Prof. Dr. Sinsi
|
Çeşitli Skeçler-Müsamere Oyunları-Çoçuklar İçin Skeçler-Okul Gösterileri Skeç
YENİ SKEÇLER
1 Gitarımın Tellerine Aşklar Konar
2 Acil Hasta
3 Küçük Diyaloglar
4 İnsan Tornası
5 TBMM'nin Açılışı
oyun Texti
Tiyatrom com okurlarına hizmet amacıyla ve telif haklarına olan saygısı nedeniyle sadece yazar ya da çevirmenlerinin yayınlamamıza izin verdiği oyun tekstlerini okurlarına hizmet amacıyla yayımlamaktadır Bu kültür hizmetine katkıda bulunarak oyunlarını sizlere iletmemize izin veren tüm oyun yazarlarımıza teşekkür ediyoruz Sahnelemeyi düşündüğünüz oyunlardan yazarlarını haberdar etmeniz saygı davranışı olarak önerilir
Oyunu oynamak ya da oyundan yararlanmak isteyenlerin yazarın arkasokaktaki@yahoo com adresine mail atarak haberdar etmeleri yeterli olacaktır
GİTARIMIN TELLERİNE AŞKLAR KONAR
(SKEÇ – KOMEDİ)
YAZAN : TARKAN ÇUHACI
______Sokak Çalgıcısı bir caddede kendinden geçercesine gitar çalıp neşeli neşeli şarkı söylüyordur O sırada genç ve güzel bir kız cep telefonuyla konuşarak oraya doğru gelir Konuştuktan sonra bir arkadaşını beklemek üzere orada beklemeye başlar Çalgıcı dikkatini çekmiştir Bir süre çalgıcıyı izledikten sonra şarkıya o da katılır Kızın sesini alan çalgıcı bir anda kız ile göz göze gelir _______
KIZ – Pardon rahatsız etmek istemezdim Ne kadar güzel söylüyorsunuz Hem de bu halinize rağmen çok neşelisiniz
ÇALGICI – Teşekkür ederim Ama halimden gayet memnunum Belki biraz kılık kıyafetimi sevmemiş olabilirsiniz
KIZ – Yook onu kastetmedim Sadece halinizden memnun olmadığınızı sanmıştım yanılmışım Özür dilerim
ÇALGICI – Özüre gerek yok Sizin yerinizde olsaydım, belki bende aynı şeyi düşünürdüm
KIZ – Rahatsız ettim sizi Lütfen devam edin siz
ÇALGICI – Yok estağfurullah (gitarını alır )
KIZ – (telefon açar) Nerde kaldın ahmet ne zaman geleceksin? Nee! Daha yenimi otobuse bindin Sen beni ne sanıyorsun mezarlık çınarımı? Peki tamam Allahım sen bana sabır ver
ÇALGICI – Haddim olmayarak soruyorum ama birini bekliyorsunuz galiba? Yoksa yanınızda biri var da benmi göremiyorum
KIZ – (hafif güler) Evet Beyefendi hazretlerini bekliyorum Sanki karşısında eyy Allahım
ÇALGICI – Nasıl olur Sizin gibi güzel ve nazik bir bayanı (kısık sesle söyler) bekletmeyi nasıl beceriyor acaba Bir formulu olsa gerek
KIZ – Efendim Ne dediniz anlamadım
ÇALGICI – Dedimki sizin gibi güzel ve nazik bir bayanı bekletmeye utanmıyormu dedim
KIZ --İltifatınız için Teşekkürler Sevmesem zaten hayatta beklemem 
ÇALGICI – Yine haddim olmayarak birşey soracağım izin verirseniz
KIZ – Buyrun sorun lütfen zaten şu anda konuşmaya çok ihtiyacım var Yoksa düşündükçe delireceğim
ÇALGICI – Acaba o da sizi seviyormu?
KIZ – Bir yıldır beraberiz, sevmeseydi herhalde şimdiye kadar ilişkimiz biterdi
ÇALGICI – Peki sizin tahmininiz ne yönde? Acaba sizi seviyormu? Yoksa sadece hoşlanıyormu?
