Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdal, kimdir, pir, sultan

Pir Sultan Abdal Kimdir.

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pir Sultan Abdal Kimdir.



Pir Sultan Abdal kimdir
Pir Sultan Abdal kimdir FrmSinsi Pir Sultan Abdal kimdir Hakkında

Alıntı Yaparak Cevapla

Pir Sultan Abdal Kimdir.

Eski 12-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pir Sultan Abdal Kimdir.



Pir Sultan Abdal kimdir?

Pir Sultan’in asıl adı Haydar’dır Sivas ili, Yıldızeli ilçesi, Çırçır Nahiyesi Banaz Köyünde doğmuştur Bir Bektaşi ocağının Piriydi Sosyal ve inanç isyanının başını çekmiştir Bu olay, Kanuni Sultan Süleyman ( 1520-1566) ve Şah Tahmasap (1524-1576) zamanında olmuştur Şah Tahmasap, Şah İsmail’in oğluydu ve adı Pir Sultan’ın şiirlerinde geçmektedir

Pir Sultan’ın müritleri arasında Hafik ilçesi, Sofular Köyünden gelen Hızır isimli bir derviş vardı Hızır, Pir Sultan’ın iznini alarak İstanbul’a gitmiş ve şansı açılmış, Paşa ve Beylerbeyi olmuş

Efsaneye göre, Pir Sultan, Hızır’a: “Gidip okuyacaksın Paşa, hatta vezir olacaksın Fakat beni asmağa geleceksin!” diye söylemiş Pir Sultan Osmanlının zulmüne karşı ayaklandığında, Paşa olan Hızır, isyanı bastırmak görevine tayin olmuş Pir Sultan Hızır tarafından tutuklanıp Sivas Toprak Kalesine konmuş ve idama mahkum edilmiştir

Tekrar efsaneye göre, Hızır Paşa, Pir Sultan’ın hayatını kurtarmak için O’ndan “Şah” kelimesini kullanmadan üç nefes istemiştir Pir Sultan sazını alıp Şah’ı öven üç nefes söyledi Fakat bu övgü İran Şahını değil, Şah-ı Merdanı, yani Ali’yi anlatıyordu Pir Sultan asıldı ve Hızır Paşanın adı lanetle anıldı

Tarihte, Hızır ismini taşıyan birkaç devlet adamı oldu Ama büyük bir olasılıkla Pir Sultan’ı asan Hızır Paşa, 1551/2 ve 1567 yılları arasında Paşalık yapmış veya 1560-1567 yılları arasında Beylerbeyi ve Bağdat Valisi olan Hızır Paşa olabilir Bahsedilen olaylar Pir Sultan’ın isyanı, yakalanması ve idamı süresinde, Hızır Paşanın Bağdat yolunda iken Sivas’tan geçtiği zaman olabilir

Ali’yi öven ve Pir Sultan’ın idamına yol açan nefesler her zaman söylenegelmiştir İlk önce Pir Sultan şu nefesi söylemiştir

“ Hızır Paşa bizi berdar etmeden
Açılın kapılar Şah’a gidelim
Siyaset günleri gelip yetmeden
Açılın kapılar Şah’a gidelim”

Sonra, mahkeme tutanaklarını yazan katibe seslenip :

“ Kul olayım kalem tutan eline
Katip ahvalimi Şah’a böyle yaz

Allahı seversen katip böyle yaz :

Dünü gün ol Şah’a eylerim niyaz
Umarım yıkılsın şu kanlı Sivas
Katip ahvalimi Şah’a böyle yaz…”

Pir Sultan üçüncü bir deyişle sözlerini bitirmiş :

“ Karşıda görünen ne güzel yayla
Nir dem süremedim giderim böyle
Ela gözlü pirim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan Şah’a gideriz

Pir Sultan Abdal’ım dünya durulm
Gitti giden ömür geri dönülmez
Gözlerim de Şah yolundan ayrılmaz
Ben de bu yayladan Şah’a giderim …”

Pir Sultan Abdal efsaneleştirilmiş, ayaklanması ve idam edilişi toplumsal koşularla göre güncelleştirilmektedir

Halk kahramanı oldu ve isyanı halk haklarını savunmak için ve baskıya karşı mücadeleler hareketi olarak görülüyor

Şiirleri halk tarafından çok sevilir ve sözleri koşullara göre değiştirilir Aşağıdaki deyiş herhangi bir olayı protesto eden gençlerin toplanma marşı gibi kullanılıyor

