Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devletlerinde, hukuk, islamiyetten, türk, önce

İslamiyetten Önce Türk Devletlerinde Hukuk

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslamiyetten Önce Türk Devletlerinde Hukuk



HUKUK
Türklerde yazılı hukuk kuralları bulunmuyordu Bu sebeple Türklerin devlet ve toplum düzenini meydana getiren ve devam ettiren kuralların ayrıntılarım öğrenemiyoruz Orhun Kitabeleri’nden ve Çin yıllıklarından, hukuk hakkında bilgiler kazanabiliyoruz
Töre
Türk devletlerinin teşkilat ve toplum yapısı sarsılmaz bir dinamizme sahipti Devlet ve toplumun karşılıklı hak, görev ve sorumlulukları kesinlikle belli olan Türklerde, yazılı olmayan hukuk kurallarının bulunduğu anlaşılmaktadır
Türklerde toplum ve devletin karşılıklı hak, görev ve sorumluluklarını belirleyen ve yaşayışlarından kaynaklanan kurallar bütününe töre deniyordu Töre, yazılı olmayan hukuk kuralları idi Kanun (yasa) anlamında kullanılan töre, Türk’ün sosyal hayatını düzenleyen mecburi kurallar bütünü idi
Törenin yaptırım gücü bulunuyordu Kurallara uymayanlar töre gereğince cezalandırılıyordu Orhun Kitabeleri’nde töre, on bir yerde geçmektedir Bunun alasında “il” ile birlikte kullanılmaktadır Buradan, Türk devletinin özel kanunlara dayalı bir kurum olduğu anlaşılmaktadır
Devlet işleri, töre hükümlerine göre hükümdar tarafından yürütülür; toplumun huzur, refah ve emniyeti onunla sağlanırdı Günlük yaşayışta ve aile hayatında kişilerin karşılıklı ilişkileri töre ile düzenlenirdi Barış ve savaş zamanında ailebudun hiyerarşik düzeninde, kişi ve toplum olarak kimin ne yapacağı; nerede olacağı törede belirtilmişti
Göktürk Kitabeleri’ndeki “Devleti ellerine alıp töreyi tesis ettiler… Kazandığımız devlet ve töremiz öyle idi … Devletini, töresini terk etmiş … Ey Türk Budunu Devletini, töreni kim bozabilir? … O atalarının töresine göre devleti teşkilatlandırdı … Töre gereğince am ucam tahta oturdu …” sözleri, törenin anlam ve önemini belirtmektedir Ayrıca, Göktürk Kitabeleri’nde; başansızlıklann ve çıkan kanşıklıklann, ataların töresine uyulmamasından meydana geldiği açıkça anlatılmaktadır Aynı kitabede, törenin uygulanması ile ülkenin ve milletin mutluluğa kavuştuğu da söylenmektedir
Töre hükümleri değişmez kalıplar (kurallar) değildi Töre, çevre ve toplumun ihtiyaçlanna göre değiştirilebilir ve töreye yeni hükümler konabilirdi Türk hükümdarlan, Devlet Meclisinin de onayını almak şartıyla, yerine ve zamanın icaplanna göre töreye yeni hükümler koyabilirlerdi Zaten töreyi yürütmek, hükümdarın asli görevlerinden idi
Hun hükümdarı Motun; Göktürklerde Bumin ve titeriş Kağan, töreye yeni hükümler koymuşlardı Yalnız törenin anayasa hükmünde değişmez bir takım temel prensipleri vardı Bunların da “köni”lik (adalet), “uz”luk (iyilik, faydalılık), “tüz”lük(eşitlik) ve “kişi”lik (insanlık) temel prensipleri olduğunu KutadguBilig’den öğreniyoruzHun, Göktürk ve Uygurlarda antlaşmalar sözle yapılıyordu
“Ant”a kesinlikte bağlılık gösterilirdi Ant genellikle: “Bu andı kim bozarsa Tanrı’ nın cezasına çarpılsın, nesiller boyunca bu andın cezası altında inlesin” sözleri ile biterdi Turfan Uygurları anlaşmayı yazüı olarak yaparlardı Antlaşmada tarih, antlaşmayı yapanların adlan, sözleşmenin amacı ve konusu, sözleşmeye bir taraf uymadığı takdirde ne yapılacağı yazılırdı Borç alma işinde ise borcun ve faizin miktan, ödeme zamanı ve şartlan gösterilir, borçlu ölürse kimin ödeyeceği açıkça belirtilirdi
Cezalar
Devlete baş kaldırma, adam öldürme, ordudan kaçma, vatana ihanet etme ve zinanın cezası ölümdü Türklerde soygun, hırsızlık ve yol kesme kesinlikle yasaktı Ele geçirilen soyguncu ve suçüstü yakalanan hırsız öldürülürdü Hırsıza çaldığı eşyanın on katı ödetilirdi Irza tecavüz en ağır suçlardan sayılır, iki taraf arasında uzlaşma olmazsa, tecavüz eden öldürülürdü Daha basit (hafif) suçlular ise 10 günü aşmamak üzere hapsedilirdi Türk toplumunda ceza işlerinin kesin hükümlere bağlanmış olması, toplulukta kan gütme geleneğinin ortadan kalkmasını sağlıyordu
Siyasi suçlular, hükümdarın başkanlığındaki yüksek devlet mahkemesinde (Yargu) yargılanırdı Töre hükümlerine (örfi hukuk) karşı gelenler hakkında ise hükümdar adına Yargucüar tarafından yapılan yargılama neticesinde karar verilirdi Attila, kendisine suikast düzenleyen Bigila’yı bir heyet önünde alenen sorgulamıştı Göktürk Ayguçı’sı Tonyukuk, Kapağan Kağan tarafından görevinden uzaklaştınldığı yıllarda (705-716) yüksek devlet mahkemesi üyeliği (Yargan) yapmıştı
Hazarlann başkentinde yedi baş yargucı bulunuyordu Bunlardan ikişer üye, ayn ayn Müslüman, Hristiyan ve Musevilerin (toplam altı yargucı); yedincisi ise islavlann ve diğerlerinin davalanna bakıyordu Bunlardan Türk devleüerinde geniş bir adalet mekanizmasının bulunduğu anlaşılmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.