KIZ – Bazen bende anlayamıyorum, seviyormu hoşlanıyormu yoksa sadece gönülmü eğlendiriyor Ama ne zaman hatasını arasam, tereyağı gibi üste çıkabiliyor Onun için bende daha ak mı kara mı karar veremedim
ÇALGICI – Anlıyorum Bende bir zamanlar böyle bir çıkmazdaydım Bazen kendimi koca bir labirentin içine mahkum edilmiş bir fare gibi hissediyorum Görevimde karşıma çıkan yollardan birini seçip labirentin sonundaki tulum peyniri bulmak (hafif güler) tulum peyniri çok severimde Neyse, işte hayatda böyle değilmi? Karşımıza çıkan bir yolu seçme macerası
KIZ – Ne güzel konuşuyorsunuz? Bugün sizin gibi biriyle tanıştığım çok iyi oldu
ÇALGICI – Benim ismim Özgür memnun oldum
KIZ – Bende Bahar Bende çok memnun oldum
ÇALGICI – İsminiz de çok güzelmiş Hayalimdeki kız ismi
KIZ – Teşekkür ederim Sizin isminiz de çok güzel
ÇALGICI – Bende Teşekkür ederim (sessizlik, birden çalgıcı gülmeye başlar)
KIZ – (hafif güler) Hayırdır niye gülüyorsunuz Ters birşeymi söyledim Eğer bir kusurum olduysa affedin
ÇALGICI – (gülerek) Yok canım sizinle alakalı birşey değil
KIZ – Peki ne oldu da birden böyle gülmeye başladınız
ÇALGICI – Eee şeyy  oldu canımm Çoğu zaman   (kendini tutumaz,güler)
KIZ – (güler) Allah allah hayırdır inşallah
ÇALGICI – Hayır hayır Ayy az kalsa göbeğim karpuz gibi çatlayacaktı Affedersiniz, çok özür dilerim Aklıma birden birşey geldi de Sizinle alakalı birşey değil
KIZ – Önemli değil anladım zaten bana gülmediğinizi
ÇALGICI – Eee neye güldüğümü sormayacakmısınız?
KIZ – Belki özel bir şeydir diye sormak istemedim Madem sordunuz, hakikaten neye güldünüz?
ÇALGICI – Biraz önce isimlerimizi öğrendikten sonra bir sessizlik oldu ya İşte çoğu zaman halk arasında olur ya böyle hani ne bileyim Hanımların beş çayı veya altın günü toplantılarında, bayların kahve sohbetlerinde bazen bir sessizlik olur
KIZ – Evet ne olmuş
ÇALGICI – O sessizlik çoğu zaman daha doğrusu her zaman tahmin et hangi sihirli kelime ile bozulur
KIZ – (ikisi birden) Bu aralar havalarda bayağı iyi gidiyor
ÇALGICI -- Bu aralar havalarda bayağı iyi gidiyor Aaa aynı anda söyledik Bende işte öyle bir giriş yapacaktım da baktım çok komik olacak gülmeye başladım
KIZ – Sakın kızma ama bu o kadar da gülünecek birşey değil yani Bu kadar gülmene şaşırdım doğrusu
ÇALGICI – Aslına bakarsan ben de çok şaşırıyorum Niye dersen, ben o cümlenin söylendiği zamana veya kimin söylediğine gülmüyorum İnsanlara gülüyorum sadece insanlara ve onların hayatın tüm renkliliğine rağmen nasıl olupta bu kadar tekdüze bu kadar monoton yaşayabilmelerine Hergün aynı şeyleri konuşuyorlar, aynı duygularla hareket ediyorlar hep aynı yere bakıyorlar ve böylece ölüyorlar Ömrü bir gün olan bir kelebek bile bütün çiçeklerin tadına varabiliyor Bütün hoş kokuları, yaşama sevincini ve köküne kadar özgürlüğünü yaşayabiliyor Minicik bir kelebeğin yaptığı şeylere bakarmısın sen hele İşte bunları düşününce ne kadar hüzünlensemde gülüyorum
KIZ – Bazen bende kuşları kıskanırım Nasılda gökyüzünün tadını çıkarırlar değilmi? Her kanat çırpışlarında bir hikaye yatar ve biz anlayamayız Daha doğrusu göremeyiz
Galiba siz tüm bunları görebiliyorsunuz? Bu durumda böyle şakacı ve esprili bir insan olmak için zaten tüm bunları görebilmeli insan
ÇALGICI – Görmek istemesende gösteriyorlar Tüm bunlar  
KIZ – (telefon çalar) Pardon! Ne var? Ne demek 10 dakika sonra ordayım 5 dakika içinde burada olmazsan bundan sonra beni anca helvanı pişirirken görürsün Birde utanmadan telefon açıp (onu taklit eder) 10 dakika sonra ordayım hayatım demezmi? Çıldırmak içten bile değil
ÇALGICI – Bazen çıldırmak güzeldir, insana herşeyi unutturur Bir büyük rakı’nın üstüne konyak içmiş gibi olur insan ve o kadar çok şey aklına gelirki sonunda hiçbirşey hatırlamazsın
KIZ – Yani şimdi ben bir süre sonra bu sinirimi unutacakmıyım?
