Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biyolojide, canlılarda, çeşitleri, dolaşım, sistemleri

Canlılarda Dolaşım Sistemleri - Canlılarda Dolaşım Çeşitleri - Biyolojide Dolaşım

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Canlılarda Dolaşım Sistemleri - Canlılarda Dolaşım Çeşitleri - Biyolojide Dolaşım



CANLILARDA DOLAŞIM SİSTEMLERİ

Bir hücreli canlılarda, ortamdan oksijenin ve besinlerin alınması ile, karbondioksit ve artıklarının uzaklaştırılması bütün vücut yüzeyiyle yapılır Bunları gerçekleştirmek için özel bir yapıya gerek yoktur Sadece, hücre içinde bazı stoplazma hareketleri görülebilir

Çok hücrelilerde ise alınan besinleri ve oksijeni hücrelere ulaştırmak için bir taşıma sistemine ihtiyaç vardır Hayvanlarda bu işlemleri gerçekleştiren sisteme dolaşım sistemi denir

DOLAŞIM ÇEŞİTLERİ

Hayvanlarda dolaşım sistemi değişmeyen bir iç çevrenin oluşturulmasının ve hücreler için gerekli maddelerin taşınmasını sağlar Basit yapılı çok hücreli hayvanlarda özel bir dolaşım sistemi bulunmaz Süngerler, sölenterler, yassı ve yuvarlak solucanlar bu grubu oluşturur Dğer bütün hayvanlarda kalp, damarlar ve dolaşım sıvısından oluşan bir dolaşım sistemi bulunur Dolaşım sistemleri açık ve kapalı olmak üzere ikiye ayrılır

Açık Dolaşım:

Omurgasızların büyük bir kısmında görülür Kalbe kan getiren ve götüren damarlar kısadır

Kalp yapısı karıncık ve kulakçıklar olarak ayrılmış olabileceği gibi, bazı damarların genişlemesiyle meydana gelmiş basit yapılar halinde de bulunabilir Bazılarında ise kalp çok bölmelidir

Sistemin diğer özellikleri ;

Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağıntılı olmadığı için devemlı değildir Kan kısmen damarlar içerisinde, kısmen de dolu hücreleri arasında akar

Kanın akış hızı sürtünmenin fazla olmasından dolayı yavaştır Bunu için enerji ihtiyacı az olan küçük yapılı canlılarda görülür

Kan kalpten damarlarla çıkar, sinüs denilen boşluklara yayılır ve madde alış verişi yapıldıktan sonra toplar damarlarla kalbe geri döner

Bu sistemde atar ve toplar damarlar arasında kılcal damarlar bulunmaz

Bu hayvanların bir çoğunda gaz alış verişi trake ile sağlandığı için, kan oksijen ve karbondioksit taşımaz

Açık dolaşım yapan hayvanların bazılarında solungaç solunumu gerçekleştirilir Bu hayvanların sadece solungaçlarında kılcaldamarlar vardır Ve taşıma sıvısı (kan) oksijen ve karbondioksit taşır (Kabuklular)

Kan akışı genellikle, karın tarafında arkaya doğru, sırt tarafında ise arkadan öne doğru gerçekleşir

Kapalı Dolaşım:

Omurgasızlardan halkalı solucanlarda, bazı yumuşakcalarda, (ahtapot ve mürekkep balığı) ilkel kordalılarda ve bütün omurgalılarda görülürBu hayvanlar akçiğer veya solungaç solunumu yaptıkları için kanın önemli görevlerinden birisi de solunum organlarıyla alınan O2 yi dokulara taşımak ve dokularda oluşan CO2 yi solunum organlarına taşımaktır

Sistemin Diğer Özellikleri

- Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağıntılı olduğu için devamlıdır Bu bağlantıyı kılcal damarlar sağlar Kan devamlı olarak damarlar içerisinde dolaşıri dışarıya çıkmaz

- Kanı akış hızı yüksektir Bundan dolayı enerji ihtiyacı fazla canlılarda görülür

- Kan, kalpten atar damarlarla çıkar, kılcal damarlara geçer ve burada dokularla kan arasında madde alışverişi gerçekleşir Kan toplar damarlarla kalbe geri döner