“Gelin canlar bir olalım
Münkire kılıç çalalım
Hüseynin kanın alalım
Tevekkeltü taallah…

Açalım kızıl sancağı
Geçsin yezidlerin çağı
Elimizde aşk bıçağı
Tevekkeltü taallah…

Pir Sultan’ım geldim cuşa
Münkirlerin akla şaşa
Takdir olan gelir başa
Tevekkeltü taallah …

Hüseyin’in kanını almak ve düşmanlarını kırmak, yani Yezid ve Mervan’a karşı bir direniş çağrısıdır Sözlerindeki gizli mana, baskı altında kalan halkın intikamını alan bir kahraman gibi anlaşılmaktadır

Edebiyat bakımında Pir Sultan Abdal’ın şiirleri eşsizdir Manzaraların tasviri ve doğa güzelliğini O’nun gibi kimse ifade edemez Dili ve yazış tarzı yeganedir ve kimse ile mukayese edilemez

Aynı zamanda şiirlerinin derinliği eşsizdir Mistik düşüncelerini ifade etmek için şair, doğa dünyasından gelen sembolik imgeleri kullanıyor

“ Uyur idik uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk ses anladık
Sürüye saydılar bizi

Halımızı hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi

Aşk defterine yazıldık
Pir divanına yazıldık
Üzüm olduk şerbet ezildik
Doluya saydılar bizi

Pir Sultan’ım Haydar şunda
Çok keramet var insanda
O cihanda bu cihanda
Ali’ye saydılar bizi

Kerbela trajedisi Alevi-Bektaşilerin hatırasında devamlı olarak canlı yaşıyor Ayn-i Cem’de anılır Bu sembol aynı zamanda geniş halk kitleleri nezdinde anlılığını korumaktadır Hüseyin’in dramı olaylara göre güncelleştirilmektedir

Kerbela her zaman haksızlığın ve Alevilere karşı yapılan baskıların sembolü oldu Hüseyin haksızlıkla öldürülen bir şehidin / şehitliğin sembolüdür Fakat aynı zamanla kahramanların ve şehitlerin kuvveti köreliyor Tapınmaları yeniden canlandırmak gerekiyor

Örneğin :
İnsanlardan uzak kalan Gök-Tanrı’nın yerine Şah-ı Merdan, yani Ali geldi Aleviler en çok Ali’ye dua ederler Fakat ibadetlerinde en önemli yer Hüseyin’indir En büyük heyecan Hüseyin’in maktelinden geliyor, çünkü Hüseyin ıstırap çeken insanlığın sembolüdür

Asrımızın son çeyreğinde genç aleviler cahilliğin uyuşukluğundan uyanıp okumaya başladılar Düşünsel sınıfın etkisi altında ve Avrupa ülkelerine göç eden işçilerin etkisinde sınıf çatışmalarından ve Marksist fikirlerden etkilendiler Kerbela şehitleri o zaman yeni bir anlama kazandı Onlar sosyal baskının bir sembolü haline geldiler

Bilindiği gibi Alevilerin çeşitli akımları izleyen birkaç, hatta bir çok dernekleri var Bunlar :

· Kemalist idealini koruyan ve eski Bektaşilerin

manevi çocukları olan “Hacı Bektaş Dernekleri”,

· Devlete yakın olan ve Aleviliği Sünniliğe bağlamak

isteyen “Cem Dernekleri”

· Eski zaman Kızılbaşların yoluna sadık kalan, Pir Sultan’a hayran olan “Pir Sultan Dernekleri”

Pir Sultan’a sevgi her zaman Hazret-i Hüseyin’e olan saygıyı beraberinde taşımaktadır Her ikisi de haksızlığa uğrayan insanlığın simgeleri oldular

Yakın geçmişte 2 Temmuz 1993 tarihindeki kanlı Sivas Madımak Katliamı bu görüşü daha da arttırdı ve şiddetlendirdi

Hazret-i Hüseyin’in ve Pir Sultan Abdal’ın şehadet- leri iç içe girdi

Anadolu halkı için Pir Sultan Abdal, Kerbela şehitlerinden daha yakın bir kahramandır

O güncelleştirilen ve canlandırılan bir Hüseyin oldu

Kaynak : Bu makale “Anadolu Aleviliği ve Pir Sultan Abdal “ adlı kitaptan alınmıştır

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yayınları
4 Temmuz 1998

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.