ÇALGICI -- Ne kadar rakı içtiğine bağlı, şey pardon ne kadar sinirlendiğine bağlı Bizim mahallade selim abi diye biri var Her gün o kadar içiyorki, ne zaman görsem Kadıköy – Haydarpaşa yaparak geziyor
KIZ – Niye acaba o kadar içiyor bir derdi vardır mutlaka
ÇALGICI – Olmazmı? Adamın bir karısı var, görsen erkek sanırsın Fredi krugur ile safiye ayla karışımı birşey
KIZ – (güler) Ciddenmi?
ÇALGICI – (Trakya ağzı ile konuşur) Tebe vallaha be yav Bizim selim abi trakyalıdır Şimdi diyeceksin Trakyalı ise içmesi normal, onlar sever içkiyi diyeceksin Karısı gençken selim abi hiç içmezdi Kadın birden kocayınca o da kendini aslına verdi
KIZ – Ne yaparsan yap kaderinden kaçamıyorsun galiba? Ama ben sizi burada saatlerdir işinizden alıkoydum konuşmaya dalınca insan düşünemiyor Lütfen siz çalmaya devam edin
ÇALGICI – Bana katılırsanız çalarım Yoksa o Ahmet mi ne gelene kadar burada sizin kafanızı ütülerim Tamammı?
KIZ – Ama ben pek şarkı bilmemki!
ÇALGICI – Ben biliyorum sanki, aklıma ne gelirse onu söylüyorum Hadi lütfen
KIZ – Benim sesimde çok kötüdür
ÇALGICI – O konuda kimse elime su dökemez Benim sesim o kadar kötü ki, hiç unutmam Bir gün bir arkadaşım ile sahildeki dalgakıranın orda gündüz vakti kafaları çekiyorduk Bana bir efkar bastı, şöyle bir şarkı patlatıyım dedim Şarkının daha başındayken bir karga sürüsü etrafımıza toplanmasınmı O kadar güldük ki az kalsa bu yaşta altıma edicektim O günden sonra nerede karga görsem, şarkı söylemeyi bırakıyorum
KIZ – O zaman ben bu durumda karga mı oluyorum?
ÇALGICI – Benle beraber söylemezsen birazcık öyle oluyorsun Yoo şaka şaka ee hadi mızıkçılık yok
KIZ – Peki tamam Ama daha çok sen söyleyeceksin Bende sana vokal yaparım tamammı?
ÇALGICI – Tamam oldu Hadi bakalım başlıyoruz
----------- Çalgıcı ile kız şarkı söyleyip eğlenirler, bir yandan ufak ufak dans ederler -----
KIZ – Ben çok yoruldum biraz ara versek mi? Sana söylüyorum (gözgöze gelirler) sana söylüyorum (birbirlerinin gözlerine bakarlar)
ÇALGICI – Efendim ne var Şeeyyy   ne oldu Birşeymi şey etcektin Ne kadar da güzel şeey şarkı söyledin öyle
KIZ – (bakışmaları devam eder) Yok canım rezalettim Baksana kargalar bile gelmeye başladı
ÇALGICI – Yok canım onları demin ben çağırdım (güler) Duymadınmı yoksa (telefon çalar)
KIZ – Şeey duymadım (iyice gözlerine bakar, telefonun sesini duymaz)
ÇALGICI – Nasıl duymazsın telefonun çalıyor
KIZ – Aa öylemi? Buraya gelen **** olsun Nerde kalmıştık
ÇALGICI – Gözlerinde kalmıştık geçen sene bu sene bakalım nerde olucaz Bulana büyük ödül
KIZ – Romantik olduğun kadar çok da esprilisin Ayrıca  
ÇALGICI -- Eeee  yeter İyice Türk filmi gibi oldu Bahar ben sana aşık oldum Benimle evlenirmisin?
