Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, çağdaş, çok, hakkında, müziği, sesli, türk

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler



Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler
Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

D aha 19 yüzyılın ortalarına doğru, Osmanlı müziğinde Batı etkileri görülmeye başlanmış, yüzyılın sonlarına doğru ise bu etkiler oldukça güçlenerek, genelde teksesli (monodik) yapıdaki Osmanlı müziğini çoksesli (polifonik) hale dönüştürmeye yönelik çalışmalara olanak sağlamıştı

1923'te Cumhuriyetin ilanı üzerine, o sıralarda Avrupa'da müzik eğitimi gören Cemal Reşid Rey Türkiye'ye dönmüş ve İstanbul'da kurulan müzik okulunda hocalığa başlamıştı Bu arada, bazı yetenekli gençler de, Cumhuriyet yönetimi tarafından, müzik eğitimi almak üzere Avrupa'nın çeşitli kentlerine gönderildiler Bu gençler yurda döndükten sonra Çağdaş Çoksesli Türk Müziğinin temellerini atan ve sonraları Türk Beşleri olarak adlandırılan grup oluştu Bu grubun ortak amacı, geleneksel Türk Müziği temalarını kullanarak eğitimini aldıkları Batı Sanat Müziği değerleri içinde çağdaş çoksesli yeni yapı ortaya çıkarmaktı Sonraki aşamalarda, daha özgür çağrışımları hedefleyen her besteci, halk ezgilerinin renklerini ve gizemini kendine özgü bir yolla yorumlamış ve giderek bilinen halk ezgilerini doğrudan ele almak yerine, soyutlama yöntemleri ile farklı sentezlere ulaşmaya çalışmıştır

Türk beşleri olarak bilinen kadro; Cemal Reşit REY, Ulvi Cemal ERKİN, Hasan Ferit ALNAR, Ahmet Adnan SAYGUN ve Necil Kazım AKSES'den oluşmaktadır Türk beşlerinden sonra bu alanda, Nuri Sami KORAL, Kemal İLERİCİ, Ekrem Zeki ÜN, Bülent TARCAN, vd ikinci; Sabahattin KALENDER, Nevit KODALLI, Ferit TÜZÜN, İlhan USMANBAŞ, Bülent AREL, İlhan MIMAROĞLU, vd üçüncü; Muammer SUN, Cenan AKIN, Cengiz TANÇ, Kemal SÜNDER, İlhan BARAN, Yalçın TURA, Ali Doğan SİNANGİL, vd dördüncü kuşak olarak bu alanda ürünler vermişler ya da vermeye devam etmektedirler Bu kuşaktan sonra da yine bu alanda, giderek artan oranda bir çok besteci ürün vermeye devam etmektedir Günümüzde ise bu alanındaki besteci sayısı 60'a yaklaşmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler



Çok Sesli Müzik

Türlü sesleri, kulağa hoş gelecek şekilde dizme sanatına verilen ad Güzel sanatların bir kolu olan müzik, insanlığın doğuşu ile başlamıştır İlkel toplumlarda yapılan din törenlerinde bu törenlerin kutsallığı, çoklukla çalınan müzik aletlerinin, söylenen dini şarkıların yardımı ile daha da artmıştır, ilk çağlarda eski Yunanlıların, din törenlerinde müziğe verdikleri önemin büyüklüğü, bunu gösteren örneklerdir Ortaçağ boyunca, halk müziğinin yanı sıra dini müziğin de önem kazanması, bulunan yeni yeni müzik aletleri ile toplumlara daha geniş ölçüde etki yapan bir sanat durumuna gelmesi sonucunu doğurmuştur

Fakat, müzik alanında asıl gelişmeler, Yeniçağla birlikte başlar Ortaçağda meydana çıkan çok sesli müzik, Yeniçağda daha büyük gelişmeler kazanmış, matbaacılığın keşfi müzik notalarının çok yaygın olması sonucunu doğurmuş, yetişen büyük besteciler, müziği insanlığın ölmez bir sanatı haline getirmiştir

Müzik, ses ve ritm arasındaki bağlantılarla meydana gelir Zaman içinde akıp giden ses, ölçülebilen ve tckrarlanabilen parçalara bölünebiliyorsa, başka bir deyimle ritmleşmişse, o sese müzik denir

Müzik sesleri, bir çeşit müzik yazısı olan nota ile tespit edilebilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 09-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler



Klasik batı müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmıştır
Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür Batı denmesi bu yüzdendir Bütün Avrupa, Amerika ve Latin ülkelerinde yaygındır
En önemli özelliği, çok sesli olmasıdır

Klasik Batı Müziği Çalgıları:
Yaylı çalgılar: Yayla sürtündüğünde titreşen tellerden oluşan tahta çalgılardır Diğer bir adı da "keman ailesi"dir

Keman: Yaylı çalgıların en küçüğüdür Soprano ses verir
Viyola: Kemandan biraz daha büyük, tınısı daha lirik bir çalgıdır Alto ses verir
Çello (Viyolonsel): Sesi insan sesine en yakın olan çalgı olarak da bilinir Bir ucu yere dayanarak çalınır Tenor ses verir
Kontrbas (veya sadece Bas): Yaylı çalgılar arasında en büyük olanıdır (Boyu bir insan boyuna ulaşır) Bas ses verir
Üflemeli çalgılar:
İçlerine üflenen nefes sayesinde titreşen çalgılardır İki gruba ayrılırlar: Tahta üflemeliler ve Bakır üflemeliler Bu gruplar çalgıların imal edildikleri maddeye göre ayrılmaz, çalışma stillerine göre ayrılır

Flüt: Bir tahta üflemelidir 19 yüzyılda tahtadan imal edilirken günümüzde metalden imal edilmekte olan konser flütü (yanflüt), tatlı ve sakinleştirici bir ses çıkarır
Klarinet: Tek kamışlı tahta üflemelidir 19 yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır Hafif boğukça fakat parlak bir ses çıkarır
Saksofon: 20 yüzyıl klasik müzik eserlerinde yer alan (örneğin Ravel ve Gershwin'in eserlerinde) tek kamışlı tahta üflemelidir

Obua: Çift kamışlı tahta üflemelidir Barok dönemden beri orkestraların en popüler çalgılarındandır Keskin ve acıklı bir sesi vardır
Fagot: Çift kamışlı tahta üflemelidir Gizemli ve kadifemsi bir sesi vardır
Trompet: Pistonlu bakır üflemelidir Parlak ve coşkulu bir sesi vardır
Trombon: Sürgülü bakır üflemelidir Trompetten daha kalın ses çıkarır Sesi biraz daha boğuktur
Korno: Pek çok yerinden bükülmüş çok uzun bir borudan oluşur Dairesel bir şekle, boğuk bir sese sahiptir
Tuba: En kalın sesli bakır üflemelidir Kornonun daha büyüğü sayılabilir Pistonludur
Vurmalı çalgılar (Perküsyon):
Tokmak, baget veya fırça gibi cisimlerle vurularak titreştirilen çalgılardır Orkestranın en arkasında bulunurlar

Timpani: Küçük orkestra davullarıdır Yarım küre biçimindedirler Çıkaracakları nota, derileri gerilerek ayarlanabilir
Zil: İki dairesel bakır levhadan oluşur, birbirlerine çarpılarak ses çıkartılır
Üçgen: Bir metal çubuğun üçgen şekli oluşturacak şekilde bükülmesiyle yapılır Küçük bir sopayla vurularak kısa ama etkili bir çın sesi verir
Kastanyet: İspanyol kökenlidir İki küçük tahta parçasından oluşur, bunların birbirine vurulmasıyla ses çıkarır
Çıngırak: Metalden yapılmış konik biçimli bir çalgıdır İçinde yine metalden küçük bir tokmak asılıdır, çıngırak sallandıkça koninin iç yüzeyine çarparak ses verir
Tef: Yuvarlak bir tahta kasnağın bir veya iki yanına deriden bir örtü geçirilerek yapılır ve parmak vuruşlarıyla çalınır Her vuruşta, kasnaktaki ince pirinçten 4-8 çift küçük zil tınlar
Trampet: Dairesel bir metal gövdenin iki tarafına gerilmiş deriden ve bir derinin hemen altındaki gerili kirişlerden oluşur Bagetle vurulduğunda deriler kirişlerle titreşir ve güçlü, keskin bir pat sesi çıkar

Alıntı Yaparak Cevapla

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 09-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler





Bazı Çağdaş Türk Müziği Bestecileri

NURİ SAMİ KORAL
(1908 – 1996 )


