Prof. Dr. Sinsi
|
Yeraltı Suları Ve Kaynaklar - Türkiyede Yeraltı Suları Ve Kaynaklar Konu Anlatımı
Yer altı Suyu (Taban Suyu)
Yağış olarak yeryüzüne düşen ya da yeryüzünde bulunan suların, yerçekimi etkisiyle yerin altına sızıp, orada birikmesiyle oluşan sulardır Yer altı suyunun oluşabilmesi için beslenme ve depolanma koşullarının uygun olması gerekir Yer altı suyunun beslenmesini etkileyen en önemli etmen yağışlardır Depolama koşulları ise yüzeyin eğimine, bitki örtüsüne ve yüzeyin geçirimlik özelliğine bağlıdır
Yer altı Sularının Bulunuş Biçimleri
Bol yağışlı ve zemini geçirimli taşlardan oluşan alanlarda yer altı suyu fazladır Az yağış alan, eğimi fazla ve geçirimsiz zeminlerde ise, yer altı suyunun oluşumu zordur Kum, çakıl, kumtaşı konglomera, kalker, volkanik tüfler, alüvyonlar, geçirimli zeminleri oluşturur Bu nedenle alüvyal ovalar ve karstik yöreler yer altı suyu bakımından zengin alanlardır Kil, marn, şist, granit gibi taşlar ise geçirimsizdir Yer altı suyu oluşumunu engeller Yeraltında biriken sular
Taban suyu
Artezyen
Karstik Yeraltı Suyu
olarak bulunur
Taban Suyu
Altta geçirimsiz bir tabaka ile sınırlandırılan, geçirimli tabaka içindeki sulardır Bu sular genellikle yüzeye yakındır Marmara Bölgesi’ndeki ovalar, Ege Bölgesi’ndeki çöküntü ovaları, Muş, Erzurum ve Pasinler ovalarındaki yer altı suları bu gruba girer
Artezyen
Bu tür sular basınçlı yeraltı sularıdır İki geçirimsiz tabaka arasındaki geçirimli tabaka içinde bulunan sulardır Tekne biçimli ovalar ve vadi tabanlarında bu tür sular bulunmaktadır
İç Anadolu Bölgesi artezyen suları bakımından zengindir
Karstik Yer altı Suyu
Karstik yörelerdeki kalın kalker tabakalar arasındaki çatlak ve boşluklarda biriken yer altı sularıdır En önemli özelliği birbirinden bağımsız taban suları oluşturmasıdır Karstik alanların geniş yer kapladığı Akdeniz Bölgesi karstik yeraltı suları bakımından zengindir
Kaynak
Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yere kaynak denir Türkiye’de kaynaklara pınar, eşme, bulak ve göze gibi adlar da verilir
Kaynaklar, yer altı suyunun bulunuş biçimine, yüzeye çıktığı yere ve suların sıcaklığına göre gruplandırılabilir Sularının sıcaklığına göre kaynaklar, soğuk ve sıcak su kaynakları olarak iki gruba ayrılır :
Soğuk Su Kaynakları
Yağış sularının yeraltında birikerek yüzeye çıkması sonucunda oluşurlar Genellikle yüzeye yakın oldukları için dış koşullardan daha çok etkilenirler Bu nedenle suları soğuktur Soğuk su kaynakları yeraltında bulunuş biçimine ve yüzeye çıktığı yere göre üç gruba ayrılır :
Tabaka Kaynağı : Geçirimli tabakaların topoğrafya yüzeyi ile kesiştikleri yerden suların yüzeye çıkmasıyla oluşan kaynaklara tabaka kaynağı denir
Vadi Kaynağı : Yeraltına sızan suların bulunduğu tabakanın bir vadi tarafından kesilmesi ile oluşan kaynaktır Genellikle vadi yamaçlarında görülür
Karstik Kaynak (Voklüz) : Kalın kalker tabakaları arasındaki boşlukları doldurmuş olan yer altı sularının yüzeye çıktığı kaynaktır Bol miktarda kireç içeren bu kaynakların suları genellikle sürekli değildir Yağışlarla beslendikleri için karstik kaynakların suları soğuktur Toroslar üzerindeki Şekerpınarı en tanınmış karstik kaynak örneklerinden biridir
Sıcak Su Kaynakları
Yerkabuğundaki fay hatları üzerinde bulunan kaynaklardır Fay kaynakları da denir Suları yerin derinliklerinden geldiği için sıcaktır ve dış koşullardan etkilenmez Sular geçtikleri taş ve tabakalardaki çeşitli mineralleri eriterek bünyelerine aldıkları için mineral bakımından zengindir Bu tür kaynaklara; kaplıca, ılıca, içme gibi adlar verilir Sıcak su kaynaklarının özel bir türüne gayzer denir
