|  | Tanzimat Edebiyatı 2. Dönem |  | 
|  12-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tanzimat Edebiyatı 2. DönemTanzimat Edebiyatı 2  dönem İkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı 1876-1896 yılları arasında ikinci dönemin tanınmış temsilcileri Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Sami Paşazade Sezai ve Nabizade Nazım?dır  İkinci dönem edebiyatçıların sanat anlayışları birincilerden farklıdır  İkinci dönemde sanat sanat içindir anlayışıyla eserler verilmiştir  Bunun sebebi bu devirde idarenin daha baskıcı davranmasıdır  Bu dönemde batı edebiyatı örnekleri daha başarılı bir şekilde ortaya konmuştur  Dönemin sanatçıları devlet işleriyle, siyasetle, toplum meseleleriyle değil sadece sanatla ilgilenmişlerdir  Birinci dönem sanatçılarının toplumsal sorunlarla ilgilenmelerine karşın bu dönem sanatçıları kişisel konu ve temaları işlemişlerdir  Bu yüzden dilleri daha ağırdır  Dönemin romanlarında realizmin, şiirinde ise romantizmin etkisi vardır  Dönemin Edebiyatçıları Recaizade Mahmut Ekrem (1847-1914): Şiir, roman, hikâye, tiyatro, eleştiri, edebî bilgiler türlerinde eserler vermiştir  Şiirlerinde hüznü ve elemi işlemiştir  Ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, hüzünlü duygular, romantik güzellikler, solgun güller, kitap yaprakları arasında kurutulmuş çiçekler, küçük kuşlar onun şiirlerinin konuları arasındadır  Oğlu Nejad?ın ölümü; işli, üzüntülü şiirler yazmasında etkili olmuştur  Edebiyatta yenileşmeden yanadır  Muallim Naci ile aralarında bu konularda tartışmalar olmuştur  Eserleri Nağme-i Seher: Şiir Yadigâr-ı Şebab: Şiir Pejmürde: Şiir Zemzeme: Şiir  Önsüzünde edebiyat hakkındaki düşünceleri ve edebî eleştirileri vardır  (Bu esere Muallim Naci ?Demdeme? ile karşılık vermiştir  ) Muhsin Bey: Hikâye Şemsa: Hikâye Araba Sevdasi: Roman  Realizmin etkisiyle yazilmiştir ve bati hayranligi yolunda düşülen garip durumları eleştirir  Çok Bilen Çok Yanılır: Komedi Afife Anjelik: Tiyatro Vuslat: Tiyatro Atala: Tiyatro Talim-i Edebiyat: Edebî bilgiler içerir  Samipaşazade Sezai (1860-1936):Batili tarzda hikâyeleri ve bir romani vardir  Sergüzeşt adli romani realizme dogru atilmiş bir adimdir  Küçük Şeyler adli hikâye kitabi Fransiz realistlerinin sanat anlayişlarina uygundur  Rumuzul-edeb, bazi makale, hikâye ve sohbetlerini içerir  Romantik özellikler taşiyan şiirler de yazmiştir  Şiir isimli bir de piyesi vardir  ?