affedilmesini diliyor daha doğrusu tüm ibn liğini sergilemeye başlıyor
istersen onu affedebilirsin ama sana yardım için çok uzaklardan gönderilmiş yabancılar aslında tam olarak da yabancı sayılmazlar çünkü hepsi de zaman zaman bazı insanlara ve olaylara müdahelede bulunan, yardımcı olan elçiler sayılır ve bu elçiler senden dengeyi sağlaman için bir can almanı bunu da mümkün olduğunca zor almanı fakat dayanamacağın yerde bırakabileceğini, sana kendilerinin de yardım edeceğini söylüyor tek yapman gereken sonunda başaramayacak olsan da bu adamı iradeni kullanarak öldürmen daha doğrusu elçilerin dünya üzerinde gerçekleştircekleri ve seni kurtarıp eski hayatına geri kavuşturacak düzenlemeyi sağlamaları için iradi bir beyanda, girişimde bulunman sana işkence yapıp haksız yere canını alan bu kötü ruha ve bedene bu noktada istediğin intikamı istediğin şekilde alabilirsin
şimdi arkadaşlar oyunumuz burada başlıyor sabırla okuyan herkesin hayalgücünü kullanmasını ve bu adama ne tür bir işkence yapacağını tasarlamasını istiyorum çok ayrıntıya girmeden manhunter olarak kısaca ekleyin bakalım bu cani ile nasıl bir işiniz olur, bu sefer siz ona ne yaparsınız? -sakın unutmayın bu kötü ruhu cehenneme postalamanız ve bedeninizi geri kazanmanız için bu işi inanarak ve cesaretle yapmanız gerekiyor-
ilk olarak ben başlıyorum:
-evet bu pisliği öldürürüm bundan emin olabilirsiniz ama önce ona şu orjinal işgenceyi uygularım: önce tüm diş ve tırnaklarını sökerim sonra da bana yaptığı işkenceye karşılık bütün el parmak kemiklerini mengene ile kırarım sonra da ensesine testereyi dayarım ama çok yavaş yavaş, milim milim keserim o boğazını boynu çok usulca kesilirken hiç acele etmem ve acı içinde mümkün olduğunca canlı kalmasını sağlayarak kafasını vücudundan ayırırım böylece tüm vahşeti dakikalar boyunca hissederek acı ile beyni bulanır ne de iyi olur 
evet sıra sizde siz ne yapardınız? hayalgücünüzü kullanın bakalım</b>
|