İstanbul Belediye Konservatuarını bitirdikten sonra profesyonel besteci ve müzik eğitimcisi olarak yaşamını müziğe adayan Nuri Sami Korel, “Türk Beşleri”nin gölgesinde kalmış ve sesini pek duyuramamıştır Onun 1944 yılında tamamladığı “Kızılırmak” adlı senfonik şiiri, aynı yıl Ernst Preatorius yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanmış, ancak Koral’a bu değerde bir şans daha sonra tanınmamıştır
İstanbul Belediye Konservatuarı’nda Cemal Reşit Rey ile armoni ve kontrpuan, Seyfettin Asal ile viyolonsel çalışan besteci, 1934 yılında konservatuarı bitirmiş ve ilk bestelerini yazmaya başlamıştır 1937 yılında Bursa’dan aldığı bir öneri üzerine Bursa Belediyesi “Müzikevi”ni kurmakla görevlendirilmiş, Paul Hindemith’in de katıldığı bir törenle açılan bu okulun müdürlüğünü yapmıştır İki yıl sonra İstanbul’a yerleşen Koral, “İstanbul Çocuk Korosu”nu uzun yıllar yönetmiştir Bando müziği alanında da çalışmaları olan bestecinin senfonik bandolar için yazdığı yapıtlar Armoni Mızıkası tarafından satın alınmıştır
Nuri Sami Koral’ın 1954’te tamamladığı “Beş Halk dansı” bir bankanın düzenlediği yarışmada birincilik ödülünü almıştır
Libya Ulusal Marşı’nın da bestecisi olan Koral, halk müziği renklerini yumuşak bir armoni anlayışıyla işlemiştir Kendi deyimiyle “kolay anlaşılır, yalın bir modal anlatım” öngörmüştür
Yapıtlarının yayın ve seslendirme hakları varislerine aittir
Bestecilik çalışmalarının yanı sıra, müzik öğretmeni olarak da saygıyla anılan Koral’ın eğitim anlayışı, öğrencilerini müzik etkinlikleri içinde yetiştirmektir İstanbul’da Şişli Terakki Lisesi’nde Öğretmenlik yaptığı yıllar süresince onun gerçekleştirdiği okul korosu konserleri belleklerde kalmıştır Başlıca yapıtları şunlardır:
ORKESTRA ESERLERİ

1)“Türkü”, 1933
2)“Türkü”, 1937
3)“Fantezi”, 1938
4)“İki Türkü”, 1940
5)“Demet”, orkestra süiti, 1944
6)“Ozan Süiti”, 1944 – 1981
7)“1 Senfoni”, 1940
8)“Prelüd”, 1952
9)“Beş Halk Dansı”, 1954
10) “2 Senfoni”, 1957
11) ”Fırat’ın Öyküsü”, senfonik şiir, 1985

KONÇERTOLARI

1)“Viyola Konçertosu”, 1943
2)“Viyolonsel Konçertosu”, 1960
3)“Trompet Konçertosu”, 1979
4)“Korno Konçertosu”, 1979
5)“Fantezi”, Arp ve Orkestra için, 1978

ODA MÜZİĞİ VE PİYANO ESERLERİ

1)“1 Kuartet”, telli ve üflemeliler için, 1942
2)“2 Kuartet”, telli ve üflemeliler için, 1946
3)“3 Kuartet”, üflemeliler için, 1948
4)“5 Kuartet”, flüt ve yaylılar için, 1969
5)“Küçük Orkestra İçin”, 1967
6)“Prelüd ve Bir Türkü”, iki obua, arp ve yaylılar için, 1985
7)“Dört Parça”, piyano için, 1934
8)“İki Türkü”, piyano için, 1940

BANDO ESERLERİ

1)“Mehmetçik Marşı”, 1955
2)“Milli Türkü”, 1955
3)“Libya Ulusal Marşı”, 1959
4)“Kıbrıs Marş
SAMİM BİLGEN (1910-?)