KIZ – (kucağına atlar) Evlenirim tabii manyak, hiç söylemeyecek sanmıştım
--------BİTTİ------
ACİL HASTA
Hasta insan modeli sedye içinde iki hasta bakıcı tarafından nani nani dîye ses çıkararak doktor odasına getirilir
Hasta sıra üzerine yatırılır iki hemşire hastanın yanına gelerek
1 HEMŞIRE Hastanın durumu kötü görünüyor
2 HEMŞIRE: Evet hemen doktor beye haber verelim
(ikinci hemşire haşlanın yanından ayrılarak doktora seslenir)
2 HEMŞIRE: Doktor bey, doktor bey ' Acil hasta var!
(Doktor gelerek kısa bir inceleme yapar)
DOKTOR: Hastayı ameliyat edeceğiz hemen hazırlıkları yapın
HEMŞÎRE:Peki doktor hey
(iki hastabakıcı masa örtüsü î/e perdeleme yaparlar doktor ameliyat için araç gereç isten
DOKTOR: Hemşire hanım çekiç
LHEMŞ1RE; Buyurun Doktor Bey
DOKTOR : Takoz ve testere
HEMŞIRE: Buyrun Doktor Bey
(Alın an malzemelerle çeşitli sesler çıkarılarak hastanın kesildiği izlenimi
verilir Doktor hastanın akciğerlerini alarak gösterir)
DOKTOR : Gençliğinde çok sigara içmiş vah zavallı akciğerler fabrika bacası
gibi olmuş, at çöpe gitsin (Der, ciğerl eri çöpe atar Bir hemşire kenarda çöp
DOKTOR : Maaşallah maaşallah, mide değil ambar sanki içinde bir ben
yokum ne bulduysa yemiş Bu mide iş yapmaz Al çöpe gitsin ( Der mideyi çöpe atar Karaciğeri a!ır , gösterir ) _
DOKTOR : Vah karaciğer vah, senden organ bağışı bile olmaz/ ( Der, çöpe atar, kalbi eline alır )
DOKTOR : Bu kalp kan yerine alkol pompalamış, pompalamaktan yorulmuş iş yapmaz al çöpe gitsin Der çöpe atar bağırsakları gösterir )
DOKTOR : Şu bağır sak! arın haline bakın Kördüğüm olmuşlar Bu bağırsaklardan kokoreç bile olmaz At çöpe gitsin (der çöpe atar,sonunda hastayı iki eliyle havaya kaldırarak )
DOKTOR Bu adam fazla bite yaşamış Af çöpe gitsin {der adamı çöp kovasına atarlar Kova sedyeye konulur hasta bakıcılar nani nani diye bağırarak oradan uzaklaşırlar
OYUNCULAR
2 Hasta bakıcı : Önlük
2 Hemşire : Beyaz etek yada pantolon , beyaz gömlek kep
Doktor : Beyaz gömlek steteskop gözlük
KÜÇÜK DİYALOGLAR
MEMO
_Ula Memo! Ormanda geziysun Ya karsına bir ayı çıkarsa nabiysun?
---  Çekerim tabancamı bum ederim oni bum ederim oni
-Yo yanında tabancan yoksa nabiysun?
 Çekerim bıçağımı  çekerim bıçağımı ,,
_Ya yanında biçağin yoksa nabiysun?
_Alırım yerden taşi,ederim oni şasi
_Ya yerde Taş yoksa nabiysun?
_Çıkarım ben ağaca çıkarım ben ağaca,
_Ya ağaç yoksa nabiysun?
_Ula Memo,koskoca ormanda ağaç olmaz mi? Sen benden yana mısın? Yoksa ayıdan yana mı?
KÖYLÜ KIZI
_Testiyi aldın kızım,Çeşmeye vardın kızım Kör olası çeşmeden niye geç geldin kızım ?
_Testiyj aldım ana Çesmeye vardım ana kör olası çeşmede mendilim kaldı ana
_Testiyi aldın kızım Çeşmeye vardın kızım,Kör olası çeşmeden niye geç geldin kızım?