- Bu sistemde bütün dokular da kılcal damarlar bulunur

- Damarlar daha uzun ve daha dallanmış yapıdadır Kalp yapıları da iyi gelişmiştir

- Doku hücreleri arasında, taşıma sıvısından farklı olan bir doku sıvısı bulunur Hücreler her türlü madde değişimini bu sıvı ile yaparlar

B OMURGASIZLARDA DOLAŞIM

- Omurgasız olmayan hayvanlarda her hücre, ya dış ortamdaki sıvı (su) ile ya da geniş vucut boşluklarındaki sıvı ile temas halindedir Her hücre ortamıyla alış verişini difüzyonla sağlayabilmektedir Bunun için özel bir dolaşım sistemi yoktur, buna ihtiyaç da yoktur

- Bazılarında (planarya) ise besinlerin iletilmesi dallanmış sindirim kanalıyla, gazların değişimi ise bütün vücut yüzeyiyle gerçekleştirilir

- Halkalı solucanlarda kapalı dolaşım sistemi vardır Solunum deriyle yapıldığı için kan O2 ve CO2 taşımakla da görevlidir

- Kalpten pompalanan kan damar tarafından karın damarına pompalanır Kan ana damarlardan ayrılan kılcallarla organlara ve deriye taşınır Kılcallarda kirlenmiş olan kan sırt bölgesinde toplar damara geçer ve arkadan öne doğru akar

- Kanın temizlenmesi deri altındaki kılcallarla difüzyonla sağlanır

- Eklem bacaklılar, yumuşakçalar ve derisi dikenlilerde açık dolaşım sistemi vardır

- Bunların hepsinde besinlerin taşınması, artıkların boşaltım organına iletilmesi ve içi dengenin sağlanması dolaşım sisteminin görevidir

- Böcekler ve çok ayaklılar trake solunumu yaptığı için kan oksijen taşımaz

C OMURGALILARDA DOLAŞIM

Bütün omurgalılarda iyi gelişmiş, kapalı bir dolaşım sistemi vardır Kalp yapılarının farklılığından ve solunum organının özelliğinden dolayı omurgalıların dolaşım sistemlerinde de farklılıklar vardır

1 Balıklarda Dolaşım

Balıkların kalbinde bir kulakçık ve bir karıncık bulunur Damarlarında kirli kan iletemiz kan karışmadan dolaşır Solungaçlarında temizlenen kan tekrar kalbe dönmeden vucuda pompalandığı için kalpte sürekli kirli kan bulunur Vücutta ise sürekli temiz kan dolaşır

Vücutlarında temiz kan dolaşmasına rağmen, değişken ısılı hayvanlardır Ancak kışuykusuna yatmazlar Çünkü yaşam alanları olan suyun sıcaklığı 40C nin altına düşmez ve 350C nin üstüne çıkmaz

2 Kurbağalarda Dolaşım

Kurbağaların kalbi üç odacıklıdır Bunlardan ikisi kulakçık biri karıncıktır Kalplerinde ve damarlarında kirli kanla temiz kan karışık olarak bulunur Kalbin sağ kulakçığında kirli kan sol kulakçığında temiz kan, karıncıkta ise karışık kan bulunur Vücutta karışık kan dolaşır Değişken ısılı (soğuk kanlı) hayvanlardır Kış uykusuna yatarlar Kurbağalar larva dolaşım yaparlar

Balıklarda ve kurbağa lavralarında solungaçlarda temizlenen kani kalbe gelmeden vücuda dağıldığı için küçük dolaşım yoktur

3 Sürüngenlerde Dolaşım

Sürüngenlerde kalp üç olacıklıdır Ancak kanın hareket dinamiğini artırıcı yarım bir karıncık perdesine sahiptir Yine sol kulakcık temiz sağ kulakçık kirli kan taşır Karıncıkta kirli kanla temiz kan karışır ve damarlarında karışık kan dolaşır Timsahlarda diğerlerinden farklı olarak kalp dört odacıklıdır Kalplerinde kirli ve temiz kan birbirine karışmaz Ancak, kalbin karıncıklarından çıkan damarlar arasında bulunan bir kanalda (panizza kanalı) temiz kanla kirli kan birbirine karışır