Bir hukukçu olan, oysa özellikle müzik gençlik yıllarında profesyonel kemancılık ve bestecilik yapan Samim Bilgen, Atatürk’ün müzik alanındaki atılımları doğrultusunda müzik yaşamımıza önemli katkılar getirmiştir
Müziksever bir aileden gelen bestecimiz, çocukluk ve gençlik yıllarında kendi kendine metodik olarak piyano ve keman çalışmış, liseyi bitirdikten sonra İstanbul Belediye Konservatuarı’nda Seyfeddin Asal’ın keman sınıfına devam etmiştir Armoni, kontrpuan ve füg çalışmalarını ise Friedrich Richter’in kitaplarıyla geliştirmiştir Hukuk Fakültesindeki öğrenciliği sırasında Hasan Ferit Alnar’ın yönettiği İstanbul Şehir Opereti Orkestrası’nda kemancı olarak çalışmış, ayrıca Cemal Reşit Rey’in yönettiği Konservatuar Orkestrası’nda 1930 – 1935 yılları arasında kemancılık yapmıştır
1935 yılında “Cumhuriyet” gazetesinin düzenlediği kompozisyon yarışmasında ödül alan Bilgen’in 1937 ve 1940 yılları arasında yayınlanan üç “Türkü Albümü”, Milli Eğitim Bakanlığı ve Halkevleri tarafından satın alınmış, ayrıca “Türk Halk Havaları” adlı albümü, Paris Konservatuarı profesörlerinden E Borrel’in övgüsüyle karşılanmıştır
Samim Bilgen’i aslında “Ilgaz” adlı şarkısıyla birlikte anmak gerekir Bu ünlü şarkı, yurtdışında da yankılar uyandırmış, piyano için “Nocturne” ve “Ballade”ı ise Amerikan basınında övülmüştür
Türkiye’de çoksesli müziğin benimsenmesi ve yaygınlaşması doğrultusunda özveriyle çalışan bestecimiz, 1930 – 1932 yılları arasında müzik öğretmenliği, 1934 – 1935 yılları arasında İstanbul’da Halkevi müzik kolu başkanlığı yapmış, ayrıca oda müziği toplulukları ve orkestralarda çalışmıştır 1973 yılından beri And Müzik Vakfı’nın “danışma kurulu” üyesidir
Samim Bilgen’in başlıca yapıtları şunlardır:

OPERET VE SAHNE MÜZİKLERİ

1)“Kadınlar mı, erkekler mi”, (operet) Piyano, flüt, klarnet, iki keman ve viyolonsel için, 1932
2)“Bu yaz böyle geçti”, (operet) Orkestra için, 1935
3)“Othello”, (sahne müziği) Keman, viyolonsel, piyano ve yaylılar için, 1930
4)“Merihten gelen telsiz”, (sahne müziği) Keman, piyano ve viyolonsel için, 1930
5)“Ilgaz”, (sahne müziği) Yaylılar orkestrası için, 1931
6)“Köye dönüş”, (sahne müziği) Yaylılar orkestrası için, 1932

ŞAN VE PİYANO ESERLERİ

1)“Türk Halk Havaları”, 1935
2)“Beş Türkü”, 1939
3)“On Halk Şarkısı”, 1960 – 1980
4)“Anılar”, 1930 – 1935
5)“Nocturne”, (solo piyano), 1980
6)“Ballade”, (solo piyano), 1980

BASILMIŞ YAPITLARI

1)“Anılar”, (piyano için üç parça) Ilgaz; Köye Dönüş; Kadınlar mı Erkekler mi
2)“İki piyano parçası”, Nocturne ve Ballade
3)“Türk Halk Şarkıları”, Su Testisi; Urfalıyım; Yörük Yaylası; Gidin Bulutlar; Efe Türküsü
4)“Dünden Yarına Türküler” Nevruz Gelin; Gökte Yıldız; Evlerinin Önü; Giresun Kayıkları; Duriye
5)“Marşlar”, Vatanım; Gençlik Marşı; Okul Gençliğine Sesleniş; 8 Tümen Marşı
6)“İki Lied”, Merdiven; Dalgalar

KEMAL İLERİCİ
(1910 – 1986)