-Testiyi aldım ona Çeşmeye vardım ana Kör olası çeşmede Mehmet'i gördüm ana,
_ incedir belin kızım Tatlıdır dilim kızım Aksam ağabeyin gelince kırdıram belin kızım
-İncedir belim ana Tatlıdır dilim ana Yüzbin kardeşim gelse incitmez tenim ana
- Haltına bak haltına  Bak şu kızın haltına Öyle hırsım geldi ki alam yumruk altına
-İncedir belim ana Tatlıdır dilim ana Yüzbin kardeşim gelse incitmez tenim ana
- Haltına bak haltına  Bak şu kızın haltına Öyle hırsım geldi ki alam yumruk altına 
- Kınayı getir ana ,parmağın batır ana ,artık iş işten geçti ,muhtarı getir ana
İNSAN TORNASI
Görüşmecî
Öğretmen
Dekor;Sıradan bir ev  kanepe ,sehpa, Atatürk portresi
GÖR -:'Efendim ben bir kültür dergisinin görüşmecisiyim Sîz bir arkadaşımın oğlunun öğretmenisiniz, Sizden hep öv*güyle söz ederdi Emekli olduğunuzu söyledi Sizinle bir görüşme yapmak istiyorum; ne dersiniz?
ÖĞR,- İşinize yarayacaksa yapın
GÖR - Çok teşekkür ederim Efendim, ne kadar oldu ayrılalı
ÖĞR - İki ay oldu Ağustosta emekli oldum
GÖR - Sayın hocam ,kaç yaşındasınız?
ÖĞR- Kaç gösteriyorum?
GÖR- Altmış ,altmış beş yaşında gösteriyorsunuz
ÖĞR - Elli yaşındayım, erken çöktük
GÖR - Bu elli yılın kaç yılını öğretmenliğe verdiniz?
ÖĞR - Otuz yılımı verdim Dile kolay, otuz yıl!
GÖR - Otuz yıl Geriye baktığınızda ne görüyorsunuz hocam?
ÖĞR- Toz
GÖR- Toz mu? Ne tozu?
ÖĞR - Tebeşir tozu! - 
GÖR- Ha, evet Sanatlı ve esprili konuşmayı seviyorsunuz  
ÖĞR-Bizim kuşak hep böyledir Boş sözlerden kaçınırız Geriye baktığımda, gözleri ışıl ışıl parlayan çiçeklerimi, öğ*rencilerimi görüyorum
GÖR- Ne güzel ! Emekli oldunuz, kendinizi nasıl hissediyorsu*nuz?
ÖĞR- Yorgun, çok yorgun Ama mutlu  
GÖR- Anlıyorum Otuz yıl öğretmenlik yaptınız; şu an elinizde ne var?
ÖĞR--Bir tesbih! , (Elindeki tesbihi gösterir)
GÖR-Yani?
ÖĞR- Yâni hiçbir şey  Yine kirada oturuyorum Bir evim bile yok
GÖR - Emekli paranızla bir şey yapamadınız mı?
ÖĞR- Hiçbir şey yapmaya yetmedi Bir konut kooperatifine girmek istedim Sonra vazgeçtim,
GÖR - Neden?
ÖĞR -Düşündüm; o ev bitinceye kadar, yaş biter 
GÖR- Daha yaşınız gençtir, efendim
ÖĞR- Evet, yaşınız yaşım genç ,ama beynim yaşlı
GÖR-Peki emekli paranızı ne yaptınız sonra?
ÖĞR- Şimdilik bankaya yatırdım Emekli aylığım kiraya gidi*yor Geçimimizi de o parayla sağlamaya çalışıyoruz
GÖR- Eşiniz de öğretmen miydi?
ÖĞR- Hayır , ev hanımıdır
GÖR-Biraz da çocuklarınızdan söz eder misiniz?
ÖĞR-Üç çocuğum var İki kız bir erkek Üçü de evli
GÖR: Sokakta okula giden Öğrencileri görünce neler hissedi*yorsunuz?
ÖĞR - Okul benim yuvamdı Şimdi kendimi yuvasından kovul*muş gibi hissediyorum Sokağa çıktığım zaman, ayakla*rım okulların önüne sürüklüyor beni
GÖR- Bir öğretmen olarak Öğretmeni tanımlar mısınız? ÖĞP-- Öğretmen, insan yapan bir tornadır
GÖR -Çok güzel tanımladınız Nerelerde görev yaptınız en çok?