4 Kuşlarda ve Memelilerde Dolaşım

Bu canlıların kalpleri dört odacıklıdır ve sıcak kanlıdırlar Metabolizmaları için gereklienerjiyi kendileri üretirler Temiz ve kirli kan hiçbir zaman karışmaz Memelilerde ve kuşlarda dort odacıklı olduğu için damarlarında karışık kan değiltemiz kan veya kirli kan dolaşır Vucut ısıları sabittir çevreye göre değişmez Bundan dolayı kış uykusuna da yatmazlar Bu tip canlilara sıcak kanlı canlılar denir Sıcak kanlı (sabit ısılı) olmayı sağlayan tek faktör kalp yapısı ve dolaşım sistemi değildir Esas etkilerden birisi de sinirsel düzenleme ile gerçekleştirilir

İNSANLARDA DOLAŞIM SİSTEMİ

İnsan, sistemlerden meydana gelmiş en harika canlıdır Dolaşım sistemimiz, onun ünitesi olan kan ve damarlar; herhalde sistemler arasında, hatta doku ve hücreler arasında en fazla irtibatı olanıdır İnsanda dolaşım sistemini; kanın yapısı,kalbin yapısı ve çalışması, damarların yapısı ve madde alış verişi, dolaşım çeşitleri, lenf sistemi ve bağışıklık olmak üzere değişik alt bölümlerde inceleyeceğiz

A KANIN YAPISI

Kan hücreler için gerekli olan organik ve inorganik maddelerden ve hücrelerden meydana gelen bir çözeltidir İki kısımdan oluşur

Plazma:

Kanın sıvı kısmıdır Büyük bir kısmı (%90-92) sudur Geri kalanıda çözünmüş besinler, gazlar (O2 ve CO2), üre gibi azotlu artıklar hormonlar ve özel kan proteinlerinden oluşur

Plazma proteinlerinin başlıcaları; albumin, globülin, fibrinojen ve lipoproteinlerdir Albumin ve globülinler damarlardan dışarı çıkamazlar ve osmotik basıncın oluşmasını sağlarlar Bu basınç vücut hücreleri ile plazma arasında madde alışverişinin yapılmasında etkilidirFibrojen kanın damar dışında pıhtılaşmasını sağlar

Plazmada bulunan, damar içinde kanın pıhtılaşmasını engelleyen heparin bir polisakkarit bağışıklık maddesi antikorlar ise protein yapısındadırlar

Kan Hücreleri

İnsanda kan hücreleri Alyuvar (=Eritrosit) Akyuvar (lökosit) ve Kan pulcukları (=Trombosit)olmak üzere üç çeşittir

- Alyuvar (=Eritrosit): Yapılarındaki hemoglobinden dolayı kana kırmızı rengini veren hücrelerdir Oluştuklarında çekirdeklidirler, ancak olgunlaştıklarında çekirdeklerini kaybederler Kırmızı kemik iliğinde, embriyo döneminde karaciğer ve dalakta üretilirler Kısa ömürlüdürler Yaşlanınca dalakta ve karaciğerde parçalanırlar 1mm3 kanda yaklaşık olarak 4,5-5,5 milyonalyuvar bulunur

Deniz seviyesinden yükseklere çıkıldıkça havadaki O2 azaldığından alyuvar sayısı artar

Alyuvarların görevleri solunum organlarından aldıkları O2 yi dokulara, dokulardan aldıkları CO2 yi solunum organlarına taşımaktır

Hemoglobin sadece kana kırmızı rengini vermakla kalmaz ayrıca diğer kan proteinleriyle birlikte kan ve vucut sıvısının asit-baz dengesini kurar

Akyuvarlar (Lökosit): Beyaz renkli iri çekirdekli, büyük ve sabit bir şekli olmayan kan hücreleridir Kemik iliği ile lenf düğümlerinde ve dalak, timüs gibi lenf dokularında üretilirler Ömürleri birkaç gündür İnsanın 1 mm3 kanında 8-10 bin kadar akyuvar bulunur