Getirdiği Türk Müziği armoni dizgesiyle ikinci kuşak bestecilerimizi etkileyebilen Kemal İlerici, kendi yapıtlarını doğal olarak bu armoni dizgesine göre yazmıştır Oysa asıl önemli olan, Türk Müziği makamsal sistemine uygun düşen bir çokseslilik kavrayışının tutarlı ve özgün biçimde var edilmesidir Başlıca sorunumuz çağdaşlaşma arayışlarını yörüngeye oturtmaksa müzikal yaratıcılıkta Kemal İlerici’nin bulunduğu armonik dizge, özgünlüğü ölçüsünde saygı değerdir, müziğe katkıdır
İlk gençlik yıllarında ilkokul öğretmenliğine başlayan İlerici, görev yaptığı kasabalarda kendi kendine keman öğrenmeye çalışmıştır Bir müzik öğretmeninden edindiği teoriye ve solfej bilgilerinin kazandırdığı ivme, onun İstanbul’a atanmasını getirmiş, böylece İstanbul Belediye Konservatuarına girmiştir Hasan Ferit Alnar’dan armoni dersleri alan genç besteci, daha sonra Ahmed Adnan Saygun ile armoni çalışmıştır Alnar’ın Ankara’ya yerleşmesi üzerine İlerici de başkente taşınarak 1938 yılında başladığı Ankara Konservatuarı öğrenimini 1942’de tamamlamıştır Bu kurumda bir yıl kadar asistan olarak çalışmış, daha sonra lise müzik öğretmenliğine getirilmiştir 1953 yılında ise bilgi ve görgüsünü geliştirmesi amacıyla bir yıl için Fransa’ya gönderilmiştir
Anlaşıldığı kadarıyla Kemal İlerici’nin bulduğu armonik dizge, müzik çevrelerinde pek sıcak karşılanmamıştır Oysa yaratıcılık açısından, onun buluşlarını benimsemek ve uygulamak gibi bir zorunluluk yoktu Yaratıcılığın özgürce işlediği bir ortamda böyle bir dayatma zaten düşünülemez Buna karşın o, yalnız bırakılmış, hatta bir ölçüde dışlanmıştır “Dörtlü Armoni” sistemini, ancak öğrencilerine verdiği özel derslerle yaymaya çalışmış, sonraki yıllarda onun “Bestecilik Bakımından Türk Müziği ve Armonisi” kitabı, yeni baskılarıyla toplam 7000 adet satmıştır Bu rakam, makamsal müziğimizin çokseslendirilmesine gösterilen ilgi bakımından kayda değer
Kemal İlerici’nin yapıtları üzerinde seslendirme hakları SACEM’e aittir Bestecinin yapıtları hakkında geniş bilgi, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü’nden edinilebilir
Kemal İlerici’nin başlıca yapıtları şunlardır:

ORKESTRA YAPITLARI

1)“Köyümde”, Orkestra süiti, 1945
2)“Yurt Renkleri”, Pastoral Fantezi, 1950
3)“Duygu Demeti”, 1071
4)“Dilek Kızıma”, 1974

KONÇERTOLARI

1)“Efe Kaprisi”, viyolonsel ve orkestra için capricco, 1967
2)“Obua Konçertosu”, 1970

ODA MÜZİĞİ ESERLERİ

1)“Yaylılar Dörtlüsü”, (Hüseyni Makamında), 1943
2)“Maya”, obua ve piyano için,1948
3)“Hüseyni Saz Semaisi ve İki Türkü”, yaylılar dörtlüsü için, 1951
4)“Uzunhava”, keman ve piyano için, 1952
5)“Mehmet’le Söyleşiler”, oda orkestrası için suit, 1962 – 1969
6)“Oy Dağlar”, korno ve piyano için, 1973
7)“İkili”, obua ve İngiliz kornosu için, 1974
8)“İki Dost”, iki keman için, 1980

KORO

1)“Beş Parça”, karma koro için, 1948 – 1949

SOLO ÇALGI İÇİN

1)“Dilek Kızıma”, piyano için, 1960 – 1964
2)“Ülkü’ye Serçe Kardeşten Armağanlar”, piyano için, 1967
3)“Benim Kırlarım”, flüt için, 1969
4)“Yurdumdan Sesler”, keman için, 1970
EKREM ZEKİ ÜN
(1910 – 1987)

