Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlatm, cumhuriyet, dersi, dönemi, edebiyat, edebiyatı, konu, türk, özellikleri, şairleri, şiir

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Şairleri Şiir Özellikleri Edebiyat Dersi Konu Anlatm

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Şairleri Şiir Özellikleri Edebiyat Dersi Konu Anlatm



Cumhuriyet dönemi türk edebiyatı

cumhuriyet dönemi, millileşme akımının devamı olarak, hızlı bir gelişme ve oluşma çığırı açmıştır bu edebiyatın oluşumunda tanzimat ve meşrutiyet dönemlerinde ortaya çıkan yeni edebiyat hareketlerinin ihmal edilemez bir yeri vardır

önceki edebiyat dönemlerinden şekil, dil ve fikir bakımından bazı özellikleri devralan cumhuriyet dönemi edebiyatı’nın oluşumunda, cumhuriyet’in ilânından sonra gerçekleştirilen büyük siyasî, toplumsal ve kültürel değişmenin daha yaygın ve esaslı bir rolü vardır devam eden bazı çizgilere rağmen bu edebiyatın, geçmişin edebiyatından çok farklı bir şekilde oluşmasında, atatürk ilke ve devrimleri büyük ölçüde belirleyici bir rol oynamıştır

devrimler, özellikle dil devrimi türkçe’yi ve türk edebiyatı’nı gerçek mecrasına sokmuş milliyetçi, halkçı, devrimci, modern sanat ve edebiyat görüşlerinin benimsenmesine yol açmıştır cumhuriyet dönemi türk edebiyatı, divan edebiyatının terk edilmesinden sonra teşekkül eden tanzimat, servet-i fünun, fecr-i ati ve millî edebiyat adlarıyla anılan edebiyat tarzları vasıtasıyla oluşturulan zemin üzerine kurulmuştur

cumhuriyet devri edebiyatının ilk dönem eserleri değişen siyasî, sosyal ve kültürel çerçevenin etkilerini taşır dildeki sadeleşme hareketi artık yerleşmiştir şiirde ve düz yazıda toplumun her kesiminden gelen sanatçılar sayesinde konular oldukça genişletilmiştir buna bağlı olarak mekânlar da çeşitlilik kazanmıştır anadolu’ya daha çok yer verilmiştir roman ve hikâyelerde toplum sorunları, gözleme dayanan bir gerçeklikle anlatılmıştır

cumhuriyet dönemi, sürüp gelen dil tartışmalarını bilimsel bir sonuca bağlamış, türk edebiyatı batı taklitçiliğinden kurtulmuş, yeni bir atılışla kendi kişiliğini bulmuş, halk ve aydın arasındaki uçurum kapatılmaya çalışılmıştır

cumhuriyet dönemi edebiyatının belli başlı özellikleri:

1 aruz ölçüsü tamamen bırakılmıştır

2 ilk yıllarda kullanılan hece ölçüsü 1940’lardan sonra yerini serbest şiire bırakmıştır

3 şiir , roman , öykü türünde önemli teknik gelişmeler olmuştur

4 roman ve öyküde realizm , natüralizm , toplumsal gerçekçilik gibi akımlar etkili olmuş , şiirde ise çağdaş akımlar izlenerek onların benzerleri yaratılmaya çalışılmıştır

5 bu dönemin yazarlarının hemen hepsi, eserlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır

6 yazar ve şairlerin çoğu anadolu’ya yönelmişler, eserlerinde anadolu’yu işlemişlerdir

7 cumhuriyetin ilk yıllarında istiklâl savaşı’nın meydana getirdiği “destani” ruh hali etkisini sürdürmüştür

8 bu dönemdeki eserlerde halk, millet, memleket ve çağdaş millet kavramlarıyla ilgili düşünceler geniş yer tutar