Vücudun enfeksiyonla karşılaşması ve kan kanseri (lösemi) halinde akyuvarların sayıları geçici veya sürekli olarak artar

Akyuvarlar sitoplamazlarında taneciklerin olup olmamasına göre granüllü ve granülsüz olmaküzere iki tipe ayrılırlar Monosit ve lenfositler granülsüz akyuvat, nötrofil, eozonofil ve bazofil granüllü akyuvar çeşitleridir Akyuvarların %25-30 unu oluşturan lenfositler her türlü mikroorganizmaya karşı savaşırken, % 60 ını oluşturan nötrofiller vücuda girenbakterilere karşı saldırıya geçerler

Akyuvarların % 2-3 ünü oluşturan eosonofiller ise organizmanın her türlü allerjiye ve parazitlere karşı savunmasından sorumludurlar

Akyuvarların % 1 ini oluşturan bazofillerde iltihaplanmalara karşı vucudun savunmasından sorumludurlar

Akyuvarların için de en irisi olan monositler ise organizmada oluşan bakteri kolonolilerini yutmadan sorumludurlar

Lenfositler zararlı maddelerle (antijen) karşı antikor ve antitoksin üreterek savunma yaparlar Bu amaçla kan içinde tüm vucuda dağılırlar Amipsi hareketler yaparak damar dışına çıkabilirler

Kan Pulcukları (= Trombositler): Kemik iliğindeki iri yapılı hücrelerden (megakaryosit) oluşan kandaki en küçük parçacıklardır Renksiz ve çekirdeksizdirler 1 mm3 kanda 200-300 bin kadar trombosit bulunur Ömürleri kısadır ve kanın pıhtılaşmasında önemli rok oynarlar

Pıhtılaşma Reaksiyonları

Pıhtılaşma, kanda bulunan fibrojenin aktifleşerek, hava ile teması sonucu katılaşıp, fibrin adı verilen ve suda erimeyen lifli bir proteine dönüşmesidir Damardan çıktıktan billi bir süre sonra kan pıhtılaşır

a Bir damarın parçalanması ve ya zedelenmesi durumunda tromboplastin oluşur

b Bu madde, trombositlerin çıkardığı özel bir protein ve Ca +2 iyonlarının etkisiyle protombinaz enzimine dönüşür

c Bu enzim karaciğerden gelen ve plazmasında bulunan protrombini Ca+2 iyonlarının etkisiyle trombin haline dönüştürür

d Trombin, fibrinojeni, suda çözünmeyen ve lifli bir protein olan fibrin haline getirir

e Fibrin yara bölgesini kapatarak kanın akmasını önler

B KALBİN YAPISI ve ÇALIŞMASI

Kalp, göğüs boşluğunda, diyaframın üstünde ve iki akciğerin arasında, herkesin kendi yumruğu büyüklüğünde koni şeklinde bir organdır Kanın akması için gerekli basıncı sağlayan bir pompadır Yetişkin bayanlarda ortalama 230-280 gr erkeklerde ise 280-340 gr ağırlığındadır

Kalp, üstte iki kulakçık, altta iki karıncık olmak üzere dört bölmelidir

Kalbin sağ bölümünde, sağ kulakçık ve sağ karıncık bulunur Sağ kulakçığa üst ana toplar damar ile alt ana toplar damar bağlanır Sağ karıncıkta n ise akciğer atar damarı çıkar Sağ kulakçık ile karıncık arasında üçlü kapakçık (trikuspit) bulunur

Kalbin sol bölümünde, sol kulakçık ve sol karıncık bulunur Sol kulakçığa akciğer toplar damarı açılır Sol karıncıktan aort atar damarı çıkar Sol kulakçık ile karıncık arasında ikili kapakçık bulunur

Karıncıklardan çıkan atar damarların ağzında kanın kalbe geri dönmesini engeleyen yarım ay kapakçıkları bulunur

Kalbin Çalışması: Kalbin çalışması, kalp kasının kasılıp (=sistol) ve gevşemesi (=diastol) ile olur

Kalp atışı 0,15 sn de kulakçıklar 0,30 sn de karıncık kasılır, 0,40 sn lik sürede kalp dinlenir

