![]() |
Kur’ân ve Risale-i Nur |
![]() |
![]() |
#1 |
kombici
|
![]() Kur’ân ve Risale-i Nur![]() Bugün pek çok ehl-i dinin nazarında, neredeyse sabitleşmiş bir zan vardır: Risale-i Nur okuyanlar, Kur’ân’ı pek okumazlar, pek nazara almazlar, Risale-i Nur’la yetinirler ![]() Şahsen, Kur’ân’la tanışması ancak Risale-i Nur’la gerçekleşen biriyim ![]() ![]() ![]() O yüzden, pek çok ehl-i dinin sözünü ettiğimiz zannı, bana hiç mi hiç doğru gözükmüyor ![]() ![]() Ne var ki, ortada böyle bir zan mevcut ![]() ![]() Ayrıca, bu zannın, Risale-i Nur’a muhatap olanların bazı ‘vurgu’ hatalarından, keza bazı ‘vurgu’ kaymalarından da destek ve cesaret aldığı kanaatini taşıyorum ![]() Risale-i Nur için, ‘Kur’ân-ı Hakîm’in şu asra bakan manevî bir tefsiri,’ ‘Kur’ân-ı Hakîm’in eczahane-i nuraniyesinden şu asrın yaralarını tedavi için alınan devalar’ gibi tabirler belki sık sık kullanıldı ![]() ![]() ![]() Öyle ki, çokları Risale-i Nur’un Kur’ân’dan söz ederken en ziyade ‘Kur’ân-ı Hakîm’ demesini yadırgayıp, bunu Said Nursî’nin icadı olan bir tarif zanneder ve tenkide yönelir iken; bunun doğrudan doğruya Kur’ân’ın Kur’ân’ı tarifi olduğu dahi söylenemedi ![]() ![]() Bu örneğin belgelediği üzere, Risale-i Nur’un muhteva ve üslup örgüsü ile Kur’ân arasındaki kopmaz bağlar, maalesef ya fark edilemedi, yahut fark ettirilemedi ![]() Oysa, Risale-i Nur’un Kur’ân’ı dahi Kur’ân’ın tarifiyle anlattığı farkedilse, onun tefekkürünü, usulünü, üslubunu ve terminolojisini tamamen Kur’ân’a dayandırdığının anlaşılması ve anlatılması çok çok kolay olurdu ![]() O zaman, bunca insan Risale-i Nur’a belki bu kadar bühtan etmez; etseler de, bu bühtanlar, bu kadar insanın Risale’ye uzanması mukadder yönünü başka taraflara çevirmezdi ![]() ![]() Meselâ, Âyetü’l-Kübra’ya ilişkin bir dikkatsizlik, mânidar bir örneğidir bunun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde, Haşir Risalesi’ndeki, “Madem dünya var, elbette âhiret var” ifadesinde özetini bulan ve milyonlar cilt İslâmî eser içinde misli bulunmayan haşir ve âhireti isbat usulü de, Said Nursî’nin kendince ürettiği bir yol değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şahsen, Risale-i Nur’u okudukça, Risale-i Nur’un kalbimi ve ruhumu her daim ona yönelttiği Kur’ân’ı daha bir ciddiyetle okuma iştiyakıyla doluyorum ![]() ![]() Kur’ân’a muhatap oldukça, görüyorum ki, Risale-i Nur’un en yoğun vurgularından biri olan fenâ-bekâ ikilemi, Kur’ân’da yoğun biçimde ders veriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keza, Risale-i Nur’un en yoğun vurgularından bir diğeri olan ihlas, Kur’ân’ın pek çok sûresinde, “Muhlisûne lehu’d-dîn” gibi âyetlerle ders veriliyor ![]() Fakr, iktisad, adalet, ibadet, tefekkür, mânâ-yı harfî, sünnet-i seniyye kısacası, Risale-i Nur’un temeli, esası, aslı olan herşey Kur’ân’dan alınmış bulunuyor ![]() ![]() Hal bu iken, Risale-i Nur’un Kur’ân’a ayna değil perde olduğu zannı ortada dolaşıyorsa, bu ‘perde’liği bizde arayalım diyorum ![]() ![]() Zira, Risale-i Nur’un ders verdiği kudsî Kur’ân hizmeti Risale’ye ve elbette Kur’ân’a perde değil; ayna ve pencere olma vazifesi yüklüyor bize ![]() Metin Karabaşoğlu / Risale Okumaları - 1 [1] Bkz ![]() ![]() Kaynak: www ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|