ÖĞR- Hep doğuda, Köylerde çalıştım Son beş-altı kentte çalıştım
GÖR-O köylerde kuşkusuz ilginç şeylerle karşılaştınız Rica etsem birini anlatır mısınız
ÖĞR: Ahh! Ne köyler ne insanlar gördüm! Bir köyde soyadı yüzünden çok zorluk çektim Toprak Köyde soyadı değişik bir ben vardım Köy bir aşiretten ibaretti Yabancıya kız vermediklerinden hepsi akrabaydı İşin asıl yadırganacak yanı adlarının çoğunun da aynıydı :Ahmet,Mehmet,Ayşe,Fatma  Okulda altı tane Mehmet Toprak, dört tane Fatma Toprak vardı Onları numarasıyla çağırıyordum
GÖR- Çok ilginç !Unutamadığınız bir anınız var mı?
ÖĞR - Anım çok Bir olay beni çok duygulandırmışız Olay bir yolculukta oldu Otobüste bulunan yolculardan biri parasının çalındığını söyledi Otobüs karıştı Bir mola yerinde karakola çekildi otobüs Polisler otobüs yolcularını sıra ile teker teker aramaya başladılar Sıra bana gelince, o parası çalınan kişi, polise, "Bu beyefendi öğretmendir, onu arama*yın" dedi Diğer yolcular da "O öğretmendir1" dediler Çok duygulandım Bu olay- öğretmene duyulan saygının, güve*nin bir göstergesiydi Tabir, bu olay çok eskilerde oldu
GÖR - Gerçekten anlamlı bîr olay  Peki para bulundu mu?
OĞR - Evet bulundu Genç bir yolcunun üzerinde 
GÖR-Sizi üzmüş olacağım, hocam; birde acı anınızı anlatabilir misiniz?"
ÖĞR-Ne yazık ki acı anımda çok  Bîr gün bir Öğrencim yanıma: yaklaştı; Utana sıkıla,- "Öğretmenim çok açım Bana bir ekmek parası verebilir misiniz? dedi Çok;üzüldüm Cebimdeki paranın yarısını zorla verdim Utanmaması gerektiğini söyledim Çocuk birkaç ay sonra, aldığı parayı geri vermek isledi Almadım
GÖR- Yüzlerce öğrenci yetiştirdiniz Yüksek mevkie gelmiş olan var mı?
ÖĞR-'Var Bakanlığa kadar yükselen öğrencim,oldu 
GÖR-Hocam, en çok neden rahatsız oldunuz öğretmenlik yaşamınızda?
ÖĞR-Çocuğum yaşında kaymakamların önünde ceketimi düğmelemek oldu  
GÖR-Sağlığınız nasıl?
ÖĞR- Ülser,görme zayıflığı,ses kısıklığı,varis var Posamız kaldı kısacası
GÖR-Peki sayın hocanı, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
ÖĞR- Anılarımı yazacağım
GÖR- Milli Eğitim Bakanı olsaydınız, ilk iş olarak ne yapardınız?
ÖĞR- Öğretmenlerin sorunlarını öğrenmek için bir anket yapardım 
GÖR- Sayın hocam, en güzel görüşmemi sizinle yaptım Bun*dan sonraki yaşamınızda size mutluluklar diler, teşekkür ederim,
ÖĞR - Ben de teşekkür ederim Arkadaşınızın oğluna da selamlar  
T B M MM AÇILIŞI
KONUŞMACI – Osmanlı devleti 1 Dünya savaşından yenik çıkmasından sonra Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştı Bu anlaşmaya göre ordumuzun silahları elinden alınmış ve ordumuz dağıtılmıştı Düşmanlar istediği yerleri işgal etmeye başlamıştı Mustafa Kemal ve arkadaşları yurdumuzu düşman işgalinden kurtarmak için çalışmalara başlamak üzere İstanbul dan Samsun a gittiler Halk onları coşkuyla karşıladı Mustafa Kemal ,Amasya ,Erzurum ve Sivas’ta toplantılar yaparak halkla görüşmeler yaptı Her ilden bir delege Ankara’ya çağrıldı 23 Nisan 1920 günü TBMM ‘nin ilk toplantısı yapıldı Şimdi bu toplantıya gidelim ve konuşmaları dinleyelim
EN YAŞLI ÜYE –Arkadaşlar en yaşlı üye olarak toplantıyı açıyorum hayırlı olsun İşgalde ölen şehitlerimiz için sizleri saygı duruşuna davet ediyorum ( SAYGI DURUŞU YAPILIR) Şimdi meclis başkanı seçimini yapmalıyız Aday olan üye var mı?