Kalp Atış Hızını Etkileyen Faktörler:

a Sinirler: Otonom sinir sistemine ait sempatik sinirler kalp atışını hızlandırır, parasempatik (vagus siniri) sinirler ise yavaşlatır

b Hormonlar: Asetil kolin hormonu kalp atışını yavaşlatır, adrenalin ve tiroksin hormonu hızlandırır

c Sıcaklık Değişmeleri: Vücut içi sıcaklığı arttıkça kalp atışı hızlanır

d CO2 Miktarı: Kandaki CO2 nin artması kalp atışını hızlandırır

Kandaki O2 miktarının azalması da kalp atışını hızlandırır

e Kimyasal Maddeler: Kafein ve tein kalp atışını etkiler ve hızlandırır

- Kalbin sağlığını korumak için ağır yamaklarve margarin yenmemelidir İçki ve sigara içilmemelidir Aksi halde kalbi besleyen damarlarda daralma olur Buda göğüste 1-2 dakika süren ağrılara ve kalp krizlerine sebep olabilir

C KAN DAMARLARININ YAPISI

İnsanın dolaşım sisteminde, diğer omurgalılarda olduğu gibi atar damar, toplar damar ve kılcal damar olmak üzere üç tip damar bulunur

1 Atar Damarlar

Kanı kalbin kulakçıklarından diğer organlara taşıyan damarlardır Akciğer atar damarı kirli kan diğer damarlar O2 bakımından temiz kan taşırlar

Atar damarların karıncıklarından çıktığı yerlerde kanın tek yönde akmasını sağlayan ay kapakçıkları vardır

En büyük atar damar AORT atar damarı olup çapı 2,5 mm, çeperi 3 mm dir Atar damarlar içinde kanın hareketi kan basıncıyla sağlanır Çapları dar ve yapısındaki elastik liflerin miktarı fazladır Damar duvarı dıştan içe doğru üç tabakadan yapılmıştır

Atar damar içindeki kanın damar çeperine yaptığı basınca tansiyon, atar damarların bilek, şakak gibi organlarda hissedilen kasılıp gevşemelerine ise nabız denir

2 Toplar Damarlar

Bunlar dokularda oluşan metabolizma artıklarını ve ince bağısakta emilen besin maddelerini kalbinkulakçıklarına taşıyan damarlardır Akciğer toplar damarı O2 bakımından temiz kan, diğer toplar damarlar ise kirli kan taşırlar

Toplar damarların yapısı büyük ölçüde atar damarlara benzer, ancak taoplar damarlardaki basınç, atar damarlardan daha az olduğu için dış kısmında lifli bağ dokusu daha az, orta tabakada ise elastik lif hiç yoktur Bu nedenle toplar damarların iç yapı, atar damarlarından daha geniş olmasına rağmen kanın akış hızı atar damarlardan daha yavaştır

Vucudun alt kısımlarındaki toplar damarlarda kanın tek önde (kalbe doğru) ilerlemesini sağlayan ve üste doğru açılan kapakçıklar bulunur

Toplar damarlar içerisindeki kanın hareketi:

- Kulakçıklardaki gevşeme ile doğan kalbin negatif emme basıncı,

- İskelet kaslarının kasılması

- Soluk alma sırasında göğüs bölgesindeki basıncın azalması,

- Yapılardaki düz kasların kasılması,

- Tek yöne açılan kapakçıkların bulunması,

- Üst kısımlardaki damarlarda yerçekiminin etkisi gibi faktörlerle sağlanır

3Kılcal Damarlar

Atar damarlarla toplar damarlar arasında bulunan en ince çaplı damarlardır Yapıları tek sıralı epitel dokudan meydana gelmiştir

Kan ile doku sıvısı arasındaki bütün madde alış verişi kılcal damarlarla olur

Uzun süre ayakta kalan kişilerde kanın toplar damarlarda birikmesi sonucu damarlar bükülüp genişler ve esnekliğini kaybeder Bu şekilde oluşan bozukluğa Varis denir Varis çorabı denilen çorapların giyilmesiyle önlenebilir Gerekirse bu tür damarlar ameliyatla çıkarılabilir