9 mizah, hiciv, deneme, eleştiri ve edebiyat tarihi alanlarında önemli gelişmeler görülmüştür

bu dönemin önemli sanatçıları:

hikaye ve roman alanında: sabahattin ali, sait faik abasıyanık, aziz nesin, kemal tahir, yaşar kemal, orhan kemal, haldun taner, fakir bayburt, cevat şakir kabaağaçlı, memduh şevket esendal

tiyatroda: vedat nedim tör, turgut özakman, turan oflazoğlu …

şiirde:

a)heceyi kullananlar: ahmet hamdi tanpınar, ahmet kutsi tecer, necip fazıl kısakürek, ziya osman saba, ahmet muhip dranas, cahit sıtkı tarancı

b)özgür nazımda: nazım hikmet, fazıl hüsnü dağlarca, orhan veli kanık, oktay rıfat horozcu, behçet necatigil, cahit külebi, sezai karakoç, atilla ilhan, ismet özel…

cumhuriyet döneminde oluşan edebi topluluklar:

a) beş hececiler: milli edebiyat’ın ölçü, birim ve nazım biçimlerini kullanmaya özen gösteren bir düşünceye sahip olan beş şairin bir araya gelerek oluşturduğu bir topluluktur bu şairler; orhan seyfi orhon, halit fahri ozansoy, enis behiç koryürek, yusuf ziya ortaç ve faruk nafız çamlıbel’dir hecenin bu beş şairi millî edebiyat akımından etkilenmiş ve ilk şiirlerine aruzla başlayıp daha sonra şiirlerinde heceyi kullanmaya devam etmişlerdir bunda da oldukça başarılı olmuşlardır şiirde sade ve özentisiz olmayı tercih etmişlerdir nesir cümlesini şiire aktarmışlar ve düzyazıdaki söz diziminin şiirlerde de görülmesini sağlamışlardır

topluluğu oluşturan, milli edebiyatın “sade dil ve şiirde hece ölçüsü kullanılmalıdır” ilkesine bağlı kalarak milli özelliklerimizi şiirde yaşatmaya çalışmışlardır şiire 1 dünya savaşı ve millî mücadele yıllarında başlayan, mütareke yıllarında şöhret kazanan hececiler, anadolu'yu ve vasat insan tipini şiire soktular memleket sevgisi, yurt güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik, işledikleri başlıca konulardır

orhan seyfi orhon (1890-1972): şiirlerinde konuşma dilini kullanmıştır bazı şiirlerinde halk şiiri şekillerini kullanmıştır daha çok şahsî temaları işleyen şair vatanî konuları da işlemiştir

eserleri: fırtına ve kar, peri kızı ile çoban, gönülden sesler, o beyaz bir kuştu

yusuf ziya ortaç (1896-1967): şiire aruzla başlamış, daha sonra heceyi kullanmıştır günlük hayatın çeşitli görünümlerini sade bir dille işlemiştir akbaba adlı mizah dergisini çıkarmıştır

eserleri: akından akına, aşıklar yolu, yanardağ, bir rüzgâr esti

faruk nafiz çamlıbel (1898-1973): beş hececilerin en genci ve en başarılısıdır buna rağmen aruzu da tamamen terk etmemiştir şiirlerinde anadolu’yu, memleket sevgisini anlatmıştır başlıca konu ve temaları, aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık ve ihtirastır lirik şiirleri vardır

şiirleri: han duvarları, çoban çeşmesi, dinle neyden, gönülden gönüle

tiyatro eserleri: canavar, akın, özyurt, kahraman

enis behiç koryürek(1892-1949): şiire aruzla başlamıştır heceyle yazdığı ilk şiirlerinde aşkı işlemekle beraber, daha sonra kurtuluş savaşı yıllarında millî duyguları ve tarihî kahramanlıkları işlemiştir

şiirleri: miras, güneşin ölümü

halit fahri ozansoy (1891-1971): “aruza veda” adlı şiiriyle aruzu bırakıp heceyi kullanmaya başlamıştır şiirlerinde konuşulan türkçeyi başarıyla kullanmıştır derin bir melânkoli ev karamsarlık taşıyan şiirlerinde ferdî konuları işlemiştir şiir, roman ve tiyatro türünde eserleri vardır bu eserler cenk duyguları, efsaneler, baykuş ve hayalet’tir

b) yedi meşaleciler: yedi meşaleciler, milli edebiyatçıların gerçekten uzak, duygusal memleketçiliklerine karşı olarak doğmuşlardır vatanseverlik anlayışıyla romantik bir halkçılık mücadelesi vermişlerdir “yedi meşale” adlı dergide şiirlerini ve görüşlerini yayımlayan ve ortak bir kitap da çıkaran genç sanatçılar, edebiyatımıza “canlılık samimiyet ve daima yenilik ”getirmeyi ilke edinmişlerdir fransız sembolist şairlerden de etkilenen bu şairler, aruz yerine heceyi kullanmışlardır bu edebî topluluk yeni bir edebiyat, farklı bir şiir anlayışı oluşturmak için toplanmıştır ama bunu başaramamıştır yedi meşaleciler, beş hececileri eleştirip ve onlara karşı çıkmalarına rağmen beş hececilerin yolundan gitmişlerdir