MUSTAFA KEMAL – Ben adayım sayın başkan
EN YAŞLI ÜYE – Başka aday var mı? El kaldırarak oylama yapmak istiyorum Mustafa Kemal’i kabul edenler ( SAYAR ) Kabul etmeyenler
( SAYAR) Kabul edilmiştir Hayırlı olsun Buyurun Mustafa Kemal bey 
MUSTAFA KEMAL- Arkadaşlar teşekkür ederim Sayın delegeler bildiğiniz gibi yurdumuz işgal altında ,padişah İstanbul’da ve elinden hiçbir şey gelmiyor Ben Amasya ,Erzurum ve Sivas’a gittim , halkla konuştum Halk bu işgale dur demek ve bağımsız yaşamak istiyor Biz de TBMM olarak burada bazı kararlar almak zorundayız Söz almak isteyen üye var mı?
1 ÜYE – Ben söz istiyorum sayın başkan
MUSTAFA KEMAL- Buyurun sayın üye
1 ÜYE- Sayın delegeler savaştan yeni çıktık ,silahımız yok , cephanemiz yok, ordumuz yok , insanlar aç sefil Yani halk bu durumda savaşamaz Benim fikrim İngiliz hükümetinin bizlere daha önce çok yardımları oldu, İngilizlerle birlikte yaşayabiliriz ( OTURAN ÜYELER MASALARA VURARAK- HAYIR HİMAYE KABUL EDİLEMEZ , BAĞIMSIZLIK İSTİYORUZ) 1 ÜYE KÜRSÜDEN İNER
2 ÜYE – Ben de söz istiyorum sayın başkan
MUSTAFA KEMAL-Buyurun sayın üye 
2 ÜYE- Arkadaşımın fikirlerinin bir bölümüne katılıyorum Ancak İngiliz hükümeti konusunda yanılıyor ,İngilizler bize hiçbir zaman yardım etmedi Benim fikrim İtalyalardan yana (OTURAN ÜYELER –HİMAYE KABUL ETMİYORUZ BAĞIMSIZLIK İSTİYORUZ BAĞIMSIZLIK –MASALARA VURULUR AYAĞA KALKILIR) ÜYE KÜRSÜDEN İNER
MUSTAFA KEMAL –Sayın üyeler burası TBMM ‘i burada herkes bağımsız olarak fikrini söylemelidir, lütfen dinleyelim
3 ÜYE – Söz almak istiyorum başkanım
MUSTAFA KEMAL – Buyurun 
3 ÜYE –Sayın üyeler biz burada TBMM’ni kurduk ,bazı kararlar almaya çalışıyoruz, padişah hazretleri efendimiz bu işe ne der ?
ÜNSAL----(OTURAN BİR ÜYE – PADİŞAHI ÇOK YAŞA )
-İLKER----- OTURANLAR – Padişah İstanbul’ da hiçbir şey yapamaz
Padişah efendimiz bir çıkış yolu bulacaktır elbet (SIRALARA VURULUR ÜYE İNER)
HALİDE EDİP – Söz istiyorum sayın başkan
MUSTAFA KEMAL- Buyurun Halide hanım
HALİDE EDİP –Ağalar , beyler sizler neler söylüyorsunuz? Söylediğinizi kulağınız işitiyor mu?Binlerce vatan evladının kanlarıyla sulanmış bu toprakları nasıl olurda manda yönetimine bırakalım dersiniz?Yüzyıllarca bağımsız yaşamış bir ulusu nasıl olurda başka ülkelerin boyunduruğu altına verelim dersiniz Binlerce şehidimiz ,gazimiz bunun için mi savaştı? Şehitlerin kemikleri sızlamaz mı? Ne İngiliz ne İtalyan ne Fransız ne de başka ülkenin himayesinde olma düşüncesi millete ,vatana ihanettir Savaşarak bağımsızlığımızı kazanmalıyız Yaşasın vatan yaşasın vatan     (BÜTÜN ÜYELER AYAĞA KALKAR YAŞASIN VATAN DİYE BAĞIRIRLAR ALKIŞLARLA OTURUM KAPANIR)
|