Yapıtlarını sürekli bir arayışın ürünleri olarak veren Ün, bestelediği her yeni yapıtında kendini yenilemeyi öngörerek önceki yaratılarını beğenmediğini açıklamış, özeleştirel yaklaşımdan güç almıştır
İstiklal Marşı’nın bestecisi ve Orkestra şefi Osman Zeki Üngör’ün oğlu olan Ekrem Zeki, 14 yaşındayken devlet bursuyla Paris’e gönderilerek, Ecole Normale de Musique’de altı yıl öğrenim yapmış, Line Talluel, Marcel Chailley ve Jacqyes Thibaund ile keman, L Laurant ve Alexander Cellier ile armoni çalışmıştır Paris’teki son iki yılında ise Georges Dandolet’ten kompozisyon dersleri almıştır 1930 yılında yurda dönen Ün, babasının müdürlük yaptığı Musıki Öğretmen okulu’na öğretmen olmuş, 1934 yılında İstanbul’a yerleşerek öğretmenliğini sürdürmüş, 1938’de piyanist Verda Ün ile evlenmiştir 1945 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı’nda keman öğretmenliğine getirilmiş ve konservatuar öğrenci orkestrasını yönetmeye başlamıştır Ayrıca İstanbul Şehir Orkestrasını da konuk şef olarak yönetmiş, Cemal Reşit Rey’in çalışmalarına destek olmuştur
Fransa’da öğrenciyken besteler yapmaya başlayan Ekrem Zeki Ün, ilk yıllarda izlenimciliğin etkisindedir Daha sonra Henri Bergson’un felsefesine yakınlık göstermiş, 1934 yılından sonra ise makamsal müziğimizden yararlanmıştır Besteciliğinin son dönemi kabul edilen 1965 sonrası yapıtlarında “doğu mistisizmi”ne özgün bir yaklaşım getirmiştir
Ün’ün “eğitimci” yönü de önemlidir Sadece konservatuarda değil, İstanbul’daki öğretmen okulunda, hatta ortaokul ve liselerde eğitimci olarak çalışmıştır Onun eğitimci anlayışı “uluslar arası düzey”i Türkiye’de benimsetmeye yöneliktir Bu görüşünü yaygınlaştırmak amacıyla eğitsel amaçlı çok sayıda kitap yazmıştır
Ekrem Zeki Ün’ün yapıtlarının yayın ve seslendirme hakları ailesindedir Ün’ün başlıca yapıtları şunlardır:

ORKESTRA YAPITLARI

1)“Yurdum”, senfonik şiir, 1955
2)“Rapsodi”, viyolonsel ve orkestra için, 1956
3)“Suit”, solo obua, timpani ve yaylılar için, 1969
4)“Rapsodi”, flüt ve yaylılar için, 1972
5)“Beyaz Geceler”, timpani ve yaylılar için, 1976

KONÇERTOLARI

1)“Piyano Konçertosu No:1”, 1955
2)“İngiliz Kornosu için Konçerto”, yaylılar orkestrası için, 1956
3)“Keman Konçertosu”, 1961 – 1981
4)“Flüt Konçertosu”, yaylılar orkestrası için, 1975
5)“Piyano Konçertosu No:2”, 1976

ODA MÜZİĞİ YAPITLARI

1)“Yunus’un Mezarında”, flüt ve piyano için, 1933
2)“Ülkem”, viyolonsel ve piyano için, 1933
3)“Andante”, solo keman ve yaylılar dörtlüsü için, 1933
4)“Yaylılar Dörtlüsü No: 2”, 1935
5)“Yaylılar Dörtlüsü No: 3”, 1937
6)“İki Keman için Parçalar”, 1951
7)“Trio”, yaylılar için, 1952
8)“Obualı Kuartet”, 1954
9)“Duo”, iki keman için, 1959
10)“Sonat”, keman ve piyano için, 1963
11)“Balkan Havaları”,yaylılar dörtlüsü için, 1964
12)“Oynak”, yaylılar dörtlüsü için
13) “Sonat”, obua ve piyano için, 1971
14)“Söyleşi”, obua ve klarnet için, 1977
15)“Sonatin”, obua ve piyano için, 1973
16)“Trio”, obua, klarnet ve piyano için, 1979
17)“Sözsüz Türkü”, viyolonsel ve piyano için, 1980
18)“Bağdaşmazlık”, iki gitar için, 1982
19)“Duo”, keman ve viyola için, 1985

ŞAN VE PİYANO ESERLERİ

1)“La flüte de Jade”, 1928
2)“Les Chanson de Bilitis”, 1928
3)“Kel Emin Türküsü”, 1932
4)“Yosmanın Türküsü”, 1932
5)“Zile Türküsü”, 1933
6)“İki Melodi”, 1934
7)“Ses ve Piyano için Üç Parça”, 1963
8)“Üç Nefes”, 1970

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 03-12-2014   #5
Kayıtsız
icon111

Cevap : Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler



güzel olmuş ama çağdaş çok sesli türk müziğinin çalgıları nelerdir????
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 03-13-2014   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler



Yaylı çalgılar:
Yayla sürtündüğünde titreşen tellerden oluşan tahta çalgılardır Diğer bir adı da "keman ailesi"dir
Keman: Yaylı çalgıların en küçüğüdür Soprano ses verir
Viyola: Kemandan biraz daha büyük tınısı daha lirik bir çalgıdır Alto ses verir
Çello (Viyolonsel): Sesi insan sesine en yakın olan çalgı olarak da bilinir Bir ucu yere dayanarak çalınır Tenor ses verir
Kontrbas (veya sadece Bas): Yaylı çalgılar arasında en büyük olanıdır (Boyu bir insan boyuna ulaşır) Bas ses verir


Üflemeli çalgılar:
İçlerine üflenen nefes sayesinde titreşen çalgılardır İki gruba ayrılırlar: Tahta üflemeliler ve Bakır üflemeliler Bu gruplar çalgıların imal edildikleri maddeye göre ayrılmaz çalışma stillerine göre ayrılır

Flüt: Bir tahta üflemelidir 19 yüzyılda tahtadan imal edilirken günümüzde metalden imal edilmekte olan konser flütü (yanflüt) tatlı ve sakinleştirici bir ses çıkarır
Klarinet: Tek kamışlı tahta üflemelidir 19 yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır Hafif boğukça fakat parlak bir ses çıkarır
Saksofon: 20 yüzyıl klasik müzik eserlerinde yer alan (örneğin Ravel ve Gershwin'in eserlerinde) tek kamışlı tahta üflemelidir

Obua: Çift kamışlı tahta üflemelidir Barok dönemden beri orkestraların en popüler çalgılarındandır Keskin ve acıklı bir sesi vardır
Fagot: Çift kamışlı tahta üflemelidir Gizemli ve kadifemsi bir sesi vardır
Trompet: Pistonlu bakır üflemelidir Parlak ve coşkulu bir sesi vardır
Trombon: Sürgülü bakır üflemelidir Trompetten daha kalın ses çıkarır Sesi biraz daha boğuktur
Korno: Pek çok yerinden bükülmüş çok uzun bir borudan oluşur Dairesel bir şekle boğuk bir sese sahiptir
Tuba: En kalın sesli bakır üflemelidir Kornonun daha büyüğü sayılabilir Pistonludur


Vurmalı çalgılar (Perküsyon):

Tokmak baget veya fırça gibi cisimlerle vurularak titreştirilen çalgılardır Orkestranın en arkasında bulunurlar

Timpani: Küçük orkestra davullarıdır Yarım küre biçimindedirler Çıkaracakları nota derileri gerilerek ayarlanabilir
Zil: İki dairesel bakır levhadan oluşur birbirlerine çarpılarak ses çıkartılır
Üçgen: Bir metal çubuğun üçgen şekli oluşturacak şekilde bükülmesiyle yapılır Küçük bir sopayla vurularak kısa ama etkili bir çın sesi verir
Kastanyet: İspanyol kökenlidir İki küçük tahta parçasından oluşur bunların birbirine vurulmasıyla ses çıkarır
Çıngırak: Metalden yapılmış konik biçimli bir çalgıdır İçinde yine metalden küçük bir tokmak asılıdır çıngırak sallandıkça koninin iç yüzeyine çarparak ses verir
Tef: Yuvarlak bir tahta kasnağın bir veya iki yanına deriden bir örtü geçirilerek yapılır ve parmak vuruşlarıyla çalınır Her vuruşta kasnaktaki ince pirinçten 4-8 çift küçük zil tınlar
Trampet: Dairesel bir metal gövdenin iki tarafına gerilmiş deriden ve bir derinin hemen altındaki gerili kirişlerden oluşur Bagetle vurulduğunda deriler kirişlerle titreşir ve güçlü keskin bir pat sesi çıkar



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler

Eski 03-13-2014   #7
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Nedir? Çağdaş Çok Sesli Türk Müziği Hakkında Bilgiler



Türk müziğinde kullanılan çalgılar Vurmalı çalgılar

Bendir · Darbuka · Delbek · Davul · Nakkare · Tef · Zil

Üflemeli (Nefesli) çalgılar Düdük ·


Kaval · Mey · Ney · Sipsi · Tulum · Zurna

Telli çalgılar Yaylı telli çalgılar

Kabak kemane · Keman · Kemençe · Rebap · Sînekemanı · Yaylı tambur

Mızraplı telli çalgılar


Bağlama · Cura · Cümbüş · Hegit · Kanun · Kopuz · Lavta · Tambur · Tar · Ut

Vurmalı telli çalgılar


Santur



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.