temsilcileri: sabri esat siyavuşgil, ziya osman saba, yaşar nabi nayır, muammer lütfi, vasfi mahir kocatürk, kenan hulusi koray, cevdet kudret

c) garipçiler (1 yeniler): garipçiler akımı 1914 yılında; orhan veli kanık, melih cevdet anday ve oktay rıfat’ın ortaklaşa çıkardıkları “garip” adlı şiir kitabıyla başladı bu akım 1940'ta garipçiler adıyla çıkan topluluğun ortaya koyduğu bir sanat anlayışıdır klasik şiir anlayışına tepki olarak doğmuştur bu adı almalarında orhan veli’nin “kitabe-i seng-i mezar” adlı şiirinin garip tepkilere sebep olmasının ve garip bulunmasının etkisi olmuştur

bu akımın amacı şiiri, öteden beri vazgeçilmez unsurlar sayılan vezin, kafiye, nazım şekli, nazım birimi; şairanelik, mecazlı söyleyiş, söz sanatı ve süs gibi unsurlardan sıyırarak, duyuların yalın ifadesi hâline getirmekti bu tutumları gelenekçiler tarafından hiç de hoş karşılanmadı bu akımda hiç bir kural ve kalıba bağlanmamak prensip edinilmiştir sade bir dil kullanmışlardır günlük ve sıradan konuları işlemişlerdir sıradan insanların problemleri, yaşama sevinci, hayattaki gariplikler şiirlerinin başlıca konularıdır şiirde o zamana kadar işlenmemiş konuları ele almışlardır garipçilere göre şiir, her yerde görülen basit şeyleri anlatmalıydı bu akımın yazarları alaycı ve nükteciydiler aydınları bırakıp halka yöneldiler şiirin alışılagelmiş bütün kalıplarını yok saydılar serbest şiiri egemen kıldılar şiirlerinde en çok görülen temalar; yaşama sevinci, tabiat sevgisi, çocukluğa dönüş, ölüm, insan sevgisi ve aşktır

orhan veli, bu tarzda yazdığı başarılı şiirlerle kendisinden sonrakileri büyük ölçüde etkiledi

garipçiler akımının özellikleri:

1 ölçü, uyak gibi biçimsel kurallardan uzaklaşmışlardır

2 şairanelikten uzak yeni bir söyleyişe yönelmişlerdir

3 “şiirin konusu sınırlanamaz sıradan konular bile şiire sokulmalıdır” anlayışıyla sıradan insanları ve onların küçük tasalarını, sevinçlerini işlemişlerdir ve o güne kadar işlenmedik konuları işlemişlerdir

4 sade, günlük konuşma dilini kullanmışlar, halk şarkılarından, fıkralardan, deyimlerden yararlanmışlardır

5 söz ve anlam oyunlarına yer vermemişlerdir

6 ince bir nükteye ve zekâ oyunlarına yönelmişlerdir hayale yer vermemişlerdir

7 halk deyişlerinden yararlanmışlar, toplumsal yergiye yer vermişlerdir

orhan veli kanık (1914-1950): türk şiirinde iki arkadaşıyla birlikte büyük bir atılım yapmış, yeni bir anlayışın öncüsü olmuştur 1914'te arkadaşlarıyla birlikte yayımladıkları “garip” adlı şiir kitabı ve yazdığı önsöz, türk şiirinde günden güne donmuş olan eski değerleri yıkmış, şiire başka bir açıdan bakılmasını sağlamıştırorhan veli şiire;ölçüye baş kaldırıp serbest yazmak, kafiyeyi şiir için gerekli görmekten vazgeçmek, şairane duyuları, parlak görüntüleri şiirden silmek, şiiri hayal gücünün kapalı duvarlarından kurtarıp gerçek hayata çıkarmak, yapmacıksız tabii bir söylentiyle günlük yaşayış içinde halktan insanları yakalamak her çeşit kelimeyi konuyu şiire sokmak, halk deyişlerinden yararlanmak ve toplumla ilgili yergiye yer vermek gibi ilkeler sokmuştur

eserleri:

şiirleri: garip, vazgeçemediğim, destan gibi, yenisi, karşı

nesirleri: sanat ve edebiyatımız, bindiğimiz dal

oktay rıfat horozcu(1914-1988): garip akımının temsilcilerindendir

başlangıçta, yeni bir hava içinde, güçlü aşk şiirleri; toplumcu sanat ilkesinden hareketle halk deyimi ve söyleyişlerinden masal ve tekerlemelerden faydalanarak başarılı taşlamalar; sosyal şiirler yazdı “perçemli sokak” adlı kitabıyla birlikte, şiir anlayışında büyük değişiklik olmuş soyut şiire kaymıştır son şiirlerinde öz ve biçim yoğunlaştırmalarıyla estetik plânda yeni ve güçlü bir şiir estetiği yakalamıştır

eserleri :

şiirleri: yaşayıp ölmek, aşk ve avarelik üzerine şiirler, güzelleme, karga ile tilki, aşk merdiveni, denize doğru konuşma, dilsiz ve çıplak, koca bir yaz

melih cevdet anday (1915-2002):garip akımının temsilcilerindendir

şiirlerinde toplumsal gerçekliği inceler daha sonra ilk şiirlerindeki romantizmden sıyrılarak duygulardan çok aklın egemenliğine, güzel günlerin özlemine bırakır

söz oyunlarında arınmış yalın bir dil vardır düz yazılarında ise yoğun bir düşünce, şiirsel, esprili, özlü bir dil vardır fıkra, makale, gezi, roman, tiyatro ve şiir yazmıştır çevirilerde yapmıştır

eserleri :

şiirleri: garip, rahatı kaçan ağaç, telgrafname, yanyana

denemeleri (çevirileri): ingiliz edebiyatından denemeler

tiyatroları : komedya, içerdekiler, gizli emir

d) maviciler: 1952-1956 yıllarında “mavi” dergisinde yazdılar toplumsal gerçekçi sanat anlayışını savundular bu görüşü yaygınlaştırmada atilla ilhan’ın garipçiler’e ve egemen sanat anlayışına karşı açtığı savaşın etkisi büyüktür yine bu dergide yazan ferit edgü, demirtaş ceyhun, demir özlü, hilmi yavuz, ece ayhan, tahsin yücel, orhan duru bu görüşleri savundular bu dergi okurdan çok genç kuşak yazar¬larının ilgisini çekti özellikle attilâ ilhan'ın sosyal realizm ile ilgili yazıları tesirli oldu

atilla ilhan( 1925-2005): menemen'de doğdu istanbul ışık lisesi'ni bitirdi istanbul hukuk fakültesi'ndeki öğrenimini yarıda bırakarak nazım hikmet'i kurtarma komitesi'ne katılmak üzere paris'e gitti dönüşünde türkiye sosyalist partisi'ne girdi garipçiler'e karşı "mavi" hareketini başlattı garipçileri, eski toplumcu gerçekçileri eleştirdiği ve atatürkçülüğe yaslanan bir toplumsal gerçekçiliği önerdiği yazıları kaynak, yeditepe, mavi dergilerinde çıktı

attilla ilhan'ın şiiri barış, özgürlük, insan sevgisi, yarın inancı gibi toplumsal temalardan bunaltı, yalnızlık, umutsuzluk, aşk ölüm gibi bireysel konulara; destansı deyişlerden kimi zaman gerçeküstücülüğe yönelmiş, zengin bir imge örgüsüne dayalı lirik bir söyleyişe; halk şiirinin ses ve biçim özelliklerinden divan geleneğinin yeni şiirin estetiğiyle yoğrulmasına uzanan bir bileşimdir bu nedenle attila ilhan'ın şiir serüveni toplumcu şiirimize olduğu kadar bireysel şiirimize de yeni boyutlar kazandırma yolundaki çabaların serüvenidir

şiir kitapları: duvar (1948), sisler bulvarı (1954), yağmur kaçağı (1955), ben sana mecburum (1960), bela çiçeği (1962), yasak sevişmek (1968), tutuklunun günlüğü (1973), böyle bir sevmek (1977), elde var hüzün (1982), korkunun krallığı (1987)


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.