Gayzer : Volkanik yörelerde yeraltındaki sıcak suyun belirli aralıklarla fışkırması ile oluşan kaynaklardır
UYARI : Yerin derinliklerinde bulunan suların sıcaklığı yıl içinde fazla bir değişme göstermez Fay kaynakları volkanik ve kırıklı bölgelerde görülür
Türkiye’de Sıcak Su Kaynaklarının Dağılışı
Türkiye kaplıca ve ılıca bakımından zengin bir ülkedir Bursa, İnegöl, Yalova, Bolu, Haymana, Kızılcahamam, Sarıkaya, Erzurum, Sivas Balıklı Çermik, Afyon, Kütahya, Denizli çevresindeki kaplıca ve ılıcalar en ünlüleridir
Karstik Şekiller
Yağışlar ve yer altı suları, kalker, jips, kayatuzu, dolomit gibi eriyebilen, kırık ve çatlakların çok olduğu taşların bulunduğu yerlerde, kimyasal aşınıma neden olurlar Kimyasal aşınım sonunda oluşan şekillere karstik şekiller denir
Karstik Aşınım Şekilleri
Yağışların ve yeraltı sularının oluşturduğu karstik aşınım şekillerinin aşınım şekillerinin büyüklükleri değişkendir Karstik aşınım şekilleri şunlardır :
Lapya : Kalkerli yamaçlarda yağmur ve kar sularının yüzeyi eriterek açtıkları küçük oluklardır Oluşan çukurluklar keskin sırtlarda yan yana sıralandığından yüzey pürüzlüdür Büyüklükleri birkaç cm ile birkaç metre arasında değişir
Dolin : Kalker platolar üzerinde görülen, oval şekilli erime çukurluklarıdır Genellikle derinlikleri az, genişlikleri fazladır Türkiye’de özellikle Toroslar’da dolinler yaygın olarak görülür Halk arasında kokurdan, koyak, tava gibi adlar verilir Dolinler oluşum şekillerine göre iki gruba ayrılır :
Erime Dolini : Kalker yüzeyler üzerinde, yağış sularının eritmesiyle oluşan karstik şekildir Erime dolinlerinin tabanında yüzey sularının derine doğru sozdığı çatlak ve delikler bulunur Dolin tabanlarında erimeden geriye kalan killi materyalin birikmesiyle oluşan terra rossa toprakları bulunur
Çökme Dolini : Yeraltında bulunan mağara sistemlerinin tavanlarının incelerek çökmesi ile oluşan karstik şekillerdir Çökme dolinleri, derinliklerinin fazla oluşu, yamaçlarının eğimli oluşu ve tabanlarındaki iri bloklar halinde maddeler bulunması nedeniyle erime dolinlerinden kolayca ayırtedilirler
Uvala : Genişleyip, derinleşen dolinlerin birleşmesiyle oluşan, dolinlerden daha büyük çukurluklardır Uvaların düzensiz şekle sahip olması ve tabanlarındaki erimeden geriye kalan kalker çıkıntıları dolinlerden kolayca ayırtedilmesini sağlar
Obruk : Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklara obruk denir Derinliği 250-300 m’yi bulabilen obrukların bazılarının tabanında göl bulunur Türkiye’de İç Anadolu’nun güneyinde ve Toroslar’da yaygın olarak obruklar görülür İçel’deki Cennet-Cehennem mağaraları ve Konya’daki Kızören obruğu ülkemizdeki en güzel örneklerdir
Polye : Karstik yörelerdeki genişliği birkaç kilometre olan, uzunluğu 20-30 kilometreyi bulan, hatta geçebilen ova görünümlü büyük karstik çukurlara polye denir Türkiye’de özellikle Toroslar’da polyeler yaygındır Örneğin; Akdeniz Bölgesi’ndeki Ketsel, Elmalı ve Akseki ovası birer polyedir
Mağara : Kalkerli arazilerde çatlaklar boyunca yeraltına sızan suların oluşturduğu büyük boşluklara mağara denir Damlataş, Narlıkuyu, Düden, İnsuyu, Kızılin mağaraları en ünlüleridir
Düden : Kalkerli arazide erime ile oluşan daire biçimli kapalı çukurluklara düden denir Düdenler yer altı sularını birbirine bağlayan kanallardır Düdenlere halk arasında su çıkan, su batan gibi adlar da verilir
Kör (Çıkmaz) Vadi : Karstik yörelerdeki akarsular bir düdende kaybolarak akışını yeraltında sürdürür Bu akarsuların yeryüzünde süreklilik göstermeyen vadilerine kör (çıkmaz) vadi denir
|