09-25-2013
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Santur, Santuri, Dulcimer,tympanon,simbalom,tambal, Yangqin
SANTUR
Santur,tellerine bir çift tokmak ya da çubukla vurularak çalınan,ahşap gövdeli çalgıya İran ve Türkiye'de verilen ad Yunanistan'da santuri olarak adlandırılır Birçok Doğu ve Batı ülkesinde az çok farklı tipleri kullanılır Batı Avrupa'ya 15 yüzyılda Anadolu ( bazı uzmanlara göre Bizans) üzerinden geçtiği sanılır İngiltere'de dulcimer,Fransa'da tympanon,Macaristan'da simbalom,Romanya'da tambal,Alpler'de Hackbrett adlarını almış ve biçimsel olarak az ya da çok farklılaşmıştır Çin'de de yangqin adıyla kullanılır

Santurun geçmişi çok eskidir İbrani kökenli olduğunu belirten müzikbilimcilerin yanı sıra,İran kökenli olduğunu ileri sürenler vardır Doğu ve Orta Asya Türklerinin yatuk ya da yatugan adıyla çok eskiden beri ilkel tiplerini kullandıkları santurun,Osmanlılarda ne zaman kullanılmaya başladığı kesin olarak bilinmez 19 yüzyılın ilk yarısında Muzıka-yı Hümayun'dan Hilmi Bey,İstanbul'a gelen Rumen müzikçilerde gördüğü santur benzeri çalgıyı ,akordunda yaptığı bazı değişikliklerle kısmen Türk müziğine uyarlamıştır Aslında Macar simbalom'u olan bu çalgıyla o zamana değin kullanılmakta olan santuru birbirinden ayırt etmek için eskisine "alaturka santur", yenisine "alafranga santur" denmiştir
Simbalom ya da alafranga santur gibi alaturka santur da ikizkenar yamuk biçiminde ahşap bir kasaya gerilen ve iki eşik üstünden geçen metal tellerden oluşurdu Ses alanı yaklaşık iki buçuk oktavdı Beşerli 32 takım teli vardı ve toplam tel sayısı 160'tı Ana sesler arasında tek bir ara ses olurdu Ama bu ara sesler,icra edilecek yapıtların makamlarına göre akortlanabiliyordu Çünkü her ses tek bir takımdan elde ediliyordu Alafranga santurun en önemli farkı,tel takımlarından çoğunun (biri eşiğin sağından,öbürü solundan olmak üzere ) iki ayrı ses vermesiydi Bu yapısal özellik alafranga santurun Türk makamlarındaki perdelere göre akortlanmasına olanak vermediğinden çalgı yaklaşık 50-60 yıl kullanıldıktan sonra terk edildi Alaturka santur ise,20 yüzyılın ortalarına değin kullanıldı
Bugün Türkiye'de birkaç amatör dışında santur çalan yoktur İran'da ise ,geleneksel müziğin en önemli çalgılarından biri hala santurdur
Sert ağaçlardan yapılan kıvrık uçlu topmakların ucuna meşin ya da keçe saran santurcular olduğu gibi,çıplak tokmak kullananlar da vardı Çalgı çoğu kez özel sehpasına yerleştirilerek çalınırdı Ama oturan icracının iki dizi üstüne koyduğu da olurdu
Santurda piyonadaki gibi bir surdin ( kısmaç) düzeneği bulunmadığından tellerin titreşimi uzun bir süre devam eder ve peş peşe çalınan sesler,birbirinden yeterince ayrılmaz Ayrıca bak simbalom;zither
Kaynak:AnaBritannica cilt 27 sayfa 157 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|