A İNSANDA KAN DOLAŞIMI

İnsanda kan dolaşımı, büyük ve küçük dolaşım sistemi olarak ikiye ayrılır Bu sistemlerde kirli ve temiz kan ayrı ayrı dolaşır

1 Büyük Kan Dolaşımı

Sol karıncıktan başlar, sağ kulakçıkta sona erer Karıncıkların kasılması ile sol karıncıktaki temiz kan (oksijence zengin, karbondioksitce fakir) sol karıncıktan aorta pompalanır

AORT damarı, sola doğru bir yay çizerek ikiye ayrılır Üste giden damar baş ve kollara, alta ayrılan damar da bir çok yan damarlarla mide, pankreas ve bağırsaklar gibi bütün iç organlara ve bacaklara yayılır Doku ve organlarar ulaşan bu damarlar, çok sayıda kılcal damarlara dallanır

Bütün madde alış-verişi, bu kılcallarda akan kan ile doku hücreleri arasında olur Özellikle temiz kandaki oksijen dokulara, karbondioksit ise kana geçer

Sol karıncık -AORT-Vücut damarları- Kirki kan - Üst ve alt ana toplardamar - Sağ kulakçık

Kirlenen kan, kılcallardan toplar damarlara iletilir Vücudun alt bölgesinden toplanan kan alt ana toplar damarda, üst bölgesinden toplanan ise damarla sağ kulaçığa dökülür

2 Küçük Kan Dolaşımı

Sağ karıncıktan başlar sol karıncıkta sona erer Büyük kan dolaşımı ile sağ kulakçığa geçer ve karıncıkların kasılması ile kirli kan sağ karıncıktan akciğer atardamarına pompalanır

Akciğer atardamarı kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğerlere kollar gönderir Akciğerlere giren bu damarlar alveollerin çeperinde kılcallara ayrılır Burada kirli kandaki karbondioksit alveollere, alveolerdeki oksijen ise kana geçer Temizlenen kan, her akciğerden ikişer tane olmak üzere dört akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına döner

Sağ karıncık- Akciğer atar damarı- Akciğerler- Temiz kan - Akciğer toplar damarı- Sol kulakçık

Dolaşım Sisteminin Görevleri;

- Sindirilmiş besinleri dokulara taşımak,

- Solunum organlarından aldığı O2 yi dokulara taşımak,

- Dokulardan aldığı CO2 yi solunum organlarına taşımak

- Metabolizma artıklarını boşaltım organlarına taşımak,

- Hormonları ilgili organlara iletmek,

- Vücut ısısını dözenlemek,

- Vücut sıvılarını asit-baz dengesini (PH) düzenlemek,

- Vücudun zararlı maddelere karşı savunmasını sağlamak,

- Yaralanma halinde pıhtılaşmayı sağlayarak kan kaybını önlemek

B İNSANDA LENF SİSTEMİ

Lenf sistemi, lenf damarları, lenf düğümleri, lenf kılcalları ve lenfoid (lenf hücrelerinden oluşan) organlardan meydana gelmiştir Lenf damarlarıyla taşınan ve içinde akyuvarlar bulunan doku sıvısına lenf denir Bu sıvıda alyuvar yoktur

Omurgalılarda ikinci vücut sıvısı lenf sıvısıdır Lenf sıvısı ayrı bir sistem halinde hücreler arasında, dokular arasında ve lenf damarlarında dolaşır İnsanda vücut ağırlığının 1/4 ü kadar lenf sıvısı vardır

Lenf sıvısında çeşitli metabolizma ürünleriyle birlikte kan hücrelerinden sadece lökositler (akyuvarlar) bulunur Lenf sıvısı beyazımsıdır Bu yüzden akkan olarak da adlandırılır

Uçları kaplı olan lenf kılcalları çok geçirgenolduğundan dukular arası sıvıda bulunan amino asitler ve diğer maddeler kolayca lenf kılcallarına geçer Dolaşım sisteminden doku sıvısına devamlı amino asit kaybı olur Lenf sistemi bunların dolaşım sistemine geri dönmesini sağlayan tek yoldur

Lenfin hareketi, toplar damardaki gibi, iskelet kaslarının basıncı ve solunum hareketleri ile sağlanır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.