İclâl?de, yeğeni İclâl?in ölümü üzerine yazdığı mersiye, bazı nesirleri ve hatıraları vardır  Abdülhak Hâmit Tarhan (1852-1937): Edebiyatta batılılaşmanın asıl ihtilâlcisidir  Şair-i Azam olarak bilinir  Kurallara uymayan, batı şiirinde gördüğü her yeniliği Türk şiirine uygulayan, divan şiirini bitiren o olmuştur  Doğu ve batı şiirini işlendikleri yerlere giderek öğrenmiştir  Sanatında romantik etkiler vardır  Zengin bir lirizm bulunan şiirlerinde vezne, kafiyeye, söze, dile pek önem vermemiştir  Taşkınlık ve yücelik, söyleyişteki tezat onun şiirinin önemli özellikleridir  Şiirlerinde ve tiyatrolarında tarihî konular önemli bir yer tutar  Soyut kavramlar, hayat, tabiat, ölüm, insan, onun işlediği konulardır  Şiirleri: Sahra, Belde, Makber, Ölü, Bunlar O?dur, Hacle, Bâlâdan Bir Ses, Garam? Yirmiye yakın tiyatrosu vardır  Sahnelenmesi imkânsız tiyatro eserleri yazmıştır  Bu eserlerde insanların yanında ölüler, ruhlar, hayaletler, periler de rol alır  Tiyatroda egzotik, tarihî, millî ve dinî konuları işlemiştir  Bazı oyunlarında Shakespeare?in tesiri görülür  Hepsi de dramdır ve bazıları mensur bazıları da manzumdur  İlk tiyatro eseri Macera-yı Aşk?tır  Tarık, Finten, Eşber, Nesteren, Sardanapal, İlhan, Hakan, Liberte önemli tiyatro eserleridir  Nabizade Nazım (1862-1893): Romanlarıyla ve hikâyeleriyle realizmin ve natüralizmin temsilcisidir  Karabibik, edebiyatımızda Anadolu konulu ilk hikâyedir  Köy romanı olarak bilinir  Köy hayatı tam bir realizmle yansıtılmıştır  Zehra, ilk psikolojik roman örneğidir  Eserde tasvir ve tahliller geniş yer tutar  Diğer hikâyeleri: Yadigârlarım, Bir Hatıra, Sevda, Haspa Muallim Naci (1850-1893): Eski şiirin savunucusu ve temsilcisidir  Eski-yeni konusunda Recaizade ile aralarında tartışmalar olmuştur  Naci göze hitap eden kafiyeyi savunurken, Recaizade kulağa hitap eden kafiyeyi savunmuştur  Tartışma konusu, ?abes? ve ?muktebes? kelimelerinin -eski yazıda- kafiyeli olup olmadıklarıdır  Batılı şiiri benimsememesine rağmen bu alanda başarılı şiirler yazmıştır  Şiir kitapları: Ateşpare, Şerare, Füruzan, Sünbüle Edebî eseri: Istılahat-ı Edebiye Sözlüğü: Lûgat-ı Naci Ara Nesil (1880-1896) Tanzimat edebiyatının ikinci kısmı ile Servet-i Fünun arasında kalan dönem  Bu nesil Servet-i Fünun?un hazırlayıcısıdır  En çok Recaizade Mahmut Ekrem?in ve Muallim Naci?nin etkisinde kalmışlardır  Bu dönemde eski-yeni tartışmaları yaşandı (Ekrem-Naci)  Natüralizm bu dönemde edebiyatımıza girdi ve tartışıldı (Natüralizmi Beşir Fuat savundu)  Serbest müstezat ve sone kullanıldı  Cümlelerin bir tek dizede bitmesi anlayışı terk edildi  Yeni terkipler ve kelimeler bulundu  Kafiyesiz şiirler de yazıldı  Kulak için kafiye denendi  Dönemin Sanatçıları Abdülhalim Memduh, Ali Ferruh, Ali Kemal, Ali Nusret, Andelib Mehmet Faik Esad, Beşir Fuad, Fatma Aliye, Fazlı Necib, İsmail Safa, İsmet Bey, Mehmed Celâl, Menemenlizade Mehmed Tahir, Nabizade Nazım  Bu dönemde elliye yakın çıkan mecmuadan birkaçı: Bahçe, Şark, Hazine-i Evrak, Mecmua-i Âşâr-ı Edebiye, Mecmua-i Ebuzziya, Hafta, Âfak, Güneş, Berk, Gayret, Risale-i Hafi, Nokta, Servet-i Fünun (1928?den sonra Uyanış adıyla), Mekteb, Hazine-i Fünun Malûmat, Resimli Gazete? | 
|   | 
|  | 
|  |