12-20-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eski Türklerde Şairlerin Görev Ve İşlevleri Nelerdir?
eski türklerde şairlerin (kam, baksı, ozan, şaman) görev ve işlevleri nelerdir?
Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır Folklor araştırmacısı Hadi Zarifin ifadesine göre, Özbek halk destanlarının nesilden nesile intikal ettirilmesinde en önemli rolü baksılar üstlenmiştir
Cengiz Han ve Altınordu, sarayında, daha sonra Hive ve Buhara saraylarında destan anlatan baksılar daima mevcut olmuştur Her boyun meşhur olmuş baksıları, halk destanlarını ağızdan ağıza nakletmek suretiyle yaşatmışlardır Özbeklerde güz mevsiminden itibaren bahar aylarına kadar her akşam destan okunması, halk eğitimi açısından önemli bir kültür faaliyeti olarak değerlendirilmektedir baksı, dombırasını alır ve bütün gece destan okur Baksılar bu şekilde Goroğlu, Alpamış, Kuntuğmış, Tomaris, Karahan gibi kahramanlık destanlarını yüzyıllarca güzel ve alçak sesle şarkı söyleyerek anlatmışlardır Bu gelenek, esir Türkistan halkının gönlündeki hürriyet arzusunu ve mücadele şevkini daima yaşatmıştır Romantik aşk ve macera destanlan ise, halkın millî ahlakının ve milli hayat tarzının devam ettirilmesinde, millî dil ve edebiyatın muhafaza edilmesinde çok önemli bir hizmeti yerine getirmiştir
Şaman
İlk olarak XIII y y ' da kullanılmış olan "şaman" sözcüğünün eski Türkler tarafından kullanılmadığını öncelikle belirtmek gerekir Eski Türkler’de şaman sözcüğü yerine "Kam" sözcüğü kullanılmıştır Eski Türkler’de dini törenleri yöneten kişiye "Kam" denildiği, eski Çin kaynaklarından anlaşılmaktadır Türkler’in günümüzde "şaman" anlamında kullandıkları Kam sözcüğü, araştırmacılara göre en az 5 y y ’dan bu yana yaşamaktadır
Uygurca’da şaman, "hastalıkları gideren, acıları dindiren, çılgınlıkları, saraları yatıştıran, hastalara ilaç yapan kimse" anlamında, "otacı" diye anılmıştır Çin kaynaklarına göre, Kırgızlar’da şamanın adı Gan’dır Altaylılar şamana Kam, kamların yönettikleri törenlere de "kamlama" demişlerdir Moğolca’da şamanın karşılığı ise Böge’dir Fakat Orhun Yazıtları'nda ve ele geçen Göktürkçe yazılı metinlerde ne "din adamı" anlamında, ne de "şaman" anlamında Kam sözcüğüne rastlanmadığı gibi, hiçbir belgede şamanlıkla ilgili açıklamalara rastlanmamıştır
Şaman inanışına göre yeryüzünde yaşayıp, alt ve üst dünyaya yolculuk yapar Şifacı, ruhların öte dünyaya gitmesine yardım eder Evleri kötü ruhlardan korur Davulu transa geçmesini sağlayan ve özel bir yöntemle yapılan en önemli aracıdır Yardımcı, koruyucu ruhları vardır, onlar şamana öte alemlere yolculuğu sırasında yol gösterirler Türk şamanların en önemli yardımcı ruhları körmös'lerdir Körmösler ölmüş şamanların ruhlarıdır
Ozan
Türk edebiyatının başlangıcından 16 yüzyıla kadar "Ozan" kelimesiyle anılan halk şairleri toplumdaki olumlu ya da olumsuz gelişmeler, ozanın sazına, sözüne ve sesine konu olur Ozanlarımız toplumun sorunlarını dile getirmek, olup biteni daha erken görme ve gelecek nesillere mesaj verme özellikleriyle de tanınmıştır Böylece halka mal olmuşlardır Ozanlık geleneğinde tabiat sevgisi vardır, halk sevgisi vardır, vatan sevgisi vardır, hak sevgisi vardır Halkın bağrından kopar ve temsil ettiği toplumun sorunlarını, mesajlarını sazıyla anlatır Yaşadıkları dönemlerde her halk ozanının farklı bir yeri vardır Ama tüm halk ozanlarımızın buluştuğu yer, halkın gönlüdür
Türk Edebiyat Tarihinin önemli ozanları:
Karacaoğlan
Kul Nesîmî
Gevheri
Âşık Ömer
Kayıkçı Kul Mustafa
|
|
|